2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocukların ve Ergenlerin Davranışlarını Değiştirmeleri İçin Denetim Gerektirmeyen Yöntemler
MAKALE #10928 © Yazan Psk.Gül ÇELİK | Yayın Mayıs 2013 | 4,838 Okuyucu
Yetişkinlerin çocuklara karşı disiplin kurma korkusu genel olarak disiplinden vazgeçildiğinde ortaya çıkabilecek kaosun korkusudur. Hepimiz çocuklarımızın bizim denetimimizden ziyade, kendi kontrollerinde olmalarını isteriz. Peki çocuklarımızın kabul edilemeyecek türden davranışlarını sıkı bir disiplin kullanmadan onlarla açık açık konuşarak, iletişim kurarak ve ilişkileri yıpratmadan, tam tersi güçlendirerek nasıl değiştirebiliriz?

Çocukların ve ergenlerin davranışları aslında iyi niyetlidir. Önemli olan, yetişkinler olarak bizlerin, onların davranışlarının değil, bunların sonuçlarının kötü olduğunun farkına varmamızdır. Davranışlarının çoğunun sadece kendi gereksinimlerini karşılamak nedeniyle olduğunun kavranması bu durumu kolaylaştıracaktır. Genel olarak çocukların ve ergenlerin davranışlarının temel amacı, ebeveynlerini veya öğretmenlerini üzmek değil, o andaki ihtiyaçlarını karşılamak ve hoşlarına gidecek bir sonuç elde etmektir. Ebeveynler olarak bakış açınızdaki değişiklikte size yardımcı olabilecekler şöyle sıralanabilir:
Çocuğumuzun gereksinimlerini öğrenmek
Yüzleşici ben-iletisi
Önleyici ben-iletisi
Direnmeyi aza indirmek
Sorun çözme
Kızdığımızda "Birincil Duygu" yu bulmak

Çocuğumuzun gereksinimlerini öğrenmek

Bebeklerin gereksinimlerini öğrenmek için tahmin yöntemi kullanılır. Çünkü bebeklerin ihtiyaçları çocuklara oranla daha sınırlıdır ve henüz kendilerini ifade etme yeteneğini kazanmamışlardır. Çocuklarımızın gereksinimlerini öğrenebilmek için ise tahminden öte olarak, net tavırla sorulan basit sorulara alınacak cevaplar bu konuda önemli ipuçları oluşturabilirler. “Neden ağlıyorsun?” “Ne istiyorsun?” “Sana söylediğimi/senden istediğimi yapmama sebebini anlayamadım. Lütfen bana açıklar mısın?” “Bir problem mi var?” Çocuğun verdiği yanıtlar tüm yetişkinler özellikle de ebeveynleri için çocuklarının kabul etmekte zorlandıkları davranışlarını anlamak ve değiştirmek için yardımcı olacaktır.

Yüzleşici ben-iletisi

Yetişkinler, çocukların ve ergenlerin kabul edilemeyecek davranışları karşısında bazen olumsuza yakın, elde olmadan eleştiren, çabucak yapılmış değerlendirmelerden ziyade kendi duygularını ve o davranışın neden kabul edilemeyeceğini anlatıp değerlendiren ifadeleri tercih ederlerse çocuklar ve davranışları üzerinde daha kalıcı ve olumlu değişiklerin yaratılmasında büyük bir adım atmış olurlar. (Özellikle ergenlik döneminde başlayan psikolojik özellikler bağlamında duyguları, tutumları, önem verilen insanlarla birlikte kurulan ilişkilerin niteliği ile kendini tanımlama çabası da ergenlikte bu tür bir tutumun önemini arttırmaktadır.) Bu tür ifadelere şöyle örnekler verilebilir: “Müziğin sesi çok yüksek olduğundan komşuların rahatsız olup şikayet etmelerinden endişe ediyorum.” “Bu dükkanda oyalanıyoruz ama babanın/annenin bizi evde merak edeceğinden korkuyorum.”

