Gayeye Erişmenin Sırrı
Gayeye erişmenin sirri hayattaki gayenize erişmenin yolu çok basittir. Hangi gayeyi seçerseniz seçin, gayenize erişmek, herhangi bir gayeye erişmek, herkesin kolaylıkla yapacağı birkaç basit şeyi yerine getirmenize bağlıdır.
1. Öne doğru düşün: herkes gayesine doğru giderken yolda tökezler bazen düşersiniz. Bazen küçük şeylere takılarak yuvarlanırsınız. Hiç kimsenin ayağı bir dağa takılmaz. Farkedilmeyecek kadar küçük bir şeye takılır. Onun için arada sırada yuvarlandığınız zaman öne doğru düşün…gayenize doğru.tabii bu fiziki bir şey değildir. Manevi bir tavırdır.bu düştüğünüz zaman bile yinede gayenize doğru gitmekte ısrar etme tavrıdır.
2.düştüğünüz zaman ayağa kalkın: bu da yine fiziki değil maneviyattır. Hayattaki gayretinize giderken,olabilecek yuvarlanışları, felaketler değil,sadece birer olay olarak alma tavrıdır. Düştüğünüz yerde yatmaya devam ederek, gayenize giden yolun çok çetin olduğunu, sık sık yuvarlandığı- nızı düşünmeyin. Orada yatıp, birinin sizi çelmediğini düşünmeyin.
Gayeye erişmedeki üçüncü şart, 3.yere yuvarlandığınız zaman, boş elle kalkmayın. Her düştüğünüzde bir şey elde ettiğinizde “kaybettiğiniz zaman bile kazanmasını” öğrendiğiniz vakit de “başarıya giderken başarısızlığa uğramaya” öğrenirsiniz. Bu metod, çok önemli ve etkilidir. Onun için başarısızlığı korkulacak ve kaçınacak bir şey gibi görmekten vazgeçmeli ve başarısızlığın en fazla kullanılan araştırma tekniklerinden biri ve başarıya giden emin bir yol olduğunu bilmelisiniz. Daima başarıya erişirseniz, bu sizin kabiliyetli olduğunuzu ispat etmez.bu, sadece sizin başarısızlıktan korktuğunuz için, anlamlı olmayacak kadar önemsiz bir gaye seçmiş olduğunuzu sadece gösterir. Başarısızlığa uğramaktan çekinen, cesaretsiz kimseler, gayelerini kendi aşağı derecedeki faaliyet seviyelerine indirirler.
Gayenizi, sizin devamlı şekilde ilerlemenizi zorunlu kılmayacak şekilde aşağılardan seçerek hayatta kazanmaya kalkışırsanız, aslında hiç bir şey kazanmış olamazsınız. Çünkü ödülünüz sadece “orta karar” olur. Orta karara erişmek de bir şey kazanmak demek değildir.bu bir başarı değil,bir teslim sayılır. Herkes “orta kara” erişebilir. Insanların çoğu da bunu yapmaktadırlar. Neden? Çünkü, çok insan işe aşağı gayelerle başlar. Veya bunlar daha ilk başarısızlıkta gayelerini çabucak daha aşağıya indirirler. Bunun sebebi tembel olmaları değildir. Orta karar insanların çoğu yine orta karar işlerinde, orta karar bir aylık uğruna, orta karar bir hayat tarzını devam ettirebilmek için canla başla çalışırlar. Bu da aşağı gayelerine veya gayesizliklerine uygundur.bunun sebebi, fırsatlardan yoksun veya yeteri kadar eğitim görmemiş olmaları veya şundan bundan mahrum kalmış olmaları değildir. Aşağı bir gayeleri olduğu veya hiçbir gayeleri olmadığı için, uğrunda denenmiş başarı yollarını kullanacakları hiçbir şeyleri de yoktur.bu yüzden de hayatta dikkati çekecek bir başarıya erişmez, erişemezler. Başarısızlık, denenmiş bir başarı yoludur. Başarısızlıktan korkmazsanız, en yüksek gayeye erişmeye çalışırsınız. Belki yıldızlara erişemezsiniz ama onlara bakarak yolunuzu çizersiniz. Büyük şirketler daha başından çoğu zaman başarısızlığa uğrayacağını bildikleri araştırmalar uğruna milyarlarca dolar sarfederken, siz başarısızlıktan neden korkarsınız? Başarısızlık sizden bir şeyi alıp götürmez. Aksine, başarısızlık sizde lüzumlu birçok karakter ve kişilik niteliklerinin belirlemesini sağlar. Insanlar gayelerine ulaşmada yardımcı olacak insan ilişkilerinin önemi büyüktür.
Eğer ilişki içindeki insanlar, birbirlerinin sağlığına, çıkarına zarar verir,birbirlerini sevmez ve saymazlarsa ve birbirlerinin zihinlerinin gelişmesine yardımcı olmazlarsa kendi gayelerine ulaşmada zorlanırlar. Insanlara değer vermek demek, o insanı gereksinmeleri içinde algılamak ve kabul etmek demektir. Gayelerimize ulaşmak için, karşımızdaki insanlara değer vererek ilişkilerimize özen göstermeliyiz. Bunun yanında düşünerek kendimizi o noktada hissederek gayemize ulaşmak için, sonucunu daha başlarken yapacağınız başarı hissini, memnuniyeti,mutluluğu düşünün. O çoşkulu duyguyu hissetmek, istenilen gayeye ulaşmayı görmenize yardımcı olacaktır.
