Okul Öncesi Dönemdeki Çocuklarda Cinsel Gelişim ve Çocuklukta Cinsel İstismar
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARDA CİNSEL GELİŞİM
Cinsel gelişimde en kritik dönemlerden birisi 3–6 yaş dönemidir. Birçok anne-baba bu dönemde çocukta cinsellikle ilgili herhangi bir dürtünün gelişmediğini düşünebilir. “Oğlum/kızım daha çok küçük cinsellikle bir ilgisi olamaz, olmamalı” diyebilirler. Ancak bu dönemde çocukların sağlıklı gelişimlerinin bir göstergesi olarak cinselliğin hayatlarında önemli bir rolü olduğu ispatlanmış bir gerçektir.
Her gelişim döneminde çocuğun ilgi odağının farklıdır. İlk doğuştan 2 yaşına kadar çocuğun ilgisi emzirilme ve ağızdan doyum sağlama üzerine olup 2-3 yaş arası çocuğun tuvalet alışkanlığını kazanmaya başladığı dönem olduğu için ilgisi boşaltım faaliyetlerine yönelir. 3-6 yaş arasındaki dönemde ise gelişim döneminin gereği olarak da çocuğun ilgisi genital organlarına kaymıştır. Çocuklar bu dönemde çevresindeki kişileri gözlemleyerek cinsiyet farklılıklarını kavramaya başlarlar. Bu kavrayışla birlikte kendi cinsel kimliği oluşmaya başlar. İlgisi karşıt cinsten olan ebeveyne yönelir. Kız çocukları için baba, erkek çocukları için de anneleri ebeveyn rollerinin yanı sıra flört ilişkisinde oldukları kişilerdir. Evde baba veya anne yoksa bu kişi en yakınındaki bir karşıt cins de olabilir. Zamanla çocuk sosyalleştikçe ebeveynle olan ilişkisinin ebeveyn-çocuk etkileşiminde kalması gerektiğini kavrar. Böylece karşıt cinsten ebeveynle olan flörtöz ilişki sona erer ve çocuk kendi hemcinsinden olan ebeveynle özdeşim kurar. Çocuğun hemcinsiyle özdeşim kurma çabasını her anne-baba gözlemlemiştir: erkek çocuğun tıraş olmak istemesi, kız çocuğun makyaj yapmak istemesi gibi.
Bu dönemde çocukların zihninde cinsellikle ilgili soru işaretleri de oluşmaya başlamıştır. Erkek-kız cinsel organlarının farklılığı, çocukların nasıl dünyaya geldikleri ile ilgili sorular zihinlerini kurcalamaya başlar ve bunlarla ilgili anne-babalarına sorular sorabilirler. Anne-babalar cinsellik konularında kendi olumsuz yargıları ve utançları varsa önce bunu aşıp cinselliğin insanın doğal bir ihtiyacı olduğunu kabul etmelidirler. Bu tür sorulara çocukların anlayabilecekleri şekilde yanıtlamak gerekir. Erkek cinsel organı ve kadın cinsel organının isimleri doğru söylenmeli (erkek için penis, kız için vajina), erkek ve kadın vücutları arasındaki farklılıklar çocuklara anlatılmalıdır. Dünyaya gelişin de annedeki yumurta ve babadaki sperm anlatılarak onların birleşmesi sonucu gerçekleştiği, böylece bebeğin annenin karnında büyüdüğü anlatılmalıdır. Bu dönemde çocuğun bedenindeki her organının olduğu gibi cinsel organının da değerli olduğu çocuğa hissettirilmeli cinsel organı ile onu utandırabilecek söz ve davranışlardan kaçınılmalıdır.
