2007'den Bugüne 92,297 Tavsiye, 28,217 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!


Mesleki Anılar Kütüphanesi

TavsiyeEdiyorum.com üyesi uzmanların paylaştığı mesleki anılar kütüphanemize hoşgeldiniz. Üyelerimizin mesleki anılarını tarih sırasına göre aşağıda bulabilirsiniz. Eğer siz de site üyemizseniz, bu sayfada ilginç bir mesleki anınızı yayınlamak için ÜYE SAYFANIZ içinden MESLEKİ ANILAR bağlantısını seçiniz. Bu sayfada yayınlanan anılar yazarının isteği üzerine isimle veya isimsiz olarak yayınlanmaktadır. Tıp doktoru üyelerimizin anıları ise mesleki etik kuralları gereği her zaman isimsiz olarak yayınlanmaktadır.

Site Ana Sayfamıza Dönün - Tanıdığınız Bir Profesyonel Hakkında Tavsiye Yazın


Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 97 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Mastürbasyon Yayın Tarihi : 15-06-2016 22:40
 
Yıl 2004, Florya’da Saadet Yuvadayım. O yıl okulda mastürbasyon çok yaygın. Kız erkek fark etmiyor ve hemen her sınıfta var; ama bir sınıf var ki mevcut 13, çocukların 8 tanesi mastürbasyon yapıyor. 3-4 yaş sınıfı, tabi gizil dönemde olmadıkları için gayet rahatlar bu konuda. Bir köşeye çekileyim, yanımdaki ne der, hakkımda kim ne düşünür… Bunlar henüz onlar için anlam ifade etmeyen şeyler. Benim çalışma odam alt katta ve veli danışmanlığındayım; içeri Beyhan öğretmen girdi, hocam acil gelmeniz gerekiyor dedi. Çocuklar serbest zaman saatindeler, yani istediklerini yapabilir, istediği aktiviteye yönelebilirler. Sınıfa çıktık, çıkana kadar ben “Ne oldu?” diye soruyorum; ama Beyhan öğretmen cevap vermiyor. Sınıfa gittim manzara şu: Her çocuk bir yerlere dağılmış biri lego oynuyor, biri bebeğiyle oynuyor, biri camdan dışarıyı seyrediyor… Sayabildiğim sekiz çocuk da mastürbasyon yapıyor. Erkeklerden iki tanesi yüz üstü yatmış kendini yere sürtüyor, iki kız oturduğu yerde sürtünüyor, biri doğrudan eliyle oynuyor, biri duvara önünü çarpıp geri çekiliyor… Sınıfta kimse kimsenin umurunda değil. Nihayetinde yaş olarak henüz bağımsız oyun dönemindeler -birlikte gibi gözükseler de birlikte değil herkesin bireysel takıldığı bir dönemdeler.- Bu Beyhan öğretmen: “Hocam ben hangi birinin dikkatini dağıtayım.” Diye soruyor bana. Beyhan çaresiz, ne yapacağını şaşırmış; ama manzara da bir o kadar komik, gülmemek içten değil:)

Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 97 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Aşkın Yaşı Yok Yayın Tarihi : 15-06-2016 22:40
 
Nesil Yuvadayım, telefon geldi müdür odasına çıktım. Bir Velim 3 yaş sınıfından Doğa’nın annesiydi telefondaki. Kızının aşık olduğunu, acı çektiğini, yardımcı olamadığını, çok üzüldüğünü ve kızına “bu konuyu psikoloğunuzla görüşmen daha iyi olur” dediğini ve Doğa’nın benimle görüşmeye geleceğini söyledi. Aşağı indim, yaptığım kişilik testlerinin raporlarını yazıyordum, kapı çaldı, gelen Doğa’ydı. O günü, onun söylediklerini not etmiştim çünkü çok farklı bir gündü benim için. Şöyle başladı Doğa-Bir sorunum var, anneme anlattım, sizinle görüşmemin daha iyi olacağını söyledi. -Sorunun nedir Doğacığım? Doğa -Ben aşığım. -Aşık olman senin için bir sorun Doğa -Evet -Aşık olduğun kişiyi tanıyor muyum? Doğa -Hasan Can -6 yaş sınıfındaki Hasan Can mı? Doğa -Evet -Aşık olmanın sorun olduğunu söyledin ama ben tam olarak seni anlayamadım, sorunu bana anlatır mısın? Doğa -Sorun Hasan Can bana bebek diyor - Sana ne zaman bebek dedi -Bana bebek demedi, ben ona Hasan Can diyorum Hasan Can diyorum beni duymuyor, ben küçüğüm diye bana bakmıyor, bana küçükmüşüm gibi davranıyor, beni ciddiye almıyor Bunları anlatırken ağlıyordu. Meslek hayatımda hiç unutamadığım seanslardan biridir. O gün fark ettim ki aşkın yaşı yok ve karşılıksızsa can yakıyor.

Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 97 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Eren'in öyküsü Yayın Tarihi : 15-06-2016 22:40
 
Sene 2000lerin başları, Nesil Yuva’ya gittiğim dönemler. Bir gün öğle yemeği vakti, tüm çocuklar yemekhanede. Ben de Gamze hocayı arıyorum, üst katta dediler. Çıktım, o okulda merdivenlerin tam karşısı tuvaletti, kapı açık ve içeride Eren var, ellerini yıkıyor (tam olarak 3 yaşında değil) zannettim ilkin, sonra lavobada kırmızı bir şey görünce korktum, bir yeri kanıyor zannettim ve hızla yanına gittim. Bir de ne göreyim -çocuklara hayvan sevgisi, bakımı, sorumluluk kazandırma…gibi çalışmalar için okullarda hayvan beslenilir ya, Eren de kendi sınıfındaki fanusun içindeki balığı almış- Eren balığı iyice sabunlamış yıkamaya çalışıyor. Kan zannedip zaten paniklemiştim, balığı görünce paniğim arttı. “Hey dur ne yapıyorsun?” dememle Eren gayet sakin “Balığı yıkıyorum Tuğba psikoloğum” demez mi? Güler misin ağlar mısın. “Balık yıkanmaz Erenciğim diyerek elinden aldım, durulayabildiğim kadar duruladım ama balık ölü gibi. Sonra Erenle sınıfına gidip balığı kavanoza koyduk, balıkcağız yan yatmış, üzüldüm. Eren de balığın yüzmediğini görünce üzüldü, aşağı indik beraber, olan olmuşş yapılacak bir şey yok. O iyi niyetiyle balığa banyo yaptırıyordu. Olayın üstünden yaklaşık 2 saat geçmişti ki müjdeli haber bana ulaştı. Balık yaşıyor:))

Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 97 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Müneccim Değil Sadece Psikologum Yayın Tarihi : 15-06-2016 22:40
 
Bugün seanstayım, bir anne 7 aylık hamile ve küçük kızı henüz kardeşi olacağından habersiz ve anne yanlış bir şeyler yapmaktan çekindiği için seansa gelmiş. Neyse konuşuyoruz, bir ara ben örnek veriyorum -Yeni doğacak kızınız, böyle uzun oluyor ben ona İnci diyeyim, diyelim ki siz İnci ile ilgilenirken kızınız geldi dememle annenin yüzündeki gülümseme yerini kahkahaya bıraktı:) Tabi ben birşey anlamadım, yanlış bir şey mi söyledim diye kendi dediklerimi içimde seslendirirken, gülmeye devam ederek şöyle dedi: -Doğacak bebeğin adını inci koymak istediğimizi nereden biliyorsunuz? Bu ben: -Bilmiyorum, sadece o an öyle geldi içimden, ki bu ismi bugüne değin hiç kullanmamışımdır:))))))

Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 97 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Ehliyet Almak İçin Yayın Tarihi : 15-06-2016 22:40
 
17 yaşında bir danışanım var öğretmeniyle ilgili birtakım sebeplerle lise 3 de okulu bırakmış bana geliş nedeni de o sebeplerle tek başına baş edememesi. Çalışkan takdir teşekkür getiren, tertemiz, ne istediğini bilen bir genç. Tabi ehliyet sahibi de olmak istiyor ve ehliyet almak için lise mezunu olma zorunluluğu getirildiğinden mecburen açık liseye kayıt yaptırmış. -Bu lise mezunu olma zorunluluğu da bana çattı. Daha öncede okumaya devam etmesinin doğru olacağı konusunda konuşmuştuk, şahsi fikrim o okumalı öyle gençler okumalı. Tabi kişisel fikrimi de kastederek ve gülerek ona şöyle dedim: -Keşkeeee ehliyet almak için üniversite mezunu olma şartı çıksa Bu da danışanım -Napıyım ben öyle ehliyeti ya, istemem, ehliyet mehliyet istemiyorum, boş ver ya boş ver vaz geçtim Tuğba hanım, almaaaayaaacaaağım. Hayır bunu o kadar ciddi söyledi ki gören ehliyet almak için üniversite mezunu olma şartı çıktı sanır:))) (Bu yazı danışanımın izniyle yazıldı.)

