2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Duygular, Duyguların İfade Edilmesi ve Duygusal Davranışlar
MAKALE #13109 © Yazan Uzm.Psk.Kamil ERTEKİN | Yayın Ağustos 2014 | 13,279 Okuyucu
DUYGULAR, DUYGULARIN İFADE EDİLMESİ VE DUYGUSAL DAVRANIŞLAR
Duygular, duyguların ifade edilmesi ve duygusal davranışlar dediğimizde tüm bu kavramların farklı olduğunu bilmemiz gerekir.
Duygular, hislerimizdir; öfke, suçluluk, mutluluk gibi.
Duyguların ifade edilmesi (dışa vurumu) dediğimizde, bu duygularımızı iletme şeklimiz akla gelir. Örneğin, bir kişi yalan söyledi diye öfke hissedebilirsiniz; bu öfkeyi ifade etmeyi seçmeyebilirsiniz veya seçebilirsiniz. Diyelim duyguyu ifade etmeye karar verdiniz, bunu ne şekilde ileteceğiniz başka bir meseledir. İşte bu noktada kişiler arası iletişim konusunda eğitim devreye girer. Hissettiğiniz duyguyu etkili bir şekilde ifade etmeniz, bu eğitimin amaçlarından biridir.
Bazı kişiler, iletişim becerilerinin yeterince gelişmiş olmamasından ötürü duygularını ifade edemezler. Kimileriyse duygularını sadece düşmanca veya savunucu bir şekilde ifade ederler. Örneğin, çocuklarının güvenliği konusunda korku ve endişesi olan bir baba, bu duygularını aşırı koruyucu ve sert bir kişi haline gelerek ifade edebilir.
Duygusal davranış, hissettiğiniz duyguyu eyleme döküş şeklinizi açıklayan bir kavramdır. Ne hissettiğinizi eyleme dökerek göstermek zorunda değilsiniz. Örneğin öfke duygusu hissettiğinizde öfkeli bir şekilde davranmak zorunda değilsiniz. Hatta tam tersine çok sakin, sabırlı bir şekilde davranabilirsiniz.

DUYGULARIN İLETİMİNDE KARŞILAŞILAN ENGELLER


A. SOSYAL KURALLAR VE ADETLER

‘Delikanlı Olma’: Sert görünme, yumuşak duyguları yaşayamama. Böyle kişiler genellikle sevdiklerini, hoşlandıklarını karşılarındaki kişilere söyleyemezler. ERKEKLER AĞLAMAZ SİL GÖZ YAŞLARINI ŞARKISI NİLÜFER.

‘Beceriksizlik Eğitimi’: Ağlamanın ve acının inkar edilmesi yaşamın ilk yıllarında öğreniliyor. Bu süreçte aile ve yakın akraba üyeleri çok etkili bir yere sahip. Çocuk onların duygu ifade tarzlarını benimsiyor.

• Çoğu kültürde erkeklerin duygusal ifadelerde bulunmaları olumsuz karşılanır.

• Kadınlar ise duygularını açarlar ancak yönetici pozisyonuna yaklaştıkça onlarda ‘‘delikanlılık’a’’ yakalanırlar.

B. ZAYIF YÖNLERİN ORTAYA ÇIKMASINDAN KORKMA

• Duygularımızı karşımızdaki insanlara ifade ettiğimizde savunmasız kalacağımızı ve karşımızdaki insanların bu savunmasız taraflarımıza saldıracağını düşünürüz.

• İnsanların zayıf yönlerimizi görünce bizi sevmeyeceklerini düşünürüz.

C. İNKAR

• Duygularını görmezden gelme durumu. Bu durum kabullenmekte güçlük çektiğimiz duygular yaşadığımız zaman ortaya çıkar.

• Duygularımızı inkar ettiğimizde gerçek benliğimizin büyük bir kısmını işgal etmiş oluruz.

