2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Işın
Işın Kavramı ile İlgili Makaleler, Uzmanlar, Kaynaklar
Işın Kavramı ile İlgili 172 Makale
Günümüzde öğrendiklerini sorgulayan, araştıran, kendi öğrenmesi ile ilgili sorumluluk alan ve bilgiyi yapılandırabilen bireyler öğrenme sürecinde bilişsel kaynaklarını kontrol edebilen kişilerdir. Flavell’in “bilişötesi” olarak adlandırdığı bu durum bireyin kendi biliş sistemi hakkındaki bilgisini ifade etmektedir. Hemen herkes hayatın günlük rutininde öğrenme sırasında planlama, izleme, değerlendirme gibi faaliyetleri sürdürürken bilişötesi aktivitelerle meşgul olmaktadır. Hızlı bir değişim ve dönüşüm geçiren 21.yy insanı her an içsel ve çevresel binlerce uyaranın etkisi altında kalmaktadır. Böyle bir durumda insan ya tüm bilgiyi olduğu gibi içeri alır ya da bilgiyi birçok işlemden geçir... »»»
Size yaşadığınız acının önemli bir kısmının zihninizde gerçekleştiğini söylesem ne düşünürdünüz? Belki bu fikri ilk defa duymadınız ve sizi çok şaşırtmadı. Belki de olayları algılayış biçiminiz ile acı çekme arasında bir ilişki olduğunu içten içe biliyordunuz. Ancak zihninizin anlattığı hikaye o kadar ikna ediciydi ki olaylara karşı tutumunuzun acıyı deneyimleme biçiminizde etkili olduğu bilgisi saçma, hatta sinir bozucu bile geliyor olabilir. Stanford Üniversitesinde ders veren örgütsel davranış profesörü Brian Lowery, sabit bir benliğimizin olmadığını, bunun yerine benliğimizi devamlı olarak şekillendirdiğimizi söylüyor. Sürekli sosyal etkileşime giren varlıklar olduğumuz için tekrar te... »»»
Kendinizi hiç, “Neden çok istememe rağmen isteklerim gerçekleşmiyor? Hani düşünce gücüyle isteklerimiz gerçekleşiyordu?” Gibi sorular sorarken veya “Düşünce gücü tam bir saçmalık” derken bulduğunuz oldu mu? Gelin bu yazımda şu düşünce gücü konusuna biraz bakalım. Öncelikle yazımın başlığından da anlaşılacağı gibi düşünce gücü isteklerden ziyade inançlarla ilgili bir konu. Düşünce veya inancın gücü zaten plasebo etkisi ismiyle aşina olduğumuz bilimsel bir kavram. Plasebo etkisine göre gerçekte hiç bir iyileştirici özelliği olmayan ama iyileştireceği söylenen şekerler sizi iyileştirebilir. Ancak inancın gücü tek yönlü değil. Diğer taraftan bir şeyin size iyi gelmeyeceğine inandığınızda da sist... »»»
Savunma mekanizmaları, kaygıyı önlemek veya azaltmak, dürtüleri kısıtlamak ve hoş olmayan duygulardan kaçınmak için dış stres kaynaklarla başa çıkmak için kullanılan egonun birincil araçlarıdır. Bu mekanizmalar çoğunlukla bilinçsizdirler (Cramer, 2015). Savunma mekanizmaları seviyelerine göre başlıklara ayrılır (Cramer, 2015): Seviye 1 – Patolojik/narsistik savunma mekanizması: Kişilik bozukluğuna sahip çocuklarda ve yetişkinlerde görülür. Seviye 2- Olgunlaşmamış (ilkel): Kişilik bozukluğuna sahip kişilerde yaygındır. Bununla birlikte, psikozlu hastalarda, kaygı bozukluğu olan çocuklarda, ergenlerde ve kişilerde görülür. Seviye 3- Nevrotik: Obsesif kompülsif bozukluğu veya kaygısı olan ki... »»»