Mehmet AKSÜT Fotoğraf
Pdg.Dr.Mehmet AKSÜT
İzmir
Pedagog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi120 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 1 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : KAYMAKLI BİSKÜVİLER Yayın Tarihi : 18-05-2023 14:09
 
Hanifi ilkokul birinci sınıfa gidiyordu. Sınıfta en aktif öğrenciler arasındaydı. Öğretmen ara değerlendirme yaparken hizmetliyi çağırıp 150 krş verdi. Kaymaklı bisküvi getirmesini söyledi. Hizmetli çok geçmeden küçük kesekağıdı içinde bisküvilerle geldi. Hanifi kaymaklı bisküvi hiç yememişti. Öğretmen soruları doğru yanıtlayan her öğrenciye bir bisküvi veriyordu. Hanifi neredeyse tüm soruları en önce yanıtlıyordu. Bir süre sonra - Hanifi, sen bu kesekağıdını al kendin doğru yanıtı verdiğinde içinden bir tanesini önüne koy. Başka arkadaşın bildiğinde ona bir tane ver, dedi. Birkaç tane bisküviyi arkadaşları kazanmış, kalanı Hanifi'nin sırasının üstünde küçük bir tepe oluşturmuştu. Dersler sona erdiğinde Hanifi bisküvilerden bir tanesini bile yemeden bisküvileri koyduğu kesekağını kocaman cebine özenle yerleştirdi. Bir ağabeyi ve iki kardeşi ile paylaşarak yiyecekti. Evleri yokuşun başında idi. Hava sıcak olduğu için yorulmuştu. Eve yaklaşınca annesinin saplı süpürge ile gecekondunun önünü süpürdüğünü gördü. Tam ağzını açtı: "anne bak ben soruları doğru yanıtladığım için bisküvi kazandım kardeşlerime getirdim" diyecekti ama annesi öfkeyle süpürgenin sapı ile onu dövmeye başladı. Canı çok yanıyordu. Kabahatini de bilmediği için ağlıyordu. Bir aralık annesi: Önlüğünün cebini kirletmişsin! diye bağırınca anladı. Sıcakta kaymak erimiş kumaş yağ lekesi olmuştu. Keşke annesi okula gitmiş olsaydı. Çocuğun ödüllendirilebileceğini ve bunun cezadan daha etkili bir eğitim aracı olduğunu öğrenebilseydi. Lekeyi görse bile Hanifi'nin başarı öyküsünü dinleme sabrını gösterebilseydi. Kim demiş çocuk küçüktür, çocuk dünyada en büyük şeydir...

Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 97 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Şaşırdım Yayın Tarihi : 15-06-2016 22:40
 
Bugün bir seansımda yaşanan kısa an sordum "ne hissediyorsunuz?" cevap "bu dünyada mı?" cevap karşısında tabi anlık bir dumur yaşadım nasıl yani, ne nası ya gibi bir durumdu ve o an "hayır Marsta:)))" deyiverdim Danışan-kahkaha krizine girdi yani o an ne denebilirdi ki:)

Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 97 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Sabotasyon Yayın Tarihi : 15-06-2016 22:40
 
bugün 36-48 aylar arası Denver II Gelişimsel tarama testi yaparken yaşadığım bir kaç şey: Soru:Üşüdüğün zaman ne yaparsın? Ahmet: kouud Bu ben: Anlamadım Ahmet tekrarlar mısın? Ahmet: kouud kouuld Bu ben: İçimden düşünüyorum herhalde kot demek istiyor, kot montundan bahsediyor galiba, neyse diğerini deneyeyim bari Soru: Yorulduğun zaman ne yaparsın? Ahmet: sleepy Bu ben: :)))))) Peki acıktığın zaman ne yaparsın? Ahmet: Hungray :)))) anladım ki kot monttan bahsetmiyor soğuğu anlatmaya çalışıyor:))))) Bir başka çocuk soru: bardakla ne yapılır cevap:drinking peki kalemle ne yapılır? write Bu ben: ya gidin işinize kamera şakası mı bu?:)))))) diğer bir çocuk elma ne demek? bana elmayı anlat apple :))))))))))))) sevgili teacherimiz sizi öpüyorum, testi sabote diye buna derim:)))))))))

Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 97 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Düdükçü Yayın Tarihi : 15-06-2016 22:40
 