D. YETERSİZ KİŞİLERARASI BECERİ

-Duyguların etkili bir şekilde iletilmesinin önündeki en büyük engeldir.
-İnsanların çoğu hislerini basit bir şekilde ifade edemezler. Bunun nedeni duygularımızı nasıl ifade edeceğimizi bilmemizdir.
-Bazı erkekler sadece öfke duygularını ifade edebilirler.
-Çoğu kişi sevgiyi ifade edemez.
-Olumsuz duyguları ifade etme iki misli daha zordur.
-Olumsuz duygular genelde bastırılır.
-Çünkü diğer insanlarla aramızın bozulmasından korkarız.
-Olumsuz Duygularımızı yapıcı bir tarzda ortaya koyabiliriz.

DUYGULARIN İLETİMİ İÇİN REHBER

1.DUYGULARI ETKİLİ BİR ŞEKİLDE İFADE ETME

a. Duygularınızı anlama:
-Yaşadığımız olaylar duygularımızı etkiler.
ör: Bir arkadaşınız sizin hoşlandığınız bir kızla çıkıyor, ne hissedersiniz?
-‘Niçin böyle hissediyorum?’, ‘Ne oldu böyle hissediyorum?’ gibi sorularla niçin bu durumda olduğumuzu anlayabiliriz.

b. Duygularımızı ifade edip etmek istemediğimize karar verme:

-Çoğu zaman duygularımızı ifade etmek için durup beklemeyiz bu otomatik olarak gerçekleşir.
-Ama bazen düşünmemiz gerekir. Ve bu düşünceler bizi bir karara götürür.
-Bütün duygularımızı göstermek zorunda değiliz.

c. İletişimdeki seçme hakkımızın değerlendirilmesi:

Eğer tepki vermeye karar verdiysek bu seçimimizi değerlendirmeliyiz.

Zaman: Duygularımızı iletmek istediğimiz zaman doğru zaman mı? Mesaj doğru bir şekilde karşımıza ulaşacak mı?

Mekan: Duygularımızı ifade edeceğimiz mekan doğru bir mekan mı? Duygularımızın anlaşılabileceği bir mekan mı?

-
d. Duygularımızı Betimleme:

-Yaşadığımız durumlarla ilgili olan duygularımızı ifade edişimiz genelde yetersizdir.

Ör: Bir arkadaşlarımıza kendimizi suçlu hissettiğimizi söyleriz ama neden suçlu hissettiğimizi ona açıklamayız. Aslında olması gereken kendimizi niçin suçlu hissettiğimizi de arkadaşımıza açıklamamızdır.

-Yaşadığımız olaylar bizde geniş bir düzeyde duygusal etki yaratmasına rağmen onları birkaç kavramla açıklarız.

e. Duygularımızın nedenlerini belirleme:

-Duygularımızın nedenlerini belirleme bize iki önemli olanak sağlar.
1. Duygularımızın nasıl ve niçin o halde olduğunu anlarız.
2. Böylece olumsuz duygularımızı düzeltebiliriz.
Ör:Kendimi depresif hissediyorum çünkü sınavda başarısız oldum. Biraz daha ders çalışırsam sınavda başarılı olabilirim böylece kendimi iyi hissedebilirim

f. Duygularımızı şu ana bağlama:

-Genellikle olumsuz olaylarla karşılaştığımızda, bu durumu bütün zamana genelleriz.

Ör: Sınavda başarısız olan bir öğrencinin bütün sınavlarda başarısız olacağını düşünerek umutsuzluk ve üzüntü içine girmesi.
-Oysa olması gereken şudur:‘Bu sınava çok az çalıştım, bu yüzden başarısız oldum. Çalışırsam bir daha ki sınavda daha başarılı olabilirim’.

g. Kendi Duygularına Sahip Çıkma

-Olumsuz yaşantılarımızın nedenini diğerlerine yükleriz.

Ör: Sen beni çok üzdün.

