2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!


Mesleki Anılar Kütüphanesi

TavsiyeEdiyorum.com üyesi uzmanların paylaştığı mesleki anılar kütüphanemize hoşgeldiniz. Üyelerimizin mesleki anılarını tarih sırasına göre aşağıda bulabilirsiniz. Eğer siz de site üyemizseniz, bu sayfada ilginç bir mesleki anınızı yayınlamak için ÜYE SAYFANIZ içinden MESLEKİ ANILAR bağlantısını seçiniz. Bu sayfada yayınlanan anılar yazarının isteği üzerine isimle veya isimsiz olarak yayınlanmaktadır. Tıp doktoru üyelerimizin anıları ise mesleki etik kuralları gereği her zaman isimsiz olarak yayınlanmaktadır.

Site Ana Sayfamıza Dönün - Tanıdığınız Bir Profesyonel Hakkında Tavsiye Yazın


Abdullah TOPAL Fotoğraf
Psk.Dnş.Abdullah TOPAL
İçel (Mersin)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi102 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 21 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Tiklerdeki gizli bilinçdışının sırrı Yayın Tarihi : 18-08-2019 18:27
 
Çok uzun süredir çözümlenemyen ve onlarca dr gezen amerika ve kanada bile tedavi gören ve tikleri bir türlü geçmeyen bir danışanıma uyguladığım hipnoterapi ile sorunun çözümündeki bilinaltının programı konusunda bir defa daha saygı ile eğildim. Bilinçaltındaki programa ulaşabildiğinizde ve yeni baştan progrmaladığımızda sorun tamamen kayboldu. muhteşemdi bence...Güzel olan danışan sorunu bile unutmasıydı...

Site Üyesi Bir Uzmanımız
Pedagog - Klinik Psikolog
 
Mesleki Anı : Günün ödülü: Küçük Bir Kızın Sevgi Dolu Öpüşü Yayın Tarihi : 11-04-2018 14:34
 
Bir kış günü Dr. Abdullah Soyluoğlu Özel Eğitim Merkezi'ni temsilen velimizle birlikte çocuğunun incelemesi için Rehberlik Araştırma Merkezine (RAM) kurumun servis aracıyla gittik. Genelde aileler kurum aracılığıyla incelemeye gelirler ve kurum kendi servis aracını tahsis eder. Gittiğimiz bu RAM merkeze uzaktı ve oraya ulaşmak için bir kaç minübüs değiştirmek gerekiyordu. Ayrıca o gün oldukça soğuk ve yağışlı bir kış günüydü. o gün ben ve velim RAM'a girdik. Bekleme odasında randevü saatini bekliyorduk. Dikkatimi kırsal bir kesimden geldiği her halinden belli olan bir baba ve küçük kızı çekmişti. Bunlar bir kurum aracılığıyla gelmemişti ve ne yapması gerektiğini de bilmiyordu. Baba çok mahçup ve gariban duruyordu. Kızı ise çok tatlı ve girişkendi. Ben onlara yardımcı olmak istedim. Evraklarını nereye koyacaklar, ne yapmaları gerekiyor onlarla ilgili olarak bilgilendirdim. Bu sırada fırsat buldukça sohbet ettik. Sonra işimiz aynı anda bitti. Kızı çok şekerdi. Babasına "isterseniz bizim servis aracıyla sizi de bırakabiliriz" dedim. Babası bunu kabul etti. En yakın yere bıraktık. Servisde küçük kız benim yanımda oturuyordu. İnmek istedikleri yere geldik. Küçük kız yanımdan indi. İndikten hemen sonra " durdu ...bana baktı ...yanıma yaklaştı ve yanaklarıma sevgi dolu içten bir öpcük kondurdu ve şunu dedi: "teşekkür ederim öğretmenim". Ben çok şaşırdım ve durakladım, hiç beklemiyordum. Bir saat içinde beni bu kadar sevmesi ve yardım etiğimi anlaması ve bu kadar sevgi dolu teşekkürü beni çok etkiledi. Çocuk deyip geçeriz aslında herşeyin değerini biz yetişkinlerden daha iyi anlıyorlar. Yaptığınız iyiliği, verdiğiniz emeği boşa çıkarmıyorlar. Çocuklarla çalışmak insana umit ve enerjisi veriyor. Ulu Önder M. Kemal Atatürk şöyle diyor ; ''Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, birer mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz.'' Çocuklarla yani , memleketi asıl aydınlığa boğacak geleceğin beyleri ve hanımefendileriyle çalıştığım için kendimi çok şansılı hissediyorum. Mutluluk parıltınızın azalmaması dileğiyle...

