2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Anne Karnında Bebeğin Görme Duyusunun Gelişimi
MAKALE #12730 © Yazan Dr.Şeyda ATABAY YILDIZ | Yayın Haziran 2014 | 23,177 Okuyucu
Anne Karnında Bebeğin Görme Duyusunun Gelişimi
Bebeklerin doğmadan önce duyularının gelişmemiş olduğu ve verdikleri tepkilerin tamamen tesadüfi, refleks hareketlerden ibaret olduğu düşünülürdü. Ultrasonografi ve diğer inceleme yöntemleri sayesinde bugün, bebeğin beş duyusunun gebeliğin en erken aşamalarında gelişmeye başladığını, verdikleri tepkilerin aslında oldukça anlamlı yanıtlar olduğunu biliyoruz.
Anne karnındaki yaşam sırasında en son gelişen duyu sistemi görmedir. Fetusun 25. haftadan önce görsel uyaranlara duyarlı olmadığı bu haftadan itibaren ise giderek artan bir şekilde ışık gibi görsel uyaranlara güçlü yanıtlar verdiği gözlenmiştir. Göz kapağı hareketleri de yine bu dönemde başlar.Bebeğin göz kapakları 26. haftaya kadar kapalıdır.
Sesten farklı olarak uterus ışığı geçirme konusunda güçlü bir engel görevi görür ve bebeğin ışıktan etkilenmesi engellenir. Bebeğin gözleri 26. haftaya kadar kapalı olmakla birlikte anne adayının karnı üzerine uygulanan güçlü bir ışık kaynağına yanıt verir. Gerçekte rahim içi mutlak karanlık değildir. Tıpkı sesleri geçirdiği gibi ışığı da geçirmektedir. Bu nedenle bebek gündüz ile geceyi rahatlıkla ayırt edebilir.
Anne karnındaki bir bebeğin görme işlevini test etmek olanaksızdır. Ancak erken doğan bebeklerde yapılan incelemeler 28 -34 haftalar arasında doğan bebekler incelendiğinde bu bebeklerin objeleri yatay ve düşey düzlemde 31-32. haftadan itibaren takip edebildiklerini göstermektedir. 33-34. haftada ise bu takip yeteneği zamanında doğmuş bir bebeğinki ile aynıdır. 33. haftadan itibaren bebeklerin göz bebekleri ışığa tepki vererek büyüyebilir ya da küçülebilir.

Anne karnındaki bebekler de tıpkı bizler gibi suyun içinde gözlerini uzun süre açık tutamazlar. Bebek uyumasa da göz küresini korumak için gözlerini açar ve kapatır. Doğmamış bebeğe dışarıdaki ışığın sadece yüzde biri ulaşır. Ancak bu miktar doğmamış bebeğin renkleri algılaması ve belleğine kaydetmesi için yeterlidir. Özellikle kırmızı tonlar daha iyi algılanır. Bebeklerin kırmızı renge karşı olan zaaflarını bu şekilde açıklanabilir. Sonuç olarak fetus eskiden sanıldığı gibi duyuları az gelişmiş bir canlı değildir. Aksine çok erken dönemlerden itibaren duyuları gelişmeye başlar ve çevresini tanıyarak hafızasında bilgileri depolar. Yani bebek doğduğunda herşeyden habersiz, savunmasız bir ""yavru"" değil, kendine zararlı olabilecek uyaranlar konusunda az da olsa çeşitli tecrübeler edinmiştir ve fetal yaşamına ait çeşitli anılarla dünyaya gelir. Bu nedenle gerek ses, gerek ışık, gerekse dokunma gibi uyaranların bebeğe ölçülü olarak uygulanmasında fayda vardır.
Yenidoğan bebekte gözün anotomik gelişimi nasıldır?
30-35 haftalık bir bebekte gözbebeği miyotik yani küçüktür. Retina damar gelişimi devam etmektedir. Bu nedenle yenidoğan gözü özellikle retina tabakası dış etmenlere karşı hassastır.
Zamanından önce doğmuş prematüre bebeklerde özellikle oksijen desteğine maruz kalındığında retina gelişimi duraksayabilir veya yeni anormal damarların oluşmasına neden olabilir. Bu durum prematür retinopatisi olarak tanımlanır.
