2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklar Hangi Gelişim Alanlarında Desteklenmelidir?
MAKALE #12284 © Yazan Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ | Yayın Şubat 2014 | 5,533 Okuyucu
ÇOCUKLAR, HANGİ GELİŞİM AŞAMALARINDA DESTEKLENMELİDİR?

Çocuklar, gelişmelerine bağlı olarak bireyselleşme süreci yaşarlar. Bireyselleşme ile çocukların bilişsel, motor, dil ve sosyal gelişimi belli bir süreç içerisinde ilerleme gösterir. Bu gelişim basamaklarını engelleyebilecek değişik faktörler çocuğun sağlıklı gelişimini olumsuz yönde etkiler. Çocuklar, bazı dönemlerde anne babalarının korumasına, desteğine ve yardımına ihtiyaç duyarlar. Bu destek yaşına uygun olmayan tarzda, gerektiğinden fazla olursa çocuklarda bazı psikolojik sorunlara yol açabilir. Erişkinler tarafından sağlanan aşırı destek ve yardım bu gelişme alanlarını olumsuz etkileyebilir.

Çocukların bu temel alanları yaşlarına uygun görevler ve bunların desteklenmesi ile geliştirilmeye çalışılmalıdır. Her yaş grubuna yönelik temel gelişim alanlarına uygun faaliyetler ve günlük etkileşimler çocuğun bu alanlarda olumlu bir gelişim göstermesine neden olur. Çocuk, aileden başlayarak bu gelişim alanlarında olumlu kazanımlar ile yaşına uygun bir şekilde gelişir. Bu gelişim alanları (bilişsel, motor, dil, sosyal) aksadığı durumlarda gerekli pedagojik eğitim ile desteklenebilir. Bu gelişim alanlarının genel olarak etkileyen sorun zekâ problemleridir. Bu alanların etkilenmesi sonucu, bazı bedensel ve psikiyatrik hastalıklar ortaya çıkabilir. Çocuğunuzda gelişim geriliği hissettiğinizde bir uzmana başvurmanızda yarar vardır.

Çocuğun gelişimi ve eğitimi açısından okul öncesi dönem büyük önem taşır. Çocuğunuzun gelişimine ilişkin temeller bu dönemde atılır. Çocuğun gelişimini incelemek pek çok yönden yararlıdır. Önce gelişim basamaklarında ortaya çıkan yeni yetenekler ve davranış özellikleri saptanabilir; sonra gelişimin her çocuktaki niteliğinden gelişim yönü ve hızı kestirilebilir. Kişisel ayrılıklarla birlikte ortak yanların bilinmesi çocuk eğitiminde izlenecek yolu belirler.

Gelişim Dönemleri

2.5 Yaş: Bu yaş dönemi, gelişimin en büyük kriz dönemlerinden biri olarak kabul edilir. Bu zorlu dönemde çocuk dengesiz, olumsuz, kararsız ve isyankardır. Büyüklerinin sözlerini dinlemez, hatta tersini yapar, eylemleri kısıtlandığında öfkelenir, çevresinden yardım istemez, kendi başına başarmayı amaçlar. Bu dönem her çocukta görülebilen doğal bir geçiş evresidir. Ancak bu evrede oluşan saplantılar ve aşırı gerginlikler, ileriki yıllarda inatçılık ve direnç belirtileri şekline de dönüşebilir. Bu yaşta çocuklara nasıl yardımcı olunabilir:

• Günaydın dendiğinde Günaymadı cevabının verilebildiği bu olumsuzluk evresinde çocuklar, başkalarıyla paylaşma konusunda zorlanacak ve rekabet duygusu yaşayacaklardır. Diğerleri üzerinde otorite kurmaya çalışırken, bir yandan da bağımsız olmayı isteyecekler, bir yandan da yetişkinlerin onayına ihtiyaç duyacaklardır. Zaman zaman otoriteye öfke ve terslikle karşı çıkılan bu dönemde çocukların olumsuz davranışlarını görmezden gelmek, kısa bir süre ilgisiz kalmak, tartışmaya girmemek, sürtüşmemek, bir başka etkinliğe yöneltmek ve bu arada sizlerinde başka bir şeyle meşgul olması gerekmektedir. Ancak olumsuz davranışı bittiğinde ilgilenmek en doğrusu olacaktır.