Mustafa Tarık KOBAN Fotoğraf
Fzt.Mustafa Tarık KOBAN
Antalya
Fizyoterapist
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi38 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 3 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : deprem Yayın Tarihi : 25-05-2020 23:37
 
Erzurum'a çok sevdiğim arkadaşım Eyüp'ün ricasıyla gittim.Hedef İlkadım ismini verdiği rehabilitasyon merkezinde çok güzel 1.5 sene geçirdim.Fakat 1 yaşındaki kızım ve eşimle beraber 5.3 şiddetinde bir depremi oldukça fazla hissederek yaşadık 2004 senesinde.Daha sonrasında evimize giremedik ve 20 gün kadar arabada yattık.Ne yaptık ne ettiysekte evimize birtürlü giremedik ve sonunda erzurum'dan ayrılmak zorunda kaldık.En çok şimdi beyaz rengi özlüyorum buralarda...

Berrin USTA Fotoğraf
Dr.Dt. Berrin USTA
İstanbul
Diş Hekimi
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 4 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : ORTODONTİK TEDAVİ GÖREN ÇOCUKLARIN ESTETİK KAYGISINI YOK ETMEK İÇİN BİR İPUCU Yayın Tarihi : 17-04-2008 13:03
 
Ortodontik tedavi görmek zorunda olan çocuk hastalara bu tedaviyi alıştırmak zor olabilir. Sizinle bir hastamla ilgili tecrübemi paylaşmak istiyorum. Hastam 8 yaşında alt çene ilerililiği olan ve chin cup (Bkz. Sözlük ) takmak zorunda olan bir kız çocuğu idi. Annesi arkadaşlarının onu ilk gördüğünde vereceği tepkiyi yumuşatmak için kızı için bol pastalı bir toplantı hazırlamış ve kızının problemi ve apareyini tanıtmıştı. Bu fikri çok başarılı bulmuş ve birçok hastamla da paylaşmışımdır. Bu hastam apareyi ile çok barışıktı ve tedavisi oldukça başarılı oldu. Bence annesinin katkısı göz ardı edilemez.

M. Mete YILDIZ Fotoğraf
Vet.Hek.M. Mete YILDIZ
Hatay
Veteriner Hekim
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiFotoğrafı Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Beni unutma! Yayın Tarihi : 12-04-2008 12:35
 
Meslekte ilk yıllarımdı.Öğlen saatlerinde durumu acil olduğu her halinden belli bir hasta sahibi kliniğe apar topar girdi: -İneğimiz zehirlenmiş Dr. bey,telefonla aradı hanım.Arabam kapıda, hemen gidelim gözünü seveyim. "Tabii neden olmasın, ama önce muayene çantasını getireyim" dedim. Bu arada hasta sahibi gidip arabayı çalıştırmış beni bekliyor aracın içinde.Çantayı getirdim,bagaja yerleştirdim.Geri dönüp lastik çizmelerimi de alıp geldim ki ne göreyim! Ne araba var ne hasta sahibi..Ne olduğunu anlamadım ama içimden "eyvah" dedim içi ilaçlarla,muayene malzemeleriyle dolu çanta gitti,resmen tezgaha geldik..Aradan yarım saat geçti vatandaş hızla geldi kapıya tekrar.- Ya dedim neredesin bi anda kayboldun? Adamcağız telaşından, arabaya bindiğimi sanıp basmış gaza. Giderken de içimden diyormuş ki : " Dr.bey de hiç konuşmuyor,kim bilir onun da kafasında ne sorunlar var" meğer arabaya binmemişin Dr.um. Artık bu sefer beni unutmadan bindim arabaya.Aklıma geldikçe hala gülümsediğim bir anımdır.