Büyüyünce ne olucaksın Kayra? Düdükçü Düdük mü satacaksın yani? Hayır, maçta ben düdük çalıcam, maç başlıyacak. :))))))) Hakem olmak istiyorsun yani? Hayır düdükçü :))))))))))))))))))))))

Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 97 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Enzur Yayın Tarihi : 15-06-2016 22:40
 
Hoşgeldin tatlım, nasılsın? iyiyim Adımı hatırlıyor musun? Evet, Tuğba, biliyo musun benim öğretmenimin adı da Tuğba Evet biliyorum Bir de bizim Enzur öğretmenimiz var Enzur mu, o kim? Bizim öğretmenimiz bir de Tuğba öğretmenimiz var. Bu ben: Ben onu tanımıyorum, herhalde yeni başladı okula? Var işte Enzur meraklandım, sınıfa telefon ettim sordum, Tuğbacım Enzur kim? Bilmiyorum o kim? Sınıftaki diğer öğretmen olduğunu söylüyor :))))))) Öznur hocamdan mı bahsediyosunuz? Bu ben :))))))))))))))))) sanırım

Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 97 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Hafsa'nın Şakınlığı Yayın Tarihi : 15-06-2016 22:40
 
Anaokulunda es kaza daayanayıp çocuklardan birini mıncırmış, gıdıklamış, öpmüşsem hemen hepsi birden beni de öp, beni de gıdıkla bana da yap der. Neyse tabi sırayla hepsini dolaşırım ve bu durum yemekhanede çok sık yaşanıyor, o kadar alıştılar ki biri aradan fırlayıp beni gıdıkla muhakkak diyor. Bu sabah yemekhaneye girdim yine bir kahvaltı sofrası ama bu kez çocuklar değil bazı öğretmenler hizmetli arkadaşlar ve sadece 3 yaş grubundan Hafsa var masada. Masanın başında Dilek hoca oturduğundan takıldım ona "Sizin çocuklarda bayaaa büyümüş diye" gülüştük, sonra Hafsayı gıdıkladım, bizim grup kaçırır mı espriyi hepsi birden başladı çocuk gibi beni gıdıkla beni de gıdıkla demeye. Espriyi devam ettirmek için hepsini gıdıklamaya başladım, biz gülüp eğleniyoruz ama Hafsanın yüzü görülmeye değerdi? Napıyor bunlar ya dercesine bi bakışı vardı, yavrum ya çok şaşkındı:))))))

Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 97 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Sadece Tezahürat:) Yayın Tarihi : 15-06-2016 22:40
 
Öğle yemeğine on dakika var 6 yaş sınıfına gittim, gittiğimde halka olmuşlar oyun oynamaya hazırlanıyorlardı. Oğuzhan bana laf atınca ben de ona tezahürat yaptım "Oğuzhanım benim biricik sevgilim söyle senden başka kimim var benim" diye. nereden yaptım bu tezahüratı tüm 6 yaş sevgilim kısmına o kadar takıldı ki Oğuzhana dönüp ooooo oooooo diyor Oğuzhan kıpkırmızı. Baktım ezildi büzüldü, hemmmen durumu kurtarmam gerektiğini fark ettim bu tezahüratı tek tek tüm çocuklara yapıp Oğuzhanın namusunu temizledim:))))) ya şimdiki çocuklar çok başka:))))))

Mustafa ALTUNTAŞ Fotoğraf
Vet.Hek.Dr.Mustafa ALTUNTAŞ
Ankara
Veteriner Hekim
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 34 Makalesi varFotoğrafı Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Mesleki Anı : Türk Tuberkulini! Yayın Tarihi : 02-02-2009 00:44
 
