2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ayakta Yanma - Ayakta Ateşlenme- Yanan Ayak Sendromu
MAKALE #10142 © Yazan Dr.Timur HARZADIN | Yayın Aralık 2012 | 246,246 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
Ayaklarda yanma veya ateşlenme hissi birçok insanın karşılaştığı yaygın bir sorundur. Sık görülen bir rahatsızlık olmasına rağmen bu konu ile ilgili bilgi maalesef ki azdır. Yanan ayak sendromu veya burning feet syndrome olarak da adlandırılır. Kızarıklık olduğu duruma eritromelaljia ismi verilir. Çoğu insan için bu durum önemli bir sorun teşkil etmemekle birlikte, kimi insanın hayat kalitesini ileri derecede bozar. Bu rahatsızlık en çok 50 yaş üstünde görülmesine rağmen, her hangi bir yaş grubunda görülebilir. Özellikle bu yaşın üstündeki kadınlarda daha sıktır. Kadın eğer menopoz dönemine girmiş ise yanmaları daha şiddetli olur. Bu sorunu yaşayan birisi sıklıkla pratisyen hekimlere veya aile hekimine başvurur.

Çoğunlukla tek başına ciddi bir sağlık sorununa yol açmaz. Ancak önemsiz gibi görünen bu sağlık problemi eğer sık sık tekrarlıyorsa veya devamlılık gösteriyorsa yaşam kalitesini bozucu etkisi vardır. Bazı vakalarda ateşlenme o kadar rahatsız edicidir ki, uykuya dalmaya engel olduğu için devamlı yorgunluk ve halsizlik hissedilmesine sebep olur. Bununla birlikte bazen de şeker hastalığı gibi önemli bir rahatsızlığın ön belirtisi olabilir.


Niçin bu rahatsızlık gelişir?


Bu rahatsızlığın çoğunlukla hiçbir spesifik sebebi bulunamamıştır. Genellikle izole bir yakınma olarak meydana gelir. Çeşitli B vitaminlerinin eksikliği sebeplerden birisidir. Beslenme açısından önemli derecede eksikliği olan bir hastada, yetersiz beslenme başlangıcından yaklaşık 4-5 ay sonra ayakta yanma belirtileri gelişir. Yine de günümüzde böyle birisinin çoğunlukla beslenmesi normaldir ve kan tetkiklerinde vitamin düzeyleri normal sınırlarda bulunur. Ancak B-12 vitamini eksikliğinin olması genellikle beslenmeye bağlı değil, bazı mide hastalıklarına bağlıdır. Bu yüzden bu durumda ayrıca göz önünde tutulmalıdır.

Ayakta yanma veya ateşlenme hissi mekanik olarak periferik sinirlerde sıkışma sonucu da gelişebilir. Eğer ayakta kaza geçirme, yaralanma, burkulma veya kırık öyküsü varsa tek taraflı olabilir. Ayak bileği tüneli sendromunda (tarsal tünel sendromu) sinirde mekanik olarak sıkışma olur ve ayakta yanma, ateşlenme oluşabilir. Ayakta sinir çevresindeki doku büyümeleri sinirleri mekanik olarak sıkıştırır ve yanma veya ateşlenme hissi meydana gelir. Fazla kilo yüzünden ayaklara aşırı yüklenme bu şikayeti artırır. Ayağa uymayan rahatsız ayakkabı kullanımı da bir neden olabilir. Yoğun alkol kullanımı olanlarda bu rahatsızlık daha sıktır. Bunun dışında bağırsaktan emilim bozukluğu, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, hipotiroidi sebepler arasında gösterilmiştir. Özellikle diabetes mellitus adı verilen şeker hastalığında kandaki şeker seviyesinin yüksek seyretmesi ayakta sinir hasarına neden olur.


Ayakta mantar hastalığı bu rahatsızlığın bir sebebi olabilir. Mantar genelde sıcak ve nemli cilt yüzeylerinde oluşur. Uzun süre ayakkabı giyenler, sporcular, askerler, ayağını sık yıkayıp iyi kurulamayanlar ve stresi olanların ayağı fazla terler. Sonuçta bu tür bir ayak sorunu gelişir ve yanma veya ateşlenme görülebilir. Kullanılan ayakkabı veya çorabın alerjik olması, kullanılan deterjana hassasiyet bu sorunu daha çok artırır.