Histriyonik kişilik bozukluğu DSM-5’te (American Psychiatric Association, 2013), dramatik, duygusal ve değişken göstergelere sahip kişilik bozuklukları işe kümelenmiştir. Bu kümede antisosyal, histriyonik, narsistik ve borderline (sınırda) kişilik bozuklukları yer almaktadır. Histriyonik kişilik bozukluğuna sahip bireyler, sık sık dramatik, baştan çıkarıcı veya dikkat çekici davranışlarda bulunma, gösterişli bir nitelik taşıyan abartılı duygusal tepkiler, çevrelerini anlamak için izlenimci bir yaklaşım ve yüksek düzeyde telkin edilebilirlik ve başkaları tarafından etkilenmeye açık olma ile karakterizedir (Lewis ve Mastico, 2017). Histriyonik davranışların ele alındığı tarihler antik zamanla... »»»
Geçtiğimiz günlerde uplifers’ta “Yeni yıla girmeden geride bırakmanız gereken 10 düşünce” başlıklı bir yazıya denk geldim. Yazı başlığından da anlaşılacağı gibi, bazı düşüncelerin çok da işimize yaramadığıyla ilgiliydi. Bu düşüncelerden “Başka seçeneğim yok” cümlesi oldukça ilgimi çekti ve dil-düşünce ilişkisinin psikolojik iyi oluş için ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Uygulayıcısı olduğum Rasyonel Duygucu Bilişsel Davranışçı Terapi de, kullandığımız dilin (söylem biçimimiz, kullandığımız kelimeler) duygu ve deneyimlerimizin kuvvetli bir belirleyicisi olduğunu vurguluyor. Kullandığımız dil de düşüncelerimizin bir yansıması. İşte ağzımızdan çıkan kelimeleri belirleyen tüm bu düşüncelere,... »»»
BAŞKALARIYLA KONUŞTUKTAN SONRA KONUŞTUĞUN KONULARI ZİHNİNDEN NEDEN ATAMIYOR, SÜREKLİ KONUŞULANLARI DÜŞÜNÜYORSUN? Başkalarıyla konuştuktan sonra konuşulan konuları sürekli düşünmek veya düşünmekten kendini alamamak bazı kişilerin hayatlarını önemli ölçüde etkiliyor. Bazen saatleri, günleri, haftaları alan bu ruh hali onları çok yormaktadır. Düşünmekten yorulmak ve bu yorgunluktan dolayı kolunu bile kaldıramayacak duruma düşmek bu kimselerin yaşadıkları süreci daha anlayabilmemiz için önemli bir bilgi olacaktır. Kişisel farkındalığı yüksek kişiler bu durumun farkında olup sorunun çözümü için arayışa girerken, bu farkındalığı geliştirmemiş kişiler bu sürecin farkında bile değillerd... »»»
“Zihnim hiç susmuyor”, “Ailem/ülkem/patronum/okulum/işim böyle olmasaydı ben de böyle olmazdım”, “Başkalarının hayatı gayet iyi ama benimki değil”, “Hiç bir şeyi değiştiremediğim için kendime çok kızıyorum”, “Keşke zamanı geri çevirsem ve her şeyi düzeltebilsem” gibi bir iç ses ile kendini gösteren ruminasyon, tekrarlayıcı bir şekilde düşüncelerin zihinde dönüp durması ya da olumsuz içerikli zihinsel uğraş olarak tanımlanıyor. Yani ruminasyon geçmişe takılıp probleminizi çözmek adına harekete geçmeksizin, içinde bulunduğunuz duyguları, olası sebep ve sonuçlarını tekrar tekrar düşünerek sürekli bir zihinsel meşguliyet durumu. Ruminasyon yaparken genellikle kendinizi çevrenizden soyutlayarak k... »»»
Zihnim hiç susmuyor. Aynı şeyleri tekrar tekrar düşünüyorum. Yaklaşan önemli bir olay varsa bunu o kadar çok düşünüyorum ki sonunda uyuyamıyor, sinirli ve mutsuz oluyorum. Canımı sıkan bir olayı bir kere düşünmeye başlayınca duramıyorum. Bu kadar çok düşünmek beni çaresiz ve yalnız hissettiriyor. Hiç bir şeyi değiştiremediğim için kendime çok kızıyorum. Başkalarının hayatı gayet iyi ama ben bir türlü mutlu olamıyorum. Keşke zamanı geri çevirsem ve her şeyi düzeltebilsem. Olumsuz düşüncelerin zihinde tekrar tekrar dönüp durması. Buna psikolojide ruminasyon deniyor. Bu tür tekrarlayan düşünceler depresyon, sosyal anksiyete, takıntılar, uyku bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu ile... »»»
