2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Akademik Başarı Gerçekten Önemli mi?
MAKALE #12735 © Yazan Psk.Filiz OLCAYTO | Yayın Haziran 2014 | 9,401 Okuyucu
Akademik başarı gerçekten önemli mi?

Her anne baba çocuğunun başarılı olmasını ister. Ancak çocukları için başarı ile mutluluk arasında bir seçim yapmak zorunda kalsalar, çocuğunu seven her anne baba, çocuğunun mutlu olmasını istediğini söyleyecektir. Buna rağmen ilkokul, ortaokul ve lise çağındaki çocuklara baktığımız zaman, aileleri için çocukların akademik başarısının çok ön plana çıktığını görüyoruz.

Ana sınıfından başlayarak özel okullara bir servet yatırılıyor. Buna rağmen bazı okullar kura ile öğrenci alıyor. İlkokul birinci sınıfta daha çocuklar okuma yazmayı yeni yeni öğrenmeye başlamışken, bu çocuklardan proje hazırlamaları bekleniyor. Altı yaşından itibaren neredeyse çocukların bir günleri ödev olmadan geçmiyor. Ailelerde genelde bu yaklaşımı destekliyor ve çocukların sorumluluk bilincinin gelişmesi için gerekli olduğunu düşünebiliyor. Oysa Stanford Üniversitesinden Dr. Denise Pope, ilkokulda ödev yapmayan çocuklarında lise çağına geldiklerinde ödev yapan çocuklar kadar sorumluluk aldığını söylüyor. İlkokulda hiç ödev olmayan Finlandiya, PISA’da (Uluslararası Öğrenci Değerlendirmelerinde) ilk 5’te yer alırken, Türkiye 40. sıralarda yer alıyor. Oysa bizde bazı ilkokullarda ikinci, üçüncü sınıfta çocuk eğer 100 almazsa anne babalar çağırılıp çocuğun neden başarılı olamadığı soruluyor. Bu durumda da özel okullara her yıl güzel bir araba parası yatırdıktan sonra bile bazı veliler çocuklarına birinci sınıftan itibaren özel ders aldırıyorlar. Bu çılgın çarkın içine girdikten sonra da anne babalar için çocuğun hangi okula gittiği veya gideceği ve akademik başarısı birçok şeyden daha önemli oluyor.

Aslında başarının sözlük anlamı belirlenmiş hedeflere ulaşmaktır. Ebeveynlerin çocukları için seçtikleri hedef sınıf birinciliği veya her dersten en yüksek notun alınması olunca da çocuk ancak bu şartları yerine getirdiğinde başarılı kabul ediliyor. Sınıf birinciliği, yani başkalarından daha iyi olma uğruna çok küçük yaşlardan itibaren çocuklar hiçte hak etmedikleri bir yarışa sokuluyorlar. Bu durumda çocuğun akademik başarısı, mutluluğundan daha önemliymiş gibi bir tablo ortaya çıkıyor. Burada ilginç olan taraf ise anne babaların çocukları için gerçekten en iyiyi yaptıklarına inanmaları. Ancak gerçekte akademik başarıya bu kadar değer vermenin altında ebeveynlerin korkuları, kaygıları yatıyor. ‘Eğer pahalı bir okula giderse buna göre çevre edinir, ileri de iş hayatında çevresi buna göre gelişir. Zor bir okula giderse, yüksek puanlı popüler bir liseye girmesi daha kolay olur. Yüksek puanla öğrenci alan bir liseden mezun olursa daha etkili bir özgeçmişi olur, daha kolay iş bulur. Yüksek puanla öğrenci alan bir üniversiteden mezun olursa iyi maaşla iş bulur’. Bu düşüncelerindeki ortak nokta aslında anne babaların çocuklarına çok güvenmemeleri. Çocuklarına güvenmemelerinin altında yatan ise yine kendi kaygı ve korkuları. Sanki çocukları yüksek not almazsa, iyi bir üniversiteden mezun olmazsa hiçbir şekilde iyi geçinebileceği bir hayatı olmayacak gibi kaygılar yaşıyorlar. Bu kaygılara ve korkulara bir de anne babanın çocuğu kendi uzantısı olarak görmesi eklenince, çocuk en yüksek notu almadığında, ebeveynler etrafa karşı kendilerini eksik, yetersiz, başarısız hissedebiliyorlar.