Site Üyesi Bir Uzmanımız
Doktor "Anestezi ve Reanimasyon"
 
Mesleki Anı : BİR DAHA Mİ, ASLA ! Yayın Tarihi : 02-01-2008 20:38
 
İlk doğum: Anne adayı sancı çekiyor, açılma biraz uzamış, doğum gecikmiş, Genç annemiz bir taraftan sancı çekiyor bir taraftan söyleniyor: "nerden hamile kaldım, kalmaz olaydım, Ah Kaya, Ah ben sana bunun hesabını sormaz mıyım? Beni böyle hamile bıraktın ne sıkıntılar çekiyorum. Bir daha hamile kalmak mı asla, asla Allah göstermesin!.. " Derken nihayet doğum yolu açıklığı 4 cm oldu ve biz epiduralı yaptık. Sonra biraz bu yöntemin yardımı biraz da şansı yaver gitti, çabuk ilerledi ve kısa sürede doğum gerçekleşti. Bebeğini kucağına verince ilk söylediği "Kolaymış yaa, ben bir daha doğururum." Not: Bir Çin Atasözü der ki: "Unutmak olmasaydı; ne denizciler bir daha sefere çıkar, ne de anneler bir daha doğururdu !!"
Site Yönetiminin Notu: Tıp Doktoru üyelerimizin anıları mesleki etik kurallarına saygı duyularak isimsiz olarak yayınlanmaktadır.

Site Üyesi Bir Uzmanımız
Doktor "Anestezi ve Reanimasyon"
 
Mesleki Anı : İNANMIYORUM !!! Yayın Tarihi : 02-01-2008 20:38
 
İkinci doğumunu bekleyen bir bacımıza epidural uygulamıştık. Annesi de yanında biraz endişe, biraz korku ile bekliyordu.Kadın doğumcu arkadaş; doğum kanalı açıklığını ölçmek için zaman zaman hastayı doğumhaneye alıp bakıyor sonra odasına gönderiyordu. Yine bir doğumhaneye alışta kanal açıklığı yeterli olmuş ki doğum gerçekleşti. Tekerlekli sandalye ile odasına gönderdiler. Annesi de doğumhanenin kapısında sabırsızlıkla beklerken kızının gülerek geldiğini görünce (Üstü örtülü olduğundan) "daha doğmadı mı? Ne zaman doğacak bu ?" diye sızlandı. Doğurdu dedik, inanamadı "Benimle dalga mi geçiyorsunuz ?!" dedi. Kızının üstündeki örtüyü alıp karnının ufaldığını gösterince gözlerine inanmadı. "Yahu bu kızda hiç doğum yapmış hali yok, gülüp duruyor, bir önceki doğumunda; doğum sonrası perişan haldeydi. Bitkinlikten parmağını oynatamıyordu. Bu ne biçim doğum böyle!!?"
Site Yönetiminin Notu: Tıp Doktoru üyelerimizin anıları mesleki etik kurallarına saygı duyularak isimsiz olarak yayınlanmaktadır.

Site Üyesi Bir Uzmanımız
Doktor "Deri ve Zührevi Hastalıklar - Dermatoloji"
 
Mesleki Anı : En etkili krem hangisidir? Yayın Tarihi : 24-03-2008 15:44
 
Hastalarım benden onlara krem tavsiyesinde bulunmamı isterler. En etkili en anti aging kremin hangisi olduğunu benden duymak isterler. Kozmetik piyasası o kadar hızlı değişiyor ki, bu soruya cevap vermek kolay değil. Ancak benim kanaatim, eğer kozmetik olarak kullanacaksanız, cildinizin nemini en iyi koruyan kremin, sizin için en iyi krem olduğudur. Yok cosmeceutical veya anti aging olarak soracaksanız, yani tedavi edici bir etki arıyorsanız, cildinizin yapısına uygun olan AHA’lı kremler cildi gerçekten geliştirir. Zaten düne kadar mümkün olan biricik anti aging krem bunlardı. Ancak bugün artık sizi gerçekten gençleştirecek en etkili cosmeceutical kremin, östrojen veya estriol kremleri yada tedavide kullanılan östrojen jelleri olduğunu söyleyebilirim.
Site Yönetiminin Notu: Tıp Doktoru üyelerimizin anıları mesleki etik kurallarına saygı duyularak isimsiz olarak yayınlanmaktadır.

Site Üyesi Bir Uzmanımız
Doktor "Deri ve Zührevi Hastalıklar - Dermatoloji"
 
