2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuk ve Yetişkinlerde Görülen Tikler ve Nedenleri
MAKALE #10818 © Yazan Gülten DEMİRDÖVEN | Yayın Nisan 2013 | 19,944 Okuyucu
Çocuk ve Yetişkinlerde Görülen Tikler ve Nedenleri

Aniden ve istemsiz olarak ortaya çıkan kas kasılmalarına tik denmektedir. Bu kas kasılmaları sadece bir kasta olabileceği gibi, birkaç kas grubunda da meydana gelebilmektedir. Tikler genellikle refleks şeklinde tekrarlanır.
Tikler ilk olarak çocukluk çağında başlamaktadır; ilk zamanlar yer ve biçim değiştirebilirler ancak belli bir zaman sonra bir kasta yerleşip kalırlar. Hareketler kişinin kontrolünde değildir. Tikler yaşanan korku, irkilme veya heyecan durumlar sonrasında yerleşip, hayat boyu sürebilir.

Tikler kız çocuklarına göre, erkek çocuklarında daha çok görülür. Başlama yaşı genellikle 6’dır. Fakat daha erken yaşta, okul öncesi dönemde çocuklarda göz kırpma gibi basit tikler de görülebilir. Genellikle yüz ve boyunda görülen tikler, ergenlikle birlikte çoğu zaman kaybolur. Fakat yaşam boyu görülen tikler de vardır. Tikleri olan çocuklar, genellikle katı disiplin kurallarının olduğu ailelerde yetişmektedir. Ebeveynlerin katı kurallar koyduğu bu çocuklar çoğu zaman tedirgin, endişeli ve gerginlerdir. Aynı zamanda şiddet gören, dayak yiyen, hakaret edilen çocuklarda da tik görülür.

Çocukluk döneminde tikler taklitle başlayabilir. Yapılan taklitler bilinçaltına yerleşir ve zamanla dürtülerle birlikte tik haline gelir. Tikler geçici ve kalıcı olarak ikiye ayrılır. Geçici tikler, kısa sürelidir, çocukluk çağında görülür ve çoğu zaman kendiliğinden geçer. Kalıcı tikler ise, süreklidir. Kalıcı tikler de psikolojik destek almak şarttır.

Tiklerin sebepleri arasında, kişiye endişe veren, kaygılandıran olaylar yaşamak da yer almaktadır. Çoğu zaman ailelerin ya da öğretmenlerin çocukları yargılamaları, azarlamaları, küçük düşürmeleri çocuklarda tik oluşumuna sebebiyet vermektedir.

Tikler organik sebeplerle de ortaya çıkabilir. Beynin çalışması ile ilgili bir düzensizlikten, ya da tümüyle ruhsal bir sorundan kaynaklanıyor olabilir. Bu tür tikler genellikle kalıcıdır ve “Tourette bozukluğu” gelişebilir.

Uyku esnasında, tikler bazen kaybolabilir. Bazı kişilerse birkaç dakika ile birkaç saat arası bir süre içerisinde tiklerini kontrol altında tutabilirler. Fakat çocuklar çoğu zaman tiklerini kontrol edemez, engelleyemezler.

Basit Motor Tikler: Göz kırpma, yüz kaslarında oynama, omuz sallama gibi tek bir kas grubu ile gerçekleşen tiklerdir. Basit tiklerin bazıları ise sesle ilgilidir. Öksürme, boğaz temizleme, hırıltı gibi. Hızlı ve tekrarlayıcıdırlar.

Karmaşık motor tikler: Koklama, dokunma, karşısındaki kişinin davranışını taklit etme gibi bir çok kas grubu ile gerçekleşen tiklerdir. Sesle ilgili karmaşık tikler ise, normal konuşmanın içeriğine uymayan kelimeler söyleme, küfür içerikli sözcükleri cümle arasında aniden kullanma ya da aniden patlama şeklindedir. İstemsiz olarak kişinin kendi kelimelerini tekrar etmesi ya da başkasının son söylediklerini tekrarlaması da sesle ilgili karmaşık tikler arasında yer almaktadır.

Sıkça görülen tikler :

 Göz kırpma (en sık görülen tiktir),
 Omuz silkme,
 Boğaz temizleme,
 Parmak çıtlatma,
 Baş oynatma (Yaşanmış bir olayı görmemek için bilinçsiz bir sakınma tepkisi olarak yorumlanır.)
 Kaşları kaldırıp indirme,
 Diz veya ayak sallama
 Burun çekme (gerekmediği halde),
 Sinirsel kökten gelen öksürmeler.

Tikleri Olan Kişilerin Özellikleri
Yapılan araştırmalara göre, tikleri olan kişiler genellikle;
 Fazla heyecanlıdırlar,
 Hassas ve alıngandırlar,
 Huzursuzdurlar,
 Kolayca yorulup,
 Kolayca kızıp, darılabilirler.