Türk Tuberkülini! -Uzman Veteriner Hekim Yılmaz ÜSTÜNAKIN'ı Rahmet ve Saygıyla Anarken-  Geçmiş yıllar. Geçmiş yıllar deyince 3-5 yıl değil. Olayı ilk ağızdan dinlediğimden bu yana 30 yıl kadar geçmiş. Olayın geçmişi ise herhalde 40 yıla dayanıyor... Ülkemize hayvan ithali kolay değil. Bugün ki gibi gümrüklerimiz yol geçen hanı gibi her türlü hayvanın, sağlamın, hastanın hatta ölü hayvanın giriş yaptığı kapılar değil! Ülkemizden yurt dışına, bilhassa orta doğuya hayvan çıkışları var, hayvan kaçakçılığı o zamanlarda da var ama dışarıdan ülkemize değil, ülkemizden dışarı akan bir trafik var... Türkiye'ye ithal edilecek hayvanlarda hastalıktan arilik çok önemli. Her ne kadar leukoz gibi ülkemizde olmayan bir çok hastalığın ülkemize girişi de yine ithal hayvanlarla olmuş olsa da, bazı hastalıklar için kurallar oldukça katıdır. Tuberküloz,bruselloz teşhisi yasak olduğundan ülkemizde hasta hayvan görülmezken, bırakın hayvanları, insanlar arasında bruselloz %2.5 düzeyine ulaşmıştır. Ama ithal hayvanlar için kontrol sıkı görülmektedir. İthal edilecek damızlık sığırlara "Türk Tüberkülini" uygulanması şarttır. Sanmayın ki ülkeye geldiğinde yapılacaktır. Kaynağında tuberkülin uygulanması yapılacak, sonucu menfi ise ancak ithal edilebilir. Bu şartlar altında Almanya'dan damızlık ithali yapılacaktır. İthal edilecek hayvanları kontrol etmek üzere de Etlik Veteriner Kontrol ve araştırma Enstitüsü Tuberküloz Labaratuvarı Şefi Uzman Veteriner Hekim Yılmaz Üstünakın (Rahmetli) görevlendirilir. Damızlık seçimi yapılır. Sıra sağlık kontrolüne gelir. Almanlar; damızlık seçimi yapılan işletmelerin hastalıktan ari işletmeler olduğunu,arilik belgeleri bulunduğunu, o nedenle bu şekil bir uygulamayı kabul edemeyeceklerini bildirirler. Ekibimiz ise yasalarımızın ithal edilecek damızlıklara Türk Tuberkülini uygulanmasının yasal zorunluluk olduğunu belirtirler. Karşılıklı oldukça gergin bir hava oluşur. Konuyu onur meselesi yapan Almanlar sonuçta razı olurlar, aksi halde damızlıkları satamayacaklardır. Hayvanlara Türk Tuberkülini uygulaması yapılır ve sonuçları okunur. Hastalıktan ari bir işletmede seçilen hayvanlar tubekülozlu çıkmıştır. Almanlar itiraz ederler ve testin yanlış olduğunu iddia ederler. Hatta dalga geçmeye kalkarlar. Meslektaşımız, tavrını net olarak belirlemiştir ve restini çeker; - "Testimizde herhangi bir şüphe söz konusu olamaz, bu hayvanlar tuberkülozludur." Siz de gerekli testlerinizi yapın, görün  der. Almanlar, her ne kadar hayvanların sağlam olduğundan emin olsalar da, kendi usullerince testlerini yaparlar. Sonuç;hayvanlar gerçekten tuberkülozludur. Şaşkınlık içerisinde durumu araştırmaya başlarlar. Yapılan araştırma sonucunda, işletmede hayvanlarla oldukça yakın temasta bulunan evin babaannesi eski bir tuberkükoz hastasıdır. Bir dönem babaannenin tuberkülozu aktif hale gelmiş ve ahırdaki hayvanlara da hastalığı bulaştırmıştır. Karşı karşıya kaldıkları zor durumdan yeterince mahçup olan Almanlar, Uzman Veteriner Hekim Yılmaz ÜSTÜNAKIN'dan hem özür diler, hem de olayı açığa çıkartmasından dolayı teşekkür ederler. Şimdi, düşününce, "o şartlarda ithal edilen hayvanlarla bile ülkemizde olmayan bir çok hastalığı getirdiğimize göre, bugün ülkemize neler gelmiyor ki acaba" diye düşünmemek mümkün mü? Saygı ve rahmetle anıyorum. 16.03.2012 Dr. Mustafa ALTUNTAŞ Uzman Veteriner Hekim TürkVet   *Uzman Veteriner Hekim Yılmaz ÜSTÜNAKIN, Etlik Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü'de Labaratuvar Şefliği sonrasında Müdür Yardımcılığı görevinde bulunmuş, 1980 li yılların başında Samsun Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne atanmış ve uzun süre emekliliğine kadar bu enstitünün Müdürlüğünü yapmış değerli bir meslek büyüğümüzdür. Bu olayı o zamanki adıyla Bafra Karaköy Harasında uyguladığımız tuberkülin sonuçlarının müşterek değerlendirilmesi esnasında, 30 yıl kadar önce aktarmıştır. Kendisini saygı ve rahmetle anıyorum.  