Eğer uzun zamandır fazla kilolarınızı veremiyorsanız muhtemelen kendinize kızıyor, bunun sonucunda daha fazla yiyor, yine kendinize kızıyor ve sonra yine yemeye sarılıyorsunuzdur. Bu kısır döngü sizi çaresiz ve değersiz hissettiriyor, sonuç olarak kendinize saygınız git gide azalıyordur. Kilo problemi olan bireylerde gözlenen düşük benlik saygısının bir sebep mi yoksa sonuç mu olduğu hala tartışılıyor. Yani kilo problemi olan kişiler kendilerine saygı duymadığı için mi kilo alıyorlar yoksa kilo aldıkları için mi benlik saygıları düşüyor sorusu henüz cevaplanamamış durumda. Bazı kilolu bireylerde benlik saygısı düşüklüğü kiloya sebep olan faktör olarak bulunurken, bazılarında da kilo almanın ... »»»
Kendini fiziksel açıdan olumlu değerlendiren kişilerin sosyal ilişkilerinde daha güvenli ve işlerinde daha başarılı olduğu bilinen bir gerçek. Ancak kendini beğenmeyen ve kusurlu bulan kişiler yaşamlarının çeşitli dönemlerinde ya da tümünde huzursuz, güvensiz ve değersizlik duyguları içinde oluyorlar. Yani beden algısı sosyal ilişkilerimizi ve psikolojimizi doğrudan etkiliyor. Beden algısı kısaca, kendi bedeninizin size nasıl göründüğü. Bedeninize ilişkin zihinsel tasarımın tümü olan beden algısı “ben” fikrini oluşturuyor ve benliğin sonraki biçimlenmesinde temel bir önemi var (Ziyalar, 1983). Beden algısı, kendinizi diğerlerinden ayırt etmeye başladığınız birinci yaştan itibaren ortaya çıkı... »»»
Geçtiğimiz günlerde sevgili arkadaşım Doğanay Konalı ile bir canlı yayın yaptık. Konularımızdan biri de malum günlerin getirdiği belirsizlik ve kaygı idi. Sonra sevgili Cenk abinin (Cenk Doğru) yazısına denk geldim. “Her şey çok belirsiz” diye başlıyordu yazı. “Şimdi neler olacak? Bana, aileme, işime, bu ülkeye neler olacak” diye devam ediyordu. Evet, her şey çok belirsiz. “Ama salgından önce ne kadar belliydi ki?” diye sordum kendime. Hayatımızın ne kadarı planladığımız gibi gidiyordu? Ne kadarını kontrol edebiliyorduk? Her şey dört dörtlük olsun diye sabahtan akşama kadar çalışmıyor muyduk? Gelecekte rahat edelim diye durmadan koşturup “şimdiyi” es geçmiyor muyduk? İşler yolunda gitmediği... »»»
İçinde bulunduğumuz şu günlerde doğal olarak hepimiz endişeliyiz. Koronavirüs (COVID-19) salgını belki de şu ana kadar hiç yaşamadığımız kadar yoğun bir can korkusuna sürükledi bizi. Hem kendimizin hem de sevdiklerimizin sağlığı ve canı için çok endişeleniyoruz. Gerçi bir süredir küresel felaketler, terör, savaşlar ve depremler nedeniyle anksiyetemiz oldukça artmıştı. Tüm bunlar toplumsal ve hatta küresel olarak hepimizi travmatize ediyor. Koronavirüsün ülkemize girmesi ile beden ve zihin bütünlüğümüzün doğrudan tehdit altında olduğunu hissettik. Yani “var oluşumuz” tehditlerle sınanıyor. Buna doğal olarak bir takım tepkiler veriyoruz. Mesela bazıları “Bana bir şey olmaz” düşüncesiyle inka... »»»
SÜREKLİ GEÇMİŞİ DÜŞÜNÜYORUM. NE YAPMALIYIM? “Tarih tekerrürden ibarettir” yani tekrardan ibarettir derler. Tarih boyunca benzer şeyler sürekli yaşanır. Bizde geçmişimize, tarihe bakarak dersler çıkarır, kararlar alır, adımlar atarız. Tarihe bu ölçüde odaklanmamızda bir yarar gayesi vardır. Hata yapmamak, daha iyi standartları yakalamak gibi. Bu durum toplumsal olaylar için geçerli olduğu gibi bireysel yaşantılar içinde geçerlidir. Geçmişteki hatalarını gören biri, bu hatalarının farkına vardıkça aynı hataları tekrar etmeyecek ve geleceği de iyi yönetebilirse mutlu olacaktır. Yaşamış olduğumuz zorlukların bazen üstesinden gelemeyiz bizi çok sıkıştırır ve bunaltır. Böyle z... »»»