Retina tabakasının damar gelişimi 41. Haftaya kadar devam eder. Kırkbirinci haftada yetişkin özelliklerine ulaşır. Ancak görme merkezinin fovea tabakası dediğimiz en orta kısmı bu haftadan sonra hala gelişimini sürdürür.
Yenidoğan bir bebeğe göz muayenesi gerekli midir?
Çocuk göz hastalıklarında erken tanı ve tedavi önemlidir. Çocukların göz dokularının gelişimi doğumdan sonra devam etmektedir. Bu dönemde görmeyi engelleyecek herhangi bir durum geç tanı konulduğunda, hastalık tedavi edilse bile görmede geri dönüşü olmayan kayıplara neden olmaktadır. Bu sebepler katarakt, şaşılık, anizometropi, glokom , korneal bulanıklık gibi hastalıklar olabilir. Veya optik sinir, retina, makula, damar anomalileri gibi yapısal problemler olup sistemik başka hastalıkların belirtisini oluşturabilir. Erken tanı ve tedavi bu nedenle yenidoğan bebeklerde çok önemlidir.
Maalesef yeni doğmuş bir bebekte aileler herhangi bir göz hastalığı olabileceğini düşünmeyecekleri gibi bazen çocuk doktorları da bu konuyu atlayabilmektedirler. Ancak yeni doğanın gözleri bir yetişkinin gözleri gibi rahatsızlanabilmekte ve çoğu zaman bir yetişkin göz rahatsızlığından daha acil tedaviler gerektirmektedir.
Günümüzde yenidoğan bebeklere uygulanan rutin muayene, aşılama, işitme testi gibi işlemlerin yanında göz muayenelerinin de rutine sokulması; çocuk doktorlarının ve 1. Basamak sağlık hizmetlerinin belirli kontrol dönemlerinde takip ettikleri bebekleri göz hekimine yönlendirmeleri bir çok gözü iyileştirmemize neden olacak ve sağlıklı bebekler, sağlıklı gelecekler yetiştirmemizi sağlayacaktır.
Op.Dr.Şeyda Atabay Yıldız

Sıkça sorulan sorular:
1- Yenidoğan bir bebek göz muayenesi olabilir mi?
Cevap: Tabi ki çocuklar doğumdan itibaren göz muayenesi olabilir.
2-Soru: Çocuklarda göz bozukluğu olur mu?
Cevap: Çocuklarda da tıpkı yetişkinler gibi göz hastalıkları olabilir. Bunlar katarakt, glokom (göz tansiyonu), şaşılık, retina hastalığı, göz tümörleri, miyop, hipermetrop veya astigmatizma gibi hastalıklar olabilir.
3- Soru: Çocuğun gözünde bir sorun gözükmüyorsa göz kontrolüne var mıdır?
Cevap: Evet çocuklar mutlaka göz kontrolünden geçirilmelidir. Yenidoğan bir bebek hiçbir sorunu olmasa bile özellikle 12 aylık oluncaya kadar göz muayenesinden geçirilmelidir. İki yaşına kadar bazı göz hastalıklarının tanı konulması ve tedavi edilmesi çok önemlidir. Bu hastalıkların başarısı 2 yaş üzerinde tanı konulduğunda düşüktür. Bu nedenle bir bebek en fazla 2 yaşına gelmeden daha önce bir göz hekimi tarafından değerlendirilmelidir.
4-Soru: Ailesinde gözlük takan veya göz hastalığı olmayan bir çocuğun gözleri bozuk olur mu?
Cevap: Ailesinde hiçbir göz sorunu , bozukluğu olmayan çocuklarda da göz rahatsızlıkları olabilir. Bunlar okul çağına kadar bazen belirti vermeyebilir. Hatta bazen bir gözde ağır ambliyopi yani göz tembelliği ile karşımıza çıkabilir. Bu durumlar ailelerde büyük şaşkınlığa ve üzüntüye neden olsa da 9 yaşından önce tanı konulması oldukça önemlidir. Çünkü göz tembelliği tedavisi 9 yaşından önce yapılmalıdır. Çocuğun yaşı ne kadar küçükse tedavide başarımız o kadar yüksektir. Bu nedenle erken tanı oldukça önemlidir.
