2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İlişkinizde Aşırı Eleştirel Misiniz?
MAKALE #11990 © Yazan Dr.Sevilay ZORLU | Yayın Ocak 2014 | 3,493 Okuyucu
İLİŞKİNİZDE AŞIRI ELEŞTİREL MİSİNİZ?

“Hiç bir şey yaşamın fırtınalarını yok eden sevgiden daha güzel değildir”
Jerome Klalpka Jerome

Eşler, kaçınılmaz olan çatışmaları çözebildikleri için evlilikleri ayakta kalabilir. Aranızda bir anlaşmazlık çıkıp da, sinirler gerilince ilişkiyi düzeltmek için atılan her adım işleri iyice bozabilir. Anlaşmazlıklar eşleri seçim yapmak zorunda bırakır. Kimin daha güçlü olduğunu belirleyen bir tür savaş olduğu için eşlerin her biri diğeri üzerinde güç kullanmaya iter.
Aşağıdaki tartışma stratejilerini siz de kulanıyor musunuz?
 SUÇLAMAK ;hatanın kime ait olduğunu anlamaya çalışmak
 KARŞILIK VERMEK; berabere gelmeye çalışmak
 CEZALANDIRMAK; duygularınızı inciten eşinizi cazalandırmaya çalışmak
 AŞAĞILAMAK;ne kadar incindiğinizi belirtirken eşinizin utanması ya da suçluluk duymasını sağlamak
Evlilikleri zora sokan birtakım etkenler vardır: Bunlardan birincisi eleştirmedir. Eleştirmede, özgül bir davranıştan çok, karşıdaki kişinin kişiliğine, suçlayarak saldırıda bulunur:
‘’Beni umursadığın yok’’,
‘’Hep kendi istediklerin olsun istiyorsun’’,
‘’İşin gücün başkalarının yanlışlarını bulmak’’ gibi söylemlerde aşırı genelleme eğilimi vardır.
Misilleme yapmak, aslında eşinizin incinmesine ve onun da sizden intikam almaya çalışmasına yol açar. İnsanlar kendilerini kötü hissettikleri zaman daha olumlu değil, daha olumsuz davranırlar; eşiniz de bu kuralın dışında değildir…
Ancak, kim kimi yenerse, birbirinize karşı olduğunuz zaman ortak gücünüzü yitirmeye başlarsınız. Biz olmaktan uzaklaşırsınız. Birbirinizin yaşamını zenginleştirmek yerine birbirinizi yaralar ve geçici olarak biriniz kendisini diğerinizden daha güçlü hissetse de, hem ortak gücünüz, hem de aranızdaki sevgi zamanla azalır. Oysa, kazanmakta bir seçimdir… Tartışmaya başlar başlamaz bazen ara verebilir, bazen de uzlaşmadan biten tartışmalar yaşayabilirsiniz. Sakinleştikten sonra, dönüp sorunu tekrar konuştuğunuzda birbirinizi işitmeniz daha olasıdır. Tartışmanızın bu ikinci kopyasında hem daha dikkatle dinlemeye hem de eşinizin söylediklerini anladığınızdan emin olduğunuza dikkat etmeniz gerekir. Birbirinizi gerçekten işittiğiniz zaman , her ikiniz de kendinizi çok daha iyi hissedebilirsiniz.

‘’AŞIRI ELEŞTİRİCİ MİSİNİZ?’’ÖLÇERİ(Gottman)
Bu ölçer, sizi rahatsız eden şeyleri nasıl konuştuğunuza odaklanmıştır. Olanaklı olursa, bu ölçeri, eşinizle tartıştıktan ya da bir konuda ters düştükten sonra uygulayın ya da yaptığınız son tartışmayı gözünüzün önüne getirin. O tartışmayı bütün ayrıntılarıyla anımsamaya çalışın. Tartışmayı başlatan neydi? Her biriniz ne söyledi? Tartışma sonlandıktan sonra ne hissettiniz? Daha sonra, tartışmayı yeni sonlandırmış gibi aşağıdaki soruları yanıtlayın. Hem siz bu ölçeri uygulamalısınız, hem de eşiniz. Eşiniz uygulamak istemezse, ikinci bir kez uygulamanızda, o olsaydı nasıl yanıt verirdi, bunu göz önünde bulundurarak bütün soruları yeniden yanıtlayın.