Çocuklukta Mastürbasyon
Mastürbasyon, kişinin cinsel isteğini kendi bedeninde kendi kendine doyuma ulaştırmasıdır. Okul öncesi dönemde çocuğu olan anne-babaları şaşırtabilecek şeylerden birisi çocuklarını mastürbasyon yaparken görmektir. 3-6 yaş dönemindeki kız ve erkek çocukların mastürbasyon yapmaları normaldir. Okul öncesi dönemdeki çocukların cinsel merakları arttığı için ilgileri kendi bedenlerine de yönelmiştir. Cinsel organlarını tanıdıktan sonra ondan haz almayı da bu dönemde keşfederler. Bunun sonucunda da bu hazzı tekrarlamak isteği ile birlikte mastürbasyon davranışı ortaya çıkar. Çocuk bu davranışı sürtünme yolu ile gerçekleştirir. Şüphesiz ki her çocuk bunu deneyimlemiştir, ancak bu davranışın ortaya çıktığı ortam ve durumlar çocuktan çocuğa farklılık gösterir. Kimi çocuk sakin kendi kendine kaldığı bir zamanda bunu uygularken kimi çocuk da kalabalık içerisinde örneğin kreşte bu davranışı sergileyebilir. Eğer çocuk kalabalık bir ortamda bu davranışı sergiliyorsa ve bu davranış çevresindekilerin fark edebileceği gibiyse o zaman çocuk utandırılmadan bunu başka bir zaman yapması gerektiği söylenmelidir. Dikkati çevredeki uyaranlarla dağıtılarak ilgisi başka yöne çekilebilir. Zamanla çocuk mastürbasyonun kalabalıkta yapılmaması gerektiğini kavrar ve sıklıkla uyumadan önce veya tuvalette bu davranışı gösterir.
Çocukta mastürbasyon davranışı eğer bir gün içerisinde çok sık tekrar ediyorsa bu çocuğun büyük bir stres yaşadığının, genital bölgesinde bir enfeksiyon olabileceğinin, yetişkin birilerinin cinsel birleşmelerine tanık olduğunun veya cinsel istismara maruz kaldığının bir göstergesi olabilir. Bu nedenle eğer çocuk çok sık mastürbasyon yapıyorsa olası sebeplerin incelenmesi gerekir.
Okul öncesi dönemdeki bir çocukta görülecek şu cinsel davranışlar normaldir:
- Yaşıtları ve benzer yaşta olan çocuklarla bebeklerin dünyaya gelmesi veya genital bölgelerle ilgili konularda sohbet etmesi
- Cinsel organını karşılıklı arkadaşı ile birbirlerine göstermeleri
- Arkadaşı ile “doktorculuk” oynaması
- Sürtme yolu ile zaman zaman mastürbasyon yapması
- Öpüşmek, flört etmek gibi cinsel davranışları taklit etmesi
- Kültürel normların ve arkadaş grubunun kabul edeceği ölçüde cinsel sözcükler veya anlamlar içeren şakalarda bulunması
Okul öncesi dönemdeki çocuklar fiziksel ve duygusal yönden yetişkinlere daha naif gözüktüklerinden cinsel istismara uğrama olasılığına yatkın bir gruptur. Cinsel istismar konusuna geçmeden önce çocuk istismarının ne demek olduğunu açıklamak isterim. Çocuk istismarı çocuğa bakım veren veya yabancı bir yetişkin tarafından çocuğun fiziksel, gelişimsel ve psikososyal açıdan iyi olma halini olumsuz yönde etkileyen tutum ve davranışlarını içerir. İstismar dört ana başlık içerisinde sıralanabilir: fiziksel istismar, duygusal istismar, cinsel istismar, ihmal. Fiziksel istismar, kasıtlı şekilde yapılan çocukta bedensel hasara hatta ölüme yol açabilecek yetişkin tarafından çocuğa uygulanan davranışlara denir. Duygusal istismar, çocuğun duygusal, sosyal ve kişilik gelişimini engelleyici yetişkin tarafından çocuğa uygulanan tüm davranışlara (örn., aşağılama, eleştirme, reddetme, korkutma, tehdit etme) denir. İhmal, diğer istismarlardan farklı olarak pasif bir olgu olup bakımveren veya çocuğa bakmakla yükümlü kurumlar tarafından çocuğa karşı temel sorumlulukların ve koruyup kollayıcılığın yerine getirilememesidir.
