Sorunlarınızı Nasıl Aşabilirsiniz
"Sorunlarımı aşamıyorum hocam, ne olur yardım edin"
Sorunları aşmaya çalışırsan sana ben nasıl yardım edeyim ki! Çamurda sürekli patinaj yapan birine uzatılan ip ne yapabilir! Patinajla sen sürekli daha dibe gitmeye uğraşıyorsun benim de iple seni çekmemi bekliyorsun. Patinajı bırak ki ip işe yarasın!
"Sorunlarımı aşamıyorum"
Bu sözü o kadar çok duyarız ki insanlardan!
Sık sık, “Sorunlarımı bir türlü aşamıyorum!” der herkes!
Ayaküstü kolaycılığında dile getirilen bu ifadede – düşünce biçiminde tam 4 adet hatalı ön kabul vardır aslında:
1.Sorunların bizatihi varlığı sorundur.
2.Bizi etkileyen sorunlarsa bunlardan mutlaka kurtulmam gerekir.
3.Ve bu kurtulma işi ancak ve ancak sorunlarımı aşmakla mümkündür.
4.Bu mümkün olmalı; şayet olmazsa durumum hiç iyi değil!
Beyin tüm bu düşünce biçimlerinizi izler, anlamlandırır ve ona göre bir fatura çıkarır size! Siz de bu faturayı ödersiniz tabi!
Sahiden böyle midir peki?
Milyonlarca insan bu 4 adet sakat kabulle adeta kıvranır durur.
Siz hiç bu noktayı açıklığa kavuşturmaya çalışan bir yazı yahut izahat gördünüz mü?
Bu nokta açıklığa kavuşsa herkes topluca kurtulur sorun dedikleri şeylerden. Oysa statüko toplu ve kolay bir kurtuluşu sevmez, ona tek tek gelinmesi gerekir! Varlığı sorunlardan kurtarma vaadi ve çabası üzerine kurulu bir statüko sorunların sorun olmadığını kabul eder mi hiç!
Bu sebeple her zaman diyorum: Sorunlarımızın çözümü için eğitim ve doğru bir felsefe gerekiyor; varlığı sorunlara bağlı olan psikiyatri ve psikoloji değil!
Tam tersine bu sakat kabulü doğrulayan mesajlar verilir insanoğluna sürekli!
"Evet sorunların var senin!"
"...Ve bunları aşmalısın!"
Dikkat edin: Sorunların var…
Sanki sorunlar olmaması, hiç yaşanmaması için var bu dünyada! Sanki makbul olan, doğru ve doğal olan hiç sorun yaşanmaması. Böyle bakılmasa sorunların var denilir mi hiç! Siz yemek yerken evet yemek yiyorsun sen diyorlar mı!
Şayet yaşanırsa da, şayet böyle bir “anormallik” mümkün olursa da tek seçeneği vardır insanların; bu sorunları aşmak! Aşamazlarsa -ki aşmaya çalışmakla bu sorunlar aşılamaz genellikle- uzmana başvurmaları gerekir!
Zaten sorunlarını aşmalısın demek aşamayacak ve tıpış tıpış bize geleceksin demektir!
Hayır!
Sorun; sorunlarda değil!
Sorun; sorunlarım var demekte! Sanki olmaması gerekiyor da oluyor gibi algılamakta! Bir gariplik var gibi yaklaşmakta sorun dediğimiz şeylere...
İnandığını söyleyen kişiler bile bu konuda son derece garip ve mantıksız bir düşünce kalıbına oturmuştur. Dünya imtihan dünyası diye inanırlar ama sorun oldu mu havalara zıplarlar mesela.
Sorusuz bir dünya sınavı beklerler!
Sorun dediğimiz şeyler tıpkı serap misali bir algı yanılsamasından ibarettir ve sınavdaki sorulardır.
Dünya imtihan dünyası olacak, buna böyle inanacaklar ama bir sorun oldu mu eyvah deyip yadırgayacaklar, bunu bir anormallik gibi görecekler! İmtihan dünyasında imtihandan hemen kurtulmaya çalışacaklar! İmtihandan seni sen istediğin zaman değil; imtihanın bittiği, zil çaldığı zaman çıkarırlar ancak!
