2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ayrılma, Boşanma Aşamasında Çiftler ve Çocuklar, Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi
MAKALE #10212 © Yazan Psk.Deniz BOLSOY ERDEM | Yayın Ocak 2013 | 3,721 Okuyucu
Ayrılma/Boşanma Aşamasındaki Çiftler ve Çocuklar

Ayrılmaya karar vermiş anne-babaların aklındaki öncelikli soru bu süreçte çocuklarını korumak için neler yapabilecekleridir. Her ailenin kendine has bir sistemi ve dinamikleri vardır o yüzden ayrılma sürecinde bire bir çalışmanın önemini vurgulamakta fayda var.


Ancak sadece ayrılmak üzere olan değil, zor bir süreçten geçen her aile için çocukların sürece uyumunu kolaylaştıracak genel geçer kurallar vardır. Uzman psikolog Lorna Hecker ve Catherine Ford Sori (2003) kendi tecrübelerinden yola çıkarak ebeveynlere ayrılma sürecinde yol gösterecek doğru davranışların bir listesini dökmüşler. Aralarından Türk ailelerine uygun olanları seçip burada paylaşmayı uygun buldum. Ancak bu listeye geçmeden önce boşanma sürecinin sadece çocuklar için değil, ebeveynler için de çok ağır bir süreç olduğunu hatırlatmak isterim. Bu sebeple size yardımcı olabileceğine inandığım yöntemleri aşağıda detaylandırdım. Yazımın sonuncu kısmını ise çocuklarla ilgili tavsiyelere ayırdım.


Bu süreçte stres yönetimi ve yaşam enerjisini en doğru yerlere harcayarak adeta çok iyi bir şirket yöneticisinin sistemiyle işleri yoluna sokmak tüm ailenin hayatını oldukça kolaylaştıracaktır. Bunu yapmak için ise ayaklara dolanma ihtimali yüksek olan suçluluk, öfke, baş edilemeyecek kadar derin üzüntü gibi duygulara yol açan düşünceler üzerine odaklanmak gerekir. Düşüncelere odaklanmak ve hangi düşüncelerle baş edilemeyecek kadar şiddetli duygulara varıldığı uzman bir terapist ile birlikte irdelenirse boşanma sürecini yönetmek büyük ihtimalle çok daha kolaylaşacaktır.


Bir diğer tavsiyem ise yakın çevrenizi boşanma sürecine ne kadar dahil edeceğiniz ile ilgilidir. bu süreç kadın ve erkek için çok farklı gelişebilmektedir. Özellikle maddi bağımsızlığı olmayan kadınlar maalesef sadece boşanmaya ait duygusal yüklerle değil, aynı zamanda maddi yükümlülüklerle ve çocukların bakımını tek başlarına yüklenmekle de başa çıkmak zorundadır. Eğer bu durumdaysanız bir öncelik listesi yapın. Ders çalışan bir öğrenci gibi elinize kağıt kalem alarak sayfayı ikiye ayırın ve halletmeniz gereken meseleleri bir tarafa yazın. Diğer tarafıysa bu meseleleri halledebilmek için elinizde hangi kaynaklar olduğunu ve bu kaynakları nasıl daha da geliştirebileceğinizi yazın. İçinizde sahip olduğunuz ancak sahip olduğunuzu zamanla unuttuğunuz gücünüzü hatırlamanıza çok büyük faydası olacak bu tekniği her ihtiyaç duyduğunuzda uygulayabilirsiniz. Daha sonra kendinize bir takvim çıkartın ve elinizdeki kağıt üzerine yazdığınız maddeleri öncelik sırasına göre ne kadar sürede çözebileceğinizi takvime işaretleyin. Bu şekilde belirleyeceğiniz hedef sayesinde gücünüzü geri toparlamanız hızlanacaktır. Bu listeyi yaparken güvendiğiniz bir yakınızla da çalışabilirsiniz, size sahip olduğunuzun farkında bile olmadığınız güçlü yanlarınızı gösterecektir.


Bir diğer önemli konu ise, bu dönemde yakın çevre ve sosyal ilişkilerin hayatınıza olan etkisidir. Arkadaşlarla ilişkiler ve sosyal ortamlara sık girmek depresyonu önlemede çok önemli rol oynar. Sadece boşanma aşamasında değil, hayatınızdaki stres oranının çok yüksek olduğu her aşamada sosyal çevrenizi korumaya özen gösterin. Ancak insan ilişkilerine güveninizin azalmış olabileceği bu dönemde arkadaş çevrenize de açılmakta zorlanabilirsiniz. Özel hayatınızı anlatmak istemeyebilir, bu süreçte kendinizi “başarısız” hissedebilirsiniz. Unutmayın ki bu düşünceleri yaşayan sadece siz değilsiniz. Sonsuza kadar süreceğini umarak başladığınız bu yolculuğun istediğiniz rotada ilerlememiş olması yetersizlik, başarısızlık, yalnızlık, değersizlik, çaresizlik, kimseye güvenmeme ile ilgili düşünceleri tetikleyebilir.


Örneğin, evliliği yürümediği için sadece kendini suçlayan ve bu sorunu hayatının tüm alanlarına genelleyerek hiç bir konuda başarılı olamayacağına inanan kişilerin sayısı hiç de az değildir. Çok kolay ayaklara dolanıp gündelik hayatınızı ve bu süreci atlatmanızı zorlaştıracak bu tür düşüncelere sahip olup olmadığınızı anlamak ve onları hangi alternatif düşüncelerle ve tekniklerle değiştirebileceğinizi öğrenmek hem maddi hem de duygusal meselelerinizi yola sokmakta önemli rol oynayacaktır.


