2007'den Bugüne 92,874 Tavsiye, 28,332 Uzman ve 20,037 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Asosyallik ve Antisosyallik Nedir?
MAKALE #10942 © Yazan Psk.Dnş.Nevin BAKIRCI | Yayın Mayıs 2013 | 65,544 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
Asosyallik ve Antisosyallik Nedir?

Asosyallik, kişinin sosyal çevresi ile yeterince ve kaliteli bir etkileşim içinde bulunamaması olarak tanımlanır. Asosyal kişiler çevreleri ile iletişimleri konusunda yetersizdir. Yakın çevre ve arkadaşlarıyla vakit geçirmek yerine, yalnızlığı tercih ederler. Asosyallikte kişi çevresi ile iletişim kurmakta çoğu zaman zorlanır, yeni ortamlara girmekten çekinir, utangaçlık hissi, karşı cinse karşı bir çekingenlik vardır.

Asosyallik bazen ‘bağlanma’ sonucu da ortaya çıkabilir. Bu bağlanma, çoğu zaman bilgisayar ve internet kullanımına yöneliktir. Özellikle gençlerde görülen bu durum, bilgisayarın başında sürekli vakit geçirme, online oyunlara yönelik bağımlılıklar sonucu oluşur. Sanal ortamda arkadaşlarıyla vakit geçiren, çoğu zaman saatlerce oyun oynayan ve ‘gerçek’ hayattan kendisini soyutlayan kişilerde de asosyallik eğilimi görülür.

Günlük yaşantısında insanlarla çok fazla konuşmayan/konuşamayan kişi, sanal ortamda rahatça ilişki kurabilir sohbet edebilir. Bilgisayarın ardında, duygu ve düşüncelerini çok rahat ifade edebiliyorken, konuştuğu kişilerle yüz yüze geldiğinde aynı rahatlık içinde olamayabilir. Bu durum bilgisayar başında geçirilen uzun saatlere, kurulan sanal ilişkilere sebep olur. Bilgisayar başında geçirilen bu saatler ise, kişiyi yavaş yavaş günlük hayattan koparır. İnternet ve bilgisayar dışında her şeye karşı azalan bu ilgi, günlük rutin işleri de aksatmaya başlar. Yakın çevre ve arkadaşlara, hatta okula/işe karşı olan ilgi azalır, bilgisayar karşısında geçirilen uzun saatler beslenme düzenini aksatır, bedensel ve fiziksel ağrılara sebep olur. Özellikle çocukları ve gençleri son zamanlarda tehdit eden bu problem, akademik başarılarının düşmesine de sebep olmaktadır.

Asosyallik eğilimi gösteren çocuklara ve gençlere ailelerinin yaklaşımı oldukça önemlidir.

• Yakın çevreleri, arkadaşları ile birlikte zaman geçirmeleri için onları teşvik etmek,
• Bilgisayar/internet kullanımını azaltmak amacıyla onları farklı etkinliklere yönlendirmek,
• Online oyunlar yerine arkadaşları ile birlikte paylaşım içinde bulunabilecekleri faaliyetler konusunda cesaretlendirmek,
• Özgüven kazanmak amacıyla çeşitli grup etkinliklerine katılmalarına destek olmak,
Onlara asosyal yetişkinler olmak yerine sağlıklı bireyler olarak yetişmeleri konusunda yardımcı olacaktır.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu:

Antisosyal kişilik bozukluğu, psikopatik ve sosyopatik kişilik bozukluğu olarak da bilinen ve bireyin başkalarının haklarına ve kurallarına sürekli olarak saygısızlık etmesi, saldırıda bulunması ve buna bağlı olarak gelişen davranışlar olarak da tanımlanan bir kişilik bozukluğudur. Antisosyal kişilik bozukluğu olan şahısların ortak özelliklerinin bir kısmı şunlardır:

• Yalan söyleme veya hırsızlık yapmada ısrar,
• Ceza adaleti sistemi ile mükerrer problemler yaşama,
• Diğer şahısların haklarını veya sınırlarını (mülki, fiziki, cinsi, hissi, hukuki) ihlal etme,
• Alkol veya uyuşturucu madde suiistimali,
• Saldırganca, sıklıkla şiddetli davranış; kavgaya karışma,
• Sürekli olarak endişe, sinirlilik ve moral bozukluğu hissetme (disfori).

Antisosyal kişilik bozukluğunda kişi, toplumsal kurallara genellikle uymaz ve suç sayılabilecek davranışlar sergiler. Antisosyal kişilik bozukluğunun temelinde genetik etkenler olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda madde kullanımı, sert ve saldırgan ebeveyn tutumları da bu bozukluğun oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Özellikle erkekler arasında görünen bu bozuklukta kişilerin, çocukluk dönemlerinde evden kaçma, sık sık kavga etme, zorbalık, yalancılık, hırsızlık gibi davranışlar sergilerken, yetişkinlik dönemlerinde ise polis ya da diğer otoriter kişilerle karşı karşıya geldiği görülür.

ABD’de, DSMIII-R kriterlerini kullanan Millî Hastalık Süreçleri Surveyi (The National Comorbidity Survey) tarafından elde edilen bulgular, erkeklerin % 5,8’i, kadınların ise % 1,2’sinin bu bozukluğun hayat boyu devam etme riskine sahip olduklarını göstermiştir. Hapishanelerde, bu oranın % 75 kadar yüksek olabileceği tahmin edilmektedir.