İbrahim EREN Fotoğraf
İbrahim EREN
Çorum
Özel Eğitim Uzmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 13 Makalesi varFotoğrafı Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Bunlar kardeş mi ? (Down Sendromu) Yayın Tarihi : 25-12-2023 19:09
 
Özel eğitim alanında pek tecrübesi olmayan müfettiş çalıştığım kuruma teftiş etmeye ve mesleki konularda rehberlik! yapmak için gelmişti. Tabi tek sorabildiği -"Hocam BEP'in var mı ?" -"Var hocam,buyrun." -"Çok güzel,çok güzel.İşiniz zor gerçekten..." Sonra gözü öğrencilerime takıldı; -"Aa hocam bu çocuklar kardeş mi?" -"Yok Hocam onlar DOWN SENDROMLU!" tabi ben dumur..:)) Ama yapacak bir şey yok ,dilim döndüğünce kromozom,el çizgileri,benzerlikler filan anlatmaya çalıştım. Ancak bir özel eğitimciye rehberlik yapmak için biraz daha hazırlıklı olması gerektiğini sanırım anladı...

Gönül BAYALTUN Fotoğraf
Gönül BAYALTUN
Denizli
Çocuk Gelişimi Ve Eğitimcisi
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi78 kez tavsiye edildiKütüphanemizde Yayınlanan 36 Makalesi varFotoğrafı Mevcut
Mesleki Anı : "evde ve okulda hep mızıldıyorum"diyen çocuk Yayın Tarihi : 02-09-2014 14:45
 
denizli'nin bir köyünden bir anaokulu öğretmeni aradı ve istediği olmayınca uzun zaman mızıldayan ve sonrada kendinden geçen bir öğrencisinden söz etti.yapılabilecekleri konuştuk ve bir gün öğretmen öğrenciyi ve annesini de alarak ofise geldiler.öncelikle öğrencilerinin sorunlarına bu kadar duyarlı bu öğretmen hanımı tebrik etmek istiyorum. annenin şikayeti de aynıydı:"ne istediğini bir anlasam hiç bir şey söylemeden saatlerce mızıldıyor"dedi. anne ve öğretmenle görüştükten sonra çocukla görüşüyoruz.çok tatlı,mantıklı,kolay işbirliği yapan duygularını paylaşan,sohbet eden bir çocuk var karşımda.günlük yaşamından ,ilgi alanlarından,evden okuldan arkadaşlardan ,sevdiklerinden hoşuna gitmeyenlerden,kendini rahatsız eden sorunlardan konuşuyoruz,tam o sırada rahatsızlığını anlatan bir yetişkin edasıyla;"ben okulda ve evde de hep mızildıyorum"dedi. sorununu ve ne istediğini bilen 5 yaş çocuğuyla çalışmanın zevkine doyum olmuyor:)))

İrem BRAY Fotoğraf
Uzm.Psk.İrem BRAY
Muğla
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi40 kez tavsiye edildiÖzgeçmişi MevcutKütüphanemizde Yayınlanan 35 Makalesi varFotoğrafı MevcutMesleki Videoları Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Evsahibi sizsiniz! Yayın Tarihi : 17-04-2021 17:53
 
4 Şubat 2013 günü Aile Der’in (İstanbul Aile Araştırmaları Eğitimi ve Danışmanlığı Derneği) kurucularından, eski öğrencimiz Fatih Kışıçarslan’ın davetlisi olarak bir sunum yaptım (http://www.aileder.org.tr/online-yontemle-aile-terapisi-seminer/) Beni en çok duygulandıran Fatih’in açılış konuşmasında Aile Der’in varlığının ve prensiplerinin temelinde Stephen ile verdiğimiz eğitimler olduğunu söyleyerek beni misafir değil de evsahibi olarak tanıtması ile Aile Der’den yararlanan ailelerin yapmış olduğu ahşap bir kutu ve kendi kitabının 2. baskısını armağan etmesiydi.

Perran AYDEMİR Fotoğraf
Dyt.Perran AYDEMİR
Adana
Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi39 kez tavsiye edildiKütüphanemizde Yayınlanan 32 Makalesi varFotoğrafı Mevcutİş Adresi KayıtlıTelefon Numaraları Kayıtlı
Mesleki Anı : Akrostiş yapan çok sevdiğim bir danışanım Yayın Tarihi : 01-07-2020 18:43
 
İsmimin baş harfleriyle beni tanıtan danışanım beni çok duygulandırdı. P erhiz sanmıştım diyeti E vet ama kararda vermiştim R eçelsiz kahvaltı R evanisiz bir öğlen A bur cubursuz bir yaşam N asıl başarabilirdim yanımda olmasaydın.. , Canım çok tatlısın. Reçelsiz , revanisiz ama son derdece tatlı.