İnsanlardaki algıları ve yaklaşımları doğru – yanlış diye tasnif etsek tamamına yakının yanlış olduğu görülecektir. Böylesi yanlışlarla inşa olmuş beyinlerden sağlıklı psikolojik sonuçlar nasıl beklenir. Diken tohumları ekilen bir tarlada gül filizi hasat edilir mi!
Sorun sorunların varlığında değil!
Garipsemekte!
Yadırgamakta!
Tedirgin olmakta! Garipsersen, yadırgarsan tedirgin de olursun haliyle
Böyle algılanmış bir sorun sorundur ancak! Böyle algılanan sorun çakıl taşıdır; az önce dediğim gibi algılanırsa şayet o zaman da koca bir kaya kütlesi… Mutlaka aşılması gereken bir kaya kütlesi…
Hayır!
Sorunları aşmaya çalışmayı bırakmalısın; sorunlara bakışını değiştirmelisin sadece! ABD'ye bakışın değişirse savaşmazsın. Böylece kafanın üstüne toma havk füzeleri yemezsin!
Sen sorunlara bakışını değiştirirsen sorunlar da sana etkisini değiştirir!
Ve her sorunu illa ki aşman gerekmiyor. Bazen, hatta çoğu zaman sorunları yani çakıl taşlarını aşmaya çalışmak düşmekle sonuçlanır. Çünkü aşmaya çalışma çabası bir eylemlilik halidir ve her eylem az veya çok bir risk içerir.
Sorunları aşmaya çalışma! Hem aşma işi sana bağlı değil sadece! Zamana bağlı. Sorun dediğin şeyin bir sürü yönüne bağlı vs. Uzman var; sen de çok istiyorsun diye aşamazsın sorunları!
Aşmaya çalıştığın için aşamazsın en başta! Patinaj yaptıkça çıkamazsın çamurdan; daha fazla saplanırsın!
Sorunlarından kurtulmalısın demek çamurda daha çok patinaj yap demektir. Bu seni ancan daha fazla saplar batağa...
Seni sorunların değil; aşma ihtiyacı duyma algın ve aşmaya çabalama şeklinde işleyen hatalı yaklaşımın etkiliyor.
Aşmaya çabaladıkça aşamadığını görüyorsun; aşamadıkça bilinçaltın ve tüm hücrelerin sen farkında olmadan “eyvah” diyor ardından!
Eyvah!
“Aşmam gereken sorunlarım var ve ben aşamıyorum galiba” demiş oluyorsun!
Bırak aşmaya çalışma artık! Sorun arzı servis edenlere çözüm talipli müşteri olmayı bırak artık!
Kalsın engeller ne kadar kalacaksa hayatında! Gülümse onlara ve geç git; işine gücüne bak!
Sorunlar sen istediğin zaman değil; kendileri gitmek istedikleri zaman gider hayatımızdan! Sen sorunları aşmanın sadece kendi çabana bağlı olduğunu sanıyorsun. Bunu beceremeyince yapamıyorum, eyvah sonucuna varıyorsun her seferinde! Bu anlayışı da tedavi adı altında hasta eden statüko kurdu beyinlerinizde!
Ben bu statükonun tek bir hayırlı ve doğru yanını göremedim yıllardır. Oradan bakıyorum, olmadı şuradan da bakıyorum. Gözümü yumup yumup açıyor, yine bakıyorum. Göremiyorum yıllardır tek hayırlı bir yanını!
Sen bu hayata karşına çıkan her sorundan "aşarak kurtulmak" için savaşmaya mı geldin. Buna hangi güç dayanır! Buna hangi enerji yeter! Koca ABD’nin bile gücü iki - üç ülkeyle savaşmaya yetiyor en fazla!
Her sorunu aşmaya çalışarak kurtulma çabası ruhen yorar sizi, tüketir…
Bitirir tüm enerjinizi. Böylece bir olan sorununuzu ikiye, ateşin on santimlik boyunu yüz santime çıkarır… Kendi yellediğiniz bu ateş sonra döner sizi yakar!