Bu Tartışmanızda;
1. Kimin yanlışı (hatalı) olduğunun belirlenmesinin çok önemli olduğunu
Düşündüm.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
2. Bütün yakınmalarımı dile getirmemin sanki bir görevimmiş gibi olduğunu
gördüm.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
3. Yakınmamın bir bölümünde, eşimin kişiliğini çözümlemeye ve tutumlarını
görmeye çalıştım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
4. Çok kırıldığımı ve incindiğimi hissedene dek hiç yakınmadım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
5. Tek bir durum ya da davranışla sınırlı kalacağıma, genel birtakım çıkarımlarda bulunmaya çalıştım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
6. Beni rahatsız eden özgül birtakım davranışlarını tartışmanın yanı sıra eşimin kişiliğini de çözümledim.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
7. Yakınmaya başlamadan önce sorunların çoğalmasına izin verdim.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
8. Yakınmalarımı hiç süzgeçten geçirmedim. Tüm gücümle bunları bilmesini sağladım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
9. Yakınırken yaşadığım duygular çok yoğun ve güçlüydü.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
10. İçimi boşaltana dek yakındım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
11. Yakınmalarımı yüksüz (tarafsız) biçimde anlatamadım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
12. Yanlış olduğunu düşündüklerimi söylerken çok aklı başında olmaya çalışmadım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
13. Yakınırken patlayacakmışım gibi hissediyordum.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
14. Yakınırken, eşimin bütün yanlışlarını ortaya döktüm.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
15. Bir kez konuşmaya başlayınca, kimse beni durduramazdı.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
16. Öncelikle bu konuları gönderme getirme zorunda olmaktan ötürü içerledim.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
17. Yakınırken, kullandığım özensiz sözcüklerden ötürü üzülüyorum.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
18. Ne zaman bir sorunu gündeme getirsem, temelde haklı olduğumu bilirim.
19. SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
20. Ne zaman bir sorunu gündeme getirsem, amacım, eşimin, benim ne denli haklı olduğumu görmesidir.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
21. Yakınırken ‘’Sen her zaman ‘’ ya da ‘’Sen hiçbir zaman’’ gibi deyişler kullandım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
DEĞERLENDİRME; Yedi maddeden daha çoğuna ‘’evet’’ yanıtı vermişseniz, büyük bir olasılıkla aşırı eleştiricisiniz ya da aşırı eleştirici olmaya adaysınız demektir.
OLGUN AŞK İLİŞKİSİ; kişilikleri tam ve gelişmiş olan iki kişi,mutluluğu kendi içlerinde yaşarlar. Ayakları üzerinde dimdik durup,ne birbirlerine yaslanır ne de iç içe girerler. Onlar,kendi yaşamlarını sürdürebilecek yapıdadırlar.Başkalarıyla paylaşacak uçsuz bucaksız bir yaşamları vardır. Birlikte olmayı yeğlerler, çünkü yaşamlarını iki özgür birey olarak paylaşıyorlardır. Geçici olarak yakınlaşıp birbirlerini bunaltan bir ilişkiye girebilirler; çocuklarını birlikte büyütebilecekleri gibi, birlikte elele dolaşabilirler; ayrı yollara sapıp kendi mesleklerini, yaşamlarını ve dostluklarını sürdürebilirler. Birlikte olma arzuları, karşılanmamış ihtiyaçları nedeniyle bir arada yaşamaktan çok, birbirlerine duydukları sevgiden kaynaklanır.