Mesleki Anı : CİLDİNİZ ve ÇOK DAHA FAZLASI Yayın Tarihi : 24-03-2008 15:44
 
Bugün benim için dokunaklı bir gündü. Muayenehaneme Psoriadis olarak bilinen, baş edilmesi güç bir cilt hastalığından muzdarip, oldukça yaşlı bir hastam geldi; ardından egzemaları geçmek bilmeyen bir çocuk geldi, sonra da güzel yüzü vitiligo ile haritaya dönüşen, sevdiğim bir gençte hastalığın nüksettiğini gördüm v.s. Bu arada birçok kozmetik işlem de yaptım. Günün sonunda, özellikle bu üç hastayı düşünmekten kendimi alamadım, içime bir hüzün çöktü ve beynime sorular akın etti. Eve gelip de küçük kızımı kucaklayınca kendimi bambaşka hissettim. O da bana ne kadar iyi geldiğini anlamış gibi, bütün gece durmadan beni okşadı, kucağımdan inmedi, saçlarıma kendi renkli tokalarını taktı, bana masal anlatmaya, ninni söylemeye kalkıştı. Ne diyeyim, ona minnettarım…
Site Yönetiminin Notu: Tıp Doktoru üyelerimizin anıları mesleki etik kurallarına saygı duyularak isimsiz olarak yayınlanmaktadır.

Dilek YÖRÜK Fotoğraf
Psk.Dilek YÖRÜK
İzmir
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi35 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 2 Makalesi varFotoğrafı Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Acemi Psikolog Yayın Tarihi : 15-04-2013 13:56
 
ODTÜ den mezun olduktan kısa bir süre sonra Konya Erkek öğrenci yurdunda göreve başladım. Yirmi üçyaşında hevesli ve deneyimsiz bir psikologtum haliyle. Bu meslekte kalıp kalmayacağımdan emin değildim. Masa başında oturmak itici geliyordu,ben hayatı keşfetmek,sonsuz enerjimi gezerek,öğrenerek değerlendirmek istiyordum. Bir gün okulu epey uzatmış yaş olarak benden büyük Urfa 'lı olduğunu hatırladığım bir öğrenci geldi.Masanın üzerine tabanca koydu ve gayet soğuk kanlı bir şekilde dedi ki: "Hocam bir kız kaçırdım,ya aşiret beni vuracak,ya ben kızı,çok bunalımdayım.Aşk bu..." ..... Cevap yok. Bütün bildiklerimi unuttum.Şaşırdım ve çaresiz hissettim.İyi ki hissetmişim.O günden beri her türlü insan haline ve durumuna şaşırmam,herşey bizim için.Büyüyüp deneyim kazanmamız için diye düşünürüm.Sıkıntılar ve üzücü olayların içinden geçtikten sonra bizi büyüttüğüne defalarca şahit oldum.Kendimde ve onlarca kişide... Ve o Urfa'lı genç adam inşallah işin içinden güzel şekilde çıkmıştır,ama çok büyük deneyim kazandırmıştı,kendisine teşekkürlerimi iletiyorum.

İbrahim ERTABAK Fotoğraf
Psk.İbrahim ERTABAK
Konya
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi53 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 5 Makalesi varFotoğrafı Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : psikolog ne iş yapar Yayın Tarihi : 01-03-2016 13:07
 
2004 yılında SSK hastanesinde çalışıyordum.hasta sayımız çok yoğundu ve kalabalıktı.poliklinik kapısında en az 20 kişi bekliyordu.bir gün hastanede görevli bir hemşire(üzerinde forması vardı) arkadaş bir sorunu hakkında görüşmek istedi ve sırası geldiğinde içeri girdi.biz terapiye başladık.yarım saat geçti.kapıyı bir hastam açtı kapadı.az sonra beni zamanın başhekimi olan arkadaş aradı bende buyrun efendim dedim.bana "ibrahim bey kapıda o kadar hasta varken içeride hemşire arkadaşınla sohbet ediyormuşssun,hakkında şikayet var dedi"ben gülmeye başladım .başhekim bir şey anlamadı ve noldu dedi. ben "başhekim bey ben hemşire arkadaşla gerçek anlamda psikoterapi yapıyorum.heralde sıradaki hastalar psikologun nasıl danışmanlık yaptığını bilmediğinden olayı sohbet zannetmişler"dedim.bunun üzerine oda güldü.tamam dedi. az sonra şikayet eden hastaya sıra geldi.içeriye girdi.hocam çok özür dilerim ben ilk kez psikologa geliyorum.mmte testi yaptıracaktım zannettim ki kan alınacak fiziki muayene yapılacak sanıyordum.sizi sohbet ediyor zannettim.lütfen kızmayın dedi.bende gülümsedim ve ilk önce on dakika psikologluk hakkında bilgi verdim.teşekkür etti ve gitti. sizlerle bu kısa anımı paylaşmak istedim.hala halkımızın çoğu psikologun nasıl tedavi uyguladığını bilmiyor.lütfen bütün meslektaşlarımdan bu konuda herkesi bilgilendirmelerini istirham ediyorum.saygılarımla.