HER ŞEYİ KAFAMA TAKIYORUM NE YAPMAM GEREKİYOR? Bir gün içerisinde zihnimizden yaklaşık olarak 4000 tane düşünce geçmektedir. Bu düşüncelerin çoğu anlık olarak zihnimizden geçerken bazılarını ise daha fazla düşünmekteyiz. Genellikle daha fazla düşünmüş olduğumuz konular bizi üzmekte, endişelendirmekte ve korkutmaktadır. Bu yönüyle kafaya takılan konular olumlu bir etki uyandıramamakta, kişi taktığı konuyu düşündükçe kaygısı, korkusu ve üzüntüsü daha da fazla artmaktadır. Bizi rahatsız eden bir konuyu sürekli olarak düşünmek günlük hayatımızı olumsuz etkiler, rutin işlerimizden, sorumluluklarımızdan, görevlerimizden koparır, odaklanmanızı güçleştirir, hayata olan motiva... »»»
EN KÖTÜSÜNÜ DÜŞÜNMEK, HEP OLUMSUZ BAKMAK Hep olumsuzu, en kötüyü düşünüp ona göre hayata bakmak yaşam kalitemizi çok düşürür. Bizi daha mutlu ve huzurlu yapmaz. Hatta bizim başarımızı, özgüvenimizi de alıp götürür. Bir söz vardır “Güzel gören güzel düşünür güzel düşünen hayattan lezzet alır” demişlerdir. Kişi olumsuzu gördükçe mutluluğunun artması mümkün değildir. Örneğin siz kötü çirkin bir şeyi gördünüz vakit içinizde olumlu bir duygu uyanmaz. Bu durum sizi mutlu etmez. Dolayısıyla kişi yaşantısında olumsuzu gördükçe mutlu olması da mümkün değildir. Burada şu soru akla gelebilir: “Ne yani gerçekleri görmeyelim mi ? ”, “Polyanacılık mı oynayalım ? ” Evet hayatta her şey mükemmel ve... »»»
ÖZGÜVEN SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE YENİ BİR YÖNTEM. “DÜŞÜNME YAP YÖNTEMİ” Özgüven eksikliği önemli bir problemdir. Kişinin sosyal, ekonomik ve psikolojik dünyasını önemli ölçüde etkilemektedir. Özgüvenli kişilerin daha mutlu olduklarını, sosyal ve ekonomik hayatta daha iyi konumlara geldiklerini görüyoruz. Tam tersi şekilde özgüven sorunu yaşayan kişilerin de kendilerini daha mutsuz hissettiklerini ve hak ettikleri yerlere gelemediklerini görüyoruz. Daha iyi hissedecekken veya daha iyi yerlerde olabilecekken bu sorundan dolayı mutsuz olmak veya geride kalmak kişinin kaderi olmamalıdır. Çünkü birey olarak kendimizi tanımamız, yeteneklerimizi, potansiyelimizi görmemiz ve hak ettiğimiz yer... »»»
Ayrıldık unutamıyorum Ayrılıklar hep zordur. Zor olmasının altında yatan en önemli etken değer verdiğimiz kişiyle artık eskisi kadar vakit geçiremeyecek olmamızdır. Ayrıldığımız kişiye geçmişte verdiğimiz değer ve yaşanılan güzel zamanların çokluğu bu ayrılığın bizim üzerimizdeki etkisini önemli ölçüde etkilemektedir. Özellikle günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi ile beraber çok fazla insan ile tanışırken aynı zamanda çok hızlı bir şekilde, değişik nedenlerle insanlardan uzaklaşıyoruz ve ayrılıyoruz. Ayrılırken en zorlandığımız kişiler, genellikle duygusal bağ kurduğumuz kişilerdir. Duygusal bağ kurduğumuz kişilerin bizim gözümüzde, kalbimizde, zihnimizde ayrı bir yeri b... »»»
ÖZEL SYSTEMA CARDIOVASCULARE – ÖZEL SYSTEMA CIRCULATORIUM – ÖZEL KALP – ÖZEL DAMAR VE DOLAŞIM SİSTEMİ İnsanda yaşam için gerekli olan oksijenin, besin maddelerinin ve iç salgı bezleri tarafından salgılanan hormonların hücrelere taşınması, hücrelerde oluşan metabolizma artıklarının ve karbondioksitin atılması Dolaşım sistemi - Systema vasorum ile olmaktadır. Dolaşım sistemi - Systema vasorum – Angiologia, emme basma tulumba tarzında çalışan Kalp - Cor, kalpten organlara, organlardan kalbe kan taşıyan damarlar ile bu damarlar tarafından taşınan kandan oluşur. Bu oluşumlardan kan, yapısı ile birlikte daha kapsamlı olarak Histoloji ve Fizyoloji derslerinde incelenmektedir. Şimdi önce kalbi, s... »»»