5-Soru: Çocuğun gözünde bir sorun olmasa da muayene gerekli midir?
Cevap: Çocuklarda hipermetropi oldukça sık görülen bir durumdur. Bazen göz kas tembelliği ile de birlikte olduğunda görmede zorlanma, kaş ve göz kapaklarında tik oluşması, derslere ilgisizlik ve sınavlarda başarısızlık sebebi olabilmektedir. Bu dönemdeki hipermetropi çocuğun yaşı büyüdükçe genelde azalmaktadır ve ileriki yıllarda tamamen gözlüğü bırakabilecektir.
6-Soru: Televizyonu yakından izleme göz bozar mı?
Cevap: Televizyonu yakından izleme bazen alışkanlığa ve çocuğun hoşuna gitmesi sebebiyle ortaya çıkar. Ancak televizyonu yakından izleme gözü bozmaz. Aslında çoğu zaman çocuk televizyonu yakından izlemeyi tercih ediyorsa bu çocuğun televizyonu net görememesinden kaynaklanır. Bu nedenle aileler eğer çocukları televizyonu yakından izleme eğilimi gösteriyorsa bir göz hastalığını ve görme bozukluğunu test etmek için göz hastalıkları muayenesinden geçirmelidirler. Sonuç olarak televizyonu yakından izlemek gözü bozmaz, gözü bozuk olan çocuk televizyonun yakınına gider. Ancak yine de çocuk gelişimi açısından uzun süreli tv izlemeyi önermiyoruz.
7-Soru: Gözlük takmak gözü bozar mı?
Cevap: Eğer doğru gözlüğü takıyorsak gözü bozmaz. Gözlük bir araçtır. Bizim dış dünyayı daha net görmemizi sağlayan bir cihazdır. Takıldığında görüntü netleşir, çıkarılınca bozulur. Ancak bazı kişiler gözlükten önce net göremedikleri halde az gördüklerinin farkına varmadıklarından rahatsız olmazlar, ancak gözlüğe alıştıktan ve gözlüğün sağladığı netliği gördükten sonra gözlüklerini çıkardıklarında rahatsız olurlar. Bunu da ‘’gözlük gözümü bozdu’’ olarak ifade etmektedirler.
8-Soru: Görmede sorun yoksa gözlük muayenesi olmak veya yeni gözlük almak gereksiz midir?
Cevap: Özellikle çocuklarda gözlük kullanıyorlarsa 15 yaşına kadar 6 ayda bir, 15 yaşından sonra yılda bir muayene mutlaka gereklidir. Çocuklar büyüme aşamasında olduğu için göz numaraları da sık değişmektedir. Bu nedenle düzenli kontroller şarttır. Bazen ise gözlük numarası değişmese bile cam yenilenmesini önermekteyiz. Çünkü çocuklar çok hareketli olduklarından gözlük camlarını çok kolay çizmektedirler. Bu çizikler de görmeyi olumsuz etkileyerek, gözün bozukluğunu artırabilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Anne Karnında Bebeğin Görme Duyusunun Gelişimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Şeyda ATABAY YILDIZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Şeyda ATABAY YILDIZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Şeyda ATABAY YILDIZ Fotoğraf
Dr.Şeyda ATABAY YILDIZ
İzmir
Doktor "Göz Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Şeyda ATABAY YILDIZ'ın Makaleleri
► Down Sendromu Anne Karnında Tanınabilir mi? Prof.Op.Dr. Yeşim BÜLBÜL
► Dismenore(Ağrılı Adet Görme) Op.Dr.İnci KARALAR
► Bulanık Görme Gizli Şeker ve Diyabet Habercisi ÇOK OKUNUYOR Prof.Dr.Metin ÖZATA
► 13-15 Ay Çocuk Gelişimi Dr.Anıl YEŞİLDAL
► Yumurta Hücrelerinin Gelişimi Op.Dr.Ahmet Fatih ÖĞÜÇ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Anne Karnında Bebeğin Görme Duyusunun Gelişimi' başlığıyla benzeşen toplam 87 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Şaşılık (Strabismus) Haziran 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:54
Top