Burada ki sorun, bu şekilde büyüyen çocukların, ailelerini mutlu etmenin yolunun yüksek not almak olarak görmeleri çünkü çocuklar ancak başkalarıyla rekabette üstün olurlarsa veya başkalarını geçerlerse iyi olduklarını düşünmeyi öğreniyorlar. Yüksek not alamadıklarında ise bunu kişilik boyutunda ‘ben yeterince iyi değilim’ şeklinde bir eksiklik olarak görmeye başlıyorlar. Bu şekilde hayatları sürekli kendilerini başkalarıyla kıyasladıkları ve ancak başkalarından iyi oldukları zaman kendilerini tam ve bütün hissettikleri bir yarışa dönüyor. Oysa insanı ilerleten, iyi ve gerçekten başarılı yapan rekabet insanın kendisiyle olan rekabeti, her zaman olduğundan daha iyi bir insan olma azmi değil midir?

Sürekli başkalarıyla kıyaslanan ve hep daha çok daha çok çalışması beklenen, ‘başarılı çocuklar’ lise yıllarına gelince de tam olarak ne istediklerini bilemiyor. En önemli hedefleri, yüksek puanla öğrenci alan üniversitelerinden birine yüksek puanla girmek oluyor. Ancak bu çocuklar için girdikleri bölümün çok önemi olmuyor çünkü amaç sadece yüksek puanlı iyi bir üniversiteye girmek oluyor. Bu konuda konuştuğum bir lise öğrencisi bunun önemli olduğunu çünkü sadece yüksek puanla öğrenci alan bir okula girerse kendisini başarılı hissedeceğini söylemişti. Ancak bu çocuklar gelecekte ne istediklerini, nasıl bir işte çalışırlarsa mutlu olacakları sorusuna cevap veremiyorlar. Oysa çocukluğumuza dönüp baktığımızda belki de gerçek başarı ne kadar çok oyun oynadığımız, ne kadar çok güldüğümüz, eğlendiğimiz olmalı. Bu olmalı ki, çocuklar çocuklarını doya doya yaşayabilsinler. Yaşayabilsinler ki, büyüdükleri zaman çocukken isteklerini yapamamış yetişkin görünümlü çocuklar olmasınlar. Çocuklarını doya doya oyun oynayarak, gülüp eğlenerek yaşasınlar ki, gerçekten neden hoşlandıklarını bilsinler, toplumun kalıplarına sıkışmak yerine, öz benliklerini bulsunlar çünkü gerçek başarı insanın potansiyelini ortaya çıkaracak bir işi başardığında yaşadığı tatmin duygusu değil midir?

Kaynaklar:
Higgins, Michelle. (2012, May 1) What is the Value of Homework? Research and Reality .
http://www.happychild.com.au/articles/what-is-the-value-of-homework-research-and-reality

PISA 2009 Technical Report, 2012, OECD, http://www.oecd.org/dataoecd/60/31/50036771
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Akademik Başarı Gerçekten Önemli mi?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Filiz OLCAYTO'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Filiz OLCAYTO'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Filiz OLCAYTO'nun Makaleleri
► Çocuklarda Akademik Başarı Psk.Nihan ARDA
► Gerçekten Depresyonda Mısınız? Psk.Gülsen SÜSLÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Akademik Başarı Gerçekten Önemli mi?' başlığıyla benzeşen toplam 44 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kıskançlık Şubat 2014
► Panik Atak Ocak 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:25
Top