Hayatı oluşturan düşüncelerdir Genel anlamda insanoğlu pasif ve edilgen bir tutum takınarak hayat olayları karşısında kendilerini mağdur olarak gösterme eğilimindedirler, bir çok psikolojik sorun yaşayan insanlarda ortak olarak gördüğüm özelliktir bu. Genelde bu insanlar, sorumluluk almaktan kaçınan, hayatları üzerinde insiyatif haklarını görmezden gelen kökten kaderci eğilimler gösteren bir portre çizerler. Onlar için hayat esen bir rüzgar gibidir ve onlarda bu rüzgarda savrulan yapraklar gibi rüzgarın estiği yöne doğru giderler. Ben terapi seanslarımda danışanlarımın bu tutumlarını farkettiğim zaman ilk önce bu noktayı değiştirmeye çalışırım, hayatlarının iplerini eline alabil... »»»
YAPICI DÜŞÜNCE Konfüçyüs, “Karanlığa küfredeceğine bir mum yak!” der. Yapıcı düşünceyi bundan iyi ifade edebilen bir söz bulmak çok güçtür. Bir şeye kızmak, öfkelenip şikayet ve tenkit etmek sinirleri gerginleştirebilir, alınacak tedbirleri sağlam bir kafa ile almamıza mani olabilir, çünkü gene Çinli filozofun dediği gibi, “Öfkeli bir adamın içi zehir doludur.” Vaktiyle bir kişi şirkette kimsenin düşünemediği fikirler söylüyordu.O kimseye, Her kafadan bir ses çıkıyordu: -Bu bizim bünyemize uymaz. -Bunu uygulamak imkansızdır. -Buna yazılı esaslar uygun değildir. -Böyle şeyler bizim için lüks sayılır. -Bunu yapacak eleman nerede? -Bu işe ayrılacak person... »»»
Negatif düşüncelerimizin kaynağina inmek hayatımızdaki olaylara bakış açımız ve onlara tepki veriş şeklimiz birçok faktörün katkısıyla olur. Nihayetinde görüşlerimiz ve reaksiyonlarımız, dünyanın nasıl işlemesi gerektiği ile ilgili inançlarımıza dayanabilir. Negatif aksiyonları değiştirmek için anahtar kendimizi sınırlayan inançları tespit etmek ve onları ortadan kaldırmaktır. En azından onları büyük ölçüde azaltmaktır. Bazı insanlar mücadeleyi ve zorluklara göğüs germeyi hayatın doğal ve kaçınılmaz bir parçası olarak görürler.diğerlerinin inançlarına göre hayat böylesine zor olmamalıdır şeklinde düşünebilirler. Eğer bir kişinin inançları irrasyonel ya da kendini kısıtlayıcıysa yani hayatın ... »»»
DÜŞÜNMEK NASIL ÖĞRENİLİR? 60 yıldan daha uzun zamandan beri psikologlar bir problemin çözülmesinde kafanın nasıl çalıştığını, düşünmek sürecinin ne olduğunu araştırmışlardır. Farelerin karışık bölümlü kutuların içinden dışarıya çıkabilmek için kendilerine nasıl yol bulduklarını incelemişler; kafeslerinin dışında asılı duran muzlara bir değnekle uzanıp onları elde den maymunları gözetlemişler; çocukların renksiz sıvıları karıştırarak sarı bir sıvı meydana getirecek kombinezonlarını nasıl bulduklarını araştırmışlardır. Deneysel psikologlar olarak biz bu gibi laboratuvar etütlerinin, tabi durumlardan farklı ortamlarda yapıldığı için, günlük hayatımızda karşımıza çıka problemlerin çöz... »»»
