2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklarda Kekemelik ve Tedavisi
MAKALE #11897 © Yazan Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ | Yayın Aralık 2013 | 4,400 Okuyucu
ÇOCUKDA KEKEMELİK

1- Kekemelik uygarlıktan etkilenen ve uygarlıkla arttığı söylenilen bir özürdür. örneğin Amerikalı kızırdereli kabilelerinin bazılarında hiç kekeleyen bulunmadığı gibi dillerinde kekemelik karşıtı sözcükte bulunmadığını gösteren araştırmalar vardır.Kekemelik oranı toplumdan topluma,kültüre ve hatta aynı toplumun içinde sosyo-ekonomik düzeye göre bu oran değişebilmektedir.Bizde 760 öğrenciyi kapsayan bir araştırmada oran %2 olarak bulunmuştur.
2- Kekemelik cinslere göre farklılık göstermektedir.Genel olarak kızlara oranla erkek çocuklarda daha sık rastlanmaktadır.Kekemelik erkeklerde kızlara göre daha uzun süren bir sorun olmaktadır. Erkek çocuklarda daha çok görülmesinin sebebi kesin olarak bilinmemektedir.Schuell göre neden şu olabilir.Erkek çocukların,fizik,sosyal ve dil gelişim hızı kızlara oranla daha yavaştır.Bu onları kızlarla eşit olmayan yarışmaya ve kıyaslamaya zorlamaktadır.Bunun sonucu erkeklerde daha çok engellenme güvensizlik ve duraksama görünmektedir.Öte yandan kız çocuklarına her yaşta daha ılımlı davranılmaktadır.Bundan dolayı kekemelik kızlarda daha az görülebilir.
3- Kekemelik genellikle 2-4 yaş arasında oluşan bir özürdür.Bu yaşlar konuşmanın kazanıldığı yaşlardır.Çocuk çoğunlukla kekemeliği okul öncesi çağda geliştirmeye başlamaktadır.İlk çocuklukta başlayan kekemelik yaş ilerledikçe artar.Buluğ çağında kuvvetlenir.18-20 yaşından sonra hafifleyebilir.Kekemelik bazen birden bire,bazen çok hafif belirtilerle başlayabilir. Gelişimi yavaş yavaş olur.Aile ne zaman başladığını bilemez.
4- Çocukların çoğu 2-4 yaş arasında kekemeliğin sınırına gelir.Bazı çocuklarda bu sınır 6-7 yaşa kadar uzanabilir.
Çocuk 2-4 yaş dönemi konuşmayı öğrenir.Çocuğun ne söylediğine ve nasıl söylediğine dikkat edilir.Bu dönem çocuğunda düşünme hızı,sözcükleri çıkarabilme hızından fazladır.Bu sebepten çocukta geçici bir kekemelik görülebilir.
Bu dön. çocuğun dikkati konuşması üzerine çekilmezse,bu dön. 7-8 yaşlarına doğru düzgün konuşmayla tamamlanmış olur.
5- Kekemelik derece ve süregenlik açısından farklılıklar gösteren bir özürdür.Kekeme her zaman ve sürekli olarak kekelemez.Kekemenin rahat ve düzgün konuştuğu zamanlarda vardır.Orta derecede bir kekeme sözcüklerin ancak %10'nun da kekeler.Kekeme koroda şarkı söylerken,kendi kendine konuşurken,çalışma sırasında konuştuğunda kekelemez.Spor etkinliği sırasında,karanlıkta rahat konuşur.
Kekemelik sürekli değildir.Bireyin kekelemediği zamanlar vardır.Bu zamanlar onun kekemelik derecesine ve yaşam havasına göre azalıp çoğalır.
Kekemeliğin şiddeti de değişebilir.Çocuğun yaşantısı,heyecan,yorgunluk bu değişikliğin nedenlerindendir.
6- Kekemelik gelişimsel bir özürdür.Gelişimi içinde kekemelik belli bazı dönemlere ayrılıp incelenebilir.Çoğunlukla kabul edileni "birinci dönem kekemeliği" ile "ikinci dönem kekemeliği" diye adlandırılan ikili ayrımdır.