Muhtemelen ayakta ateşlenme veya yanma şikayetinde psikolojik rahatsızlıklar en sık sebeptir. Bu yüzden yakınmaların nedeni olarak altta yatan bir psikosomatik hastalık öncelikle incelenmelidir. Özellikle sıkıntılı, çabuk öfkelenen, detaycı birisinde bu belirtiye daha fazla rastlanır. Özellikle aile içi sorunlar, işle ilgili problemler, maddi sıkıntılar sonrası yoğun duygulanım başlatıcı nedendir. Hastalığın başlamasında asıl tetikleyici faktör ise stres yaratmış daha önce yaşantılanmış deneyimler ve çocukluk çağı anıları ile ilgilidir. Çocukluk çağındaki anıların geçmişte beyinde kodlaması ve bugünkü hayatta benzer anıların tekrar yaşanması en önemli başlatıcı sebeptir. Beyin bu anılardaki ve bugün yaşanan olaylardaki duyguyu sağlıklı bir şekilde işlemleyemez. Bu hastaların geçmiş travmatik anı deneyimleri ortalama bir insana göre çok fazladır. Şikayetlerin zihinsel veya fiziksel yoğunlukta azalması, istirahatle ya da boş vakitlerde artması öncelikle psikolojik olduğunu düşündürür.


Çoğu kişide tüm tetkik ve görüntüleme yöntemleri normal sınırlardadır. Rahatsızlığı açıklayacak derecede önemli bir fiziksel soruna rastlanmaz. Yine de başlangıçta bu gibi yakınmaları olan kişiye tam kan sayımı, rutin biyokimya tetkikleri, B12 vitamin düzeyi, tiroid fonksiyon testleri (TSH, FT4, FT3) ve gerek görülürse oral glukoz tolerans testi yapılmalıdır. Nöropati şüphesi varsa ayak grafisi, manyetik rezonans (MRI) gibi görüntüleme çalışmaları, elektromiyografi (EMG), kas veya sinir biyopsisi düşünülebilir.


Klinik belirtileri nelerdir?


Genellikle temel olarak ayakta bir yanma hissi, ateşlenme, uyuşma veya ağırlık duyulması şeklindedir. Uyuşma iğne batar gibi veya karıncalanma tarzında olabilir. Ayaklar sıcak, dokunma ve terlemeye karşı hassastır. Kimi kişide ise aşırı şiddetlidir ve ilave olarak ayaklar sızlama veya ağrı bulunabilir. Çoğunlukla geceleri şiddetlenmekle birlikte gündüzleri de yakınmalar olabilir. Özellikle sıcak yaz aylarında şikayetler daha fazla artar. Akşam evde boş kaldığında, televizyon seyrederken veya en önemlisi yatağa yattığında ayaktaki ateşlenme artar. Yattığı zaman ayağını yorganın içine sokamama, sürekli ayağı soğutmak için pozisyon değiştirme, yorganın soğuk yerlerini arama olabilir. Daha nadiren bacakta güçsüzlük ve kramp olabilir.

Yanma genellikle ayak tabanı ile sınırlıdır. Bazen ayak bileği veya baldır bölgesinde de görülebilir. Hatta kimi kişide sırt bölgesine kadar ateşlenme ve yanma yayılabilir. Belirtiler genel olarak geceleri kötüleşme, gündüz ise iyileşme eğiliminde olması çarpıcı bir özelliktir. Ayakta ateşlenme veya yanma hissine kadınlar daha yatkındır. Bazen bu rahatsızlığı olan kişi bu garip hissi anlatabilmekte zorlanır ve hissettiklerini tam olarak tanımlayamadığı için kendisini ekstra kötü hisseder.