DÜŞÜNCENİN ÖYKÜSÜ İnsanın insanlaşma öyküsü, Humonoid dediğimiz insanımsı yaratıkların, bundan otuz milyon yıl kadar önce dik yürümeye başlamaları ve serbest kalan ellerinin ne işe yarayabileceğini düşünmeleri ile başlar. İşte bu düşünebilme ayrıcalığından dolayı, aynı gezegeni paylaştığı diğer canlılardan çok farklı bir evrim geçirmiştir insan. Bu evrimin ileri aşamalarında, düşüncenin kendisini incelemeye başlaması ile insan, evrendeki mevcudiyetinin anlamını ve nedenini fark edebilmiş ve bu yolda edindiği bilgiler ona, kendi kozmik geleceğini belirleyebilme hakkını ve imkanını tanımıştır. Bireysel düzeyde ise insan, kendi düşüncelerini objektif biçimde irdeleyip kontrol ederek, bir anl... »»»
Gerçek başari için düşünceler: Başarılı insanı belirleyen ilk özellik, tutumdur. Kişi olumlu tutum ve düşüncelere sahipse, zorluklarla uğraşmayı seviyor ve onların üstesinden gelmekten haz duyuyorsa , başarılarının yarısını gerçekleştirmiş sayılır. Lowell peaock, böyle demektedir. Başarılı olmamızda tutumun büyük önemi olduğu gerçektir. Yine clement stone şöyle demiştir: insanlar arasındaki fark, ufaktır.ancak bu ufak fark,büyük farklılığa neden olur. Ufak fark, tutumlardadır.büyük farklılıksa bu tutumun olumlu veya olumsuz olduğudur. Başarı ile aramızda, tutumumuz yer alır. Hayatta başarılı olanlar ve olmayanlar arasındaki fark şudur: başarılı olanların yaşamlarını en iyi şekilde geçiri... »»»
İÇ KONUŞMALARINIZIN ÖNEMİNİ FARK EDİN Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür... Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür... Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür... Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür... Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür... Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür... Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür… Mahatma Gandhi SÖZLERİN GÜCÜ Hayatımızın değişim istediğimiz alanlarında kendimize dönüp bakmamız ilk önceliğimizdir. Kendimizi tanımada ise doğru soruları sormanın önemi büyüktür. Bu sorular “Ben ne diyorum? Ben ne konuşuyorum?” ile başlayabilir. Yemek ye... »»»
► Obsesif Kompulsif Bozukluk (Okb) Nedir? Psk.Dnş.Furkan BAYRAM
► Düşüncelerin Pranga Etkisi Psk.Şule SABIR TANRIÖVER
► Kimse Beni Sevmiyor. Ne Yapmalıyım? Prof.Dr.Sabri EYİGÜN
► Değersizlik Duygusu Psk.Mehmet GÖRÜROĞLU
► Cinsel Takıntılar ve Tedavisi Psk.Ceren TATAR
► Öz Disiplin Nasıl Sağlanır? Psk.Emre ŞENGÜR
► Pozitif Düşünme Zorlantısı Psk.Elif TERZİKÖY
► Bilinçdışı ve Bir "öteki" Olarak Coronavirüs Psk.Dnş.Mustafa Burak ARABACI
► Ego Savunma Mekanizmaları Dr.Mehmet TEKNECİ
► Düşünce ve Dil Psk.Dnş.Abdurahman ÇAVDAR
► Mutlu Olmak Zor Değil Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI
► Nasıl Düşünürsen, Öyle Hissedersin…. Psk.Mehmet Enver BAYATLI
► Depresyon ve Bilişsel Tedavisi Psk.Alpaslan KESKİN
► Aleksitimi Üzerine Bir Gözden Geçirme Dr.Psk.Dnş.İlker KABA
► Üzüntü Alışkanlığı Psk.Mehmet ARAS
► Depresyon..... Psk.Serpil YILMAN KAYA
► Çağın Hastalığı: Depresyon Psk.Handan ERDOĞAN
► Mutlu ve Sevgi Dolu Olmanın Üç Sırrı Psk.Dnş.Mehmet POLATOĞLU
► Şemalar, Şema Terapisi ve Bağlanma Dr.Psk.Ali İhsan YAKA
► Kış Çorbaları Dyt.Esra GENÇAY
► İntihar Düşünceleriyle Baş Etme Dr.Psk.Beyza ÜNAL
► Evlenmeden Önce Boşanmayı Çalışın! Psk.Dnş.Mehmet POLATOĞLU
► Kaygı Bozuklukları ve Düşünce Hataları Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
► Şema Terapi Yaklaşımı Psk.Ebrar YENİCE KANIK
► Kış Diyeti Dyt.Zehra GÖKTAŞ
► Kış Aylarında Beslenme Dyt.Melike AYKOL ÖZKAN
► Kış Beslenmesi Dyt.Serra UÇTUM