BİRİNCİ DÖNEM KEKEMELİĞİ
Kekemeliğin başlangıç dön. diye adlandıra bileceğimiz bu dön.konuşmanın yalnızca sesine ilişkindir.Çocuğun konuşmasında tutulma,duraksama,yineleme dinleyenler tarafından fark ediliyor,fakat çocuk bunların farkında değil ve çekinmiyorsa böylesi özürler birinci dön. kekemeliğindir denilebilir.Çevremizde bu tür konuşmalara çok rastlarız.Onun için böylesi belirtiler gösteren her çocuk kekeme değildir.Bunun ölçüsü şudur;Konuşmadaki duraksama,tutulma yineleme ve uzatmalar dinlerken bir tek kişinin değil de çok kişinin dikkatini çekiyorsa ve dinleyenin dikkatinin ne konuşulduğundan çok nasıl konuşulduğuna çeviriyorsa o bireyin konuşması birinci dön. kekemeliğe girebilir.
İKİNCİ DÖNEM KEKEMELİĞİ
Bu dönem konuşmasında,duraksama,tutulma uzatma ve yinelemelerden başka birtakım yüz,el,kol ve vücut devinimlerinin eklenmesiyle konuşma daha çok nasıl'a dikkat çeker hale gelir.Konuşanda ne söyleyeceğinden daha çok nasıl söyleyeceğine dikkat eder haldedir.
Bu dön. kekemeliğinde konuşmanın akıcılığının bozulmasının yanı sıra öncede söylenildiği gibi bir takım görsel belirtilerde ortaya çıkar.
Konuşma anında burun deliklerinin fazla açılması,dudakların çarpılması ya da gerilmesi,alt çenenin olağan dışı hareket ettirilmesi,göz kırpmalar boyun kaslarında gerilmeler,kol ve ellerin gerilmesi,bacakların gerilmesi,ayakların tepiklenmesi,karın kaslarının fazla devinmesi gibi durumlar.
NEDENLER
Daha öncede denildiği gibi,kekemeliğin nedenleri konusunda birlik yoktur.Bu bakımdan,ortaya atılmış görüşleri olabildiği kadar birleştirerek açıklama yoluna gidilecektir.
1-Kekemelik yapısal nedenli bir özürdür Bu nedeni öne sürenler kekemeliği bedensel fizyolojik ya da nörolojik bir nedene bağlamaya çalışırlar.Örnek verecek olursak;
ARİSTOTLE kekemeliği dildeki bir özüre,yapısal bir bozukluğa bağlamaya çalışmıştır.
COLOMBAT'a göre kekemelik beyin sinirleriyle,ses çıkarma organlarını devindiren sinir ve kaslar arasında yeterli uygunluk ve beraberlik olmayışından ileri gelmektedir.
SCHULTES kekemeliğin hançeredeki ses bantlarında oluşan bozukluktan ileri geldiği görüşündeydi. Bu görüşü savunanlara göre kekeme olan insanlar aslında kekemeliğe uygundurlar.Eğer çevre koşulları kekemeliği önleyecek durumdaysa önemli değildir.Fakat çevre koşulları çocuğun bünyesiyle bağdaşırsa kekemelik gelişir.Bu gruptakiler kekemeliği soyla da bağdaştırırlar.Bunlara göre kekeme kişinin soyunda kekeme vardır. Solaklık kekemeler arasında daha çoktur.İkizler arasında kekemelik daha çok görülür.
2-Kekemelik öğrenilmiş bir davranıştır Bu görüşü savunanlara göre; kekemelerle kekeme olmayanlar arasında kalıtım,fizik gelişimi,sağlık,zeka yönünden hiç bir ayrıcalık yoktur.Kekemelik öğrenilen bir davranıştır.Konuşmanın kendisi öğrenilen bir süreçtir.
Kekemeler konuşmanın akıcılığındaki tutukluğun yanlış değerlendirilmesi sonucu,bu özrün zorla kazandırıldığı bireylerdir.Konuşma gelişimindeki bu kritik dönemde,ana-baba, öğretmen ve diğer yetişkinler tutulma ve duraklamaya karşı aşırı duyarlılık gösterir,endişelenir ve telaşlanırlar.Bunu çocuğa da aktarırlar.Çocuk kekemelik belirtilerini benimser ve bilinçli hale getirir.Sonrada kekeme olur çıkar.