Fizik muayenede o bölgede objektif belirtiler azdır. Deri ve kan damarları normaldir. Bazı hastalarda ayakta kızarıklık olabilir ve ayağı örten cilt sıcak olabilir. Çoğunlukla ayak üzerinde hiçbir lokal hassasiyet yoktur. Kasların motor gücü bozulmamıştır, herhangi bir kas erimesine rastlanmaz. Yanan ayağı olan bazı hastalarda periferik nöropati bulguları olabilir. Bununla birlikte hastaların çoğunda esasen nörolojik muayene normaldir.


Tedavide neler yapılabilir?


Ayakta yanma ve ateşlenme olan birisinin tedavisi nedene bağlı olarak yapılır. Öncelikle hastaya bunun tehlikeli bir durum olmadığı ile ilgili bilgi verilir. Özellikle rahat ayakkabı tercih edilmeli ve ayakkabı ayağın hava almasına müsaade eden bir maddeden yapılmış olmalıdır. Ayakların ısıya maruz kalmasına sebep olan faaliyetlerden kaçınılmalıdır. Özellikle yaz aylarında sandalet türü ayakkabılar giyilmesi en uygundur. Çorap seçiminde teri emecek tarzda pamuklu olanlar giyilmeli, terleme yapan ürünler ise tercih edilmemelidir. Çoraplar her gün gerekirse daha sık değiştirilmelidir. Seyrek olarak çorap ve ayakkabıdaki kimyasallara veya kullanılan deterjana karşı gelişen alerjik reaksiyonlar ayaklarda yanma yapabildiği için bu durum göz önüne alınmalıdır.

Banyo sonrasında ayaklarınızı iyi kurulanması, sıkı ayakkabılar giyilmemesi mantar infeksiyonuna eğilimi de sona erdirir. Çok aşırı soğuk olmayan suda ayak 15 dakika boyunca ıslatma tedavi edici olmamakla birlikte geçici bir rahatlama sağlar. Ayakları yüksek tutup dinlendirmek yine kısmen iyi gelebilir. Gün içinde ayakta geçirilen zamanı azaltmak, ayakları dinlendirmek yararlıdır.


Trisiklik antidepresan ilaçlar veya karbamazepin ya da gabapentin gibi membran stabilize edici ilaçlar geçici rahatlama sağlayabilir. Yanma olan bölgeye kapsaisin içeren merhem sürülmesi de kısmen yararlı olabilir. Ağız yoluyla ağrı kesicileri etkinliği pek yoktur ama yine de anti enflamatuar ilaçlar (NSAID) denenebilir. Yetersiz beslenme ya da vitamin eksikliği bir neden olmakla birlikte bu yakınmaları olan birisinin beslenmesi çoğunlukla normaldir. Bu yüzden vitamin takviyesinin yararı yoktur ve bu yüzden önerilmez. Ancak vitaminlerin plasebo etkisi nedeniyle geçici bir iyilik hali olabilir. Ağır fiziksel veya ruhsal bir rahatsızlık sonucu iştahsız, iyi beslenmeyen birisine ise vitamin verilebilir. Eğer B12 eksikliği varsa aylık vitamin iğnesi yapılarak tedavi edilmelidir.


Bu rahatsızlık daha çok psikosomatik bir sorun olduğu için tedavide asıl olarak bu durum göz önüne alınmalıdır. Rahatsızlığın ne zaman başladığı, hangi durumlarda arttığı, hangi durumlarda azaldığı tespit edilir. Burada yaşanılan duyguların çocukluk çağı anıları ile ilişkisi fark ettirilir. Tedavide psikoterapi uygulamaları en fazla yarar sağlayan iyileştirici yöntemdir.


Dr. Timur Harzadın
     24 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Bilinç, Bilinçaltı ve Ayak Fetişi Örneği Psk.Dnş.İsa Özgür ÖZER
► 2 Yaş Sendromu Psk.Burcu BAŞOĞLU KUNDAK
► 2 Yaş Sendromu Psk.Burçak ERİTMEN YEŞİLTAŞ
► 2 Yaş Sendromu Var Mı, Yok mu? Psk.Ramazan ŞİMŞEK
► Down Sendromu Psk.Esra AYVALI ÇETİN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Ayakta Yanma - Ayakta Ateşlenme- Yanan Ayak Sendromu' başlığıyla benzeşen toplam 48 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:55
Top