2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ergenlik Dönemi ve Öfke
MAKALE #10781 © Yazan Psk.Dnş.Hicran KAYNAK | Yayın Nisan 2013 | 5,885 Okuyucu
ERGENLİK DÖNEMİ VE ÖFKE

Öfkenin ifade edilişi kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazı bireyler acısını başkasından çıkarırken bazısı ise öfkesini içe atar, kendisini cezalandırabilir, yüceltebilir ya da psikosomatik rahatsızlıklar geçirebilir. İfade edilme şekline göre depresif bozukluktaki bedenselleştirmenin öfke dışavurumuna, anksiyete bozukluklarındaki bedenselleştirmenin öfke bastırılmasına bağlı gelişebileceği belirtilmektedir (Koh, 2003: 112). Öfkenin ifade ediliş biçimini etkileyen diğer değişkenler arasında yaş, cinsiyet ve kişilik farklılıkları sayılabilir. Ağlama, gülme, kendine zarar verme, inatçılık, konuşmama, surat asma, alaya alma, tepinme, yemek yememe, öç alma, acısını başkasından çıkarma, uyuşturucu ve keyif verici maddelere yönelme bunlar arasında sayılabilir (Ankay, 1992: 36).


Yaş ilerledikçe, öfkeyi doğuran temel ilkeler ve koşullar aynı kalmakla birlikte, özel koşullarda büyük değişiklikler olmaktadır. Çocuğun öfkelenmesine neden olan engellerin birçoğu, genç ya da olgun insan için anlamsız olabilir. İstediğini elde edemeyen ya da oynaması engellenen çocuk öfkeden, bağırıp çağırıp, tepinirken benzer durumlar genç ve olgun insan için anlamsızlaşır. Buna karşılık genci ya da olgun insanı öfkelendirecek değişik durumlar söz konusu olabilir (Köknel, 1982: 186). İlk çocukluk döneminde öfke, sık sık oyuncakla ya da güncel olaylarla ilgili çatışmalardan doğarken, ergenlik döneminde öfke nedenlerinin başında sosyal etkenlerin geldiği görülür. Ergen böyle bir öfke ortamına, kendini rahatsız eden ya da kendince saçma olan nesneler yüzünden girer (Yavuzer, 2005: 297). Ayrıca şunu da unutmamak gerekir çocukların öfke ve kızgınlık anları belli gelişim ve yaş dönemi geçişlerinde artabilir. Anne babaların ve öğretmenlerin yaş dönemi özelliklerini göz önünde bulundurmaları faydalı olacaktır (Yavuz, 2004: 132).


Ergenlik dönemi insanın en önemli evrelerinden biridir. Yaşam sürecinde, çocuklukla yetişkinlik arasında bir dönemdir. Ergenlikte yaşanan psikolojik, zihinsel, cinsel ve sosyal değişimler, ergenin yaşamında bazı gerginlikler yaşamasına, bu dönemi, fırtınalı ve stresli geçirmesine neden olmaktadır (Aksaç, 2004: 164). Aynı zamanda ergenlik dönemi, insan gelişimindeki en hızlı iki büyüme evresinden birini oluşturur. Bu dönemdeki bedensel gelişim, bir anlamda duygusal sosyal ve zihinsel olgunlukların temelini oluşturmaktadır. Bir başka deyişle ergenlik, biyolojik değişmeyle başlar ve bedensel, zihinsel ve ruhsal gelişmeyle son bulur (Yavuzer, 2005: 263).


Ergenlik, bir dizi biyolojik, psikolojik ve toplumsal değişiklik yaşayan ergende bağımsızlık, bağımsızlık çabası ve özerklik isteğinin arttığı bir dönem olarak da tanımlanır. Ergenin bağımsızlık çabası, ebeveynlerden tam anlamı ile ayrılması anlamında ele alınmamaktadır (Temel ve Aksoy, 2001: 95). Bağımsızlık isteği, sağlıklı bir aile ortamında çözümlenebilir. Sağlıksız ailelerde, ergenin bağımsızlık arzusu genellikle güç göstererek, fiziksel kısıtlamalarla daha zor aşılabilir bir problem haline dönüşür. Bağımsızlık arzusu böyle durumlarda ergenin evden uzaklaşmasına neden olur. Ergenlerde bağımsızlık arzusu ile birlikte sorumluluk anlayışı da vardır. Aile bu noktada ergenler için engelleyici bireyleri olan bir kurumdur (Aydın, 2005: 188). Ergenin bu bağımsızlık isteği kurulmuş dengeyi bozar. Bağımsızlık isteğine rağmen ergen ebeveyn desteğine ihtiyaç duyması, yalnız kalmanın verdiği kaygı, akran grubundaki akran baskısı ve yönlendirmeler ergenin çatışma ve öfke yaşamasının nedenini oluşturur (Yavuzer, 1992: 127). Bu dönemde arkadaşların gencin yaşamındaki önemi artmakta, anne baba ile paylaşılamayacak bir takım deneyimler arkadaşlarıyla birlikte paylaşılmaktadır. Genç bu deneyimler karşısında duygu ve düşüncelerini arkadaşları ile paylaşacak ve onların izlenimleri ile karşılaştırarak kendini tanıma, deneme ve değerlendirme fırsatın bulacaktır. İlk kez karşılaştığı bir durum karşısında tepki ve başarı düzeyini değerlendirmek isteyen genç için en önemli ölçüt, kendi yaşıtlarının düşünce ve davranışlarıdır. Bu nedenle, birçok yeni deneyimden geçilen ergenlik döneminde yaşıtların önemli ve anne babalarınkinden çok farklı işlevleri vardır (Hortaçsu, 1991: 65).