Çocuklara geçmeden önceki son tavsiyem oldukça yüzeysel gibi görünen ama aslında size çok güç verecek bir alana odaklanmaktadır. Bu süreçte kişisel bakımınızı ihmal etmeyin. Hatta eskisinden daha fazla kendinize özen gösterin. Hem çocuklarınıza vereceğiniz mesaj hem de beyninize göndereceğiniz “ben sağlıklı, ve güçlüyüm” sinyalinin kafanızda tetiklenmesi açısından oldukça önemlidir. Çocuklarınız sizi dağılmış, her şeyi bırakmış ve umudunu yitirmiş bir halde görürlerse bundan alacakları örtük mesaj hayatlarının tekrardan rayına girmeyeceği olacaktır. Bu tür dönemlerde çocuklar kendi güvenliklerinden endişe ederler ve öncelikli olarak ihtiyaç duydukları şey ebeveynlerini güçlü görmektir. Ancak, güçlü görüneceğim derken çocuklarınıza zıt mesajlar içeren sinyaller göndermekten de kaçının. Mesela herşeyin yoluna gireceğini söyledikten sonra küçük bir aksaklıkta sinir krizi geçirirseniz çocuğunuzun aklı karışacaktır. Davranışlarınızda tutarlı olmanız çocuğunuzun bu süreçten en az zararla kurtulmasında çok önemli rol oynar.


Yukarıdaki teknikleri tek taraflı uygulamak zor olabilir. Boşanma sürecinde eşlerin genellikle birbirleriyle olan meselelerine yoğunlaşmaları doğaldır ancak çocukları konusunda işbirliği yapmaları gerektiğini de hatırlamalılardır. Aşağıda eşinizle aranızdaki meseleleri çocuklarınıza zarar vermeden nasıl çözebileceğinize dair bir takım öneriler bulacaksınız. Yazımın başında belirttiğim kaynaktan faydalanarak hazırladığım bu noktaların işinizi kolaylaştıracağını umarım:


Çocuğunuzu arada bırakmayın: eski eşinizle direkt olarak kendiniz iletişime geçin, çocuklarınız aracılığı ile iletişim kurmayın. Bazen, para istemek gibi gurur meselesi yapılabilecek konularda eşler elçi olarak çocuklarını kullanmayı tercih edebilirler. Bu kısa vadede sizi bir takım sıkıntılardan kurtarsa da uzun vadede çocuğunuza olumsuz etki edecektir.


Çocuğunuzdan anne ya da babasından birini seçmesini istemeyin, diğer ebeveynin ilgi alanlarını merak ettiğinde onu küçümseyerek diğer ebeveynden soğutma yoluna gitmeyin.


Çocuğunuzu dert ortağı olarak kullanmayın, diğer ebeveyn ile çocuğun ilişkisini bozabilecek bilgileri (örneğin evlilik dışı bir ilişki gibi) çocuğa ifşa etmeyin.


Eski eşinizi kötülemeyin.


Çocuğunuzla aranızda ebeveyn-çocuk ilişkisinde olması uygun sınırlar koyun, yani çocuğunuzdan psikolojik danışman ya da anne rolü üstlenmesini beklemeyin.


Çocuğun hayatında mümkün olduğunca az değişiklik olmasına özen gösterin. Örneğin eğer mümkünse evinizi, bakıcınızı ya da okulunu değiştirmeyin. Bu tür rutinlerin korunması çocuğunuzun kendisini güvende hissetmesini sağlayacaktır.


Çocuğun hayatında olmaya devam edin. Okul hayatını merak ettiğinizi, arkadaşlarından haberdar olduğunuzu ona hissettirin. Veli toplantılarında bulunmaya çalışın. Çocuğunuzun ilgi duyduğu bir konuda onunla birlikte bir aktivite yapın.


Eğer medeni bir şekilde tartışamıyorsanız, çocuklarınızın önünde eşinizle çatışmaya girmeyin. Kendinizi kaybetmekten korkuyorsanız halka açık bir yerde buluşabilir ya da direkt çatışmaya girmek yerine yazılı olarak iletişime geçebilirsiniz.


Çocuklarınıza açık bir şekilde boşanmanızın onların suçu olmadığını anlatın. Çocuklar kendilerini suçlama eğiliminde olurlar, bu konuda onların içini rahatlatın.


Çocuklarınız neden boşandığınızı sorduğunda çocuğunuzun yaşına uygun bir şekilde sebebini açıklayın.


Yukarıda özetini aktardığım liste ayrılırken öncelikle dikkat edilecek temel maddelere dikkat çekiyor. Ancak yardıma ihtiyacınız varsa bu tür listelerle tek başınıza cebelleşmek yerine ailenizin dinamiklerine uygun geçiş sürecini kolaylaştırabilecek bir terapistten yardım istemekten çekinmeyin. Boşanmak ve yeni bir hayata başlamak zorlayıcı bir süreçtir ancak sosyal çevrenizin ve terapistinizin desteğiyle bu süreçten hem kendinizi hem de çocuklarınızı daha da güçlenmiş olarak çıkartabilirsiniz. Unutmayın, kriz durumları iyi yönetildiğinde hayatınızda yepyeni kapılar açabilecek potansiyele sahiptir.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi Psk.Ebru ÖZKURT TOPÇU
► Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi Psk.Dnş.Sümeyra YAPICI AYDIN
► Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri Psk.Dnş.Seval Ulviye AKYOL
► Boşanmanın Çiftler Üzerindeki Etkileri Psk.Seval HACIM KILIÇ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Ayrılma, Boşanma Aşamasında Çiftler ve Çocuklar, Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkisi' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:59
Top