3-Kekemelik bir kişilik bozukluğudur Bu kümede,çoğunlukla ruh bilimciler ve ruhsal sağaltımcılar toplanmaktadır.Bunlara göre kekemelik kişilik bozukluğunun belirtisidir.Kekemelik konuşma bozukluğu değildir.Kekemelik benlik ve rol çatışmasıdır.Birey kekeleyerek konuşmakla düzgün biçimde konuştuğunda doyuramadığı bir takım ruhsal gereksinimlerini doyurmaktadır.Kekemelerde belirli bazı kişilik özellikleri vardır.Bebeksi,zorlayıcı,çekingen,endişeli,güvensiz,bağımlı,yalnız,uta ngaçtırlar.
Kekemelerin aileleri aşrı titiz kuralcı olmakta ve kekemelikte ruhsal etkenlerin payı büyük ölçüde görülmektedir.Eğer bir çocuğu kekeme yapmak istiyorsanız,onu çok kesin kurallara göre hiç yanılgısız ve yalanışsız davranması için zorlayın.
Konuşma öğrenilmiş olan işlevlerden biridir.Şayet öğrenilme döneminde,işlev iyice pekişmeden,güçlenmeden bir baskıyla karşılaşırsa konuşma bozuk olur.Bu birinci dön.kekemeliği biçiminde görülür.Konuşma kazanıldıktan sonra herhangi bir baskı karşısında çözülür,bozulursa bu ikinci dön. kekemeliği biçiminde görülür.
4-Bir direniş belirtisi olarak kekemelik Bu görüşte olanların hareket noktası,insan oğlunda değişikliğe karşı bir direnmenin var oluşudur.Değişiklik fizyolojik organik olduğu gibi ruhsal ve sosyal olabilir.
Eğer birey direnmeye neden olan bir durumun etkisi altındayken konuşmaya zorlanır ya da kişi kendini kendini konuşmak için zorunlu hissederse,direnme etkisini onun konuşmasında gösterir.
5-Kekemelik tek bir nedene bağlanamaz Bu görüşte olanlara göre kekemelik her zaman bir tek nedene bağlı olarak açıklanamaz.
RİPER'a göre kekeme çocuklar duygusal çatışmaları olan bir geçmişe,konuşmada olağan sayılacak tutukluğu kekemelik diye tanılayan bir aileye;kendilerini kekemeliğe kadar götürebilecek uygun bir bünyeye;konuşmalarının akıcılığını engelleyen bir çevreye ve sınırlı hoş görüye sahiptirler.
ÖZRÜN DÜZELTİLMESİ
Kekemelikte özrün düzeltilmesi "tanılama" ve "sağaltım" alt başlıkları altında açıklanacaktır.

TANILAMA
Özrün düzeltilmesi,konuşmanın geliştirilebilmesi için özürlü bireyin tanınması ve özüre ilişkin doğru bir tanının konulabilmesi önemlidir.
Kekemeliğe özgü olarak kekemeliğin; gelişim biçimini,olasılı nedenlerini,devam etmesini ve ağırlaşmasını etkileyen koşulları,sağaltımında yardımcı olabilecek koşulları ortaya çıkaracak türden bilgilerin toplanılmasına yardımcı olabilecek koşulları ortaya çıkaracak türden bilgilerin toplanılmasına özen gösterilmeli.Bunu sağlayabilmek için çocuğun kendisiyle ve çevresiyle gerektiği kadar görüşme yapılmalıdır.Bu incelemeler sırasında kekemeliğin belirtileri,kekemelikle birleşen diğer olumsuz özelliklerin neler olduğu,kekelenen durum ve koşulların neler olduğu,kekemeliğin ağırlık derecesi,yakınların kekemeliğe ve çocuğa karşı tutumu,çocuğun duygusal uyumu ve gelişimi,sağlık durumu gibi bilgiler toplanmalıdır.
Her incelemede olduğu gibi bu tür inceleme sonunda da uzman;Çocuğun hangi dönem kekemesi olduğu,kekemeliğin olasılı nedenlerini,kekemelikle birleşen başka özellik olup olmadığını,kekemeliği ağırlaştırıcı konular varsa neler olduğu,çocuğun ve ailenin sağaltıma karşı tutumlarını,sağaltımın ne kadar yararlı olabileceğini belirten bir özet rapor hazırlanmalıdır.