Olgun aşk ilişkisi bir insan için en iyi psikoterapi yöntemidir.
AŞK İLE SEVGİ ARASINDAKİ FARK “Seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var” ile “Sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum” arasındaki fark gibidir.
Her AYRILIK ÖYKÜSÜ ayrı bir hüzündür. Ayrılıksa kaçınılmaz bir gerçek. Beni nasıl sevmez diye yaşanan öfke…En iyi şaraptan en keskin sirke elde ediliyorsa, en derin aşktan en öldürücü öfkenin oluşması da pek şaşırtıcı değildir. Terk edilme öfkesinin ardında terk eden için harcanmış zaman ve emek vardır. Bazen de aldatılmışlık düşüncesi…
KADINLAR İÇİN EVLİLİK bu dünyadaki bütün insanlar içinde sadece kendilerini sevecek, değer verecek, saygı duyacak, kadın olmanın keyfini çıkarabilecekleri şekilde kendileriyle konuşacak, yanlarında duracak, onları rahatlatacak, cinsel açıdan tatmin edecek ve gergin zamanlarda yanlarında destek verecek erkeklerin hayatlarının merkezi olmaktır.
ERKEKLER ise genellikle ihtiyaçlarını karşılayacak, güçlerinden ve bedenlerinden zevk alacak, onları bilge liderler olarak görecek ve ihtiyaçlarını dile getirdiklerinde yardım etmeye istekli olacak kadınlar istediklerini söylemişlerdir. İyi yemek ve iyi seks istediklerinden de bahsetmişlerdir. ’’Benim için her şey olacak birini istiyorum. Birisinin bana ihtiyacı olduğunu, işe yaradığımı, sayıldığımı ve sevildiğimi hissetmek, evimin kralı olmak istiyorum’’
AŞK BÜTÜN YOLCULUKTUR
Aşk bir ödül ya da hediye değil, ağaçtan düşen bir meyve, bir süreç, ağacın tüm yaşamıdır. Aşk ilişkileri,doğadaki her şey gibi, dinamiktir, daima hareket eder ve değişir. Ağacı yetiştirmeyi sürdürmezseniz iyi gelişmeyecek ve fazla yaşamayacaktır.
Aşk ağacının bakımını üstlenmek hem doyurucudur hem de mücadele gerektirir.Hiç bir ağaç bir diğerine benzemez, hiçbir ilişki de bir diğerine benzemez.. Ama temel ihtiyaçları aynıdır; sadakat, sabır, duyarlılık ve farkındalık. Farklı ağaçlar farklı toprağa, suya, ışığa ve sıcaklığa ihtiyaç duyar. Bazı ağaçlar çiçekleriyle tanınır, bazıları meyveleriyle, bazıları da güzellikleriyle. Ayrıca, gelişme sürecinin farklı aşamalarında farklı bakım türleri gerekir. Fide halindeki bir ağaca bakmak olgunlaşmış bir ağaca bakmaktan farklıdır. Ağacın tüm yaşam döngüsüne duyarlı olmalısınız: Bu süreci ne hızlandırabilir ne de yavaşlatabilirsiniz. Ağaç doğal olarak bahar sonunda çiçekleniyorsa,onu bahar başında çiçek açmaya zorlamaya çalışmak doğru değildir. Yanlış zamanda budarsanız ağacın biçimi bozulabilir ya da kötü bir görünüm alabilir.
Aynı tutum bir ilişkiyi büyütmek,bakımını yapmak ve güçlendirmek içinde geçerlidir.Genel olarak bir ilişkideki en büyük heyecan ilişkinin ilk aşamalarında yaşanır.İlişki rayına oturduktan sonra ya da evlendikten sonra olaylar değişmeye, hatta sıkıcılaşmaya başlar.İnsanların bazen ‘’EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRÜR’’ demesinin nedeni budur. Ama aslında uzun bir yolculuğun başlangıcıdır.
