2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aşk Acısı - Takıntılı Aşk- Biten İlişkiyi Unutamama
MAKALE #10729 © Yazan Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL | Yayın Nisan 2013 | 103,954 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
Onu Neden Unutamıyorum? (Aşk Acısı )

“O’nu özlemek ne demek biliyor musunuz? Bilemezsiniz. İnsanın kalbi hiç acır mı aşk acısından? İki göğsünün tam ortası alev alev yanar mı? Benim ki yanıyor… Tüm bedenimde hissediyorum onun yokluğunu. Her an onu düşünüyorum, her an... Sürekli mesaj atıyorum, arıyorum, açmıyor artık telefonlarımı… Sanırım bıktı benden. Dayanamıyorum ki onsuzluğa… Ne yapacağımı bilmiyorum.”
Ayrılık, yaşanan ilişkinin hazin sonudur. İlişki bir sebepten dolayı bitmiştir artık, taraflardan biri pes etmiştir. Yorulmuştur belki.

Her aşk mutlu başlar aslında, ilişkinin ilk günleri herkes için güzeldir. Birbirlerini yeni yeni tanımaya çalışan bir çift düşünün, tıpkı bulmaca çözmek gibi. Her iki tarafı da heyecanlandırır, birlikte gidilen yerler, “ilk” paylaşımlar, duyulan sözler, mutlu ve gülen gözler...

İlk günlerde başlayan ‘sürekli onu düşünme’ durumu zamanla ilişkide yer edinir. Sık sık onu arama isteği, sürekli hakkında bilgi alma telaşı, nerede, ne yapıyor şimdi merakı… Gelişen teknoloji ile birlikte aşıkların sürekli “online” olması ile birlikte aşklar “obsesyon- takıntı ” halini almaya başlar. Kişilerin kendi hayatlarına olan ilgisi azalır, gün geçtikçe çevreleri ile olan iletişimleri zayıflar. Sahip olduğu bütün yaşam enerjisini sevdiği insana vermeye başlar. Gözü ondan başkasını görmez olur. Varsa yoksa hayat “O” olur.

Aşk mı ? Takıntı mı?

Obsesyon (takıntı), yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler olarak tanımlanır. Takıntılar kişiyi rahatsız eder, kişinin yaşantısını etkiler ve zihinsel olarak yorar. Kişi düşüncelerini davranışlarına yansıtmaya başlar ve çözüm arayışına girer.
Aşk ile obsesyon (takıntı) arasında da benzerlikler bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarda aşık olan insanların beyninde mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin azaldığı ortaya çıktı. Bulunan düşük serotonin hormonu seviyeleri, obsesif kompulsif (tekrar eden takıntılı davranış) bozukluk sergileyen hastalarda ortaya konan serotonin eksikliği ile benzerlik gösterdiğinden kişi, aşık olduğu insanı aklından çıkartamıyor. Bu araştırmanın ışığında insanların aşık olduğunda neden obsesif davranışlar sergiledikleri de ortaya çıkıyor aslında…

Takıntılı düşünceler ilişkinin sadece ilk günlerinde değil; ilişki süresince, ilişki sonrasında hatta evliliklerde de görülebiliyor.

“Aramızdaki her şey çok güzel, uyumlu bir çiftiz, birbirimizi seviyoruz. Hiç olmazsa dışarıdan böyle görünüyoruz. Ama ben korkuyorum. Ya beni aldatırsa? Ya bir başka kadına aşık olursa? Her şey biterse bir gün ben ne yaparım? Onsuz bir hayatı düşünemiyorum. Gerçekten düşünemiyorum… Onsuz nefes bile alamam ben. Beni terk edip gitmesi ihtimalini düşünmekten yoruldum artık.”

Takıntılı aşıkların bütün düşünceleri, aşık oldukları kişi ile ilgilidir. Fakat bu aşkta mutluluk değil, sürekli bir endişe vardır. ‘Benden ayrılacak mı?’, ‘Gerçekten seviyor mu?’,‘Beni aldatacak mı?’ gibi düşünceler sürekli zihni meşgul etmeye, kişiyi yormaya başlar. Bu düşünceler ile baş edemeyince, onu sürekli arayarak kontrol eder. Bazen gizliden bir takip, evinin önünde, iş çıkışında bekleme, sürekli onun hakkında bilgi alma söz konusu olur. ‘Takip edilen’ yalnız ise ‘takip eden’ de kısa süreli bir rahatlama söz konusu olur. Fakat her yeni günde bu kaygı yeniden başlayarak sürekli bir hal almaya başlar.

Takıntılı aşk yaşayan ilişkilerde, takıntılı olan taraf kendisini sosyal çevresinden, yaşıtlarından uzak hissetmekte, onlardan kendisini daha farklı görme eğilimindedir. Aşık olunan kişinin ulaşılmaz oluşu, evli olması, farklı bir sosyal çevresinin oluşu, platonik duygular da takıntılı aşkı beslemektedir. Takıntılı aşıklarda bağımlı kişilik özellikleri, kaygı bozuklukları, obsesif bir kişilik yapısı, davranış bozuklukları da görülmektedir.

Aşk Acısı Ne Kadar Acıtır?