• Hırçınlaştıkları, olumsuzlaştıkları, öfke nöbeti geçirdikleri dönemlerde sakin ve sabırlı bir tutum izlenmelidir. Anne babalar böyle bir zamanda tüm dikkatlerini çocukları üzerinde yoğunlaştırıp, göz kontağı kurarak, kabul belirtisini beden diliyle de ifade etmelidir. Ciddi bir yüz ifadesi takınıp, çocuğa yaklaşıp onu dinlemek en doğrusudur. Kararlı bir ses tonuyla konuşmak gereklidir. Unutulmaması gereken bu kriz döneminin gelişimin normal bir evresi olduğu ve geçici olduğudur.

• Yine bu dönemde çocukların çabaları desteklenmeli, hataları görmezden gelinmelidir. Tüm başarıları övülmelidir.

• Oyunda paylaşmayı öğrenebilmeleri için başkalarına bir şeyler vermesini gerektiren oyunlar oynanmalıdır.

• Zıplama ve ayakucunda yürüme faaliyetlerinin yer aldığı oyunlarla, top ve koşmaca yoluyla enerjilerini harcamaları sağlanmalıdır. Özellikle yeşil alanda gerçekleştirilecek, çocuğu yoran bu tür oyunlar hem çocukların uyku düzenine yardımcı olacak hem de günlük gerilimden arınmalarını sağlayacaktır.

3 Yaş: 3 yaşındaki çocuk artık çevresinde kendisinden bağımsız bir dünyanın varlığını ve kendisinin o dünya içinde bir birey olduğunu kabul etmiştir. Bu evrede çocuk kendine özel ayrı bir benlik ve cinsiyet duygusu geliştirmeye başlar. 3-4 yaşlarında çocuklar, grup halinde oynamaya, oynarken birbirleriyle konuşmaya ve grup içinde oynamak istediklerini seçmeye başlarlar. En çok rastlanan ortak davranış, birbirlerini seyretme ve konuşmadır.

Okul Öncesi Dönemi Cinsel faaliyet ne zaman başlar? Annenin rahmindeyken mi, yoksa doğumdan sonra mı? Doğumdan önce sertleşmenin olduğundan bugün kimsenin kuşkusu kalmamıştır. Doğum odasında cinsel organların tepkileri gözle görülür niteliktedir. Pek çok erkek çocuk penisi sertleşmiş biçimde doğar, pek çok kız çocuğunun ise dölyolundaki salgı bezleri doğumdan itibaren çalışmaya başlar. 3 ay civarında çocuk ellerini kullanmaya başlar başlamaz dişi ya da erkek olsun cinsel organıyla oynamaya başlar. Bebekler bunu hoşlarına gittiği için yaparlar yani bu erken uyarılma değil, keşiftir. Kimi anne-babalar bebeklerin bu tür davranışlarından hoşlanırlar kimileri ise hoşlanmazlar. Çocuğun bu keşiften haz alması, doğal bir süreçtir, kaygı duyulmamalıdır. Yuvaya başlamış olan çocukta, cinsellikle ilgili uğraş yoğun olarak devam ediyorsa, bu bir problem işareti olabilir çünkü çocuklar rahatlamak için, kendilerine dönerler. Çocuğun cinselliği ile ilgili yoğun uğraşı rahatsızlık veriyorsa, görmezlikten gelinebilir ya da odasında yapması söylenebilir. Önemli olan, çocuğa verilen mesajın, çocuğu utandırmayan ve yaptığının yanlış olduğunu belirtmeyen ifadeler içermesidir. 5 yaş civarında, çocuk artık cinsiyetinin farkındadır ve bu yönde cinsel kimlik geliştirmeye başlar.