Uzun bir yolculuk tıpkı bir ırmak gibidir: Birkaç küçük pınar birleşerek geniş bir akıntı olur; bu akıntı bir şelale ya da çağlayana dönüşerek dağlık bölgelerden ovalara düşer ve sonunda denize akar. Evlilik bir şelale gümbürtüsünden sonraki bir dağ akıntısıdır. Çağlayan ya da şelaleyi geçtikten sonra akıntı farklı bir güzelliğe kavuşur. Hala çok farklı türde bölgelerden geçebilir, yoluna devam ederken bükülüp kıvrılabilir, bazen hızlanıp bazen yavaşlayabilir, bazen akşamları ormana dönen kuş sürüleri gibi şarkı söyleyebilir ya da açık bir arazide dörtnala koşan yabani bir at gibi gümbürdeyebilir. Irmak sonunda ovaya kavuştuğunda huzurlu ve sakin olacaktır.
Bu uzun yolculuğun güzelliği, çağlayan bir kez geçildiğinde çok daha fazla tatmin ve keyif verecektir. Ama insanlar genellikle, sanki resmin tamamı oymuş gibi, gümbürdeyen şelale, yani tutku yoğunluğu aşamasına takılırlar. Şelale varsa onu izleyen bir de ırmak vardır. Akıntı henüz doğmuşken ve dağların arasında gümbürdüyorken dinamik ve heyecan verici olması doğaldır; ovalara ulaştığında da doğal olarak huzurlu ve istikrarlı olacaktır.
Belirli bir ana odaklanmak, yolculuğun tek bir aşamasına odaklanmak ve nehri bir bütün olarak gözden kaçırmak insanın doğasında vardır ve buna alışmıştır. Dinamik ve huzurlu aşamalar; bunların her birinin kendine özgü bir güzelliği vardır.İnsanlar genellikle flört sırasındaki yoğunluk ile evlilik sonrası görece sakinlik arasındaki farkı, bir ilişkiden diğerine geçiş olarak görme yanılgısına düşer.İlk ilişki bitmiş ve yerini bir başkası, daha az heyecan verici ve daha çok dikkat ve bakım gerektiren bir ilişki almış gibi görünür. Bu bakış süreklilik gösteren bir diziyi katı evrelere bölme yanlışını da içerir. Ama ırmak bir harita üzerine çizilmiş sınırlar içinde hapsolmuş bir parçalar topluluğu halinde değil, bir bütün halinde akar. Perspektifimizi genişlettiğimizde resmin tamamını görebilir ve bu bütün yolculuğun tadını çıkartabiliriz. Doğru perspektif (aşk hikayesini yolculuğun tamamı açısından görmek )ve doğru tutum (her aşamanın yavaş ama daha derin adımlarla, karşılıklı merak ve karşılıklı keşif gerektirdiğini görmek) bitmeyen ve ödüllendirici bir ilişki için uygun bir temel oluşturur.
Beraberliklerinin 50. yıldönümünü kutlayan çiftlerin ayakta alkışlanması gereken bir zaman diliminde yaşıyoruz. Boşanmak kolay, emek ederek sürdürmekse zor olan.
“İlk aşık olduğum adam genç, yakılıklı, hırslı ve eğlenceliydi. Bu adamı inanılmaz bir coşkuyla sevdim. Daha sonra ikinci adam ortaya çıktı. Bu adam işkolikti. Bu işkolik adamı sevmekte biraz zorlandım ama biraz gayretle zamanla onu da sevdim. Daha sonra günümüzde orta yaş krizi denilen bir dönemden geçti. Doğrusu zor bir dönemdi. Anca bu süreçten geçen adamı da sevebildim.Sonra emekli oldu. Başlangıçta sarsıldı ama sonunda kendini buldu. O kocayı da sevmeyi öğrendim.Şimdi ona bakıyorum da o artık yaşlanmış, cildi sarkmış, göbeği çıkmış,saçları ağarmış yaşlı bir adam. Bir zamanlar coşkuyla, deliler gibi aşık olduğum o yakışıklı adam değil. Ben bu beş adamı da seviyorum. Belki eskisi gibi coşkuyla değil ama çok derin ve dingin bir sevgiyle. İşte sır bu … Beş kocayı da sevmeyi öğrenebilmek… şimdi sırrı sende öğrendin”
Ateşi de, közü de, külü de sevebilmeyi öğrenmek. Derin ve dingin…Değişim kaçınılmazdır. Önemli olan değişim süreçleri içinden geçen o yeni insanı keşfetmek, kabul etmek ve farkındalıkla sevebilmektir.
