Psikolog Psikiyatristin Hemşiresi Değildir
Ruhsal sorunlar her geçen gün artıyor, buna mukabil psikologların işlevi her geçen gün daha fazla daraltılıyor. Böylece insanlarımız gündelik sorunlarından ileri boyutlu hastalıklara kadar sadece ilaç odaklı bir anlayışla işleyen hatalı bir yardım sistemine daha fazla mahkum ediliyor. Psikoloğun devlete de millete de en ufak bir yan etki ve maliyet çıkarmayan beyninin psikiyatristin sunduğu ve gerek bütçenin gerekse insan piskolojisinin anasını ağlatan ilacına alternatif olması bir türlü istenmiyor! Neden acaba? Bakanlığın ilgili birimleri kime hizmet ediyor?
Yeni torba yasa ile hastanelerde çalışan psikologların pratikteki acıklı halleri / pozisyonları resmiyete de dökülerek iyice kalıcı hale getirildi. Bakanlık yıllardır lise mezunu tıbbi sekreterle aynı maaşı uygun görerek ve işlevlerini pc’ye hasta adı girmeyle aynı ek ödemeye tabii tutarak, en önemlisi de kendilerine bağımsız olarak ifa edebilecekleri bir danışmanlık yetkisi dahi vermeyerek (mili eğitim bakanlığındaki rehber öğretmenler kadar dahi değer vermeyerek), soru sormak için gelenlere bile önce hekim şartı koyarak zaten değersizleştirdiği psikologları son düzenleme ile iyice bitirdi.
Psikologlar artık zeka testini bile hekim olmadan uygulayamayacaklar! Fakülte düzeyinde eğitimini, haliyle de lisansını (hakkını ve yetkisini… çünkü lisans hak ve yetki demektir) aldıkları bir alanda psikiyatri uzmanı denetimi olmadan bir danışmanlık dahi yapamayacaklar!
Ey bakanlık!
Psikolog psikiyatristin hemşiresi değildir. İşletme fakültesi üzerine iki yıl yüksek lisans yapanlara psikolog olmadan uzman (klinik) psikolog olmalarına karşı çıkmıyorsun ama lisans mezunlarını kendi hastanelerinde otuz sene de çalışsa psikolog saymakta yıllardır çok zorlanıyorsun! Neden?
Psikologluk dünyanın her yerinde bağımsız bir meslektir. Psikiyatrist denetiminde nasıl işlev göreceğim ben? Mesela mahrem olan bireysel görüşmelerim esnasında psikiyatrist masamın altında mı saklanacak, oradan beni gizlice mi denetleyecek?
Soruyorum size: Emniyet teşkilatındaki, ordudaki, cezaevlerindeki, okullardaki psikologlar psikiyatri uzmanı denetiminde mi işlev görüyor? Siz hangi asrın kafasını taşıyorsunuz? Bir sağlık teşkilatı olarak sizlerin psikologlara ve onların fonksiyonlarına bakışı bir emniyet teşkilatının yahut adalet bakanlığının bile daha gerisinde; bu nasıl mümkün olabiliyor?
Ama psikologlar uzman değilmiş!
Soruyorum size: Pratisyen hekimler uzman mı? Yıllardır tıbbın a’sından z’sine her türlü sorunu teşhis ve tedavi ediyorlar. Hatta en hayati yer olan acil servislerde çalışıyorlar. Psikologların tıpkı bir pratisyen hekim gibi fakülte düzeyinde eğitimini aldıkları, üstelik de alanda çalışarak zaman içinde uzmanlaştıkları, hatta geçen sene açtığınız merkezi sınavı da kazandıkları halde kendi öz alanlarında bilgiye dayalı mesleki danışmanlık yapması, bir kişiyle oturup birebir olarak sorunları konuşması bundan daha fazla mı risk taşıyor?
Avukat, öğretmen, mühendis, pratisyen hekim; velhasıl her lisans mezunu (tekrar ediyorum: Lisans hak demektir, bir alanda size hak veren, yetki veren eğitim demektir) kendi alanında bağımsız işlev görebiliyorken bizlerin kendi alanımızda en azından mesleki danışmanlık yapabilme yetkisini hangi hakla aldınız, bunu psikiyatri uzmanı denetimi şartına hangi akılla bağladınız?
Klinik psikolog klinikte yetişir. Çünkü her uygulamalı meslek uygulamanın içinde öğrenilir. Adı yüksek lisans dahi olsa masa başı üniversite eğitimiyle klinik bir dalda uzman olunamaz. Mesela doktor hastanede, usta sanayide, çiftçi köyde tarlasında, emniyet mensubu emniyet teşkilatı içinde, subay orduda, öğretmen okulda (uzman öğretmenlik vb), hakim ve savcı adli hizmet süreci içinde yani her uygulamalı meslek mensubu “işin doğasının tabii bir neticesi olarak” akademik bir eğitim süreci ile değil de uygulama alanının içinde zamanla yükselirken / uzmanlaşırken aynı bunlar gibi uygulamalı bir mesleğin mensupları olan psikologlar neden kendi alanları içinde uzmanlaşamıyor? Niye onlara gelince akademik bir unvan şartı arıyorsunuz? Madem öyle olmayınca olmuyor, niçin hastanelerinizde çalışan yüzlerce psikologu uzman olmadan çalıştırıyor, uzmanlaşmaları için fırsat sunmuyorsunuz? Sağlık bu denli ucuz mu?