Ergenin gelişiminde önemli etkiye sahip olan arkadaş grubu ergenin gelişimine katkı sağlayabileceği gibi riskte oluşturabilir (Ögel ve Yücel, 2004: 5) Ergenlik döneminde öfke tepkileri de farklılık göstermektedir. Ergenler öfkeyi gizleyip maskeleyebilirler. Ergen sosyalleşme sürecinde öfkenin dışa vurulmasının olumlu bir davranış olmadığını öğrenir. Bu nedenle ergen toplum içerisinde öfke ve kızgınlığını ne zaman, kimlere karşı dışa vuracağını, ne zaman bastıracağını bilerek yetişir (Kulaksızoğlu, 1998: 53). Son yıllarda yapılan araştırmalarda ergenlik döneminde öfke duygusunun önemli bir yere sahip olduğu ve ergenin fiziksel ve psikolojik problemlerinin oluşmasına katkıda bulunduğu ileri sürülmektedir (Pipler, 1994; Canbuldu, 2006: s. 4’deki alıntı). Gençlik çağının karmaşık ruhsal özellikleri bir arada incelenince ortaya dengesiz ve sağlıksız bir görünüm çıkmaktadır; sinirlilik, birden tepki gösterme, öfke patlamaları, atak ve düşüncesiz davranışlar, çabuk sevinip çabuk üzüntüye kapılma, içe kapanma ile coşku arasında gidip geliş, bencillik, sayısız kaygılar, güvensizlik, kararsızlık…


Ebeveynler birden ortaya çıkan huysuzluklara, tedirginliğe ve nedensiz öfke patlamalarına bir anlam veremezler. Gençlerdeki öfkenin nedeni, çevresinde tanık olduğu düzensizliklere ve eşitsizlikler gösterdiği tepkidir. (Yörükoğlu, 1988: 123). Ergenlik döneminde gençleri etkileyen çeşitli yaşantılar, ergenlik döneminin kendine özgü sorunları ile bir arada, çok yoğun ve sık öfke yaşanmasına neden olabilir. Kendini uygun şekilde ifade edemeyen ya da çevresi tarafından anlaşılamayan gençlerin öfke duygusu, içinde bulunduğu dönemin diğer duyguları ve yaşantıları ile başa çıkabilmeyi bilmediğinde zamanla uyumsuzluk, saldırganlık şiddet hatta intihar eğilimlerine dönüşebilir. Ergenler bu dönemde diğer gelişim dönemlerine göre daha yoğun çatışmalar yaşarlar. Bu dönemde öfke ve şiddet eğilimlerinin odağındadırlar. Yaşanılan kimlik bulma çabası, duygularını anlama ve ortaya koyma konusunda yaşanılan güçlükler, toplumsal ve gelişimsel etkenler de öfke duygusuna bağlı sorunları arttırmaktadır (Yılmaz, 2004: 13). Çocuğun davranışları, duyguları ve çeşitli davranış stratejilerini etkili bir biçimde ifade etme ve bunlarla baş etmeyi öğrenmesi için aile çok önemli bir modeldir (DeBaryshe ve Fryxell, 2004: 208). Hangi toplumda olursa olsun ergen, çağına özgü olan duygu, düşünce, tutum, davranış ve eylem içindir. Bu çağın temel özellikleri, duygusal coşku ve taşkınlık, çabuk kurulan ve bozulan ilişkiler, kolay etkilenme, toplum içinde sivrilme, ilgi çekme, rol sahibi olma çabası biçiminde özetlenebilir (Köknel, 1982: 31). Çabuk öfkelenmeler ve patlamalar, yıkım eğilimleri, öfkenin kontrolündeki güçlükler gençlerin kurdukları ilişkilerin özgül nitelikleridir. Bununla birlikte gençleri özkıyıma güdüleyen nedenlerin başında kendisine ve başkasına duyulan öfke, kendisini ve başkasını cezalandırmadır. Gençlerde özkıyım girişimi başkalarını öfkelendirerek ve onları çaresiz bırakarak yakınlığı sağlama ya da sevginin kanıtını bulma amacı güdebilir (Odağ, 1990: 63). Arkadaşlık becerilerine sahip olma ve başarılı bir şekilde arkadaşlık yapabilme genç ergenler için oldukça önemlidir. Popüler çocukların arkadaşça ve işbirlikçi ilişkiler kurarken, akranları tarafından daha az popüler olarak değerlendirilen ergen ise saldırgan, öfkeli ve oldukça utangaç davranmaktadır (Morganett, 1990: 183).