Her ateş sadece kendisini yelleyenin elini - kolunu yakar. Siz mangal yaparken köşede oturanın elinin yandığını hiç gördünüz mü!
Size mangal yelletiyorlar sürekli!
Sorunlarım var ve aşmam lazım deme artık!
Değiştir bu bakış açını! Bu bakış açısı seni kliniklere taşıyan bir tuzak!
Seni üzerinde oraya doğru kaydıran bir kızak bu!
Sen sorunlara bakış açını değiştir; sorun dediğin şeylerin de sana yaklaşımı değişsin…
Unutma: Her sorunu aşman gerekmiyor!
Sorunları sorun yapan onları aşmaya mecbur olduğuna inanmandır!
Kış tabiatın içinde kalıyor; senin sorun dediğin kış da hayatında kalsın bir süre.
Sorunların var ve aşman lazım kalıbı şeytani bir zincir. Seni bununla bağlamışlar zindana! Zincirleri koparma çabana da sorunlarla mücadele, sorunları aşmaya çalışma vs. demişler. Zincirleri koparma çabası zinciri kırmaz, elini - kolunu parçalar sadece!
Bu zincirden onu kırmadan kurtulmak mümkün!
“Sorunlarım yok, sorun olarak algıladığım sorunlarım var. İşin ilginci bunları aşmam da gerekmiyor. O zaten zamanı gelince kendisi gidecek. Bana ise bir süre sonra zaten gidecek olan misafirin boş yere kahrını çekmemek düşüyor!”
Evet çözüm sadece ve sadece böyle düşünmekte! Bu düşünceye gönülden inanabilmekte...
Aksi halde ömrünüz pistte engelli yarışı koşan ve peş peşe engel atlayan çelimsiz bir zenci maratoncu gibi sürekli sorun aşma çabasıyla ve nefes nefese geçer. Ruhen bitersiniz. Aşamadığınız bir sorun mutlaka çıkar karşınıza ve yere düşersiniz!
Sonra da statüko gelir başınıza ve size geçmiş olsun der!
Psikolog
İzzet Güllü
Sorunları aşmaya çalışırsan sana ben nasıl yardım edeyim ki! Çamurda sürekli patinaj yapan birine uzatılan ip ne yapabilir! Patinajla sen sürekli daha dibe gitmeye uğraşıyorsun benim de iple seni çekmemi bekliyorsun. Patinajı bırak ki ip işe yarasın!
"Sorunlarımı aşamıyorum"
Bu sözü o kadar çok duyarız ki insanlardan!
Sık sık, “Sorunlarımı bir türlü aşamıyorum!” der herkes!
Ayaküstü kolaycılığında dile getirilen bu ifadede – düşünce biçiminde tam 4 adet hatalı ön kabul vardır aslında:
1.Sorunların bizatihi varlığı sorundur.
2.Bizi etkileyen sorunlarsa bunlardan mutlaka kurtulmam gerekir.
3.Ve bu kurtulma işi ancak ve ancak sorunlarımı aşmakla mümkündür.
4.Bu mümkün olmalı; şayet olmazsa durumum hiç iyi değil!
Beyin tüm bu düşünce biçimlerinizi izler, anlamlandırır ve ona göre bir fatura çıkarır size! Siz de bu faturayı ödersiniz tabi!
Sahiden böyle midir peki?
Milyonlarca insan bu 4 adet sakat kabulle adeta kıvranır durur.
Siz hiç bu noktayı açıklığa kavuşturmaya çalışan bir yazı yahut izahat gördünüz mü?
Bu nokta açıklığa kavuşsa herkes topluca kurtulur sorun dedikleri şeylerden. Oysa statüko toplu ve kolay bir kurtuluşu sevmez, ona tek tek gelinmesi gerekir! Varlığı sorunlardan kurtarma vaadi ve çabası üzerine kurulu bir statüko sorunların sorun olmadığını kabul eder mi hiç!
Bu sebeple her zaman diyorum: Sorunlarımızın çözümü için eğitim ve doğru bir felsefe gerekiyor; varlığı sorunlara bağlı olan psikiyatri ve psikoloji değil!