Site Üyesi Bir Uzmanımız
Doktor "Anestezi ve Reanimasyon"
 
Mesleki Anı : Tekrar Hamile Kalabilirim Yayın Tarihi : 02-01-2008 20:38
 
4.kez sezaryen olacağı için pekçok kişinin:" çok risklidir, üniversite hastanesine git !" demesine rağmen güvendiği bir kadın doğum doktoruyla (www.agrisizdogum.com sitesindeki tavsiyeleri okuyup) bizim için hastanemize gelmeyi tercih etmişti. Gerek çok sıkıntılı geçen hamileliği, gerekse anlatılan sezaryenle ilgili riskler ve kilosu (115 kg) sebebiyle çok heyecanlıydı ve bir daha hamile kalmamak için tüplerini bağlatmak istiyordu. Hastamıza bölgesel analjezi uyguladım. Ameliyat başladı ve 4-5 dakika sona sağlıklı bir bebek dünyaya geldi. 15 dakika sonra bebeğini kucağına aldı. Herşey çok güzeldi, çok mutluydu veee "çok kolaymış tüplerimi bağlatmaktan vazgeçtim, tekrar doğurmak istiyorum !!" dedi. 5. sezaryenin risklerini anlatıp zor razı ettik.
Site Yönetiminin Notu: Tıp Doktoru üyelerimizin anıları mesleki etik kurallarına saygı duyularak isimsiz olarak yayınlanmaktadır.

İ.Serdar SAYAR Fotoğraf
Vet.Hek.İ.Serdar SAYAR
Adana
Veteriner Hekim
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi77 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 42 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : KEDİLER KUTSANMIŞ MI ? Yayın Tarihi : 31-03-2019 20:05
 
Ocak ayının sonları (2008 Yılı) acil olarak kliniğe hasta bir kedi geldi.Kedinin sahibi genç bayan iki gözü çeşme ağlıyor.Bayanın annesi geldiğinde kızını rahatlasın diye klinikten gönderdim.Kediye gerekli müdahale yapıldıktan sonra,beklemek gerekliydi.Anne yaklaşık kırk yaşlarında, ancak yüz çizgileri oldukça derin,gözünde pırıltı azalmış bir hanım.Anlaşılan o ki yaşantısında sıkıntılı günler geçirmiş ,daha yaşlı görünüyordu.Kediyle olan hikayeyi anlatmaya başladı.Bu kediyi yavruyken kızı bulmuş,eve getirmiş.Kedi yavrusunu istememişler. Zaten eşi İFLAS etmiş' bir de kediyi mi doyuracağız' gerekçesiyle kedi yavrusu sokağa tekrar bırakmışlar. Yağmur yağıyormuş yavru kedi ıslanmış.Dayanamayarak yavru kediyi geri eve almışlar. Kediye bakmaya başladıktan sonra herşey olumlu gelişmeye başlamış. Eşi iş bulmuş ve yavaş yavaş herşey yoluna girmeye başlamış. Olumlu gelişmelerin sebebini yavru kediye sahip çıkmalarına ,merhamet göstermelerine bağlıyor. Buna benzer bir çok olayı hasta sahiplerinden dinledim.Firavunlardan günümüze değin birçok öğretide kedinin yeri önemlidir.Eski Mısırda kedinin kötü ruhları kovduğuna inanılırdı.Kedinin temizliği, dokuz canlı olduğu ve dört ayağının üzerine düştüğü gibi söylemler anlatılır. Acaba kediler kutsanmış mı ?

Aslı TUFAN Fotoğraf
Dyt.Aslı TUFAN
Kocaeli
Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi525 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 1 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Yarıçap Yayın Tarihi : 21-05-2018 15:52
 
Mesleğime ilk başladığım yıllardı.. Bir gün çalıştığım zayıflama merkezine güleryüzlü 130 kg bir kadın danışan geldi. Boy, kilo ölçümü, vücut analizinden sonra sıra vücut ölçümlerine geldi. Kalça ölçüsünü almaya çalışırken 150 cmlik mezura ve kollarım kendisini sarmaya yetmedi. :( Ve ben biraz çekinerek kendisinden mezurayı tutmasını isteyip, bir tur çevresinde dönmek zorunda kaldım. Ben acaba kendisini kötü hissetmesine sebep olmuşum mudur diye düşünürken, o kadar kendiyle barışık bir danışandı ki bana "diyetisyen hanım bu kadar zorlanmasaydınız keşke kolayı var yarıçapımı alıp ikiyle çarpsaydınız" diyince gülmekten dakikalarca diyetini hazırlamaya geçemedik. Sonraki haftalarda kendi yüksek motivasyonu, diyetine gösterdiği özen ve dikkatle 6 ayda 30 kg vermeyi başardı. Ve her hafta geldiği rutin kontrollerde mezuralar da kendisini sardı ;) Sağlıklı ve formda kalın, kendinizle barışık olun..