Gönül BAYALTUN Fotoğraf
Gönül BAYALTUN
Denizli
Çocuk Gelişimi Ve Eğitimcisi
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi78 kez tavsiye edildiKütüphanemizde Yayınlanan 36 Makalesi varFotoğrafı Mevcut
Mesleki Anı : 7.sınıf öğrencisinin gözleri parlayarak,gururla "matematik çok zevkli"yorumunu duymak çok zevkliydi Yayın Tarihi : 02-09-2014 14:45
 
abisi bu yıl iyi bir üniversitenin iyi bir bölümüne girmiş ve yıllardır ailede zeki başarılı,iyi, doğru ,akıllı ,sorun yaratmayan becerikli rolünü oynayan abinin kardeşi olan 7.sınıf , yıllardır ailede;tembel,başarısız,bir işe yaramaz,beceriksiz,dersleri anlamayan,söz dinlemeyen kardeşi oynayan öğrenciyle başarı için çalışıyoruz. tabii kolay olmadı ders çalışmanın önemini ve yaşamına getireceği anlamı farkettirmek ve çalışmanın işe yarayacağına inandırmak. yine danışmaya geldiği bir gün,düşünceleri duyguları, okulda olan-biteni dersleri arkadaşları konuşuyoruz. öğrenci birden gözleri parlayarak, özgüvenle,gururlu bir şekilde "matematik çok zevkli ve ben bu hafta sınıfta matematik problemini çözen tek kişiydim ve sözlüden 100 adım derslerden de sınıf 5.si oldum ama hedefim sınıf 1.si olmak"deyiverdi.pırıl pırıl bir gülümseme yüzüne yayılmış,özgüveni gözlerinde parlıyordu.bu enerjisi beni de sarıp-sarmaladı,yüzüme kocaman bir gülümseme yayıldı,mutlu oldum. onun ilk defa kendine bu kadar güvendiğine ve inandığına tanık oldum, nihayet abisinin başarısının gölgesinden sıyrılmış ,kendini göstermişti.sınıf 1.cisi olacağından hiç süphem yoktu,gözlerindeki kararlılık bunu ifade ediyordu.işte danışmanlığın en zevkli anlarından biri daha...

Gönül BAYALTUN Fotoğraf
Gönül BAYALTUN
Denizli
Çocuk Gelişimi Ve Eğitimcisi
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi78 kez tavsiye edildiKütüphanemizde Yayınlanan 36 Makalesi varFotoğrafı Mevcut
Mesleki Anı : hipnoz eğitiminden;7 aylık tuvalet alışkanlığı kazanan bebek! Yayın Tarihi : 02-09-2014 14:45
 
ağustosun son günü,ANtalyada'yız.hipnoz eğitiminin 2.modülünü tamamlayıp sertifikaları da alacağız.4 günlük eğitimimiz kalmış. kursiyerlerin hemen hepsi aynı meslekten Antalya'lı diş hekimlerinden oluşuyor,kurs bir doktorun muayenehanesinde yapılıyor.diğer meslekten olan bizler toplam 3-4 kişiyiz.dolayısıyla hipnoz eğitimi diş hekimlerinin karşılaştığı sorunlarına dönük yürüyor.ben kendi adıma mesleğime dönük konularda bilgi edinemiyeceğimi 1.modülde anladım. eğitim veren hoca antalya diş hekimleri odasıyla anlaşmalıymış gibi bilgiler dolaşıyor,diş hekimlerine dönük hipnoz eğitimlerinin yılda bir-kaç kez tekrarlanıp,her eğitimde bir kısım diş hekiminin daha hipnoz eğitimi aldığını öğreniyoruz ve tek tük bizim gibi farklı meslekten kişilerde oluyor heralde. hipnoz eğitimcimizde ankaradan geliyor ve potansiyel kursiyer adayı oldukları için heralde,diş hekimi kursiyerler arasında gözüne kestirdiği,odada etkin olan ve çevresi olduğu anlaşılan bazı kişilerle özel sohbetleri uzattıkca uzatıyor.zamanın boşa gectiğinden sıkılanları ve duygularını farkedemiyor ve sabah açıkladığı tüm eğitim konuları aksam olduğunda bitmiyor. yine böyle ortamın unutulup özel sohbete kaptırdığı bir anda ,sohbet ettiği odada etkili bir diş hekimi kursiyer;öğrencilik yıllarından, hastalığından, eşinden, araba kullanamadığından ,arkadaşlarından ve arkadaşlarının bebeğinin harikalığından söz ediyor.o anda bebeğin 7 aylıkken tuvalet eğitimi alışikanlığı kazandığındığını söyledi.ben gayri ihtiyari "olmaz! çocuğun kasları henüz gelişmemiştir tuvalet kontrolü için"dedim.o anda keskin bir sessizlik oldu,hanım döndü bana bakıyor bende ona... ve araya hipnoz eğitimi veren hoca girdi "PEKALA OLUR!.."dedi. - aynı eğitim sonunda ücreti tam ödememe rağmen sertifika alamAdım. -ayrıca sekreter aracılığıyla hiç bir açıklama yapılmadan 100tl daha fazla alındı. ve bende eğitimler adına kötü bir izlenim bıraktı. bunları neden anlatıyorum: eğitimlerin bizlere çok yararlı olabileceğini biliyorum ama tabii kimden,nerden alacağımızı doğru seçmeyi başarabilirsek.

