2007'den Bugüne 92,300 Tavsiye, 28,217 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kehanetimi Doğrula (Kendini Gerçekleştiren Kehanet)
MAKALE #10564 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN | Yayın Mart 2013 | 5,378 Okuyucu
KEHANETİMİ DOĞRULA

“Kadın: Kocam sürekli cep telefonumu karıştırıyor üstelik gizleme gereği bile duymuyor. Bir yere gideceğimde bir yolunun bulup kontrol ediyor. Benim dışımda gelişen farklı bir şey olsa, ne bileyim başka bir restoranda otursak mesela, kıyamet kopartıyor, yalancılıkla suçluyor. Mesajlarım, maillerim, sosyal hesaplarım her şeyi, her şeyi takip etme peşinde. Şifrelerimi talep ediyor, mahremiyetime müdahale etme dediğimde ise korkunç öfkeleniyor ve bir şey saklamak, dürüst olmamakla itham ediyor. Sürekli tartışmalarımızda ilişkiyi bitirme peşinde olduğumu iddia ediyor.

Gerçekten çok düşündüm böyle davranmasına sebep olacak ne var diye ama inanın onu seviyorum ve asla kimseye bakmadım, kimseyle flört etmedim. Telefonum zaten ortada, saklamıyorum ki; ama mesaj kutum tesadüf boşsa dert, birinin mesajı olsa dert…

Bu durumlardan sonra iyice dikkat eder oldum. Ama inanın artık bu şekilde yaşayamıyorum. Boğuluyorum. Kaç kere konuştum, düzeltmek istedikçe suçlanır halde buluyorum kendimi. Bunaldım artık.”

Erkek: İşiyle, arkadaşlarıyla çok ilgileniyor çünkü. Telefonu da devamlı meşgul. Eve söylediğinden geç gelince ya da bana anlattığından farklı bir şeyle karşılaşınca deliriyorum, aklıma kötü şeyler geliyor. Bunu bildiği halde bir de benimle kavga etmez mi? İlişkinin başından beri temkinli. Beni terk edeceğini biliyordum! Buraya da gönlümü eğlemek için geldin değil mi? Bak ben haklıyım diyeceksin, sebeplerini söyleyip hadi eyvallah diyeceksin.

Kadın: Bakın ben bu tartışmayı, abartma olmasın ama, belki kelime kelime milyon kere, milyar kere yaşadım ya. Takıldı gene, ne alakası var?? Yine bana saldırıyorsun! Bir şeyleri çözmek için beraber karar almadık mı?”

Şeklinde uzayıp giden bir tartışma. (İzin alınmıştır). Çift seans içinde benzer atışmalarla bir yönden bana ev içinde yaşadıkları ortamı da izleme fırsatı sunuyorlar minik terapi odamın ortamında.

Aslında yaşanılan, bir senaryonun tekrar tekrar sahnelenmesinden başka bir şey değil. Söz konusu erkek danışan her şartta terk edileceğinden emin, karşısındakinde onu terk etme emarelerini araya dursun; kadın danışan bu eminlikten habersiz ne yapacağını bilemez bir şekilde çare ararken eninde sonunda erkeğin en başta emin olduğu “terk etme” psikolojisine girmiş durumda. Çaresiz bir kısır döngü…

Erkek danışan, babaannesi ile büyümüş. Annesi tarafından küçükken terk dilmiş ve babası da kısa sonra vefat etmiş bir birey. Eşi ile uzun yıllar flört ettikten sonra evlenmişler. Bunca flört ve tanışma sürecinden sonra onları bu kadar uzlaşmaz kılan ilişki dinamiği neydi peki?