Bu tür ifadeler, davranış değişikliğinde Ben-İletili yani cümleyi sarf eden yetişkinin duygu ve düşüncelerini aktaran ifadeler, Sen-İletili yani (karşıdakini) çocuğu veya ergeni eleştiren, genelde olumsuz içerikli ifadelerden çok daha fazla etkili olacaktır. Bu sayede sorumluluk yetişkindedir ve sorunların çözümüne bir adım daha yaklaşılmış olur. Sen- İletisi alan çocuklar ise değişime karşı kapalıdır, dirençlidir. Çünkü Sen-İletileri:
• Karşılıklı suçlama ve yaralamalar içerebilecek tartışmalara yol açabilir.
• Çocuklarımızın kendilerini kötü ve çaresiz hissetmelerine neden olabilir.
• Çocukların da aynı ileti biçimiyle cevap vermelerine olanak tanıyabilir.
• Çocuklara, yetişkinlerin çocukların gereksinimlerine yeterince önem vermediği izlenimini verebilir. Oysaki istenilenler ve durum bundan çok uzak ve farklıdır.

Ben-İletileri çocukların aynı zamanda anne-babalarının, öğretmenlerinin, büyüklerinin de insan olduklarını, onların da ihtiyaçları, duyguları, fikirleri ve özellikle istekleri olabileceğini fark etmelerine yardımcı olur.

Önleyici ben-iletisi

Buradaki amaç ise Yüzleşici Ben-İletisinden farklı olarak çocuğun/ergenin, gelecekte yapabileceği kabul edilemeyecek davranışın yapılmasını önceden etkilemektir. Çocukların, yetişkinlerin gereksinimlerini ve isteklerini önceden bilmeleri içindir. Önleyici Ben-İletilerine şöyle örnekler verilebilir: “Eğer hazırlanman uzun sürecekse, benden yardım iste ki gideceğimiz yere geç kalmayalım.” “Alışverişe çıkmadan önce ihtiyacın olanların bir listesini yapalım ki alacaklarımızı unutmayalım.” “Bugün annen/ baban zor bir gün geçirmiş. O eve geldiğinde onu rahat ettirmeye çalışalım. Mesela müziğin sesini kısık tutarsan annene/babana yardımcı olmuş olursun.”

Bu tür Önleyici Ben-İletileri karşısında çocuklar işbirliğine (biz yetişkinleri şaşırtacak kadar) daha yatkın olacaklardır. Önleyici Ben-İletileri;
• Gereksinimlerin ve duyguların farkındalığına ve doyurulmasına,
• Başkalarının bunları öğrenmesine,
• Açık ve net davranış örneklerinin oluşmasına,
• Dile getirilemeyenlerin yaratacağı çatışmaların azaltılmasına,
• İlişkileri bozabilecek olumsuzlukların aza indirgenebilmesine,
• Yapılan/yapılacak planların sorumluluklarının paylaşılmasına ve hazırlıklı olunmasına yardımcı olur.

Direnmeyi aza indirmek

Ben-İletilerinden sonra çocuklarda veya ergenlerde yine dirençle karşılaşılabilir. Çünkü yaşları kaç olursa olsun çocuklar, genelde ebeveynlerinin duygularını ifade ettiklerini duyunca şaşırırlar ve kusursuz bir Ben –İletisi kullanılsa bile ebeveynlerinin onların davranışlarından hoşnut olmadıklarını duymaktan hoşlanmazlar. Böyle durumlarda Ben-İletilerine devam etmek yararsızdır. Ben-İletisi tepkiyle karşılandığında vites değiştirmeli ve dinleme/anlama durumuna geçilmelidir. Bu değişiklik ise çocuğa “Söylediklerim sende nasıl bir yankı uyandırdı? Bunu dinlemek ve bilmek istiyorum. Çünkü senin hislerin ve fikirlerin benim için önemli.” mesajı verir. Bu durum biz yetişkinlerin kendi Ben-İletisinde aktardığı gereksinimlerini çocukların gereksinimlerinden önde tutmadığını gösterir.