Neden uygulamalı bir psikoloji dalında illa ki akademik bir unvan şartı arıyorsunuz? Siz üniversitesiniz de ders anlatacak hoca mı arıyorsunuz yoksa sorun çözecek kişiler mi istiyorsunuz? Filanca özel üniversitede, para ile, lisans eğitiminin kısa süreli teorik bir tekrarıyla -hem de uygulamalı bir psikoloji dalında (klinikte)- kliniğin yüzünü dahi görmeden uzman psikolog olunuyor da benim gibi 5, 10, 15, 17 yıldır hastanede, klinikte bilfiil çalışan, 10.000, 20.000 30.000 vak’a gören, söz gelimi panik atak hakkında bir kitap yaz denilse iki günde başlayıp bitirebilecek bir birikime kavuşmuş olan psikologlar neden psikiyatri uzmanı denetimi olmadan basit bir zeka testi dahi yapamıyor, bireysel danışmanlık hizmeti bile sunamıyorlar? Yıllardır süren bu psikiyatri tekelini muhafaza gayretinizin nedeni nedir?
Pratisyen hekimleri 15 günlük kısa bir kursla aile hekimi yapan, bir nevi uzman sayan bakanlık sıra biz psikologlara gelince neden kendi yaptığı sınavı, deneyimi, birikimi, klinik bir dalda kliniğin eğitici ve geliştiriciliğini yok sayıyor?
Niçin psikologları illa ki psikiyatri tekeline mahkum ediyor?
Niye işlevlerimizi psikiyatri ile sınırlıyor, fonksiyonumuzu daraltıyor?
Çocuk ve kadın doğum hastanelerinde de psikolog kadrosu var, peki orada psikiyatrist yok; oradaki psikologlar hangi psikiyatristin denetiminde olacak?
Bakanlığın ilgili birimleri bu kadar aleni çarpıklıklar için özel bir gayret mi sergiliyor?
Onlara bu garabet fikirleri kim aşılıyor?
Psikologların; insanlarımıza halihazırda sunulan ilaç merkezli, indirgemeci ve niteliksiz tıbbi tedaviye ilaçsız, yan etkisiz ve maliyetsiz bir alternatif olmaları neden istenmiyor?
Neden?
Niye?
Niçin?
Psikolog
İzzet Güllü
Yeni torba yasa ile hastanelerde çalışan psikologların pratikteki acıklı halleri / pozisyonları resmiyete de dökülerek iyice kalıcı hale getirildi. Bakanlık yıllardır lise mezunu tıbbi sekreterle aynı maaşı uygun görerek ve işlevlerini pc’ye hasta adı girmeyle aynı ek ödemeye tabii tutarak, en önemlisi de kendilerine bağımsız olarak ifa edebilecekleri bir danışmanlık yetkisi dahi vermeyerek (mili eğitim bakanlığındaki rehber öğretmenler kadar dahi değer vermeyerek), soru sormak için gelenlere bile önce hekim şartı koyarak zaten değersizleştirdiği psikologları son düzenleme ile iyice bitirdi.
Psikologlar artık zeka testini bile hekim olmadan uygulayamayacaklar! Fakülte düzeyinde eğitimini, haliyle de lisansını (hakkını ve yetkisini… çünkü lisans hak ve yetki demektir) aldıkları bir alanda psikiyatri uzmanı denetimi olmadan bir danışmanlık dahi yapamayacaklar!
Ey bakanlık!
Psikolog psikiyatristin hemşiresi değildir. İşletme fakültesi üzerine iki yıl yüksek lisans yapanlara psikolog olmadan uzman (klinik) psikolog olmalarına karşı çıkmıyorsun ama lisans mezunlarını kendi hastanelerinde otuz sene de çalışsa psikolog saymakta yıllardır çok zorlanıyorsun! Neden?
Psikologluk dünyanın her yerinde bağımsız bir meslektir. Psikiyatrist denetiminde nasıl işlev göreceğim ben? Mesela mahrem olan bireysel görüşmelerim esnasında psikiyatrist masamın altında mı saklanacak, oradan beni gizlice mi denetleyecek?
Soruyorum size: Emniyet teşkilatındaki, ordudaki, cezaevlerindeki, okullardaki psikologlar psikiyatri uzmanı denetiminde mi işlev görüyor? Siz hangi asrın kafasını taşıyorsunuz? Bir sağlık teşkilatı olarak sizlerin psikologlara ve onların fonksiyonlarına bakışı bir emniyet teşkilatının yahut adalet bakanlığının bile daha gerisinde; bu nasıl mümkün olabiliyor?