1. Öne doğru düşün: herkes gayesine doğru giderken yolda tökezler bazen düşersiniz. Bazen küçük şeylere takılarak yuvarlanırsınız. Hiç kimsenin ayağı bir dağa takılmaz. Farkedilmeyecek kadar küçük bir şeye takılır. Onun için arada sırada yuvarlandığınız zaman öne doğru düşün…gayenize doğru.tabii bu fiziki bir şey değildir. Manevi bir tavırdır.bu düştüğünüz zaman bile yinede gayenize doğru gitmekte ısrar etme tavrıdır.
2.düştüğünüz zaman ayağa kalkın: bu da yine fiziki değil maneviyattır. Hayattaki gayretinize giderken,olabilecek yuvarlanışları, felaketler değil,sadece birer olay olarak alma tavrıdır. Düştüğünüz yerde yatmaya devam ederek, gayenize giden yolun çok çetin olduğunu, sık sık yuvarlandığı- nızı düşünmeyin. Orada yatıp, birinin sizi çelmediğini düşünmeyin.
Gayeye erişmedeki üçüncü şart, 3.yere yuvarlandığınız zaman, boş elle kalkmayın. Her düştüğünüzde bir şey elde ettiğinizde “kaybettiğiniz zaman bile kazanmasını” öğrendiğiniz vakit de “başarıya giderken başarısızlığa uğramaya” öğrenirsiniz. Bu metod, çok önemli ve etkilidir. Onun için başarısızlığı korkulacak ve kaçınacak bir şey gibi görmekten vazgeçmeli ve başarısızlığın en fazla kullanılan araştırma tekniklerinden biri ve başarıya giden emin bir yol olduğunu bilmelisiniz. Daima başarıya erişirseniz, bu sizin kabiliyetli olduğunuzu ispat etmez.bu, sadece sizin başarısızlıktan korktuğunuz için, anlamlı olmayacak kadar önemsiz bir gaye seçmiş olduğunuzu sadece gösterir. Başarısızlığa uğramaktan çekinen, cesaretsiz kimseler, gayelerini kendi aşağı derecedeki faaliyet seviyelerine indirirler.
Gayenizi, sizin devamlı şekilde ilerlemenizi zorunlu kılmayacak şekilde aşağılardan seçerek hayatta kazanmaya kalkışırsanız, aslında hiç bir şey kazanmış olamazsınız. Çünkü ödülünüz sadece “orta karar” olur. Orta karara erişmek de bir şey kazanmak demek değildir.bu bir başarı değil,bir teslim sayılır. Herkes “orta kara” erişebilir. Insanların çoğu da bunu yapmaktadırlar. Neden? Çünkü, çok insan işe aşağı gayelerle başlar. Veya bunlar daha ilk başarısızlıkta gayelerini çabucak daha aşağıya indirirler. Bunun sebebi tembel olmaları değildir. Orta karar insanların çoğu yine orta karar işlerinde, orta karar bir aylık uğruna, orta karar bir hayat tarzını devam ettirebilmek için canla başla çalışırlar. Bu da aşağı gayelerine veya gayesizliklerine uygundur.bunun sebebi, fırsatlardan yoksun veya yeteri kadar eğitim görmemiş olmaları veya şundan bundan mahrum kalmış olmaları değildir. Aşağı bir gayeleri olduğu veya hiçbir gayeleri olmadığı için, uğrunda denenmiş başarı yollarını kullanacakları hiçbir şeyleri de yoktur.bu yüzden de hayatta dikkati çekecek bir başarıya erişmez, erişemezler. Başarısızlık, denenmiş bir başarı yoludur. Başarısızlıktan korkmazsanız, en yüksek gayeye erişmeye çalışırsınız. Belki yıldızlara erişemezsiniz ama onlara bakarak yolunuzu çizersiniz. Büyük şirketler daha başından çoğu zaman başarısızlığa uğrayacağını bildikleri araştırmalar uğruna milyarlarca dolar sarfederken, siz başarısızlıktan neden korkarsınız? Başarısızlık sizden bir şeyi alıp götürmez. Aksine, başarısızlık sizde lüzumlu birçok karakter ve kişilik niteliklerinin belirlemesini sağlar. Insanlar gayelerine ulaşmada yardımcı olacak insan ilişkilerinin önemi büyüktür.
Eğer ilişki içindeki insanlar, birbirlerinin sağlığına, çıkarına zarar verir,birbirlerini sevmez ve saymazlarsa ve birbirlerinin zihinlerinin gelişmesine yardımcı olmazlarsa kendi gayelerine ulaşmada zorlanırlar. Insanlara değer vermek demek, o insanı gereksinmeleri içinde algılamak ve kabul etmek demektir. Gayelerimize ulaşmak için, karşımızdaki insanlara değer vererek ilişkilerimize özen göstermeliyiz. Bunun yanında düşünerek kendimizi o noktada hissederek gayemize ulaşmak için, sonucunu daha başlarken yapacağınız başarı hissini, memnuniyeti,mutluluğu düşünün. O çoşkulu duyguyu hissetmek, istenilen gayeye ulaşmayı görmenize yardımcı olacaktır.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Gayeye Erişmenin Sırrı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
