2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Zorlukların İlacı Antidepresan Değildir; Sabır Terapisidir
MAKALE #11406 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Eylül 2013 | 13,121 Okuyucu
ZORLUKLARIN İLACI ANTİDEPRESAN DEĞİLDİR; SABIR TERAPİSİDİR


Allah, "Zorluklar karşısında sabredin" diyor.

Dikkat edin:

Zorluklarla didişin / savaşın demiyor; sabredin diyor...

Bu arada sabretmeyi aptalcasına bir katlanma süreci zannedenlere hemen hatırlatayım:

Sabır içimizde işleyen doğal iyileştirici sisteme işini görebilmesi ve sonuç alabilmesi için gerekli olan makul süreyi tanımak demektir. Çünkü yaşamda zamandan bağımsız hiç bir şey yoktur. Tersi ise hastayım, doktorum nerede, bana ilaç lazım, hala iyileşemedim, hemen iyileşmem lazım diye düşüne düşüne bu yapının doğal çalışma mekanizmasını sekteye uğratmak, bu sistemin işleyen iki ayağını durup dururken bir pabucun içine sokmaktır.

Evet...

Ruhsal sıkıntılar tıbbi hastalık değildir; sadece birer zorluktur! Bize sıkıntı veren her süreç hastalık değildir. Öyle olsaydı ne yaman olurdu bizim halimiz! Borç çilesi bile hastalık sayılırdı o zaman!

Zorluklar karşısında önerilen bu ilahi kural haliyle ruhsal sıkıntılar için de geçerlidir!

Ben sadece ilahi mesaj bu yönde olduğu için mi böyle düşünüyorum?

Hayır!

Klinik ve mesleki tecrübelerim de bunun böyle olduğunu gösteriyor.

Zorluklar karşısında yapılması gereken yaşanılan zorluklara tıbbi hastalık muamelesi çekmek değildir; sadece sabretmektir.

Ama hangi sabırla?

Nasıl bir sabır?

Sızlana sızlana, şikayet ede ede, istemeye istemeye, istenilmediği için de her fırsatta savaşa savaşa (tedavi bir savaş biçimidir mesela) yani zoraki geçirilen çileli bir katlanma sürecinin adı sabretmek değildir.

Bu sabır değil; gönülsüz bir katlanma sürecidir sadece!

Bu olması gereken ve zorluklara ilaç olacak bir sabır türü değildir. Hatta bu sabır bile değildir ki sabrın başka bir türü olsun!

Sabır gönül huzuruyla kendini teslim etmek, içine girilen sıkıntı verici süreçten hiçbir endişe duymamaktır.

Sabır tasalanmamaktır!

Her şeyde bir hayır vardır gözüyle bakmaktır sabretmek. Bu bakış açısı yoksa sabır da olmaz zaten!

Sabır bir süre savaşmak, başaramayınca sabrettim deme uyanıklığı göstermek değildir. Sabreden savaşmaz; sabır bir razı olma, eyvallah deme eylemidir.

Sabretmek kaygıyla değil tebessümle, yani oflayarak değil gülümseyerek mukabelede bulunmaktır.

Sabretmek olumlu psikoloji ile beynimize olumsuz diye kazınan, bize böyle ezberletilen ama aslında onun da özü olumlu olan duygular arasında en ufak bir ayrım yapmamak, ikisine de öz evlat muamelesi çekmektir.

Sabretmek sevginin fazlasını kutsamak, hüznün ve üzüntünün fazlasına ise hastalık deme çifte standardı değildir.

Sabreden kişi olmak hüznün çoğuna hüzün hastalığı diyen bir tasavvuf ehli olmak da değildir.

Sabretmek her duygunun bir duygu olduğunu idrak etmek, olumlu olumsuz duygu ayrımının bizler tarafından sonradan yapılmış garip bir kategorileştirme türü ve etiketleme şekli olduğunu anlayacak basirete sahip olmaktır.

Sabretmeyi bölge algılayıp böyle hayatına geçirenler sabretmiş olur ancak!

Diğerleri ise kasvetle, şikayetle, çileyle geçirilen zoraki bir tahammül sürecinin adına sabretme diyerek hem bizi hem de kendilerini kandırırlar.

Ruhi dediğimiz ve sorun adını taktığımız tüm psikolojik süreçler hastalık değil; birer zorluktur en fazla!

Ve bazen zorlukta rahmet vardır! Neyin hakkımızda faydalı neyin zararlı olduğunu ABD'deki lobi değil sadece Allah bilir! Bu lobiler düne kadar tereyağına zararlı derdi. Margarin önerirdi!

En önemlisi de bir zorluk türü olan ruhi sıkıntıların ilacı antidepresanlar değil; hakkıyla kavranmış bir sabırdır.

Sabır azaldı, antidepresanlar çoğaldı!

Terapi ekolleri bu sürece hastalık muamelesi çekerek iyileştirmeye değil; esas panzehir olan ve günümüzde adeta unutulan, unutmayanların da yamuk - yumuk bildiği bu kadim tutumu doğru belletmeye ve desteklemeye, yani sabrı en kamil manada tatbik ettirme desteği vermeye dönük olmalıdır.

Hem özü zararsız hem de doğası kendiliğinden düzelmeye eğilimli olan süreçlere hastalık diyerek bu sorunları daha dirençli hale getirme çabalarının adına tedavi ve terapi demeyi ne zaman terk edeceğiz acaba!

Bu alandaki hile-i şerriyeleri çözdüğümüz zaman tabi ki!

Psikolog
İzzet Güllü
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Zorlukların İlacı Antidepresan Değildir; Sabır Terapisidir" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     101 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► Ders Başarının Anahtarı Sabır Psk.Dnş.Onur AKKOCA
► Zaman Her Şeyin İlacı mı? Psk.Burçin KOYUNCU
► Antidepresan mı ? Psikoterapi mi ? Psk.Ebru ÖZKURT TOPÇU
► Antidepresan Çıkmazı Psk.Namık ACAR
► Antidepresan Kullanımı ve Mutsuzluk Psk.Bayram ŞİMŞEK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Zorlukların İlacı Antidepresan Değildir; Sabır Terapisidir' başlığıyla benzeşen toplam 28 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:50
Top