Doğal gelişim süreci içerisinde, çocuğun model olarak aldığı yetişkin evli olduğu için, kız çocuk babasıyla, erkek çocuk annesiyle evleneceği hayallerini kurar. Çocuğa bu dönemde sarılarak, sevgi göstererek, anne ile babanın birbirleriyle evli olduğu, büyüdüğünde onun da birini sevip evleneceği anlatılmalıdır. Bu dönemin ardından, çocuk kendisine hemcinsi olan ebeveynini model alıp, idealindeki ebeveyn gibi olmaya çalışacağından, gelişim dönemleri doğal karşılanıp, olumlu iletişimler kurulmalıdır. Bazı oyunlar çocuğun cinsel açıdan çeşitli düşlerini ve meraklarını ifade etmesi açısından ilginçtir. Evcilik oyunu bunlardan biridir. Çocuk bu oyunda anne ya da babayı oynamak ister. Bu oyunda genellikle evdeki yaşamı taklit eder, anne ya da baba gibi davranmaya çalışır. ""Ben nereden geldim"" sorusuna; ""Annenle ben birbirimizi öyle çok seviyorduk ki, bir yavrumuz olmasını istedik. Sadece sarılmak yetmedi, cinsel organlarımızın da birbirini sevmesi gerekiyordu. Babanın cinsel organı büyüdü çünkü yapacak çok işi vardı. Onun cinsel organından çıkan hücreler annenin rahmindeki (bebek yuvası da denebilir) yumurta ile birleşti"" cevabını verebilirsiniz. Kız çocuklarına bebek yuvasının boyunu yumruğunu sıkarak gösterebilirsiniz. Bedeninin kendine ait olduğunu fark etmesi ve istemeden kimsenin ona dokunamayacağını, özgüven oluşumu için hayır diyebilmeyi öğretmeliyiz. Çocuklar anne-babalarından edindikleri bilgileri arkadaşları ile paylaşırlar, bunda da bir sakınca yoktur. Ancak kendi cinsel yaşamınızla ilgili bilgileri vermeyin. Böyle bir soru sorduğunda bunun sizin için özel olduğunu, paylaşmak istemediğinizi belirtin.

Çocuğunuz sizi çıplak, giyinirken görürse doğal olun, paniğe kapılmayın çünkü çocuk anne ya da babanın anatomik yapısını gözlemler. Ama bunu özellikle de yapmayın, uzun süre çıplak dolaşmayın. 3 yaşından önce anne-babanın çocuk ile beraber yıkanmasının bir sakıncası yoktur ama 3 yaşına girmesiyle cinsel kimlik ve mahremiyet oluşmaya başlayacağından beraber yapılan banyolara son verilmelidir. Çocukların cinsel eğitimi yıllara göre farklılık gösterse de süreklilik gerektirir. Örneğin temizlik alışkanlığı küçük yaşlarda edinilir; ilerleyen yıllarda olumlu ya da olumsuz yönde etkilenir. Bu yaştaki çocuklara nasıl yardımcı olunabilir:

• Çocuklar bu dönemde yetişkinlerden çok yaşıtlarıyla konuşmak isteyeceklerdir. Bu sebeple diğer çocuklarla bir arada olabilecekleri ortamlar hazırlanmalıdır. Bu dil gelişimi için de faydalı olacaktır. Okul öncesi eğitimini gerekli kılan nedenlerden biri de budur.

• Çocukların zaman içerisinde bağımsızlıklarını öğrenebilmeleri için kendi kendilerine yetmelerine ortam hazırlamak gereklidir. Örneğin gardırobundan yazlıkları kaldırıp kışlıklar arasından kendi elbisesini kendisinin tek başına seçmesine şans tanınmalıdır. Kararlarına saygı duyulmalıdır. Bu nedenle tartışma ve sürtüşmelerden kaçınılmalıdır.
• Birlikte gidilen kitapçıdan kitabını kendi başına seçmesine izin verilmelidir.

• Düzen alışkanlığının kazandırılması için ""Oyuncakların dağılmış, istersen birlikte toplayalım"" diyerek teşvik edilmelidir. Ardından başarısı takdir edilmelidir.

4 Yaş: 4 yaş çocuğu isteklerinin anında yerine getirilmemesini anlayışla karşılamayı öğrenmeye başlar. O artık kendi dışındaki dünyanın kuralları olduğunu, başkalarının hak ve istekleri olduğunu görür ve beklemeyi öğrenir. 4 yaş çocuğu değişken bir görünüm sergiler. Genellikle yarım bırakılan bir şeye karşı duyarsızdır. Sorgu çağı 4 yaşında en yüksek düzeye ulaşır.