Ama psikologlar uzman değilmiş!
Soruyorum size: Pratisyen hekimler uzman mı? Yıllardır tıbbın a’sından z’sine her türlü sorunu teşhis ve tedavi ediyorlar. Hatta en hayati yer olan acil servislerde çalışıyorlar. Psikologların tıpkı bir pratisyen hekim gibi fakülte düzeyinde eğitimini aldıkları, üstelik de alanda çalışarak zaman içinde uzmanlaştıkları, hatta geçen sene açtığınız merkezi sınavı da kazandıkları halde kendi öz alanlarında bilgiye dayalı mesleki danışmanlık yapması, bir kişiyle oturup birebir olarak sorunları konuşması bundan daha fazla mı risk taşıyor?
Avukat, öğretmen, mühendis, pratisyen hekim; velhasıl her lisans mezunu (tekrar ediyorum: Lisans hak demektir, bir alanda size hak veren, yetki veren eğitim demektir) kendi alanında bağımsız işlev görebiliyorken bizlerin kendi alanımızda en azından mesleki danışmanlık yapabilme yetkisini hangi hakla aldınız, bunu psikiyatri uzmanı denetimi şartına hangi akılla bağladınız?
Klinik psikolog klinikte yetişir. Çünkü her uygulamalı meslek uygulamanın içinde öğrenilir. Adı yüksek lisans dahi olsa masa başı üniversite eğitimiyle klinik bir dalda uzman olunamaz. Mesela doktor hastanede, usta sanayide, çiftçi köyde tarlasında, emniyet mensubu emniyet teşkilatı içinde, subay orduda, öğretmen okulda (uzman öğretmenlik vb), hakim ve savcı adli hizmet süreci içinde yani her uygulamalı meslek mensubu “işin doğasının tabii bir neticesi olarak” akademik bir eğitim süreci ile değil de uygulama alanının içinde zamanla yükselirken / uzmanlaşırken aynı bunlar gibi uygulamalı bir mesleğin mensupları olan psikologlar neden kendi alanları içinde uzmanlaşamıyor? Niye onlara gelince akademik bir unvan şartı arıyorsunuz? Madem öyle olmayınca olmuyor, niçin hastanelerinizde çalışan yüzlerce psikologu uzman olmadan çalıştırıyor, uzmanlaşmaları için fırsat sunmuyorsunuz? Sağlık bu denli ucuz mu?
Neden uygulamalı bir psikoloji dalında illa ki akademik bir unvan şartı arıyorsunuz? Siz üniversitesiniz de ders anlatacak hoca mı arıyorsunuz yoksa sorun çözecek kişiler mi istiyorsunuz? Filanca özel üniversitede, para ile, lisans eğitiminin kısa süreli teorik bir tekrarıyla -hem de uygulamalı bir psikoloji dalında (klinikte)- kliniğin yüzünü dahi görmeden uzman psikolog olunuyor da benim gibi 5, 10, 15, 17 yıldır hastanede, klinikte bilfiil çalışan, 10.000, 20.000 30.000 vak’a gören, söz gelimi panik atak hakkında bir kitap yaz denilse iki günde başlayıp bitirebilecek bir birikime kavuşmuş olan psikologlar neden psikiyatri uzmanı denetimi olmadan basit bir zeka testi dahi yapamıyor, bireysel danışmanlık hizmeti bile sunamıyorlar? Yıllardır süren bu psikiyatri tekelini muhafaza gayretinizin nedeni nedir?
Pratisyen hekimleri 15 günlük kısa bir kursla aile hekimi yapan, bir nevi uzman sayan bakanlık sıra biz psikologlara gelince neden kendi yaptığı sınavı, deneyimi, birikimi, klinik bir dalda kliniğin eğitici ve geliştiriciliğini yok sayıyor?
Niçin psikologları illa ki psikiyatri tekeline mahkum ediyor?
Niye işlevlerimizi psikiyatri ile sınırlıyor, fonksiyonumuzu daraltıyor?
Çocuk ve kadın doğum hastanelerinde de psikolog kadrosu var, peki orada psikiyatrist yok; oradaki psikologlar hangi psikiyatristin denetiminde olacak?
Bakanlığın ilgili birimleri bu kadar aleni çarpıklıklar için özel bir gayret mi sergiliyor?
Onlara bu garabet fikirleri kim aşılıyor?
Psikologların; insanlarımıza halihazırda sunulan ilaç merkezli, indirgemeci ve niteliksiz tıbbi tedaviye ilaçsız, yan etkisiz ve maliyetsiz bir alternatif olmaları neden istenmiyor?
Neden?
Niye?
Niçin?
Psikolog
İzzet Güllü
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Psikolog Psikiyatristin Hemşiresi Değildir" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
7 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