Tam tersine bu sakat kabulü doğrulayan mesajlar verilir insanoğluna sürekli!
"Evet sorunların var senin!"
"...Ve bunları aşmalısın!"
Dikkat edin: Sorunların var…
Sanki sorunlar olmaması, hiç yaşanmaması için var bu dünyada! Sanki makbul olan, doğru ve doğal olan hiç sorun yaşanmaması. Böyle bakılmasa sorunların var denilir mi hiç! Siz yemek yerken evet yemek yiyorsun sen diyorlar mı!
Şayet yaşanırsa da, şayet böyle bir “anormallik” mümkün olursa da tek seçeneği vardır insanların; bu sorunları aşmak! Aşamazlarsa -ki aşmaya çalışmakla bu sorunlar aşılamaz genellikle- uzmana başvurmaları gerekir!
Zaten sorunlarını aşmalısın demek aşamayacak ve tıpış tıpış bize geleceksin demektir!
Hayır!
Sorun; sorunlarda değil!
Sorun; sorunlarım var demekte! Sanki olmaması gerekiyor da oluyor gibi algılamakta! Bir gariplik var gibi yaklaşmakta sorun dediğimiz şeylere...
İnandığını söyleyen kişiler bile bu konuda son derece garip ve mantıksız bir düşünce kalıbına oturmuştur. Dünya imtihan dünyası diye inanırlar ama sorun oldu mu havalara zıplarlar mesela.
Sorusuz bir dünya sınavı beklerler!
Sorun dediğimiz şeyler tıpkı serap misali bir algı yanılsamasından ibarettir ve sınavdaki sorulardır.
Dünya imtihan dünyası olacak, buna böyle inanacaklar ama bir sorun oldu mu eyvah deyip yadırgayacaklar, bunu bir anormallik gibi görecekler! İmtihan dünyasında imtihandan hemen kurtulmaya çalışacaklar! İmtihandan seni sen istediğin zaman değil; imtihanın bittiği, zil çaldığı zaman çıkarırlar ancak!
İnsanlardaki algıları ve yaklaşımları doğru – yanlış diye tasnif etsek tamamına yakının yanlış olduğu görülecektir. Böylesi yanlışlarla inşa olmuş beyinlerden sağlıklı psikolojik sonuçlar nasıl beklenir. Diken tohumları ekilen bir tarlada gül filizi hasat edilir mi!
Sorun sorunların varlığında değil!
Garipsemekte!
Yadırgamakta!
Tedirgin olmakta! Garipsersen, yadırgarsan tedirgin de olursun haliyle
Böyle algılanmış bir sorun sorundur ancak! Böyle algılanan sorun çakıl taşıdır; az önce dediğim gibi algılanırsa şayet o zaman da koca bir kaya kütlesi… Mutlaka aşılması gereken bir kaya kütlesi…
Hayır!
Sorunları aşmaya çalışmayı bırakmalısın; sorunlara bakışını değiştirmelisin sadece! ABD'ye bakışın değişirse savaşmazsın. Böylece kafanın üstüne toma havk füzeleri yemezsin!
Sen sorunlara bakışını değiştirirsen sorunlar da sana etkisini değiştirir!
Ve her sorunu illa ki aşman gerekmiyor. Bazen, hatta çoğu zaman sorunları yani çakıl taşlarını aşmaya çalışmak düşmekle sonuçlanır. Çünkü aşmaya çalışma çabası bir eylemlilik halidir ve her eylem az veya çok bir risk içerir.
Sorunları aşmaya çalışma! Hem aşma işi sana bağlı değil sadece! Zamana bağlı. Sorun dediğin şeyin bir sürü yönüne bağlı vs. Uzman var; sen de çok istiyorsun diye aşamazsın sorunları!
Aşmaya çalıştığın için aşamazsın en başta! Patinaj yaptıkça çıkamazsın çamurdan; daha fazla saplanırsın!
Sorunlarından kurtulmalısın demek çamurda daha çok patinaj yap demektir. Bu seni ancan daha fazla saplar batağa...