Bu yaştaki çocuklara nasıl yardımcı olunabilir:
• Bu dönemde çocuklarla konuşurken tam ve düzgün cümleler kurmaya özen göstermek gerekir.
• Çocukların sorgu çağını yaşadıklarının bilincinde olarak tüm sorularını sabırla yanıtlamak gerekir. Onlar dış dünyayı biz büyüklerin aracılığıyla öğreneceklerdir. Bütün bunları yapabilmek için çocuğa zenginleştirilmiş bir yakın çevre ortamı sunulmalıdır. Bu da evde oturup televizyon seyretmekle değil, birlikte yürüyüş, tiyatro, sinema, müze, konser, maç gibi farklı türdeki ortak etkinliklerle mümkün olur.

5 Yaş: Daha bilgili ve olgun bir birey görünümünde olan 5 yaş çocuğu, çevresine karşı dostça bir yaklaşım içerisindedir. En belirgin özellikleri arasında, yeterli ve dengeli oluşu gelmektedir. 4 yaş çocuğu, yarım bırakılan bir şeye karşı duyarsızken 5 yaş çocuğu başladığını bitirmeyi sever. Artık daha çabuk karar verir. Kas hâkimiyeti gelişmiştir, düzenli cümleleriyle insanlarla olan kişisel ve sosyal ilişkileri artmıştır. Bu yaştaki çocuklara nasıl yardımcı olunabilir:

• Anne babalar bu dönemde çocukların sorularına bıkmadan cevap verip, olayları sebep-sonuç ilişkisi içinde anlatırlarsa, hem çocukların sözcük bilgisini artırmış hem merak duygularını tatmin etmiş hem de olayları birbirine bağlamalarına yardım etmiş olurlar.

Son olarak; Çocuğun ilk altı yılı, bireyin gelişiminin temel taşlarını oluşturması, temel bilgi ve becerilerin bu erken gelişim yıllarında kazanılması nedeniyle büyük önem taşır. 0-6 yaş arası çocuk gelişiminin hızla yönlendiği kritik yıllardır. Bu erken gelişim yıllarında temeli atılan beden gelişimi, psiko-sosyal gelişim ve kişilik yapısının, ileri yaşlarda yön değiştirmekten çok aynı yönde gelişme şansı daha yüksektir. Araştırmalar, çocukluk yıllarında kazanılan davranışların yetişkinlikte, bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını büyük ölçüde biçimlendirdiğini ortaya koymaktadır. Çocuk, 0-6 yaş döneminde, yaşaması ve yaşama umutla, mutlulukla bakması gereken en önemli şeyi öğreniyor: Sevgiyi… Çocuk bu dönemde, ilerde kendisine başarı getirecek çok önemli bir şeyi yaşayarak öğreniyor: Özgüveni… Çocuk bu dönemde, ileride kendisine yardımcı olacak önemli bir şeyi keşfediyor: Yeteneklerini… Çocuk bu dönemde, kendi yaşıtlarıyla birlikte olabilmesini sağlayan çok önemli bir yeteneğini geliştiriyor: Paylaşmayı… Çocuk bu dönemde, kendisi için gerekli olan bir özelliğini geliştiriyor: Cesaretli olmayı… Çocuk bu dönemde, mutluluğu adına bir şey öğreniyor: İnsanlarla sağlıklı iletişim kurmayı…

KAYNAKÇA:
• Yavuzer, Haluk.” Çocuğunuzun İlk 6 Yılı” Remzi Kitabevi, İstanbul, 2000.
• Öz, İlkim.” Çocuğun Gelişim Dönemleri” Kök Yayıncılık, Ankara, 1997.
• Aydınlı, H. “Sık Sorulan Sorular Ve cevapları”, 3. Baskı, İstanbul, Zambak Yayınları, 2003,
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuklar Hangi Gelişim Alanlarında Desteklenmelidir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Alaaddin DEBGİCİ Fotoğraf
Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ
Denizli
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi186 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ'nin Makaleleri
► Gelişim Alanları – Gelişim Dönemleri ve Özellikleri ÇOK OKUNUYOR Psk.Tuğba DEMİRÖZ
► Hangi Mesleği Seçmeliyim? Psk.Halil ŞENELMİŞ
► Öfke Hangi Durumlarda Gerçekleşir? Psk.Gökhan BİNGÖL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Çocuklar Hangi Gelişim Alanlarında Desteklenmelidir?' başlığıyla benzeşen toplam 54 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:53
Top