1. Geçici Tik Bozukluğu

Geçici tik bozukluklarında, tiklerin bir yıl içinde geçmiş olması esas alınır. Bir yıl içinde geçmeyen bir tik söz konusu ise o tik bozukluğu sürekli olarak kabul edilir.

Geçici tik bozuklukları çoğunlukla okul öncesi dönemde ve erkek çocuklarında çok sık görülür. Genellikle göz kırpma olarak ortaya çıkar. Okul çağındaki çocuklarda da %5-24ünde tik görülmektedir.

Geçici tik bozuklukları, basit ve vokal tiklerdir: göz kırpma, ağız burun oynatma, gerekli olmadığı halde burun çekme ya da öksürme gibi.

2. Kronik Tik Bozukluğu


Geçici olmayan kronik tik bozuklukları çoğunlukla 6-8 yaş aralığında başlar. Ergenlik dönemine kadar sürebilir. Çoğunlukla 4-6 yıl sonra geçtiği bilinmektedir. Tik bozukluklarına kalıcı diyebilmek için bir yıldan uzun sürmüş olması gerekmektedir. Geçici tik bozukluklarında olduğu gibi tekrarlayan davranışlar ve vokal tikler söz konusudur. Basit ve karmaşık tikler görülebilir.
Kronik tiklerde genetik yatkınlık görüşmektedir. Ailesinde tik bozukluğu ya da tourette bozukluğu görülen kişilerde, görülme olasılığı daha fazladır. İlaç tedavisinin yanı sıra, psikoterapi yöntemleri ile iyileşme sağlanabilir.

3. Tourette Bozukluğu


Tourette bozukluğu, genellikle yüz, el ayak ve boyundaki istemli adalelerin zorlayıcı sert vuruşları, müstehcen konuşmaların kullanılışı, işitilen kelimelerin tekrarı ve birden görüşen geçip giden hareketlerin tekrarı olarak bilinir.

Tourette bozukluğu 10 yaşından önce, motor hareketlerde anormalliklerle başlamaktadır. Sonrasında ise kelimelerin tekrarı, müstehcen konuşmalar ile devam eder. Kız ve erkek çocuklarında aynı oranda görülür. Çoğu zaman uyku esnasında kaybolur, ateşli bir hastalıkta bu bozuklukta hafifleme görülür.

4. Başka Türlü Adlandırılamayan Tik Bozukluğu


Hastalık, dört haftadan kısa sürmüş veya 18 yaşından sonra başlamışsa bu tanı koyulabilir. Belirtileri diğer tik bozuklukları ile aynıdır.

Tik Bozuklukları Tedavisi

Basit tikler genellikle bir yıldan kısa sürer ve geçicidirler. Tedavi olmaksızın kendiliğinden geçtikleri görülür. Fakat kronik tikler ise süreklidir. Psikologlar öncelikle tiklere sebebiyet veren durumu bulmaya çalışmaktadır. Tiklerin sebebi çok çeşitli olabilir, ailede yaşanan bir problem, şiddet görmesi, ya da okulda görülen çeşitli sorunlar, çocuğun arkadaşları tarafından sevilmediğini hissetmesi, hakaret işitmesi veya alay konusu olması gibi. Tiklere sebebiyet veren durumlar bulunduktan sonra, çocuk-aile ve okul ile iletişim kurulup bu sebeplerin ortadan kaldırılması yöntemlerine başvurulmaktadır.

Ebeveynler genellikle çocuklarının tikleri olması durumunda ne yapmaları gerektiğini bilememekte, tiklerin her ortaya çıkışında çocuğu azarlayarak tikleri ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Tiklerin ortaya çıkışında uyarı alan çocuklar daha fazla kaygı yaşamakta, var olan tikleri artış göstermektedir. Ebeveynlerin bu kaygısı çocuklara yansıtılmamalı, çocuğun bu davranışları ile dalga geçilmemelidir. Aynı zamanda, tikleri olan çocuklar, anne babalarının kendileri ile sürekli ilgilendiğini fark ettiklerinde bu ilgi hoşlarına gidebilir ve ilgiyi üzerlerinde tutmak için davranışlarını arttırma eğilimi gösterebilirler. Tikleri olan çocuklara yapılacak hakaretler, azarlama ya da dayak atılması tiklerin artışına sebebiyet vereceğinden, anne-babaların bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bu çocuklara sosyal ve duygusal olarak yakınlık kurulmalı, okul ve aile iş birliği içerisinde olmalıdır. Uzman desteği alınmalıdır.

Tik bozukluklarında psikologlar çocuklarla oyun terapisi; ergenlerle ise grup terapisi, psikodrama çalışmaları yapmaktadır.
     9 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Yetişkinlerde Görülen Disleksi Belirtileri ÇOK OKUNUYOR Psk.Dnş.Eylem Metin ÖZKURAL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Çocuk ve Yetişkinlerde Görülen Tikler ve Nedenleri' başlığıyla benzeşen toplam 41 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:34
Top