Ramazanda Beslenme Nasıl Olmalı?
Yaklaşan ramazan ayıyla beraber, 'Birçok kişi kilo almasam yeter!' cümlesini kurmaya başladı. İslamın gereğini yerine getirirken bedeninizi ve sağlığınızı ihmal etmeyin. Yeterli ve dengeli beslenerek oluşabilecek sağlık ve kilo problemlerini engellemek elinizde. Ramazanda dikkat edilmesi gerekenler:
Özellikle iftar öğününe dikkat edilmeli. Uzun süreli açlıktan sonra kan şekerini hızla yükseltecek yüksek karbonhidratlı, aşırı yağlı yemeklerden kaçınılmalıdır. Bunun yanı sıra, uzun süreli açlıktan sonra yenen ilk yemek yavaş yenmelidir. Bunu sağlayabilmek için orucunuzu bir bardak su ile açın, ve yemeğe çorba ile başlayın. Çorbanızı içtikten sonra en az yirmi dakika yemeğe ara verin. Sonrasında ana yemeğe geçin. Ana yemeği yemeden önce de bir bardak su için, ve bol salata ve yoğurtla birlikte ana yemeğinizi tüketin.
Ramazanın vazgeçilmezi olan tatlılar, kaçınmanız gereken yiyecekler arasında. Ancak herhangi bir hastalığınız yoksa, hafif ve ideal miktarda yemek tükettiyseniz, ve yemeğin ardından bir-iki saat geçirdiyseniz bir porsiyon sütlü tatlı tüketmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Düzenli olarak her gün tatlı tüketiminden kaçınınız.
İftardan sonraki saatlerde mutlaka meyve tüketilmeli. Sıcak havalara bağlı olarak terle mineral kaybı fazla olur, kaybedilen mineralleri yerine koymak için günde 2-3 porsiyon meyve tüketilmeli. Ayrıca uzun süreli açlığa bağlı olarak, sindirim sistemi de yavaşlayacaktır ve kabızlığa sebep olacaktır. Günde tüketeceğiniz 2-3 porsiyon meyve, yavaşlayan sindirim sistemini canlandırmaya yardımcı olur.
Gün içerisinde oruçlu olmaya bağlı olarak vücudun metabolizma hızı düşer, iftar öğünüyle beraber ne kadar hafif bir yemek yeseniz de saatlerce düşük miktarda olan kan şekeri yükselmeye başlayacağından uyku hali görülebilinir. Bunu önlemek adına iftardan bir saat sonrasında yapacağınız hafif tempolu bir yürüyüş hem kan şekeri dengesini daha kolay sağlamanıza yardımcı olacaktır, hem de gün içerisinde yavaşlayan metabolizmanızı canlandıracaktır.
Sahura kalkmak birçok kişiye zor gelir, ancak ramazanın yaz aylarına denk gelmesi sebebiyle açlık süresi zaten oldukça uzamış durumdadır. Bu yüzden sahur öğünü atlanmamalıdır. Bazı kişiler sahura kalkmak yerine gece yatmadan yemek yiyip yatmayı tercih etmektedir. Ancak bu da açlık sürenize bir üç-dört saat eklemektedir.
Sahur öğününde tükettiğiniz besinlerin hafif, az yağlı, bol sıvı içeriği olmasına dikkat edin. Sahur öğününe de su miktarı fazla olan meyvelerden ilave edin. Ve uzun süreli tokluk sağlayacak olan ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlardan tüketin. Yemeklerinizin tuz miktarını azaltın, çünkü tuzlu besinler susama hissini arttıracaktır. Sahur öğünü kahvaltı şeklinde gerçekleştirilebilinir. Sahurda az tuzlu peynir, haşlanmış yumurta, bir su bardağı süt veya yoğurt, meyve, yeşillik, ceviz, fındık, badem, kurubaklagil, tahıllı ekmek gibi yiyeceklere yer verilmelidir.
İftar ve sahur arasında bol su için. Gün içinde kaybedilen sıvı yerine konulmalıdır, aksi halde ramazanın ilerleyen günlerinde baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, yorgunluk, isteksizlik gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Günde bir kişinin içmesi gereken su miktarı en az 1-5-2 litredir. Yaz ayları sebebiyle bu miktarı maksimum seviyede tutmak gerekir. İftarla sahur arasında ortalama olarak 2 litre su içilmelidir ki vücut gün içinde kaybettiği suyu yerine koyabilsin.
İftarla sahur arasında 2 litre su içmenize rağmen susama hissi gün içerisinde oruçlu iken devam edebilir. Bunu engellemek ve daha az susamaya yardımcı olmak adına sahurda limonlu ve naneli su tüketiniz. Limonlu ve naneli su daha az susama hissi sağlayacaktır.
