2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Psikosomatik Rahatsızlıklar ve Terapi Yöntemleri
MAKALE #10884 © Yazan Gülten DEMİRDÖVEN | Yayın Mayıs 2013 | 21,119 Okuyucu
Psikosomatik Rahatsızlıklar ve Terapi Yöntemleri

Hayat bazen zorluklarla mücadeleyi gerektirir… Dönem dönem yaşanan zor günler, stresli zamanlar ve hissedilen üzüntü, kaygı, heyecan ve sıkıntılar ruhen kişiyi etkiler. Yaşanan olay veya durumun yarattığı bu etki sadece ruhla sınırlı kalmaz. Bedende sancılara, kramplara ya da hızlanan kalp atışlarına sebep olur. Örneğin; hissedilen heyecan veya korku esnasında kalp daha hızlı çarpmaya, nabız hızlanmaya başlar. Hissedilen heyecandan dolayı mide bulantısından şikayet eden de vardır, karın ağrısından da. Yaşanılan zor bir günün ardından, hissedilen baş ağrıları… Stresli günlerde ortaya çıkan midedeki yanmalar, sivilceler veya kaşıntılar, kızarıklıklar. Yaşanan ayrılıkların ardından hissedilen kalp ağrıları. İki göğsün arasında hissedilen yanmalar. Hiçbiri tesadüf değildir. Her biri yaşanan olayların, ruhen hissedilmesinin ardından bedene yansımasıdır.

Beden kadar ruh da acıyabilir. Oysa bunu yansıtmakta herkes güçlük çeker. İnsanın içi acır, kızar, kırılır. Ama içi acıdığında yine kalbi de acır, nefes alışı zorlaşır. Midesi bulanır, karnı ağrır. Ruh ve beden bir bütündür. Acıyan beden değil ruhun ta kendisidir.

Psikosomatik rahatsızlık, ruhun yaşadığı sıkıntılı durumdan bedenin etkilenmesi ve sorun yaşamasıdır. Psiko ‘ruh’, soma ise ‘beden’ anlamına gelmektedir. Ruh ve beden bir bütündür, psikosomatik rahatsızlıkta ruhen yaşanan sorunların bedenen hissedilmesi olarak tanımlanmaktadır. Yaşanan bedensel rahatsızlıkların temel kaynağı psikolojik sorunlardır. Psikolojik sorunlar bedensel etkiler yaratmanın yanı sıra, var olan hastalığın ilerlemesine ya da şiddetlenmesine de yol açabilmektedir. Psikosomatik rahatsızlıklar; psikofizyolojik rahatsızlık, psikofizyolojik reaksiyonlar, somatoform bozukluklar olarak da isimlendirilir.

Psikosomatik rahatsızlıklarda, nörolojik ve fizyolojik araştırmalar sonucunda rahatsızlığın bu boyutunu açıklayabilecek hiçbir fiziksel belirtiye rastlanmaz. Fiziksel bir sebep olmadan, yaşanan bu durum sadece yetişkinlerde değil; çocuklarda da sıkça görülür. Okul öncesi dönemdeki çocuklar ağrının yerini gösteremez. Okul dönemi çocukları ise ağrıyı ya da şikayete sebep olan bölgeyi gösterebilir.

En sık görülen psikosomatik rahatsızlıklar:

 Baş ağrısı,
 Sırt ağrıları,
 Saç dökülmesi,
 Döküntüye neden olan cilt sorunları,
 Kas ağrıları,
 Eklem iltihapları,
 Karın ağrıları,
 Sürekli yorgunluk ve bitkinlik,
 Görme bozuklukları,
 Yüksek tansiyon,
 Bağırsak sorunları,
 Ülser ve tiroid gibi hastalıklar.

Psikosomatik rahatsızlıkların oluşmasında psikososyal etkiler, kalıtım, alışkanlık, toplumsal etkiler ve yapısal gelişme etkenleri de vardır. Kişilik yapısı da psikosomatik rahatsızlıklara neden olabilmektedir. Her psikosomatik rahatsızlık, bedende farklı bir bölgeyi etkilemektedir. İçe atılan problemler, ifade edilemeyen duygular da yaşanan soruna uygun bir organ bularak, organının çalışma mekanizmasında sorunlar yaratmaya başlar. Vücut ruhun yaşadıklarını bu yolla dile getirir.