► Kış Aylarında Beslenme Dyt.İrem BAŞAR
► Daha Mutlu Bir Yaşam İçin Psk.Rumeysa GÜNAY
► Evlilikte Mantıksız İnançlar ve Düşünceler Dr.Psk.Dnş.Ayfer SUMMERMATTER
► Sosyal Fobi ' Yi Anlamak! Psk.Ümit KARABULUT
► Yüzleşme Zamanı Psk.Serap DUYGULU
► Pozitif Düşünmenin Önemi Psk.Erol AKDAĞ
► Depresyon mu Keder mi? Psk.Güzide TÜRKYILMAZ
► Sınav Kaygısının Abc 'si Psk.Ümit KARABULUT
► Algı Yanlılıkları Psk.Elif Can ÖZTÜRK
► Bilişsel Yeniden Yapılandırma Psk.Göksu KOSTAKOĞLU
► Düşünce Hastalığı-Takıntılar Mehtap HATİPOĞLU
► Ev Dışında Beslenme Dyt.Hilal DOĞAN
► Düşünsel Diyet Terapisi Psk.Hasan KUL
► Olumsuz Duyguların Kontrolü Psk.Hasan ARSLAN
► Kışın Nasıl Beslenmeliyiz? Dyt.Esen KARACA
► Olumsuz Otomatik Düşüncelerimiz Psk.Dnş.Evrim Alkış DEMİREL
► Hipnoz: Unutulan Düşünceler Nereye Gider? Psk.Dnş.Zeynep ANAFOROĞLU BIKMAZ
► Düşünce Hataları Psk.Merve EKŞİ
► Düşünme Becerileri Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR
► Kışın Kilo Almayın Dyt.Merve TIĞLI
► Düşünce-Duygu İlişkisi Psk.Dilara PEPEDİL
► Bilişsel Çarpıtmalar Psk.Gonca BİLGİÇ
► İntihar: Peki Ama Neden? Psk.Sezen ÖZÜTEK EREM
► Çocuğun İtaat Davranışına Dikkat Etme Psk.Barış Emre GÜNEMRE
► Kış Aylarında Koah'da Alevlenmeye Dikkat ! Dr.Sevin KARALAR, Göğüs Hastalıkları Uzmanı
► Bu Kış Sizin İçin Farklı Olsun! Dyt.Gizem Selin KEŞLİ
► Depresyonda Düşünce Özellikleri Psk.Büşra GÜNEŞ
► Olumsuz Duygular Gücümüzü Tüketiyor Psk.Dnş.Sibel DEMİR SARIOĞLU
► Sistemik Düşünce ve Postmodernite Psk.Salih HAFIZOĞLU
► Kışın Kilo Almamak İçin Detoks Şart! Dyt.Burçin ÇELİKEZER
► Kış Depresyonu Psk.Saadet YAVUZBİLGE
► Ev Dışında Sağlıklı Besin Seçimleri Dyt.Alperen HASKÖYLÜ
► Eleştirel İç Sesinizi Tanıyor Musunuz? Dr.Sevilay ZORLU, Psikiyatrist
► Öğrenilmiş İyimserlik Psk.Gözde EMİK AKSOY
► Stres ile Nasıl Başa Çıkarız? Psk.Gözde EMİK AKSOY
Işın Kavramı ile İlgili Uzmanlar
Burcu BÜGE Fotoğraf
Uzm.Psk.Burcu BÜGE
İstanbul
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi87 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Özgeçmiş - Çalışma Alanları - Makaleler (69) - Videolar - İletişim Bilgileri
Vedat AKDEMİR Fotoğraf
Uzm.Psk.Vedat AKDEMİR
İzmir
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi23 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Özgeçmiş - Çalışma Alanları - Makaleler (31) - Videolar - İletişim Bilgileri
Psk.Esra ÜNAL ŞENGÜL, İstanbul Şu anda TavsiyeEdiyorum.com'da! Şu anda Sitemizde!
Uzm.Psk.Burcu ARABACI YILMAZ, Ankara Şu anda TavsiyeEdiyorum.com'da! Şu anda Sitemizde!
Dr.Mehmet TEKNECİ, İstanbul
Dyt.Zühal AYNACI BAYEL, İçel (Mersin)
Dr.Sevilay ZORLU, Antalya , Psikiyatrist
Dt.Fethi BAYAR, Denizli
Dyt.Seyit KALAYCI, Gaziantep
Psk.Erol AKDAĞ, İstanbul
Dyt.Derya FİDAN, İstanbul
Dyt.Güler ENGİN, İstanbul
Dr.Sevin KARALAR, İstanbul , Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Psk.Serap DUYGULU, İstanbul
Psk.Nihan ARDA, İstanbul
Psk.Meral KAYA, İstanbul
Dr.Gökhan ÜRKMEZ, İzmir , Tıp Doktoru
Dt.Reyhan ARIKAN, İstanbul
Psk.Seçil YİKAR, İstanbul
Psk.Seda GENÇ, İstanbul
Psk.Ceren TATAR, İstanbul
Psk.Nevhan VAROL, İstanbul
Psk.Orhan TARUK, İstanbul
Psk.Selen MORAY, İstanbul
Psk.Lale TUNCEL, İstanbul
Dt.Serhan TAVAS, İstanbul
Dr.Psk.Bahar KÖSE, İstanbul
Uzm.Psk.Fuat BALSAK, Diyarbakır
Dyt.Didar KOLAÇ, İstanbul
Psk.Selen CAN, Ankara
Dt.Nuray KURT, İstanbul
Dt.Basri TUNÇER, İstanbul
