2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocukların Zor Sorularına Nasıl Cevaplar Verelim
MAKALE #10240 © Yazan Psk.Dnş.Kemal TUNCER | Yayın Ocak 2013 | 4,847 Okuyucu
Bazen anne babaların karşılaştığı öyle zor sorular var ki, şaşkınlığa ve çaresizliğe neden oluyor sadece. Özellikle son dönemlerde çocukların çoğu “akıllı ve mantıklı” sorularla geliyorlar karşımıza.

Özellikle kayıplar, ölümün kendisi, ayrı yaşama ve boşanma dönemi, cinsellik, aileye kardeş gelmesi gibi durumların soruları, en ciddiye alınan sorular ve en özenli şekilde cevaplanmaya çalışılırken, ezbere bir takım kalıp cevaplar verilmesi söz konusu oluyor.


Aslında, her zaman en “doğru” cevabı vermeyi tercih etmeyebiliriz. Annenin ve babanın bazı durumları anlatmaya çabalaması, hem esnekliği kaybettiriyor hem de birçok zaman onları beceriksiz pozisyona sokabiliyor. En doğru şekilde cevap verme telaşı, doğallıktan uzaklaşan suni bir hale zorlayabilmekte anne babayı.


UZUN AÇIKLAMALAR BAĞLANTIYI KOPARIR


“Dürüst” olmak adına fazla bilgi yüklemelerde ve gereğinden uzun açıklamalarda bulunmak, çoğu zaman çocuğun kafasını karıştırıp daha çok soru sormaya yöneltir ve bu da çocuğun huzursuzluğunun artmasına neden olabilir.


Örneğin eşler ayrıldığında, bunun çocuklara nasıl söyleneceği ile ilgili birçok bilgi var ve ebeveynler de bunları sıklıkla ezbere kullanmaktalar. Birkaç olası soruya cevap hazırlasalar da, onların mantık takibi birçok zaman çocuklarla aynı değil. Özellikle de işleyişe değil de, duyguya yönelik sorularla şaşırtır çocuklar. Yani kimin yanında yaşayacağı, oyuncaklarına ne olacağından çok, anneyle baba artık sevmiyor mu birbirlerini, özlemeyecekler mi gibi sorulara takılabilirler.


Çocuklar genellikle zor durumlara ilişkin soruları kendi duygularıyla sorarlar. Meraktan çok; korku, kaygı ve sıkıntısını; arzu, istek, ihtiyaç, beklenti ve hayallerini ifade eder çocuk sorularında. Dolayısıyla da bazı soruların sadece soruluyor olması bile yeterlidir. Onun o sırada yaşadığı duygunun kabul ediliyor olmasının ötesinde birşeye ihtiyaç kalmayabilir.


HER SORU CEVAP GEREKTİRMEZ


Çocuklardan gelen her soru, her zaman cevap gerektirmeyebilir. Bir an önce cevap vermeye çalışmak yerine neden böyle düşündüğü, bunun nereden aklına geldiği gibi durumu anlamaya çalışmayı ve çocuğun hatırını sormayı tercih etmekteyiz önce.


Bazen de anne ve babalar “Eyvah, bana cinselliği sordu. Daha dört yaşında, bir şey mi oldu okulda?” gibi gereksiz telaşlara kapılmaktalar. Oysa sadece, okuldaki bir çocuğun anlattığı bir hikayeyi ya da duyduğu bir kelimeyi beraberce anlamlandırmaya çalışmaları söz konusu olabilir.


HANGİ GERÇEK


Çocukları olumsuz olan ve hayatın gerçekleri dediğimiz durumlara hazırlamaya çalışmak, onların hayallerini yıkmak ya da korku ve sıkıntı yüklemek değildir. Özellikle küçük çocuklarda kelimelerin ve kavramların içi boş olabilir. Yaşadıkça, anlamlandırmaları da beraberinde oluşur. Ölümle ilgili sorularda, annenin de herkes gibi bir gün yaşlanıp öleceği gerçeği, önceden hazırlanılabilecek bir durum değildir pek. Genellikle bu tür “dürüst” cevaplar, çocukta korku ve sıkıntıya yol açar ve annesi yaşlanmasın diye büyümek istemeyen çocuk, yaşının altında davranışlarla hem kendisini hem de ebeveyni çaresiz bir açmaza sokabilir.


Henüz olmamış, belki de uzun yıllar hiç olmayacak olumsuz bir duruma çocuğu hazırlamaya çalışmak ve ortaya çıkan somut huzursuzluklarla sıkıntılı bir süreci yaşamak yerine, problem çıktığı zaman uğraşmak daha ekonomik ve daha az yıpratıcı. Bunun için de mizahın bir üslup haline geldiği kaymış cevapları kullanırız. Bu, soruyu ciddiye almamak değildir ama cevabın tek ve kesin bir gerçek, her an başımıza gelecek bir felaket habercisi gibi işlem görmesini bir parça yumuşatır.


Anne ve babanın, aileye katılacak yeni kardeşle ilgili verdiği cevaplarla kendi olası korku ve endişelerini yansıtmamaya dikkat etmesi önemlidir. Çocuklar cevabın içeriğinden çok, o sırada cevap verenin duygusunu alır. Tereddüdü de alır, duruma olan güveni de.


Aynı şekilde, çocuğa geçirilen suçluluk duyguları da, onları sıkıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Bir filmde gördüğü, sinir krizi esnasında zorla hastaneye yatırılmaya çalışılan bir adama ne olduğunu soran üç yaşındaki çocuğa “Yaramazlık yapmış ondan. Sen de yaparsan öyle olur” demek acımasızlıktır sadece…
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocukların Zor Sorularına Nasıl Cevaplar Verelim" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Kemal TUNCER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Kemal TUNCER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kemal TUNCER Fotoğraf
Psk.Dnş.Kemal TUNCER
Denizli (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi58 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Kemal TUNCER'in Yazıları
► Çocuklarımıza Kulak Verelim Psk.Dnş.Onur AKKOCA
► Ailenin Cinsellikle İlgili Sorularına Ne Cevap Veririz? Psk.İlayda ÇEVİRİCİ YENİGÜN
► Çocukların Terapisi Nasıl Oluyor? Psk.Berivan ŞENTÜRK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'Çocukların Zor Sorularına Nasıl Cevaplar Verelim' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aşk Olsun... Aralık 2020
► Benim Hayatım Aralık 2020
► Çocuk ve Kitap Ekim 2017
► Çocuk ve Şiddet Ocak 2017
► Mutluluğun Resmi.. Nisan 2016
◊ Çöktüremiyeceksiniz Ocak 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:21
Top