Ergenin öfke duygusunu tanıması ve kontrollü bir şekilde ifade etme becerisi kazanması sağlıklı bir yetişkinlik ve sağlıklı bir toplum için gereklidir. Bu bakımdan bu tür becerilerde yetersiz olan bireylere yönelik beceri eğitimi programlarına ihtiyaç duyulmaktadır.


Hicran KAYNAK

Uzman Psikolojik Danışman

KAYNAKÇA

1. Aksaç, S. (2004) Ergenlerde Stresle Başaçıkma Tarzları ile Cinsiyet Arasındaki İlişki. Türk Psikoloji Bülteni. Sayı: 34-35. s. 164-170. (Eylül-Aralık 2004)
2. Ankay, A. (1992). Ruh Sağlığı ve Davranış Bozuklukları. Ankara: Turhan Kitabevi Adalet Matbaacılık.
3. Yavuzer, H. (2005). Çocuk Psikoloji. 27. baskı. İstanbul: Remzi Kitabevi.
4. Yavuzer, H. (1992). Çocuk ve Suç. 6. baskı. İstanbul: Remzi Kitabevi.
5. Yavuz, K. (2004). Duygusal Zeka Gelişimi. 2. Basım. Ankara: Özel Ceceli Okulları Yayınları Eğitim Dizisi 4.
6. Temel, Z. F. ve Aksoy, A. B. (2001). Ergen ve Gelişimi –Yetişkinliğe İlk Adım. 1. Basım. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
7. Aydın, B. (2005). Çocuk ve Ergen Psikolojisi. 2. Baskı. Ankara: Nobel Basımevi.
8. Hortaçsu (1991). İnsan İlişkileri. Ankara: İmge Kitabevi.
9. Ögel, K. ve Yücel, H. (2004). İstanbul’da Sokakta Yaşayan ÇocuklarınÖzellikleri. İstanbul: HYB yayıncılık
10. Koh, K. B. (2003). Anger and Somatizasyon. Journal of Psychosomatic Research. 55(2):113-113.
11. Köknel, Ö. (1982). Kaygıdan Mutluluğa Kişilik. İstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi.
12. Kulaksızoğlu, A. (1998). Ergenlik Psikolojisi. İstanbul: Remzi Kitabevi
13. Canbuldu, S. (2006). Çok Boyutlu Okul Öfke Envanterinin (the multıdımensıonal school anger ınventory) Uyarlama Çalışması. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik.
14. Yavuzer, H. (2005). Çocuk Psikoloji. 27. baskı. İstanbul: Remzi Kitabevi.
15. Yörükoğlu, A. (1988). Gençlik Çağı. 20. baskı. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
16. Yılmaz, N. (2004). Öfke ile Başa çıkma Eğitiminin ve Grupla Psikolojik Danışmanın Ergenlerin Öfke İle Başa Çıkabilmeleri Üzerindeki Etkileri. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Ankara. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikolojik Danışma ve Rehberlik.
17. DeBaryshe, B. ve Fryxell, D. (2004). A Developmental perspective on anger: Family and peer contexts. Pyschology in the school. Vol 35(33), 205-216.
18. Köknel, Ö. (1982). Kaygıdan Mutluluğa Kişilik. İstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi.
19. Odağ, C. (1990). İntihar. 2. baskı. İzmir: Halime Odağ Psikanaliz ve Psikoterapi Vakfı Yayınları No:3.
20. Morganett, R. S. (1990). Çev. Güçray, S. Kaya, A., Saçkes,, M. Skills for Living Group Counseling Activities for Young Adolescents. Published by Arrangement With Writers House LLC and Research Pres. Champaig. Illinois. USA.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ergenlik Dönemi ve Öfke" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Hicran KAYNAK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Hicran KAYNAK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Hicran KAYNAK Fotoğraf
Psk.Dnş.Hicran KAYNAK
İzmir
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Hicran KAYNAK'ın Makaleleri
► Ergenlik Dönemi Psk.Gökhan BİNGÖL
► Ergenlik Dönemi Psk.Nazlı DİNÇ
► Ergenlik Dönemi Psk.Çiğdem KARAKUŞ
► Ergenlik Dönemi Psk.Dnş.İsmail SÖNMEZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Ergenlik Dönemi ve Öfke' başlığıyla benzeşen toplam 25 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:04
Top