Herkese iyi ramazanlar dilerim.
Özellikle iftar öğününe dikkat edilmeli. Uzun süreli açlıktan sonra kan şekerini hızla yükseltecek yüksek karbonhidratlı, aşırı yağlı yemeklerden kaçınılmalıdır. Bunun yanı sıra, uzun süreli açlıktan sonra yenen ilk yemek yavaş yenmelidir. Bunu sağlayabilmek için orucunuzu bir bardak su ile açın, ve yemeğe çorba ile başlayın. Çorbanızı içtikten sonra en az yirmi dakika yemeğe ara verin. Sonrasında ana yemeğe geçin. Ana yemeği yemeden önce de bir bardak su için, ve bol salata ve yoğurtla birlikte ana yemeğinizi tüketin.
Ramazanın vazgeçilmezi olan tatlılar, kaçınmanız gereken yiyecekler arasında. Ancak herhangi bir hastalığınız yoksa, hafif ve ideal miktarda yemek tükettiyseniz, ve yemeğin ardından bir-iki saat geçirdiyseniz bir porsiyon sütlü tatlı tüketmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Düzenli olarak her gün tatlı tüketiminden kaçınınız.
İftardan sonraki saatlerde mutlaka meyve tüketilmeli. Sıcak havalara bağlı olarak terle mineral kaybı fazla olur, kaybedilen mineralleri yerine koymak için günde 2-3 porsiyon meyve tüketilmeli. Ayrıca uzun süreli açlığa bağlı olarak, sindirim sistemi de yavaşlayacaktır ve kabızlığa sebep olacaktır. Günde tüketeceğiniz 2-3 porsiyon meyve, yavaşlayan sindirim sistemini canlandırmaya yardımcı olur.
Gün içerisinde oruçlu olmaya bağlı olarak vücudun metabolizma hızı düşer, iftar öğünüyle beraber ne kadar hafif bir yemek yeseniz de saatlerce düşük miktarda olan kan şekeri yükselmeye başlayacağından uyku hali görülebilinir. Bunu önlemek adına iftardan bir saat sonrasında yapacağınız hafif tempolu bir yürüyüş hem kan şekeri dengesini daha kolay sağlamanıza yardımcı olacaktır, hem de gün içerisinde yavaşlayan metabolizmanızı canlandıracaktır.
Sahura kalkmak birçok kişiye zor gelir, ancak ramazanın yaz aylarına denk gelmesi sebebiyle açlık süresi zaten oldukça uzamış durumdadır. Bu yüzden sahur öğünü atlanmamalıdır. Bazı kişiler sahura kalkmak yerine gece yatmadan yemek yiyip yatmayı tercih etmektedir. Ancak bu da açlık sürenize bir üç-dört saat eklemektedir.
Sahur öğününde tükettiğiniz besinlerin hafif, az yağlı, bol sıvı içeriği olmasına dikkat edin. Sahur öğününe de su miktarı fazla olan meyvelerden ilave edin. Ve uzun süreli tokluk sağlayacak olan ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlardan tüketin. Yemeklerinizin tuz miktarını azaltın, çünkü tuzlu besinler susama hissini arttıracaktır. Sahur öğünü kahvaltı şeklinde gerçekleştirilebilinir. Sahurda az tuzlu peynir, haşlanmış yumurta, bir su bardağı süt veya yoğurt, meyve, yeşillik, ceviz, fındık, badem, kurubaklagil, tahıllı ekmek gibi yiyeceklere yer verilmelidir.
İftar ve sahur arasında bol su için. Gün içinde kaybedilen sıvı yerine konulmalıdır, aksi halde ramazanın ilerleyen günlerinde baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, yorgunluk, isteksizlik gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Günde bir kişinin içmesi gereken su miktarı en az 1-5-2 litredir. Yaz ayları sebebiyle bu miktarı maksimum seviyede tutmak gerekir. İftarla sahur arasında ortalama olarak 2 litre su içilmelidir ki vücut gün içinde kaybettiği suyu yerine koyabilsin.
İftarla sahur arasında 2 litre su içmenize rağmen susama hissi gün içerisinde oruçlu iken devam edebilir. Bunu engellemek ve daha az susamaya yardımcı olmak adına sahurda limonlu ve naneli su tüketiniz. Limonlu ve naneli su daha az susama hissi sağlayacaktır.
Herkese iyi ramazanlar dilerim.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Ramazanda Beslenme Nasıl Olmalı?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Safiye TAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Safiye TAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
