2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ruhumuzun Işığı Sönerse...
MAKALE #12987 © Yazan Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA | Yayın Ağustos 2014 | 3,037 Okuyucu
"İnsan, bize zarar verdiği için değil, haksızlığıyla ruhumuzun ışığını söndürüp içimizdeki saldırganı açığa çıkardığı için tehlikelidir." Spinoza.

İnsan doğası gereği varlığının başkaları tarafından kabul gördüğünü, onlar tarafından önemsendiğini, değerli ve sevilen biri olduğunu bilmek ve hissetmek ister. Bu açıdan değerlendirdiğimizde sergilediğimiz birçok eylemi, kurduğumuz ilişkileri, uğraşları, icra ettiğimiz meslekleri varlığımızı kendimize ve başkalarına onaylatmak, gelecekte bizden bir iz bırak amacıyla gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz.

Bir insana psikolojik bir işkence yapmak istiyorsanız ona kızmanızdan, hakaret etmenizden ya da şiddet uygulamanızdan daha etkili olacak yöntem varsa o da onun varlığını yok saymanız olacaktır çünkü tüm bu olumsuz davranışlar bile onun varlığını kabul ettiğinizin onu gözünde bir kanıtı niteliğindedir.

Ruhsal ve zihinsel olarak sağlıklı, içgörü sahibi ve başkaları ile empati kurma becerisi geliştirebilmiş her birey tüm bu varoluşsal ihtiyaçlarını karşılama eğiliminde olurken beraber yaşadığı diğer insanların da bu tür ihtiyaçları olduğunu göz önünde bulundurur ve mümkün olduğunca adil, bencillikten öte, başkalarını da gözeten bir tutum ve anlayış sergiler. Bilir ki, böyle davranmadığı takdirde kendi varoluş alanının da zarar görme riski vardır.

Günümüzde toplumsal çatışmaların ana nedenlerinden biri de ben merkezci kişilik yapılanması altında, içgörü ve empati kurabilmekten çok uzak olan insanların, makam ve mevki olarak belli bir seviyeye gelmeleri neticesinde, insanları "benden" ve "benden olmayan" diyerek kategorize edip yönetmeye çalışması gelmektedir. Kendi sığ düşünce ve inanç dünyasında sözde "adaleti" sağladıklarını düşünen bu insanlar, kendisine yakın gördüğü kesimi ihya ederken, kendisine karşıt olan kesimi ,se adete yok saymak üzerine bir anlayış geliştirmiştir.

Bu durumun kaçınılmaz bir sonucu olarak, bu muameleye maruz kalan insanlar, varlıklarının tehdit altında olduklarını hissetmelerine bağlı olarak, bilinçdışılarında barındırdıkları öfke, kin, nefret gibi ilkel dürtüleri açığa çıkartırlar. Kitlesel bazda bu tarz dürtülerin açığa çıkması o toplum ya da ülke için son derece tehlikeli bir hal alabilir çünkü dürtülerin etkisiyle hareket etmeye başlayan bir insan oto kontrol mekanizmasını kaybederek karşı tarafa her türlü zarar vermeye yönelik tehlikeli sözler, beklentiler hatta eylemler içine girebilir.

Yazının başında belirttiğim gibi, böyle bir tabloya sebebiyet veren kişi ya da kişiler, ben merkezci kişilik yapılanması altında, empati kurmaktan uzak, dünyayı ve insanları yalnızca kendilerin gördükleri gibi görme eğiliminde olan yönetici konumdaki insanlardır.

Tarih boyunca süre gelen örneklerde görüldüğü gibi bu tür özellikleri kişiliklerinde barındıran insanların sonu büyük bir hüsran ve çöküş olmuştur, ancak işin kötü tarafı bu kişiler çöküşü yalnızca kendilerine yaşatmakla kalmayıp topyekün bir topluluğa ya da halka da yaşatarak arkalarında bir enkaz yığını bırakmışlardır.

Sonuç olarak, benzer durumları yaşamamak adına yönetici seçimlerimizde sırf bu benim görüşümü savunuyor diye koşulsuz bir tercihte bulunmak yerine bu adayların ruhsal olarak sağlıklı olup olmadıklarına göz önünde bulundurmamız, "benden olmayanların" da haklarını savunabilecek bir ruhsal olgunlukta olup olmadıklarından emin olmamız son derece önemlidir. Aksi takdirde, yalnızca kendi görüşümüze uyuyor diye sectiğimiz kişiler, uzun vadede bir toplumu şuursuzca kin ve düşmanlığa sürüklemek suretiyle bizim de varlığımızı tehdit altında bırakabilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ruhumuzun Işığı Sönerse..." başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ümit AKÇAKAYA Fotoğraf
Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi140 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA'nın Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Ruhumuzun Işığı Sönerse...' başlığıyla benzeşen toplam 3 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Erich Fromm ve 'olmak' Mayıs 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:43
Top