Seni sorunların değil; aşma ihtiyacı duyma algın ve aşmaya çabalama şeklinde işleyen hatalı yaklaşımın etkiliyor.
Aşmaya çabaladıkça aşamadığını görüyorsun; aşamadıkça bilinçaltın ve tüm hücrelerin sen farkında olmadan “eyvah” diyor ardından!
Eyvah!
“Aşmam gereken sorunlarım var ve ben aşamıyorum galiba” demiş oluyorsun!
Bırak aşmaya çalışma artık! Sorun arzı servis edenlere çözüm talipli müşteri olmayı bırak artık!
Kalsın engeller ne kadar kalacaksa hayatında! Gülümse onlara ve geç git; işine gücüne bak!
Sorunlar sen istediğin zaman değil; kendileri gitmek istedikleri zaman gider hayatımızdan! Sen sorunları aşmanın sadece kendi çabana bağlı olduğunu sanıyorsun. Bunu beceremeyince yapamıyorum, eyvah sonucuna varıyorsun her seferinde! Bu anlayışı da tedavi adı altında hasta eden statüko kurdu beyinlerinizde!
Ben bu statükonun tek bir hayırlı ve doğru yanını göremedim yıllardır. Oradan bakıyorum, olmadı şuradan da bakıyorum. Gözümü yumup yumup açıyor, yine bakıyorum. Göremiyorum yıllardır tek hayırlı bir yanını!
Sen bu hayata karşına çıkan her sorundan "aşarak kurtulmak" için savaşmaya mı geldin. Buna hangi güç dayanır! Buna hangi enerji yeter! Koca ABD’nin bile gücü iki - üç ülkeyle savaşmaya yetiyor en fazla!
Her sorunu aşmaya çalışarak kurtulma çabası ruhen yorar sizi, tüketir…
Bitirir tüm enerjinizi. Böylece bir olan sorununuzu ikiye, ateşin on santimlik boyunu yüz santime çıkarır… Kendi yellediğiniz bu ateş sonra döner sizi yakar!
Her ateş sadece kendisini yelleyenin elini - kolunu yakar. Siz mangal yaparken köşede oturanın elinin yandığını hiç gördünüz mü!
Size mangal yelletiyorlar sürekli!
Sorunlarım var ve aşmam lazım deme artık!
Değiştir bu bakış açını! Bu bakış açısı seni kliniklere taşıyan bir tuzak!
Seni üzerinde oraya doğru kaydıran bir kızak bu!
Sen sorunlara bakış açını değiştir; sorun dediğin şeylerin de sana yaklaşımı değişsin…
Unutma: Her sorunu aşman gerekmiyor!
Sorunları sorun yapan onları aşmaya mecbur olduğuna inanmandır!
Kış tabiatın içinde kalıyor; senin sorun dediğin kış da hayatında kalsın bir süre.
Sorunların var ve aşman lazım kalıbı şeytani bir zincir. Seni bununla bağlamışlar zindana! Zincirleri koparma çabana da sorunlarla mücadele, sorunları aşmaya çalışma vs. demişler. Zincirleri koparma çabası zinciri kırmaz, elini - kolunu parçalar sadece!
Bu zincirden onu kırmadan kurtulmak mümkün!
“Sorunlarım yok, sorun olarak algıladığım sorunlarım var. İşin ilginci bunları aşmam da gerekmiyor. O zaten zamanı gelince kendisi gidecek. Bana ise bir süre sonra zaten gidecek olan misafirin boş yere kahrını çekmemek düşüyor!”
Evet çözüm sadece ve sadece böyle düşünmekte! Bu düşünceye gönülden inanabilmekte...
Aksi halde ömrünüz pistte engelli yarışı koşan ve peş peşe engel atlayan çelimsiz bir zenci maratoncu gibi sürekli sorun aşma çabasıyla ve nefes nefese geçer. Ruhen bitersiniz. Aşamadığınız bir sorun mutlaka çıkar karşınıza ve yere düşersiniz!
Sonra da statüko gelir başınıza ve size geçmiş olsun der!
Psikolog
İzzet Güllü
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Sorunlarınızı Nasıl Aşabilirsiniz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
110 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