Didem EREN Fotoğraf
Vet.Hek.Didem EREN
Aydın
Veteriner Hekim
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildiFotoğrafı Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Köpekte Yabancı Cisim Yayın Tarihi : 02-08-2008 11:41
 
1,5 yaşında erkek bir Kangal, 6-7 ay önce başka bir köpekle kavga esnasında penisinin yan tarafından yaralanmış. Yaptığım antibiyotik ve açık yara tedavisinden sonra iyileşir gibi oldu ancak yaklaşık bir ay sonra anüsünün yan tarafından toplu iğne başı inceliğinde bir delikten bir akıntı başladı.Ayrıca bu süreçten itibaren köpek kuyruğunu yukarıya kaldıramıyordu. Tekrar tedaviye aldıktan sonra iyileşmemesi karşısında içeride olası bir yabancı cisimden şüphelendim. Ancak bölgenin anatomik olarak komplike olmasından dolayı köpeği A.D.Ü (Aydın) Veteriner Fakültesine kendim götürerek asistan arkadaşımla beraber ameliyata girdik. Saatler süren operasyondan sonra anüsün yan tarafındaki fistül deliğinden büyük uğraşlar sonucu bir kaç ağaç kabuğu parçası çıkardık, ve zannettik ki tamam nedeni buymuş ve enfeksiyon düzelecek. Aradan 1 ay geçti ve akıntı hala devam etmekteydi. Bunun üzerine geçen hafta kliniğimde kendim tekrardan bu hayvanın operasyonuna girdim. Çıkanlar karşısında gözlerime inanamadım. Fistül deliğini büyütüpde içeriye girdiğimde 6 cm büyüklüğünde bir dal elime gelince gerçekten şok oldum. Dokular tarafından öyle güzel sarılmıştı ki başlangıçta kalça kemiğinin enfeksiyondan parçalandığını düşündüm. Böyle bir yabancı cismin çıkacağı kimsenin aklına gelmez. Şuan köpeğimiz gayet sağlıklı ve kuyruğunu rahatça kaldırabiliyor. Tabi bu arada da bir köpeğin ne kadar acıya toleransı olduğunu da bir kez daha görmüş oldum.

İ.Serdar SAYAR Fotoğraf
Vet.Hek.İ.Serdar SAYAR
Adana
Veteriner Hekim
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi77 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 42 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : HERKEZİ MEMNUN ETMEK İMKANSIZ. Yayın Tarihi : 31-03-2019 20:05
 
Turgut Özal bulvarı üzerindeki bir apartmandan küpesiz köpek şikayetine gidildi.Sokak köpeklerine uygulanan rutin işlemleri ( küpesizler alınır barınağa teslim edilir,küpeliler aşılanır ,yeni numara ve farklı renk küpe takılır,kayıt edilir.)yaparken, sonradan hayvansever olduğunu anladığım bir ailede bizi izliyormuş. Şikayet eden kişi ' görevinizi neden yapmıyorsunuz? ' diye bağırdı. Bende safsaf 'yapıyoruz' dedim. Adam neden sokak köpeklerini ÖLDÜRMEDİĞİMİZİ sordu. Bende 5199 sayılı hayvan hakları kanunundan bahsederken sözümü kesti. Kanunları 'bana mı öğreteceksiniz,ben emekli komserim' diye çıkıştı. 'Siz de kanunları zamanında uyguladınız,beyefendi' dedim.Köpekleri öldüreceğini anlattı.Bende insan da öldürülüyor ama cezasını çekiyor aynı duruma siz de düşersiniz dedim. Adam daha fazla sinirlendi ve çekip gitti. Yukarı katta bizi dinleyen hayvansever teşekkür etti. Sokak köpeklerine kendisinin baktığını anlattı. Oradan ayrılırken insanları memnun etmenin ne denli zor olduğunu düşündüm.