Antisosyal kişilik bozukluğunda kişi başkalarını düşünmekten yoksundur. Bu kişiler, sevgisiz bir ortamda büyüyen, duygulardan ve empati kurmaktan yoksun kişilerdir. İnsanların acı çekmesini önemsemezler. Bu özellik ise onların suç işlemesine, cinayet planları yapmalarına, başkalarını kandırmalarına ve insanlara eziyet etmelerine sebep olur. Fakat antisosyal kişilik bozukluğunun nedeni sadece ailevi sebepler ve sevgisizlik değildir. Antisosyal kişiler mutluluk duygusundan da çoğu zaman yoksundur.

Antisosyal kişiler,

• Davranışlarının insanlar üzerinde bıraktıkları etkileri çoğunlukla önemsemezler. Suçluluk duygusu çoğunlukla yoktur.
• Kendilerini olduklarından daha farklı gösterme eğilimi içinde bulunurlar. Kendilerinden çok fazla bahsetmez, konuyu sıkça değiştirir, hikayeler uydururlar.
• Karşılarındaki insanlara sıkça yalan söyler, yalanları ortaya çıktığında ise utanç duymazlar. Farklı kişilere farklı hikayeler anlatmaya devam ederler.
• İşledikleri suçlar karşısında vicdan azabı duymazlar.
• Yüksek egoları, kendi kuralları vardır.
• Empati duygusundan yoksundurlar. Aynı zamanda yaptıkları hatalar karşısında suçluluk ya da pişmanlık duymazlar.

Antisosyal kişilik bozukluğunda, erken dönem çocukluk itibari ile yalan söyleme davranışı sıkça görülür. Hırsızlık, evden kaçma, hayvanlara eziyet etme, şiddet eğilimi gibi davranışlar sergilerler.

Aynı zamanda antisosyal kişiler, hayata dair planlar yapmadan, anlık bir yaşam tarzını tercih ederler. Planları sıkça değişir, sorumluluk almaktan uzak dururlar. Bir hastalıkları olduğuna inanmazlar, sorunun başka insanlardan kaynaklandığını savunurlar. Onlara göre dünya tehlikeli, zarar verici bir yerdir ve kötü niyetli kişiler onları her an tehdit edebilir.

Antisosyal Kişilik Bozukluğunun Sebepleri Nelerdir?

Antisosyal kişilik bozukluğunun sebeplerinin genetik ve biyolojik kaynaklı olduğu bilinmektedir. I.dereceden yakınları antisosyal olan kişilerde görülme olasılığı oldukça yüksektir. Erken dönem çocukluk çağındaki yaşantılar, aynı zamanda sosyal çevre de bu bozukluğun görülme olasılığını ortaya çıkarabilir.

Bowlby (1944), antisosyal kişilik bozukluğu ile hayatın ilk beş yılındaki ana mahrumiyeti arasında bir bağlantı görmüştür. Glueck and Glueck (1968), bu kişilik bozukluğunu geliştiren çocukların annelerinin tutarlı disiplin uygulamama ve şefkat göstermeme eğiliminde olduklarının işaretlerini ve alkolizm ve fevriliğe yönelik anormal bir eğilim bildirmiştir. Bu faktörlerin tamamı, tutarlı yapıya ve davranış sınırlarına sahip istikrarlı ve fonksiyonel bir ev oluşturma hususundaki başarısızlığa katkıda bulunmaktadır.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu ve Terapi

Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler, kendilerinde bir hastalık olduğunu kabul etmezler, dolayısıyla bu şikayetlerden dolayı kendi tercihleri ile psikologlara/psikiyatristlere başvurmazlar. Genellikle yakın çevrelerinin desteği ile destek almaya gelirler.

Antisosyal kişilik bozukluğunda görülen sorunların, kişi genellikle kendisinden kaynaklandığını reddettiği için terapi süreci uzun sürebilir. Genellikle bu kişilerde madde kullanımı, alkol bağımlılığı görüldüğü ve bunun antisosyal kişilik bozukluğu semptomlarını arttırdığı bilindiği için madde kullanımının bıraktırılması için uygulanacak olan bağımlılık terapisi önemli bir adımdır.

Antisosyal kişilik bozukluğunun tedavisine özgü bir ilaç bulunmadığı için genellikle psikoterapilerle bir iyileşme sağlanabilir. Bu kişilere stres ve öfke yönetimi öğretilir. Bireysel terapiler ve grup terapisi çalışmaları yapılır. Terapi sürecinde olumsuz ve sağlıksız düşüncelerin, olumlu düşüncelerle değişimi için bilişsel davranışçı terapi yöntemleri kullanılır. Aynı zamanda kişiye problem çözme yeteneği kazandırmak, sorunlara doğru şekilde yaklaşabilmesini sağlamak amacıyla psikolojik eğitimler verilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Asosyallik ve Antisosyallik Nedir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Nevin BAKIRCI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Nevin BAKIRCI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     10 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Nevin BAKIRCI Fotoğraf
Psk.Dnş.Nevin BAKIRCI
İstanbul
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Nevin BAKIRCI'nın Makaleleri
► Cinsel Kimlik ve Cinsiyet Kimliği Nedir? Lgbti+ Nedir? ÇOK OKUNUYOR Psk.Dnş.Büşra UYSAL
► Psikolog Nedir,psikiyatrist Nedir ve Ne İş Yaparlar? ÇOK OKUNUYOR Psk.İlhan BOZKURT
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,037 uzman makalesi arasında 'Asosyallik ve Antisosyallik Nedir?' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Çocuk ve Disiplin Mayıs 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:56
Top