Sağaltımın ne kadar yararlı olabileceğini kestirmek için yukarda belirtilen hususlara ilişkin bilgilerin yeterli ve doğru olmasına çalışılmalıdır.
SAĞALTIM
Kekemeliğin nedenini yapısal bozukluğa bağlayan ya da o görüşte olan uzman sağaltımda o yöne ağırlık verecektir.Kekemeliği bir kişilik bozukluğu olarak gören uzman ise ruhsal sağaltım savunur ve onu uygular.Kekemeliği başlatan nedenler ruhsal olmasa bile sonradan,kekemeliğin bir ruhsal sorun haline düştüğü açıktır.B bakımdan kekemeliğin düzeltilmesinde ruhsal sağaltım ile konuşma sağaltımın birlikte düşünülmesi gerekmektedir.
Konuşma sağaltımı ve ruhsal sağaltım yöntemleri kekemeliğin birinci ya da ikinci dön. oluşuna,ağırlık derecesine,bireye ve sahip olunan olanaklara bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Sağaltımda bir genel kural kekemeliği yaratan,sürdüren ağırlaştıran etkenlerin ortadan kaldırılması ya da etkilerinin azaltılmasına çaba göstermesidir.
Kekemeliğin sağaltımı birinci ve ikinci dönem oluşuna göre farklılıklar gösterir.
BİRİNCİ DÖNEM KEKEMELİĞİN SAĞALTIMI
Birinci dön. kekemeliğiyle 5-6 yaş çocuğu konuşması arasında ayrım yapmak oldukça güçtür.Bazen aile çok fazla titizlik gösterir.Çocuklarının konuşmasında görülen olağan sayılabilecek akıcılık bozukluğunu kekemelik sanır.Bu gibi durumlarda,aileyi çocuklarının kekeme olmadığı konusunda inandırmak gerekir.

SAĞALTIMIN AMACI
Birinci dönem kekemeliğinde sağaltımdaki amaç;kritik olan bu konuşma döneminde çocuğun en az zararla atlatmasını sağlamaktır.
Çoğu durumlarda çocuk konuşmasında akıcılık bozukluğu olduğunu ya da kekelediğinin farkında değildir.Bu gibi durumlarda ikinci amaç çocuğa konuşmasında bozukluk olduğu hissettirilmemelidir.
Birinci dönem kekemeliğinde sağaltım çoğunlukla dolaylı olmaktadır.
Dolaylı sağaltım çalışmaları B u tür çalışmalar çocuğun çevresindekilere yöneltilen ya da yöneltilmesi gereken çalışmaları kapsamaktadır.
1-ANA BABAYI KAYGIDAN KURTARMA
Çocuğun kekelediğini düşünüp telaşa kapılan ailenin bu telaş ve kaygıdan kurtulması önemlidir.
Çocuğun konuşmasına konulan tanı aileye ustalıkla söylenilmelidir.örneğin;"evet çocuğunuz kekeliyor.Fakat kekemeliği çok değişik.Biz buna birinci dön. kekemeliği diyoruz.Aslında bu tam kekemelik sayılmaz.Zaten konuşması akranlarından çok az farklı.Bu farkı daha da azaltabiliriz" denilebilir.
Aileye konuşma gelişimi hakkında bilgi verilmelidir.Örneğin;
1-Her çocuğun kendine özgü konuşma gelişim hızı olduğu söylenebilir.
2-Çocuğun aile içindeki yeri ve sırası,cinsiyeti,zekası,ana babanın konuşma becerisi ve düzeyi çocuğun konuşma gelişimini etkiler.Bunlar çocuğun kendi elinde olmayan durumlardır.Bu etmenlerden dolayı çocuğu sorumlu tutmak yararsız ve yersizdir.
3-Soğuk kanlı ve kararlı aileler telaşlı ailelere göre çocukların konuşmasında daha yararlıdır.
4-Büyükler çocuğa konuşmayı sevilir hale getirmelidir.Çocuklar konuşmaya özendirilmelidir.