Site Üyesi Bir Uzmanımız
Doktor "Kalp ve Damar Cerrahisi"
 
Mesleki Anı : İnsan Yaşamı tamamen Pamuk ipliğine bağlıdır. Yayın Tarihi : 03-07-2010 10:04
 
Ahmet bey, 47 yaşında ve sağlıklı bir insandır. Eşi ve üniversitedeki kızı ile mutlu bir yaşamı vardır. Çok sağlıklı olduğunu düşünmektedir ve bugüne dek hiç doktora gitmemekle övünmektedir. Evet tabi neden gitsin ki, bırakamadığı sigaradan başka hiçbir sağlık sorunu olmamıştır. Evinden her zamanki gibi eşine kızına gülümseyerek çıkar. İşinin başına geçer ve her zamanki gibi sıradan bir gün geçirir, öğle yemeğinden sonra üzerine bir ağırlık çöker. Eve gelir sırtında, göğsünde ani bir yırtılma hissi uyandıran ağrı olması ve ağrının giderek şiddetlenmesi üzerine eşinin de ısrarı ile hastaneye geldiler. Çektiğimiz tomografide, kalpten çıkan ana atardamarın bacaklara kadar tamamen yırtıldığını saptadık. Bunun anlamı ya ölecek ya çok yüksek riskli bir ameliyat geçirecekti. Ahmet beye ve yakınlarına içinde bulundukları durumu izah ettik. Cerrah deneyimine bağlı olarak değişen bir ölüm riski olarak %5-%50 arasında değişen ameliyat riskini izah ettik. Ameliyatla Ahmet Bey’in aort damarının yırtılma riski olan bölümlerini değiştirdik. Lütfen siz hastalanmadan dokrtora gidin. Sağlığınız yaşam boyu sizinle kalsın.
Site Yönetiminin Notu: Tıp Doktoru üyelerimizin anıları mesleki etik kurallarına saygı duyularak isimsiz olarak yayınlanmaktadır.

Site Üyesi Bir Uzmanımız
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
 
Mesleki Anı : Neden Psikiyatri Yayın Tarihi : 06-12-2007 09:07
 
Tıp fakültesindeki ilk yıllarımda Şizofreni hastalığı ile çok genç yaşta insanların beyinlerini kullanamayacak hale gelmeleri, yaşamları boyunca bu kronik hastalıkla hem kendilerinin boğuşması hem de ailelerinin çaresizliklerini görmem benim psikiyatrist olma kararımı vermeme neden oldu ve bir gün biyolojik psikiyatriyi öğrenirsem bu hastalara yardımcı olabilirim düşüncesi ile psikiyatrist olmak istedim. 9 Eylül Tıp Fakültesi de o yıllarda Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Cevdet Arsan’ın psikiyatriyi bize gerçekten sevdirmesi beni ve hemen hemen o seneki tüm mezunları olumlu yönde etkilemiştir. Başarılı bir psikiyatrist olarak ilerlemek için ABD’ye ihtisas yapmak üzere gittim. EEG ve psikofarmakoloji dalında Dünyaya önderlik yapmış dünyanın en önemli 5 psikofamakolojisti arasında sayılan bir bilim adamının yanında çalışmayı planladım. Kendisi, EEG ile psikiyatrik hastalıklarda kullanılacak ilaçların etkisini ölçen çalışmalar yapmaktaydı ve onun ekibinde 3.5 yıl çalıştım. Hocama müteşekkirim ve onu saygı ve sevgi ile selamlıyorum. 3.5 yıl onun yanında çalışmam sırasında (Post graduate research fellowship program in clinical psychopharmacology and neurophysiology) kendisinden , önce EEG ile ilgili “artifactın” ne olduğunu öğrendim , sonrada ilaçların EEG’deki etkisini görmek ile ilgili yapılan psikofarmakoloji araştırma çalışmalarında öğrendiklerim sırasında EEG ile yıllar sonra tekrar yolumun kesişeceğini biliyordum.
Site Yönetiminin Notu: Tıp Doktoru üyelerimizin anıları mesleki etik kurallarına saygı duyularak isimsiz olarak yayınlanmaktadır.