Kimi zaman kişi aşık olduğunu hisseder. Fakat aşık olunan kişiye olan duygular bağımlılıkla aynı belirtileri gösterir. “Onsuz yaşayamam, onsuz olamam.” gibi düşünceler zihinde yer edinir. Bu konuda ABD'de yapılan bir araştırmada ise, aşkın da uyuşturucu gibi bağımlılık yaptığı ortaya kondu. New York'ta bulunan Stony Brook Üniversitesi'nden uzmanlar sevdiği kişiyi kaybedenlerle madde bağımlılarının beyninin aynı bölgelerinin faaliyete geçtiğini ve bu süreci atlatmanın kokain bağımlılığından kurtulmak kadar zor olduğunu belirtiyorlar. Bir grup aşk acısı çeken insana, ayrıldıkları partnerlerinin fotoğraflarını gösteren ve manyetik cihazlarla bu kişilerin beyin faaliyetlerini gözlemleyen bilim adamları, sonuçların, aşkın bir tür bağımlılık olduğunu gösterdiğini söylüyor. Aşk acısının ardından tüm kültürlerde yaşanan saplantı, cinayet, intihar, depresyon gibi durumların ortaya çıkışına da bu araştırma ile açıklık getiriyorlar. Söz konusu bu araştırma, aşk acısı çeken insanların fotoğraf karşısında beynin verdiği tepkinin zaman geçtikçe hafiflediğini de ortaya koymuşlar. Bu durum zamanla aşk acısının da geçtiğinin bir göstergesi aslında.

Yapılan bir diğer araştırmada ise, araştırmacılar aşk acısı yaşayan insanların beyin bölgelerini inceleyerek, fiziksel acının ortaya çıkışında, başkasının ne düşündüğü hakkında fikir yürütmekte ve obsesif düşüncelerin oluşumunda görev alan bölgelerde daha fazla hareket gözlemlediler. Bu araştırmada ortaya konan bir diğer sonuç ise ayrılığın ardından ‘terk edilen’ kişilerin, ‘terk eden kişiye’ karşı daha fazla aşk, sevgi ve takıntı duyguları beslediği ortaya çıkması. Araştırma şunu gösteriyor ki, ilişki esnasında hissedilen takıntılar, aşk bitince diğer duygularla birleşiyor ve obsesif bir biçimde devam edebiliyor.

Onu Unutmak Mümkün mü?

Yaşanan onca güzel günün ardından, bir ayrılık onu sizden alan… Çok sevdiğiniz, her şeyinizi paylaştığınız o insan artık yok… Peki şimdi ne olacak?
Her aşk özeldir. Kendi içinde hissettirdikleri ile, anıları ile, her iki tarafında imzası bulunan bir hikaye gibidir. Fakat bu hikaye çiftleri ne kadar mutlu etmişse, ayrılıkla birlikte o kadar üzer. Yapılan bilimsel araştırmalarda da incelediğimiz gibi fiziksel acı bile verir.

Ayrılığa hazır olmayan, genellikle terk edilen taraf vazgeçmekte çoğu zaman zorlanır. Her aşkta biraz takıntı da olduğu kanıtlandı aslında. Fakat aşkın içinde var olan sağlıksız duyguların taraflardan birini rahatsız etmeye başlaması, taciz, tehdit ile sonuçlanması, kişide zihinsel yorgunluklara sebebiyet vermesi önlemler alınmasını gerektirir.
Sağlıklı bir birliktelikte eşler bireyselliğe izin verirler. Bağımlı ilişkilerde ise iç içe geçmiş bir ilişki söz konusudur. Her an birlikte olan çift, kendileri dışında herkesi dışlar. Bu ise ilişki bittiğinde, ciddi problemlere yol açar. Bu sebepten dolayı kendinize onun dışında bir hayat oluşturmak, ailenizle arkadaşlarınızla daha fazla zaman geçirmeye başlamak bu süreçte en büyük desteğiniz olacaktır.

Ayrılıklarda her zaman karşı taraf suçlu değildir. İlişkinizin bitiş sebebini ona yüklemekten vazgeçmeli, kendinizle yüzleşmelisiniz. Bu süreci onu unutmaya kendinizi zorlayarak değil, kendinizle ilgilenerek değerlendirecek olursanız, zamanla kişisel olarak hem kendinizi geliştirir, hem de kaybettiğiniz yaşam enerjisini kazanmaya başlarsınız.
Bu süreçte yapılacak en büyük hatalardan bir tanesi, “Çivi çiviyi söker” düşüncesi ile başka biri ile onu unutmaya çalışmaktır. Henüz bitmiş bir ilişkinin ardından, kendinizle yüzleşmeden böyle bir adım atmanız, önceki ilişkinizde yaptığınız hataları tekrarlamanıza yol açacak ve aynı sorunları size tekrar tekrar yaşatacaktır.
Duygularınızla baş etmekte güçlük çekiyor, yaşadığınız aşkın obsesyon olduğunu düşünüyor, onu sürekli kontrol etmekten kendinizi alamıyor, ona olan sevginiz hem size hem karşı tarafa artık rahatsızlık veriyor, öfkenize hakim olamıyorsanız bir uzman desteği alabilirsiniz.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aşk Acısı - Takıntılı Aşk- Biten İlişkiyi Unutamama" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     39 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Filiz OKUŞ TEZEL Fotoğraf
Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi47 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Filiz OKUŞ TEZEL'in Yazıları
► Obsesif Aşklar (Takıntılı Aşk) ÇOK OKUNUYOR Dr.Psk.Başak DEMİRİZ
► Neden İlişkiyi Bitiremiyoruz? Psk.Gülşah PINAROĞLU
► Neden Zor Bir İlişkiyi Sürdürmek? Psk.Dnş.Buket ALKAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Aşk Acısı - Takıntılı Aşk- Biten İlişkiyi Unutamama' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Öfke Kontrolü Eğitimi Programı ÇOK OKUNUYOR Mart 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:50
Top