“Terk Edilme Korkusu” ilişkilerde çok ciddi ve sıklıkla yaşanan bir problem ve genellikle bireylerin çocukluk yaşantılarına dayanmakta. Çocukluğumuzda sevilme, güvenme, şefkat ve ilgi gibi olmazsa olmaz ihtiyaçlarımız vardır. Bu ihtiyaçların yanı sıra güven ve ebeveyn desteğini alabilmek için belli düşünce davranış ve algı kalıpları geliştiririz. Buna “zihinsel şema” denmektedir. Şema, çocuğun karşılaştığı olayları anlamlı kılmak için kullandığı bir referans çerçevesi, bir nevi kıyas noktasıdır. Şemalarla bir sebep sonuç ilişkisini kurar: “Birisine küfürlü konuştuğum zaman kızıyorlar o halde küfürlü konuşursam tepki alırım” gibi. Şemalar beynimizde tekrar eden yaşantılar yolu ile zihnimizde kökleşir ve yetişkinlikte de yaşadıklarımıza, ilişkilerimize birebir etki eder.

Örneğin: Çocukluğunda annesi ya da babası tarafından terk edilen ve ya ebeveyn vefatı yaşayan ve bunun açıklanmadığı bireylerde bir çeşit “terk edilme şeması” gelişebilir. Bu şemaya dayanarak birini sevmesi ve dolayısıyla sevilmeyi istemesi durumunda terk edileceği sonucunu referans alarak hareket eder. Terk edilmeye dair güçlü ve köklü bir şemaya sahip bireyin ufak tefek ilişki aksaklıklarında yaşayacağı korku düzeyi çok yüksek olabilir.

Bu durum bir nevi kısır döngüye dönüşür. Çiftimiz örneğinde, erkek danışan terk edilme korkusunun itkisi ile, eşinin her davranışını kontrol etmeye çalışır, bu yolla yanında olmasını garantileyecektir. Garantileme adına geliştirdiği kontrol mekanizması bu durumla mücadele planı, stratejisidir. Bu nedenle telefonlarını, sosyal hayatını adım adım takip eder. Eşi gününü anlatırken, içerikle değil yakalamaya ve kontrol etmeye çalıştığı detaylarla ilgilenir. Eşi o anda büyük üzüntü ve hayal kırklığı yaşadığı olayı anlatırken, eşinin üzüntüsünü paylaşmak yerine hikâyenin nerede ve kimlerle geçtiğine, içinde tanımadığı bir zararlı durum olup olmadığına odaklanır. Bu gibi durumlar eşler arası iletişime baştan darbe vurmaya başlar. Devamlı bir endişe ve kavga ortamı vardır. Tüm bu süreç sonunda, baskı, kontrol, endişe ve kavga ortamına dayanamayan kadın ondan uzaklaşmaya başlar. Böylelikle adamın en büyük kâbusu sahnelenmiş olur. Muhtemelen adamın bu olaydan çıkardığı ders: “Süreci yeterince takip edebilseydim, şartları kontrol edebilseydim böyle olmayacaktı” olur, bu düşünceye yapışarak bir sonraki ilişkisinde davranışı artarak devam eder… Bu şema işlevsel olmayan, hayat senaryosunda amaca hizmet etmeyen bir şemadır. Bu zihin yapısı ve düşüncelerini değiştirmedikçe aynı oyun tekrar tekrar sahnelenir. Çünkü “Terk Edilme Şeması” bir şekilde bir kehanet sunmuştur ona ve sürekli kulağına fısıldanmaktadır: Terk edileceksin… Bu kehanetle yola çıkan birey sonuç itibari ile en çok korktuğu şey ile yüzleşir. Buna psikolojide “Kendini Gerçekleştiren Kehanet “ denir.

Siz farklı senaryoları ile de karşılaşmış olabilirsiniz. Aynı bireyin korku ile farklı şekilde başa çıkabilmesi de mümkündür çünkü. Terk edilmemek, sevilmeyi garantilemek adına ilişki içinde var olmaktan vazgeçip eriyen bireyler vardır. Kendi ihtiyaçlarını, isteklerini bir yana bırakır karşıdaki eksenli bir hayat yaşayarak o kişiye bağımlılık geliştirirler. Bunları etrafımızda hemen tanırız. Eşinin etrafında uydu şeklinde dolanan “her şeye rağmenciler” dir.