Site Üyesi Bir Uzmanımız
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
 
Mesleki Anı : Bak dr. bey sizide uyutum Yayın Tarihi : 01-01-1970 03:00
 
Hafta içi rutin senslardan birindeydim. 50 yaş civarında ,uzun boylu, kendinden emin bir hanımefendi odama girdi.Hoşgeldiniz dedim ve yerine oturttum. "sorununuz ne, bana baş vuru gerekçeniz nedir?" diye sordum. "dr bey bende özel güçler var, iletişimde bulunduğum insanları etkileyebiliyorum.düşündüklerim hep oluyor.Hastasın diyorlar bana, yakınlarım size getirdi..." konuşma bu minvalde devam ederken; benim gözlerimin kaydığını ve hafifi daldığımı, fakat onun: "bak doktor bey sizide etkiledim ve uyutum" demesiyle kendimi toparladım.Hanımefendi " gördünüz işte ben hasta değilim." dedi ve bir daha da gelmedi...Oysa bilmiyorduki, bir gün önce "evde beşik sallamışız,öğlen yemeğinden sonrada hafifi bir rehavet çökmüş, ondan gözümüz kayıyor... Tabi buna benzer bir çok anılarım var.zaman zaman sizlerle paylaşacam.Psikiyatri hastaları, çok alıngan ve kırılgan, hassas olabiliyorlar. Her şeye dikkat edebiliyorlar. Ağladıklarında, odanızda göz yaşlarını silecek bir mendiliniz yoksa, bu sizin için eksi bir puandır. Bu yüzden doktor değiştiren hastalara rasladım.Üstünüz başınız derli toplu olacak, saçlarınız düzgün ve taranmış olmalı. Odanız, ofisiniz dinlendirici olmalı.Sevgi ve anlayışla yaklaşmalısınız. Psikiyatride önyargıya asla yer yoktur.Kişinin kendisini tek özgür ve rahat hissedeceği yer psikiyatrist ofisi olmalıdır...
Site Yönetiminin Notu: Tıp Doktoru üyelerimizin anıları mesleki etik kurallarına saygı duyularak isimsiz olarak yayınlanmaktadır.

Site Üyesi Bir Uzmanımız
Doktor "Kalp Hastalıkları - Kardiyoloji"
 
Mesleki Anı : Özlem'in hikayesi Yayın Tarihi : 02-11-2007 00:21
 
Hayatımda unutamıyacağım en güzel anı Özlem adlı 16 yaşındaki hastam ile ilgili. Özlem ilk defa muayeneye geldiğinde her gün gelen ve miyalji ağrısı olarak nitelendirdiğimiz ağrı şikayetine benzer bir yakınması vardı. Başta ergenlik ve ruhsal sıkıntılardan kaynaklanan rutin bir şikayet sandım, ancak onu daha detaylı dinledikçe ciddi bir sıkıntısının olduğunu anladım. Özlem'in doğduğundan beri hareketle gelen göğüs sıkışması ve yanması oluyormuş ve son zamanlarda ise artık rutin işlerini bile yapamaz hale gelmiş. Özlem'i efor testine tabi tuttum. Çok geçmeden testin başından itibaren ciddi bir kalp damar tıkanıklığının gösteregesi olan EKG değişikliği oluşmaya başlandı. Ertesi gün Özlemi anjiografi yapmak üzere hastaneye yatırdım. Anjiografide sol ön inen kalp damarında uzun bir miyokardiyal köprü dediğimiz hastalıklı bir damar tıkanıklığı durumu vardı. Diğer meslektaşlarımla yaptığım istişareden sonra görüş birliği ile bu durumun stent veya balon gibi tedavi edici işlemlerinden fayda görmiyeceği ve açık kalp ameliyatı ile düzeltilmesi gerektiğiydi. Özlem'i Siyami Ersek hastanesine yönlendirdim orda kalp ameliyat oldu ve ameliyat sonrası büyük bir mutlulukla yeniden bana geldi. Bir doktor için her halde bundan daha fazla mutluluk verici bir an olmaması gerekir. Doğduğundan beri var olan sıkıntısı tamamen geçmiş yep yeni bir Özlem vardı karşımda. Hayattan zevk almaya başlayan o gözlerindeki ışıltı görülmeye değerdi. Onun tamamen düzelmiş olması ve sizin yaptığınız tedavinin sonuç vermiş olması kadar zevkli bir durum yoktur herhalde. O an Özlem'in mutluluğu sanki doğuştan gözü görmeyen birisine görebilen gözler bağışlamışsınız gibiydi. Sizden teşekkür etmesi hiç bir parasal değer ile ölçülemezdi. O anı unutmak mümkün değil ve her doktorun buna benzer bir anı yaşmasını diliyorum.
Site Yönetiminin Notu: Tıp Doktoru üyelerimizin anıları mesleki etik kurallarına saygı duyularak isimsiz olarak yayınlanmaktadır.


21:50
Top