Prof.Dr.Enis ÖZYAR, İstanbul , Onkoloji Uzmanı - Onkolog
Psk.Dnş.Ferhat BULDUM, İçel (Mersin)
Dyt.Hilal DOĞAN, Karabük
Psk.Bengü GÜLDEREN, KKTC (Kıbrıs)
Dr.Hakan GÜZEL, Adana , Ürolog
Uzm.Psk.Mehmet ARAS, Diyarbakır
Dt.Ahmet KURT, İstanbul
Dr.Ali Emre ŞEVİK, Kastamonu , Psikiyatrist
Dt.Osman NURSAL, İstanbul
Doç.Dr.Hüsnü ERKMEN, İstanbul , Psikiyatrist
Psk.Ramazan KAMÇI, Diyarbakır
Dr.Ali GÖK, İstanbul , Psikiyatrist
Dt.Muhammet Akif YENİLMEZ, İçel (Mersin)
Dr.Ali ÖLMEZOĞLU, İstanbul , Onkoloji Uzmanı - Onkolog
Prof.Dr.Dilek ÖZTÜRK, İstanbul , Onkoloji Uzmanı - Onkolog
Dr.Aslı BOSTANCI, İstanbul , Psikiyatrist
Psk.Emre ŞENGÜR, İstanbul
Dyt.Serra UÇTUM, İstanbul
Psk.Ömer KURT, İstanbul
Uzm.Psk.Gülcihan AGAEVA, İçel (Mersin)
Psk.Nusret KOÇ, İstanbul
Psk.Düzgün UĞUR, Diyarbakır
Psk.Emrah SALIK, Diyarbakır
Psk.Armağan AKYOL, İstanbul
Psk.Melike ÖZSOY, Balıkesir
Psk.Deniz SADİ, İçel (Mersin)
Psk.Hüseyin ASLAN, İçel (Mersin)
Dt.Rauf AKDURGUT, İstanbul
ışın KAVRAMI ile ilgili uzman ve kaynak isimleri sistemimiz tarafından üyemiz uzmanların paylaştığı içeriklerin (makale, yazı, video vs.) başlıkları, içlerinde geçen anahtar kelimeler vs. kriterlere göre OTOMATİK olarak derlenmektedir. Sistemin otomatik eşleştirmesi bazı durumlarda hatalı olabileceğinden burada listelenen uzmanların ışın KAVRAMI ile ilgili olup olmadıklarının kendileri ile iletişime geçilerek teyid edilmesini rica ederiz.
İlgili Kavramlar
bilişötesi, bilişötesi farkındalık, eleştirel düşünme, üstbilişsel düşünce, zihinsel acı, olumsuz düşünceler, bilişsel çarpıtmalar, benlik yanılsaması, düşünce gücü, plasebo, nosebo, psikolojik dayanıklılık, obsesif kompulsif bozukluk, cinsel obsesyonlar, kirlilik obsesyonu, takıntı, takıntılı düşünceler, sürekli kontrol etme, aşırı düzen, titizlik, düzen takıntısı, simetri hastalığı, vesvese, dini obsesyon, kompulsiyon, düşüncelerin etkisi, düşüncelerin hayattaki etkisi, irrasyonel düşünceler, otomatik düşünceler, çarpık düşünceler, düşünceleri değiştirme, savunma mekanizmaları, patolojik savunma mekanizması, narsistik savunma mekanizması, bölünme, yansıtma, inkar, çarpıtma, olgunlaşmamış savunma mekanizmaları, ilkel savunma mekanizmaları, gerileme, ilkel yüceleştirme, kilitlenme, hipokondriyazi, özdeşim, pasif saldırganlık, bedenselleştirme, yapma-bozma, nevrotik savunma mekanizmaları, yer değiştirme, düşünselleştirme, rasyonelleştirme, karşı tepki oluşturma, bastırma, dışsallaştırma, olgun savunma mekanizmaları, yüceleştirme, diğergamlık, sezinleme, freudyen psikanalitik savunma mekanizmaları, yüceltme, baskılama, karşıt tepki geliştirme, yalıtım, nesne ilişkiler kuramı savunma mekanizmaları, bölme, tümgüçlülük, değersizleştirme, yansıtmalı özdeşim, adleryan savunma mekanizmaları, ödünleme, koruma, safeguarding, kabul ve kararlılık terapisi, düşünce, düşüncelerimiz, düşünce yapımız, kapsamlı mesafe alma, bilişsel kaynaşma, sevme ihtiyacı, ve sevilme ihtiyacı, sevilmediğini düşünmek, değerlilik algısı, özgüven kazanma, dikkat çekmek, aşırı duygusallık, sürekli onay arayışı, duygularını aşırı gösterme, eleştiriden korkma, dikkati üzerine çekme, ilgi odağı olma, duygusallığın hızlı değişimi, egosantrizm, değişime karşı isteksizlik, kişiliğiyle gurur duyma, kendini sevmek, sadece kendini düşünmek, histriyoni, histriyonik kişilik, histriyonik kişilik bozukluğu, histeri


21:55
Top