Bu yazıda değindiğimiz konu olan cinsel istismar, yetişkin kişinin cinsel doyumu sağlamak için çocuğu kullanması durumuna denir. Bedensel temas içereceği gibi (örn., ırza geçme, çocuğun genital bölgesiyle oynama gibi) bedensel temas içermeye de bilir (örn., teşhircilik, gözetleyicilik, cinsel ilişkinin bilinçli şekilde çocuğa izletilmesi gibi). Çocuk eğer yaşına uygun cinsel davranışlarda bulunmuyorsa cinsel istismara uğramış olduğundan şüphelenilir. Okul öncesi çocuklar için bu normal dışı davranışlar: oyuncak bebeklerle veya arkadaşları ile cinsel ilişkiyi taklit eden davranışlar içinde bulunma, çok sıklıkla mastürbasyon yapma, arkadaşının cinsel organına zorla dokunma olabilir. Bunun yanı sıra cinsel istismara uğramış bir çocuk dokunulmaya karşı aşırı hassaslaşmış olabilir ve değişik fobiler de geliştirebilir. Uyku bozuklukları, kaygı bozuklukları, bedensel yakınmalar, depresyon, idrar/dışkı kaçırma, aşırı öfke tepkileri diğer görünen bulgulardır. Cinsel istismar tanısı genellikle çocuktan alınan öyküyle konulur. Ancak çocuklar sorularla yönlendirilmeye çok açık ve gerçeği doğrudan ifade edemeyeceklerinden bu çok güvenilir bir veri değildir. Bu sebeple okul öncesi çocuklarda özellikle çocuğun oynadığı oyunlar izlenerek bu oyunlarda yaşadığı olayı canlandıran unsurlar varsa cinsel istismar yaşadığı düşünülür.
Cinsel İstismar Olgusunu Önlemeye Yönelik Ailelere Düşen Görevler:
- Çocuğun mahremiyet hakkına saygı duyulması gerekir. Tuvaletini yaparken veya giysileri giydirilirken yanında yabancıların olmamasına dikkat edilmelidir.
- “İyi dokunuş” (çocuğun kendisini iyi hissettiği dokunuşlar) ve “kötü dokunuş” (çocuğun kendisini iyi hissetmediği dokunuşlar) arasındaki fark örneklerle açıklanmalıdır. Çocuklara o dokunuşla kendilerini nasıl hissediyorlarsa ona göre hareket etmeleri söylenmelidir.
- Çocuğun “hayır” deme hakkı olmalıdır:
- Çocuğa bedeninden kendisinin sorumlu olduğu ve bedenine izinsiz dokunulmasına müsaade etmemesini anlatmak gerekir.
- Yetişkin veya kendisinden yaşça büyük olan bir çocuk tarafından onun hoşuna gitmeyecek bir dokunmayı fark ettiğinde o kişiye bunu yapmamasını söyleme hakkı olduğu anlatılmalıdır.
- Doktorun muayene etmek için veya annenin/bakımına yardım eden kişilerin tuvalet temizliğine, giyinmesine yardım etmek için bedenine ve genital bölgesine dokunmalarında bir sakınca olmadığı anlatılmalıdır.
- Çocuk eğer kötü bir dokunuşla karşılaşırsa bulunduğu ortamı mümkün olduğunca çabuk terk etmesi söylenmelidir.
- Ortamı terk ettikten sonra güvendiği bir yetişkin/veya anne-babasına olayı açıkça anlatması söylenmelidir. (Burada şuna dikkat etmek gerekir; ebeveynler çocuktan gelen bilgileri dinlemeye istekli olup onları yargısız şekilde dinlerlerse çocuk başına gelen olumsuz bir olayı anlatmaktan kaçınmayacaktır).
- Başına olası bir cinsel istismar olgusu geldiğinde bunun kendisi ile alakalı olmadığı anlatılarak suçluluk duygusu hafifletilmelidir.
- Çocuğun davranışında değişimler ve yukarıda bahsettiğim yaşına uygun olmayabilecek cinsel davranışlar görülürse bir uzmana başvurmak gerekir.
Gizem Bodur
Uzman Klinik Psikolog
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Okul Öncesi Dönemdeki Çocuklarda Cinsel Gelişim ve Çocuklukta Cinsel İstismar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Gizem BODUR ATALAY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Gizem BODUR ATALAY'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
5 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.