5-Akıcı konuşma bir anda olmaz.Zaman gerektirir.Bunun içinde biraz sabırlı olmak gerekir.
2) ANA-BABANIN BEKLENTİ DÜZEYİNİ GERÇEĞE İNDİRME
Aile, daha bebek dünyaya gelmeden bir beklenti içinde olmaktadır. Kafalarında bir tür ideal bebek tasarlamaktadırlar. Bundan dolayı da bebek olduğu gibi değil de olması gerektiği gibi görülür, görünmek istenir.
Bu konuda yapılabileceklerden birisi, aileye çocuğu tanıtılmalıdır. Sağlık durumunu, fizik gelişimini, zihin, duygusal, sosyal gelişimini, ilgilerini fark ettirmek, ona o gözle bakmalarını sağlamak gerekir.
Bu konuda diğer yapılabilecek, çocuğun gelişmesi ve eğitimi konusunda kendilerinin sahip oldukları olanakları düşünmektir. Aileye, sahip olduğu olanaklarla gerçekte çocuğun istenilen düzeye çıkarılıp çıkarılmayacağının düşündürülmesidir.
3) ÇOCUĞUN TÜM GELİŞİMİNDE HIZLANDIRICI ÖNLEMLER ALMA
Çocuğun, konuşma özürünün üstesinden gelebilmesi onun tüm gelişimiyle sıkı sıkıya ilgilidir. Çocuğun bedenen sağlıklı olmasına özen gösterilmelidir. İstirahatı, beslenmesi düşünülmelidir.
DOĞRUDAN SAĞALTIM ÇALIŞMALARI
Bundan önce açıklanan çalışmalar ve alınan önlemlerde uzman daha çok ikinci plandadır. Birçok olgularda böylesi dolaylı yöntemler etkili olur ve çocuk dönemi sağlıklı olarak atlatır. Fakat bazen etkili olmaz. Çocuğun kendisiyle çalışmak gerekir. Bu gibi durumlarda aşağıdaki hususların dikkate alınması yararlı olur.
(1) Çocuğun kekemeliği düzeltilmeye değil tüm konuşması düzeltilmeye çalışılmalıdır. Çocuğun dikkatini konuşması üzerinden başka tarafa çekmek yararlı olur. Çocukta kekemelik dışında konuşma güçlükleri varsa düzeltilmelidir ( ekleme bozukluğu, ses bozukluğu gibi ). Çocuğun kendine güveni artar. Çocuğun kişiliğini güçlendirmek yararlıdır. Birinci dönem kekemelerinin bir çoğu, onlara yeni beceriler ve sosyal yandan kabul görecek özellikler kazandırmak düzeltilebilmektedir.
(2) Oyun sağaltımına yer verilmelidir. Birinci dönem kekemeliğinde oyun sağaltımının yeri büyüktür. Uzman çocukla iyi ilişki kurar. Kendini sevdirirse başarılı ilk adımı atmıştır. Uzman çocukla herhangi bir oyun oynarken kendi kendine yüksek sesle oyunla ilgili konuşmaya başlar. Bu sırada uzman, çocuğun konuşmasındaki akıcılığın temelini yakalamaya çalışır. Akıcılığın temeli, çocuğun kekeleme belirtisi göstermeden konuşabildiği konuşma hızıdır. Temel hız saptandıktan sonra uzman, konuşmasını yavaş hızlandırır. Çocuktan da hızlandırmasını ister. Çocuk kekeleme belirtisi gösterirse uzman konuşmayı durdurur ve yeniden temel hıza döner. Bunun dörten fazla yapılması gerektiği söylenir. ( Riper, 1963, SS. 359-361 ) Çocukla yapılacak çalışmalarda, çocuğun gerginliğinin azaltılması ve rahatlatılması önemlidir.
İkinci dönem kekemeliğinin sağaltımınında değişik yöntemleri kullanılmaktadır.
SAĞALTIMIN AMACI
Çağdaş konuşma sağaltımında kekemelik için saptanan değişik amaçlar şöyle maddelenmiştir.
1) Bireyin genel güvenini ve moralini geliştirmek
2) Durumsal ve sessel kaygısını azaltmak
3) Kekemeliği pekiştirici etkileri azaltmak
4) Konuşmanın mevcut akıcılığını geliştirmek
Yukarıdaki amaçlar dikkate alındığında,yapılacak sağaltım çalışmaları iki kümede toplanabilir.
