2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Anaokuluna Başlangıç ve Adaptasyon
MAKALE #13202 © Yazan Uzm.Psk.Gizem BODUR ATALAY | Yayın Eylül 2014 | 5,634 Okuyucu
Anaokuluna Başlangıç ve Adaptasyon

Şüphesiz ki anaokuluna başlamak çocuğun hayatındaki en önemli gelişim basamaklarından birisidir. Anaokulu, çocuğun bundan sonra da uzun süreli olarak devam edecek olan eğitim sürecinin temelidir. Bu yüzden çocuğun zihninde “ilk okul”unu simgeler. İlerideki okul yaşantısı burada yaşayacağı deneyimler sonucu edineceği izlenimlerle şekillenecektir.

Çocuğun hayatında oldukça önemli yer tutan anaokuluna başlangıç süreci, hayattaki her yeniliğin başlangıcında olduğu gibi zorlayıcıdır ve buna bağlı olarak stres yaratır. Bu stresin şiddeti birçok etkene bağlı olarak her çocuğa göre değişik düzeylerde olur. Çocuğun gerek kişilik/mizaç özellikleri, gerekse anne-baba ile ilişkisi, bağlanması, anne babanın tutumları ve okul ortamı çocuğun yaşayacağı şiddeti belirleyici unsurlardır.
Anaokuluna başlangıç ve adaptasyon sürecinde ailenin hedefi çocuğun yaşayacağı stresi asgari düzeye indirmek olmalıdır. Bu da çocuk, aile ve okulun işbirliğinde tamamlanacak bir süreçtir. Çocuğa destek öncelikle ailede başlayıp öğretmen ve anaokulu çalışanları ile birlikte yürütülür. Burada en önemli unsur ailedir; çünkü çocuğun ilk ilişki kurup sosyalleştiği çevre aile olduğundan orada edindiklerini okul ortamına yansıtması kaçınılmazdır.

Aile bugüne kadar çocuk ile nasıl bir ilişki şekli kurmuş ise çocuk da anaokulunda öğretmen ve arkadaşları ile benzer bir ilişki kurmaya yönelik davranacaktır. Burada çocuğun ailesinden getirdiği okula kolay adapte olabilmesini sağlayacak iki temel unsur önem taşımaktadır. Birincisi, ailede ayrışma-bireyselleşmenin teşviki, ikincisi ise çocuk ile bakım veren arasında güvenli bağlanma şeklinin olmasıdır.

Ayrışma-bireyselleşme, iki yaşında başlayan çocuğun annesinden farklı bir birey olduğunu algılayıp bağımsız davranmayı gerçekleştirmesi ile devam eden bir süreçtir. Burada annenin veya temel bakım veren kişinin çocuğun gelişimine uygun olarak onu zamanla bireyselleşmeye teşvik etmesi söz konusudur. Bu da annenin çocuğu büyüdükçe üzerindeki koruyuculuğunu azaltarak kendi ayakları üzerinde durmasını teşvik etmesiyle gerçekleşir. Anne-baba anaokulu deneyimini sonuçta çocuğun kendi ayakları üzerinde durmasını destekleyen olumlu bir deneyim olarak görüp buna göre davranırsa çocuğun bireyselleşmesini ve anaokuluna adaptasyonunu kolaylaştırır.
Bebeklikte başlayan güvenli bağlanma modelinde, bebek anne giderken normal bir gerilim yaşar, anne geri döndüğünde ise mutlu ve sevinçli bir karşılama içine girer. Anneye/ temel bakımverene güvensiz bağlanan bebeklerde ise şu tip davranışlar gözlenir: bebek anne giderken aşırı bir üzüntü ve ayrılamama davranışı gösterirken, anne geri döndüğünde anneye öfkeli ve reddedicidir (kararsız bağlanma) veya bebek ayrılık anı sakin, neredeyse tepkisizken, buluşma anında anneyi reddeder ve ondan uzaklaşır (kaçıngan bağlanma). Bağlanma şekli bebeklikte çoğunlukla anne veya bakımverenle olan ilişkiyle şekillenip çocuğun ileriki dönemlerinde diğer kişilerle olan ilişkilerinin niteliğini belirleyici özelliktedir.

Okula adaptasyonda yardımcı olan şey çocuğun güvenli bağlanmış olduğu anneden ayrılırken zamanla yatıştırılabilecek bir üzüntü ve kaygıya sahip olmasıdır. Tabi ki ilk zamanlarda her çocuk annesinden ayrılırken üzülüp, kaygılanıp ağlayabilir; ancak anne onun endişelerini hafifletirse, onu burada bırakmayacağını, onu çok sevdiğini ve mutlaka akşama tekrar buluşacaklarını hem sözel hem de davranışsal olarak vurgularsa çocuk okula daha çabuk adapte olur.Çocuk ile güvenli bağlanma şekli oluşturmuş anneler çocuğa karşı sıcak, anlayışlı, duyarlı ve gereksinimini gidermeye hazır şekilde davrandıklarından onları anaokuluna adapte olmaları yönünde desteklemeleri daha kolay olacaktır. Aynı zamanda çocuk ailede öğrendiği gibi öğretmeni ile olan ilişkisinin de annesi ile olan ilişkisi gibi güvene dayalı olacağını tahmin ederek okula daha çabuk ısınacaktır.