AŞKI SÜRDÜRMEYE YARDIMCI OLABİLECEK ÖNERİLER
1–Partnerinizin konuşmasını dinleme yeteneğinizi geliştirin.Yanıtlar vermeyi düşünmeyin.
2-Ondan hiçbir şey istemeden yaşamdan ne beklediğinizi,ne yapmak istediğinizi ona açıkca belli edin.Anlatın.
3-İkinize ve partnerinize iyi gelecek şeyleri kendi ilgilerinizin önünde tutun.
4-Size kötü davranıldığını hissettiğinizde ona düşünme payı bırakın.
5-Onunla sık sık kişisel mutsuzluğunuz dışındaki konulardan da içtenlikle konuşun.
6-Kişisel hırslarınıza gülmeye çalışın,bilin ki çoğu insan hedeflerine ulaşamaz.
7-Kaçınılmaz hayal kırıklıkları olsa bile cinsel davranışlarınıza çok değer verin.
Yani çift ilişkisinde cinselliğin yeri özeldir.
8-Sevginin gelişmesinde partnerinizin cinsel ihtiyaçlarına yer verdiğinizin onun tarafından algılandığının farkında olun.Buna yer verdiğinizi bilsin.
9-Bedeninizi ve onun hazlarını sevin;bedeninizdeki kusurları o kadar ciddiye almaktan vazgeçin.
10-Doğruluk,dürüstlük ve saygı aşkı besler,aşk iyi seksi besler,iyi seks de aşkı besler.Birbirini besleyen bir döngüdür.
11-Duygularınızı sahiplenin ve belli edin .Ancak sanmayın ki kişiler arasın herhangi bir ilişkide en önemli yanlar bunlardır.
12-Partneriniz o sırada aşkınızın gereklerini tam karşılayamıyorsa hemen aşkınızdan vazgeçmeyin.
13-Partnerinize sevgiye ve sekse ne kadar yer verdiğinizi söyleyin.Şunu söylemekten de sıkılmayın.Seks de kendinizi doygun hissetseniz de sevilmeye doygunluğu yaşamıyor olabilirsiniz….

Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İlişkinizde Aşırı Eleştirel Misiniz?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Sevilay ZORLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Sevilay ZORLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sevilay ZORLU Fotoğraf
Dr.Sevilay ZORLU
Antalya
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi115 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Sevilay ZORLU'nun Makaleleri
► Her An Öfkeli Misiniz? Dr.Sevilay ZORLU
► Alınganlık (Aşırı Hassasiyet) Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN
► Aşırı Terleme ve Tedavisi Dr.Esin BARAK
► Aşırı Aktif Mesane (Aam) Prof.Dr.İlker GÜNYELİ
► Aşırı Terleme (Hiperhidrozis) Prof.Dr.Kenan Can CEYLAN
► Aşırı Terleme (Hiperhidroz) Op.Dr.Erkan YILDIRIM
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'İlişkinizde Aşırı Eleştirel Misiniz?' başlığıyla benzeşen toplam 77 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilikte Cinsel Yaşam Ağustos 2017
► Kaygı mı Korku mu? Mayıs 2016
► Boşanma ve Sonrası Kasım 2015
► Kolay İnciniyor Musunuz? Ağustos 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:58
Top