1-Kekemeliğin belirtilerini ortadan kaldırma
2-Ruh sağaltımı
KEKEMELİĞİN BELİRTİLERİNİ ORTADAN KALDIRMA
Bu yaklaşımın hareket noktası,her kekemenin bu belirtiden kurtulmak istediği ve arayış içinde oluşudur. belirtileri ortadan kaldırmaya yarayacak çalışmalar şöyle sıralanabilir.
1-Kekemeliği oluşturan,sürdüren,ağırlaştıran etmenler ortadan kaldırılmalı
2-Çocuk problemin farkına vardırılmalı,özürü yenmesi için istekli hale getirilmeli
3-Kekemeliğin belirtileri fark ettirilmelidir.
4-Kekemelik çocuğun ve çevrenin hoş görü düzeyine indirilmelidir.
5-Özellikle solunum araştırmaları üzerinde durulabilir.Genellikle,kekemelerin konuşma sırasında soluklarını iyi kullanamadıkları görülür.Soluklarını iyi kullanır hale geldiğinde konuşması olumlu yönde değişiklik gösterecektir.
6-Kekemeye söylenenleri yineleterek onun konuşma hızını,vurgusunu da değiştirmek elimizdedir.Uzman,çocuğun durumuna uygun tümceler seçerek çocuğun söylenilenleri yinelemesini ister.Böylelikle çocuk öykünme yoluyla konuşmasını düzeltecektir.
RUH SAĞALTIM
Kekemeliğin belirtilerini ortadan kaldırmak önemlidir.Fakat kendi başına yeterli değildir.Kekemenin kendisine,konuşmasına,çevresine karşı olan tutumunu değiştirmek gerekir. Ruh sağaltımı ile konuşma sağaltımının iş birliği önemlidir.Konuşma sağaltımı esas alınarak aşağıdaki çalışmalar yapılabilir.
1-Özrünü tanıtma;Çocuk ayna karşısında konuşturularak,konuşmasını banda kaydedip tekrar kendisine dinletilerek çocuğa özrü tanıtılır.
2-Kendini tanıma ve anlamasına yardım etme;kekeme çocukta kendini daha çok kekeleyen bir kişi olarak görme alışkanlığı olduğundan diğer özelliklerinin farkında değildir.Bunlar çocuğa fark ettirilirse çocukta konuşma düzelecektir.
3-Boşalmasına yardımcı olma;kekemelerin konuşmasındaki özüründen dolayı sürekli bir gerilim içinde oldukları bilinmektedir.Onları bu gerilimden kurtarmak için dikkatleri başka yöne çekilebilir.(resim,şiir,düzyazı vs)
4-Başkalarını tanıma ve anlamada yardımcı olma;Kekeme çevresindekileri hep kendiyle alay eden,küçük gören,hor gören insanlar olarak görebilir.Çocuğa çevresindekilerinin iyi yönlerinin olabileceği buldurulmalıdır.(Eğitsel kol çalışmalarına katılma,gezi gözlemler gibi)
5-Çocuğa güç kazandırma;çocuğun kekemeliğinden dolayı yitirmiş olduğu güven duygusu,başka özellikleri güçlendirilerek sağlanabilir.
6-Konuşma etkinliklerine katılım sağlama;çocuğa konuşma başarı hazzı tattırılmalı.Sesli düşünme etkinlikleri yapılmalı.Yüksek sesle konuşma ve okuma çalışmaları yaptırılmalıdır.
7-Uzman,ana baba ve sınıf öğretmeniyle yapılacak işbirliği çok önemlidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuklarda Kekemelik ve Tedavisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Alaaddin DEBGİCİ Fotoğraf
Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ
Denizli
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi186 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ'nin Makaleleri
► Kekemelik ve Tedavisi Psk.Şeyma GÜRNAL
► Kekemelik ve Tedavisi ÇOK OKUNUYOR Psk.Asım EREN
► Kekemelik ve Tedavisi Pdg.Aykut AKOVA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Çocuklarda Kekemelik ve Tedavisi' başlığıyla benzeşen toplam 31 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:53
Top