Gönül BAYALTUN Fotoğraf
Gönül BAYALTUN
Denizli
Çocuk Gelişimi Ve Eğitimcisi
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi78 kez tavsiye edildiKütüphanemizde Yayınlanan 36 Makalesi varFotoğrafı Mevcut
Mesleki Anı : 2.sınıfa giden oğlu her gün 40 sayfalık bir kitap okuyup-bitiremediği için çocuğunu başarısız olarak niteleyen aile Yayın Tarihi : 02-09-2014 14:45
 
bu yıl 2.sınıfa devam eden yani henüz 1.sınıfı tamamlamış öğrenci, her gün 40 sayfalık 1 kitabı okumayı bitiremediği ve okulda anlatamadığı için öğretmeni tarafından anne-babasına "Türkçe'den başarısız"olduğu için şikayet edilmişti. AİLE:büyük zorlamalarla çocuğun günde ancak 20 sayfa okuyabildiğini ve anlatmakta zorluk çektiğinden şikayet ediyor çocuğun ısrarla her gün 40 sayfalık bir kitabı okuyup-anlatabilmesini istiyor,çocuğun sıkıntısını ve bunalmasını farkedemiyordu. 1- çocuk henüz 7 yaşında ve henüz ilkokul 1.sınıfı bitirdi,okumayı gecen yıl öğrendi ve 3 aylık yaz tatilinden döneli henüz 2 ay oldu.günde 40 sayfalık kitabı okuyamaması "Türkçe'den başarısızlık" anlamı taşımaz.aksine 3-4- aylık tatilden hemen sonra bu kadar çok sayfa kitap okuma çocukta baskı ve okumaya karşı antipati oluşturabilir.sayfa miktarı yavaş yavaş artırılmalı.toplumda liseye gelmiş haftada 40 sayfalık 1 kitap okumayan abiler-ablalar ve eline hiç kitap almamış anne-babayla büyüyen çocuklar olduğu dikkate alınmalı. 2-çocuğun kitap okumayı sevmesi; çocuğun 0-6 yaş döneminde anne-babanın kitap okumayı sevdiğini ve okuduğunu görmesiyle doğru orantılı gelişir.anaokuluna gitmeyen,evde anne-babası kitap okumayan ve konusu çocuğun yaşamını,çevresini ve ilgi alanlarını kapsamayan kitaplar çocukta kitap okuma sevgisini engelleyebilir. 3-her çocuğun günde 40 sayfa kitap okumasını ve anlatmasını beklemek; "her insan tektir bütündür,tamdir ve her çocuğun kendine özgü yetenekleri ve ilgileri vardır,bazı alanlarda iyi olan çocuk diğer alanlarda daha az iyi olabilir"kişisel farklılıklar gerçeğine ters düşer. 4-sevmediği ve zorlandığı konularda çocuğa hoşgörüsüz davranmak, baskı ve sert disiplin uygulamak; çocuk ilk zamanlar başarıyormuş gibi görünse de zaman içinde nefret edebilir ve çocuğun kapasitesi üstünde beklenti içinde olmak çocukta yetersizim,başarısızım inancının gelişmesine ve bir süre sonra başarısızlığı kabullenerek " öğrenilmiş çaresizlik" durumuna itebilir. 5-bazı çocuklar fazla ödevde zorlanıyor,önemli olan ödevin niceliği değil, ödevler az yapılsa bile, ödevlerin çocuğun konuyu anlayıp-anlamadığı konusunda değerlendirmeye tabi tutulması öğrenme amacına uygun olur,çocuğu yorup-bıktırmaz.


11:32
Top