Sorun çözme

Çocuklarımızın davranışlarını değiştirmede Ben-İletisinin ya da vites değiştirmenin de etkisini yitirdiği zamanlar olacaktır. Zaten bu tür iletiler sorunun çözümüne giden yoldaki kapıyı aralamak için kullanılır. Böyle durumlarda biz yetişkinler için sorunu çözümlemekte 4 basamak söz konusudur: Çocukla birlikte;
• Sorunu tanımlamak, (Benim gereksinimlerim, senin gereksinimlerin neler?)
• Çözümleri sıralamak,
• Önerilen çözümleri değerlendirmek,
• Her iki taraf için de uygun olabilecek çözüm üzerinde uzlaşmak.

Kızdığımızda "Birincil Duygu" yu bulmak

Duyguların içinde “kızgınlık” duygusu karşıdaki kişiye yöneltilen duygu türüdür ve ifade bulduğu biçim Sen-İletileridir. Yetişkinlerin veya ebeveynlerinin kızgınlıklarına neden oldukları için çocuklar/ergenler kendilerini “kötü” hissederler çünkü o iletiyi almışlardır, almak istemişlerdir. Genelde kızgınlık başka bir duygunun ardından gelir, ikincil bir duygudur. Bunu açıklamak için şöyle bir örnek verilebilir; bir ebeveyn alışveriş yaparken, çocuğu gözünün önünden kaybolduğunda korkar, başına bir şey gelmesinden endişe eder ve ardından kendisine bu kötü duyguyu yaşattığı için çocuğuna kızar. Fakat kızgınlıkla yapılan Sen-İletilerinin çocuklar üzerinde eğitici ve kalıcı bir etkisi yoktur. O yüzden biz yetişkinleri kızdıran, birincil duygunun ne olduğunu fark etmemiz ve bunu çocuk ile Ben-İletisi içinde paylaşmamız çok faydalı olacaktır.

Tüm bu yöntemlerle sıkı bir disiplinden ziyade daha açık, net ve iletişim dolu bir yöntemle davranış değişikliğine (en azından) yaklaşılmış olunacaktır. Söz edilen yöntemlerde kullanılacak bütün ifadeler tutarlı ve çocuğun yaşına uygun olacak bir dilde olursa daha etkili olacaktır. Burada önemli olan, ifadelerimizin arkasındaki iyi niyetimizin ve anlama/anlaşılma çabamızın çocuklarımız tarafından anlaşılmasıdır.

Akılda tutulmasının faydalı olacağı kesin olan bir diğer unsur ise, bugünkü çocukların/ergenlerin tıpkı bizler gibi ergenlik çağı buhranlarını geride bırakacakları ve yine tıpkı bizim gibi büyümeye devam ederek toplumun sorumluluk sahibi bireyleri haline gelecekleridir.

Yararlanılan Kaynak:
“Çocukta Dış Disiplin mi? İç Disiplin mi?” Dr. Thomas GORDON
Sistem Yayıncılık 2001.

“Çocuğunuz Ergenlik Çağında” Lawrence BAUMAN
Boyner Holding Yayınları 1998.

“Kimlik Bocalaması Anlamak Tanımak Ele Almak” Dr. İ. Ferhan DEREBOY
Özmert Ofset 1993.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocukların ve Ergenlerin Davranışlarını Değiştirmeleri İçin Denetim Gerektirmeyen Yöntemler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Gül ÇELİK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Gül ÇELİK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Gül ÇELİK'in Yazıları
► Denetim Odağı Nedir? Dr.Psk.Dnş.Ayşe Devrim BURÇAK
► Okul Yönetiminde İletişim ve Denetim Psk.Süleyman ÇOKAY
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Çocukların ve Ergenlerin Davranışlarını Değiştirmeleri İçin Denetim Gerektirmeyen Yöntemler' başlığıyla benzeşen toplam 30 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hayır Deme Sanatı Eylül 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:32
Top