Sonuç olarak, anaokuluna başlangıçta ayrılık kaygısı her çocukta çeşitli düzeylerde vardır. Çocuk, “Acaba bir daha ailemi göremeyecek miyim?” “Beni burada mı bırakacaklar?” “Annem babam yanımda yokken başıma kötü bir şey gelir mi?”, “Kendi başıma burada ne yapacağım?”Şeklinde düşüncelere sahip olabilir. Anne babanın yapması gereken başta kendisinin ortama güven duyup, çocuğa bu güveni aşılaması ve bu ilk bireyselleşme deneyiminde her zaman onun yanında olduklarını hissettirerek desteklemesidir.

Anaokuluna Başlangıç ve Adaptasyon Sürecinde Anne-Babalara Tavsiyeler:
Anne-babanın çocukla ilgili genel evhamlı ruh halleri varsa bunu kontrol etmeleri
Çocuğa anaokulunda olabilecekler konusunda kendi olumsuz düşüncelerine bağlı kaygılarını hafifletip okul hakkında olumlu düşüncelerini ortaya çıkarıp çocuğa yansıtmaları
Anaokulunu kendileri çalıştığı için mecburen bıraktıkları bir yer olarak görmek yerine çocuğun her yönden gelişiminin desteklenmesi için gelmesi gereken bir kurum olarak gören bir bakış açısına sahip olmaları
Çocuğun kendilerine bağlı ve bağımlı kalmasını desteklemek yerine bireyselleşmesini teşvik etmeleri
Anaokuluna başlangıçta çocuğun kafasındaki belirsizliğin getirmiş olduğu kaygıyı hafifletmede okulda nelerle karşılaşabileceği ile ilgili çocuğa ön açıklamalarda bulunmaları
Anaokuluyla ilgili açıklamalarda bulunurken hafızlarında kalmışsa kendi ilk okul deneyimlerinden ve bu deneyimin olumlu sonuçlarından bahsetmeleri
Okula gelsin diye sıklıkla maddi ödüller (örn, oyuncak, abur cubur) alınmaması, bunun yerine olumlu açıklamalarla çocuğun okulu benimsemesinin sağlanması
Anaokulunda yapmış olduğu ilk faaliyetlerin manevi ödüllerle (örn, aferin gibi takdir ifadeleri) desteklenmesi çocuğun okula adaptasyonunu destekleyicidir.
Okula başlangıçta çocuk eğer anlatmak istiyorsa okulla ilgili olumlu/olumsuz düşüncelerinin dinlenip anlamaya çalışılması ve açıklamalarda bulunulması gerekir.
Bazen çocuk okula gelmemek için bahaneler uydurduğundan olumsuz düşüncelerinin sıklıkla gerçeği yansıtmayacak düzeyde abartılı olabileceğini unutulmamalıdır.
Çocukla mümkün olduğunca dürüstçe konuşmak gerekir. Örneğin, anne-baba gerçekte işe gidiyorsa “sen sınıfına gir ben seni burada bekliyorum” denmesi yerine tekrardan geri dönüp alacakları vurgulanarak gün içerisinde işte olacaklarının söylenmesi gerekir.
İlk defa anaokuluna başlayan çocukları ilk günlerde yarım gün başlatıp daha sonrasında tam güne çevirmek çocuğun okula ısınmasını kolaylaştırabilir.
Çocuk çok fazla kaygılı ise ilk gün 2 saat, sonrasında 4 sonra 6 saat gibi yavaş yavaş okulda kalma süresi uzatılarak çocuk okula ısındırılabilir.
İlk günlerden sonra çocuğu okula bıraktıklarında ağlasa dahi çocuktan ayrılma sürecinin uzatılmaması gerekir. (Çünkü ayrılma sürecinin uzaması çocuğun sınıfa girmesini zorlaştırır, hâlbuki çocuk ailenin kısa açıklamalarıyla bir an önce sınıfa girerse duygu durumu daha kısa sürede düzelecektir)
İlk gün haricinde mümkün oldukça çocukla birlikte sınıfa girilmemelidir, girilse de sınıfta kısa bir süre durulmalıdır. (Çünkü velinin sınıfta uzun süre kalması çocuğun öğretmenini ve okulu benimsemesini zorlaştırır; çocuğun anne-babaya bağımlılığını teşvik edici bir davranıştır.)
Ailenin okulda kalma süresi ise çocuk okula alıştıkça aşamalı olarak kısaltılabilir. Anne-baba isterlerse ilk günlerde daha uzun sonraki günlerde ise giderek süreyi kısaltarak okulda kalabilirler.
Gizem Bodur
Uzman Klinik Psikolog
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Anaokuluna Başlangıç ve Adaptasyon" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Gizem BODUR ATALAY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Gizem BODUR ATALAY'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Gizem BODUR ATALAY'ın Makaleleri
► Emdr ile Yeni Bir Başlangıç Psk.Emine YURDAKUL
► Okula Adaptasyon Süreci Psk.İpek ERDEM
► Okula Uyum ve Adaptasyon Süreci Psk.Yeşim KURUÇAY
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Anaokuluna Başlangıç ve Adaptasyon' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:23
Top