DSM-IV ‘e göre psikomatik bozukluk: "Belli bir süre içinde ortaya çıkan, tedavi arayışları devam eden, sosyal veya mesleki hayatının bozulmasıyla sonuçlanan birden fazla bedensel yakınmasının birlikte olması" olarak tanımlanmaktadır.
Bir kişiye psikosomatik bozukluk tanısının konması için aşağıdaki kriterler olması gerekir:

 En az dört ayrı ağrı olması (baş ağrısı, karın ağrısı, kollarda bacak, sırt ağrısı...)
 İki sindirim sistemi şikayeti (bulantı, şişkinlik, gebelik dışında kusma, ishal, yiyeceklerin dokunması...)
 Bir cinsel fonksiyon ya da genital sistem belirtisi (adet düzensizliği, erkekte iktidarsızlık, kadında ve erkekte cinsel isteksizlik...)
 Bir nörolojik belirti (denge bozukluğu, bölgesel felç veya güç azalması, yutma güçlüğü, çift görme, sağırlık, bilinç yitimi...)
 Tıbbi muayene, laboratuar incelemeleri ve görüntüleme yöntemleri sonucunda saptanan bu şikayetleri açıklayacak organik bir bozukluğun olmaması,
 Kişinin alkol, uyuşturucu ya da başka bir madde bağımlısı olmaması,
 Psikiyatrik incelemeye olan güvensiz ve şüpheci yaklaşım.
Yapılan araştırmalara göre, dahiliye uzmanlarına ve acil servislere başvuran kişilerin %68i rahatsızlıkları psikosomatik sorunlardan kaynaklanmaktadır. Bu oran Doğu kültürlerinde ve Türkiye’de daha yüksek olduğu biliniyor.

Psikosomatik Rahatsızlıkların Nedenleri Nelerdir ?

Kayıp ve ayrılıklar, psikosomatik rahatsızlıkların ortaya çıkışını tetikleyen en yaygın faktörler olduğu bilinmektedir. Ayrıca;

 Çaresizlik, umutsuzluk,
 Güvensizlik,
 Öfke,
 Kin ve nefret,
 Acı, hüzün, üzüntü,
 Hayal kırıklıkları,
 Korku ve kaygılar,
 Bastırılmış, çözüm bulamamış duygular,
Psikosomatik rahatsızlıklara yol açabilmektedir.

Kendilerini ifade edemeyen, duygularını dışarıya yansıtamayan, “hayır” demekte güçlük çeken, sınır koyamayan, endişeli ve güvensiz kişilerde sıkça görülür. Kişinin kendisini rahatça ifade edemeyişi, duygularını dile getiremeyişi, içine attıkları bedenindeki rahatsızlıkla dışa vurulur. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık rastlanır.

Kelimelere dökülemeyen acılar, korkular, hüzünler, kırgınlıklar, kızgınlıklar, kayıplar, acılar, ve korkular bedende uyuşma, ağrı olarak ortaya çıkar.
Psikosomatik rahatsızlıklarda hissedilen bu bedensel belirtiler, ağrılar, sancılar yapılan tetkik ve araştırmalar sonucu hiçbir fiziksel bulguya rastlanmaz. Bu kişiler çoğunlukla hastanelerin acil servislerine, dahiliye, jinekoloji ve üroloji uzmanlarına sık sık gitmelerine rağmen, şikayetlerinin geçmediğinden yakınırlar. Çoğu zaman ilaç kullanmalarına rağmen söz konusu şikayetlerde bir azalma görülmez. Bu sorunların nedeni ise“psikolojik kökenli” olarak açıklanır, psikolog ya da psikiyatristlere yönlendirilir.

Psikosomatik Rahatsızlıklarda Terapi

Psikosomatik rahatsızlık görülen kişilerde, terapi sürecinde en önemli unsur kişinin aynı psikolog ya da psikiyatristle düzenli görüşmesi, iyileştirici bir ilişki geliştirilmesi ve davranışsal tekniklerdir.

Uygun bir görüşme tekniği ile kişinin ifade etmekte güçlük çektiği duygusal yönlerini anlatabilmeleri sağlanır. Duygusal sorunların konuşulması, kişiye yeni bir bakış açısı kazanması ve somatik sorunlara odaklanmak yerine duygu ve düşüncelerinin farkındalığını sağlamak açısından oldukça önemlidir.

Kişinin kendisini, çevresini ve hayatını algılayışı psikoterapi ile olumlu bir yöne çevrilmekte, strese karşı savunma gücü güçlendirilmekte ve dengeli ortam oluşturması hedeflenmektedir. Psikosomatik sorunlarda bilişsel davranışcı grup terapi teknikleri de kullanılır. Grup terapilerinde hastalardaki yanlış düşünce, inanç ve davranışların saptanıp değiştirilmesi amaçlanır. Stresle başa çıkma, problem çözme, sosyal beceri geliştirme öfke kontrolü eğitimleri verilir. Ayrıca kişinin hayatında problem yaratan, stres oluşturan sebepler araştırılır, aile içi yada ilişkilerinde problem yaşıyorsa aile terapisi, çift terapisi veya bireysel terapi uygulanır.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Psikosomatik Hastalıklar Psk.Dnş.Kıvanç TIĞLI
► Psikolojik Rahatsızlıklar Neden Arttı? Dr.Psk.Dnş.Kadir Burak SALİMOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Psikosomatik Rahatsızlıklar ve Terapi Yöntemleri' başlığıyla benzeşen toplam 50 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:52
Top