-Sen mesajı yerine ben mesajı verilmelidir.

Ör: Okulun bahçesinde beni görmediğin zaman, çok üzüldüm.

2.DİĞERLERİNİN DUYGULARINA KARŞILIK VERME

-Duygularınızı iletmek bu sürecin yarısı diğer yarısı diğerlerinin duygularını dinleme ve karşılık vermedir.
-Genellikle diğerlerini uygun olmayan bir şekilde dinleriz.
-Kişi duygularını ifade ederken ona destekleyici bir ortam oluşturmalıyız.
-Kendi problemlerimizle tepki vermekten kaçınmalıyız.
-Duygularını ifade eden kişiyi açmak için onu anladığımızı ona ifade etmeliyiz.
-Diğerlerinin duygularını yargılamaktan kaçınmalıyız.

ÇATIŞMADAN ÖNCE VE SONRA

ÇATIŞMADAN ÖNCE
Çatışma yaşadığımız kişilerle önceki yaşantılarımız yaşadığımız çatışmanın derecesini belirler. Çatışmanın yoğunluğu geçmiş yaşantıların yoğunluğu ile doğru orantılıdır. Bu en çok ebeveyn ve çocuk arasındaki çatışmada fark edilir. Çocuk küçük yaştan beri baba ve anne tarafından ihmal ediliyor ve düşmanca davranışlarla karşılaşıyorsa çocuğun çatışmaya yaklaşımı büyük bir ihtimalle olumsuz olacaktır. Eğer çocuk küçük yaştan beri anlayışlı bir aile ortamında büyüyorsa ebeveynleriyle karşılaştığı çatışmalarda büyük bir ihtimalle olumlu bir yaklaşım ortaya koyacaktır.

ÇATIŞMADAN SONRA

Çatışma çözümlendikten sonrada çatışmayla ilgili çalışma devam eder. Kişi kendi kendine acaba farklı bir çözüm ortaya koyabilir miydim diye sorar. Acaba çok mu öfkeli davrandım veya çok mu yumuşak davrandım. Çok öfkeli davrandığını düşünen bir kişi sonradan kendini suçlu hissedebilir. Çok iyi davranan bir kişi ise sonunda keşke daha etkili davransaydım diye pişmanlık içerisine girebilir.
Karşımızdaki ile aynı fikirde olmamamız kendimizle ya da onunla ilişkimizin kötü olduğu anlamına gelmez. Kendimizin ve karşıdakinin benlik saygısına çatışma nedeniyle yüklenmemize gerek yoktur.
Bir kişilerarası çatışmadan sonra çoğunlukla olumsuz duygular ortaya çıkar. Bu duyguları da karşımızdakine etkili bir şekilde iletmemiz gerekir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Duygular, Duyguların İfade Edilmesi ve Duygusal Davranışlar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Kamil ERTEKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Kamil ERTEKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kamil ERTEKİN Fotoğraf
Uzm.Psk.Kamil ERTEKİN
Denizli
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi36 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Kamil ERTEKİN'in Yazıları
► Duyguların Altındaki Duygular Psk.Canan SAYIOĞLU
► Duyguların Geçmişi Psk.Dnş.Fatih FİDAN
► Kendini İfade Et! Psk.Dnş.Perihan SAYIN
► Duygu ve Duyguların Özellikleri Psk.Emin KOMŞAL
► Öfkenin İfade Edilişi Psk.Zehra BİNİCİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Duygular, Duyguların İfade Edilmesi ve Duygusal Davranışlar' başlığıyla benzeşen toplam 33 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Öfke Yönetimi Ekim 2014
► Psikolojik Stress Eylül 2014
► Dissosiyatif Bozukluklar Mayıs 2014
► Zeka Nedir? Nisan 2014
◊ Heyecan ve Uyarılma Ağustos 2014
◊ Kişilik Bozuklukları Mart 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:04
Top