Bireysel terapideki başka bir danışanım kendi şemasını çok güzel anlatmıştı: “Sırf o mutsuz diye ben de mutsuz olamaya çalışıyordum. Dersleri kötü ise benim de notlarım düşüyordu. Ailesi ile mutsuz olduğu için devamlı ailemle çatışıyordum. Uyku sorunu var diye ertesi gün işim olmasına rağmen uyumayıp mesajlaşıyor, o seviyor diye sevmediğim bir iş bile olsa işimi gücümü bırakıp sevdiği şeyleri yapmaya girişiyordum. Benden çok arkadaşlarına vakit ayırıyordu ama beni göresi varsa arkadaşlarımla görüşmemi iptal ediyordum. Böylece onu en iyi anlayacak ve her durumda yanında olacak olanın “sadece ben olduğumu” görsün istiyordum. ” İlişkileri ayrılıkla sonuçlandığı ve anlam veremediği için yardım almaktaydı.

Bağımlılık senaryosunda yukarıdaki örnekte olduğu gibi karşı taraf bir süre sonra bu durumdan sıkılır ve uzaklaşarak ilişkiye son verir. Bireyin terk edilmemek için geliştirdiği başa çıkma stratejisi terk edilmesine neden olur. Vazgeçilmez olmak için yaptığı şeyler vazgeçilmesi için temel neden olmuştur. Şemasının farkında olmayan bireyin tepkisi: “Yeterince istediği gibi davranamadım, ona yeterli ilgiyi gösteremedim” olur.

Bir başka strateji ise baştan ilişkiye girmemek, kısa vadeli ya da sonunda hüsranla sonuçlanacağı net ilişkilere girmektir. Bunlar ilişki korkusu yaşayan bireylerdir. Acı çekmemek için yalnız kalmayı tercih eder, devamlı insanların güvenilmez olduğunu tekrarlarlar kendilerine. Ya da evli, yaşça büyük, kesinlikle ilişki yürütemeyecek insanları seçer, bu insanların onları terk etmesinden sonra hayatın “insanlara güvenme” mesajını vermelerini beklerler.

Şemalar beynimizce koruma amaçlı kurulan başa çıkma mekanizmalarıdır. Ancak zihnen geliştirdiğimiz şemalar sağlıklı değilse sonunda mutsuz olacak başa çıkma stratejileri ile baş başa kalıyoruz. Çünkü bu şemalar amaca hizmet etmiyor. Nihai amacımız ilişkilerde mutluluk ve huzuru yakalamaksa işlevsel olmayan bir düşünce istediğimiz sonu elimizden alıyor ve mutsuz oluyoruz. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, her sevildiğinde mutlaka mutsuz olacağı ve terk edileceği referansı ile yola çıkan birey kendini korumaya çalışırken aslında kendi sonu için güzergah belirlemiş oluyor.

Siz de kendi hayat akışınız için de kendi şemalarınızı çözümleyebilirsiniz. Bu şemaları anlamak için hayatımızda tekrar eden olaylara bakıp buradan yola çıkılabilir. Hayatın hangi döneminde oluşmuş olursa olsun, şemaların oluşturulduğu döneme inerek mevcut duygu ve düşünceler çözümlenebilir; şemalar yeniden çerçevelendirilerek, işlevsiz düşünceler yerine daha fonksiyonel, amaca yönelik düşünceler oluşturulması konusunda yardım alınabilir.

Gitmeyi planladığımız yere yanlış harita ile çıkıyorsak aslında hiçbir yere gidemiyoruz demektir. Haritaları düzeltmek ve ya değiştirmek mümkün. Siz yola çıkmaya, doğru yere varmaya ve sırt çantanızdaki gereksiz yüklerden kurtulmaya hazır olun yeter…

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kehanetimi Doğrula (Kendini Gerçekleştiren Kehanet)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ümran ÖRKÜN Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN
Adana (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi42 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN'ün Yazıları
► Kendini Gerçekleştiren Birey Kimdir? Psk.Betül OKUR ÇELİK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Kehanetimi Doğrula (Kendini Gerçekleştiren Kehanet)' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hayır De! Nisan 2021
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:58
Top