Diyeti Bıraktıran Bahaneler
DİYETİ BIRAKTIRAN BAHANELER
Diyete karar vermek ve bunu sürdürmek çoğumuz için hem sıkıcı, hem de zor bir süreçtir. Özellikle dışarıda yenen yemekler, davetler, lezzetli yiyecekler diyete başladığımızda bizlerin en büyük düşmanı olur. Kendimize bile itiraf etmekte zorlandığımız bu durumu inandırıcı kılmak için ``Az yesem bile kilo alıyorum” , ``Su içsem yarıyor'''' gibi bahaneler uyduruyoruz. Oysa bunların hiçbiri doğru değil, çünkü kararlı ve inançlı olunduğunda kilo veremememiz için hiçbir sebep yok.İşte bahaneler ve yanıtları
1.Çok az yiyorum ama gene de kilo alıyorum: Hiç yediğiniz yiyeceklerin listesini tuttunuz mu? Bir gün boyunca yediklerinizin listesini tutsanız, düşündüğünüzden çok daha fazla yediğinizi göreceksiniz.
2.Sevdiğim yiyeceklerden vazgeçmek istemiyorum: Buna gerek yok! Çikolata, patates cipsi ve dondurmadan vazgeçemem diyorsanız, bu yiyeceklerden az miktarda ve çok sık olmamak kaydıyla yiyebilirsiniz.
3.Daha önce çok kez denedim ama başarılı olamadım: Vazgeçmeyin! Geçmiş deneyimlerinizden de ders alarak hatanızı fark etmeye çalışın. Örneğin; diyetiniz sırasında çok katı kurallar mı koydunuz? Kısa zamanda çok fazla kilo kaybetmek mi istediniz? Bir başkası istediği için mi diyete başladınız? Bütün bu soruların cevaplarını bulmaya çalışın. Bu kez daha önce yaptığınız hataları yapmayın. Daha gerçekçi olun, ne kadar sürede kaç kilo verebileceğinizi iyi hesaplayın ve mükemmel olmasanız da en azından elinizden geleni yapabileceğinizi düşünün.
4.Diyet yiyecekleri çok pahalı: Evet pahalı. Fakat siz bunların yerine kolaylıkla satın alabileceğiniz ve en az diğerleri kadar etkili olan sebze, meyve, süt ve yoğurt deneyebilirsiniz. Böylece kendi diyet yemeklerinizi kendiniz yaratabilirsiniz.
5.Sigarayı bıraktım, diyet yapamam: İster inanın, ister inanmayın sigarayı bırakma dönemleri yeme alışkanlıklarını değiştirmek için en uygun zaman. Bunu başarabilmeniz için olumlu düşünmeniz, kendinizi meşgul etmeniz ve planlı olmanız yeterli olacak. Acıktığınızı hissettiğinizde hemen bir elma ya da başka bir meyve yiyin. Bir yandan sigarayı bırakırken diğer yandan yeme alışkanlıklarınızı da değiştirebilir ve bu olumsuz dönemi kendiniz için olumlu bir hale çevirebilirsiniz.
6.Şişmanlık bizde genetik: Şişmanlık bir yönüyle genlere bağlı olabilir. Ama bu durum sizin hiç kilo veremeyeceğinizi göstermez. Ailenizde kalıtsal olarak gelişen bir şişmanlık söz konusuysa bile, siz sağlıklı bir diyet programıyla ve düzenli egzersizlerle kilo verebilirsiniz.
7.Meyve ve sebzeden nefret ediyorum. Diyet yapmak için bunları yiyemem: Rahat bir koltuğa oturun. Arkanıza yaslanın ve gözlerinizi kapayın. Kendinizi sahilde kumların üzerinde bir şezlongda farzedin. Önünüzde büyük geniş bir tabak ve içinde birbirinden lezzetli muhteşem görünüşlü tropikal meyveler... Dişlerinizi sulu bir kavuna geçirdiğinizi hayal edin. Hala meyvelerden nefret ediyor musunuz? Sadece belirli bir meyve ya da sebze seçmek zorunda da değilsiniz üstelik, diyet yaparken yiyebileceğiniz bir sürü meyve çeşidi var. Ayrıca her zaman taze meyve ve sebze yemenize de gerek yok. Bu besinleri, kimi zaman dondurulmuş, kurutulmuş olarak da yiyebilir ya da sularını içebilirsiniz. Meyveli yoğurtlar, meyve salataları da diyetiniz boyunca sizi bekliyor.
DIŞARIDA YEMEK YİYORUM DİYETE UYAMIYORUM
Dışarıda yemek yemek diyete uyumu aksatan bir durumdur fakat diyete uyum sağlamak istiyorsanız dışarıda da sağlıklı menüler oluşturabilirsiniz.
İlk önce dışarıda yemek yiyeceğiniz günleri ve öğünleri planlayın. Böylece kalori hesabı yapmanız kolaylaşır.
Seçim yapacağınız menüleri göz önünde bulundurun. Kızartılmış,karbonhidrat içeriği yüksek ya da çok soslu yemekleri tercih etmeyin.
Yemeğin çeşitli olmasına özen gösterin. Et gurubunun yanında,tahıl ve sebze olmasına özen gösterin.
Yemeklerinizi hızlı tüketmeyin. Çünkü doymadığınızı hissedip fazla miktarda yemek tüketirsiniz.
Porsiyon kontrolünü sağlayın. Eğer porsiyonlar büyükse enerjisi daha düşük olan yemekleri tercih edebilirsiniz.
BESLENMEME DİKKAT EDİYORUM AMA KİLO ALIYORUM
Beslenmenize dikkat ettiğiniz halde, yanlış da yapmıyorsanız kilo almanızın altında yatan başka sağlık problemleriniz olabilir. Gizli kilo almanın çok çeşitli nedenleri mevcuttur ve kişinin yaptığı hatalar bunu tetikleyebilir.
1.Stres: Stres genel olarak iştah artışına neden olur. Bunun nedeni stres hormonu olan kortizoldür.
2.Antidepresan: Her antidepresanda bu etki gözlenmese de bazıları yan etkisi olarak kilo aldırır. Ayrıca ilaç kullanımı dışında depresyon da kilo alımını tetikliyor olabilir.
3.Steroid: Bu tür ilaçlar sıvı tutar ve bunun yanı sıra iştah artışına yol açabilir. Dikkatli olunması gerekmektedir.
4.Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol haplarının kilo aldırma etkisi kısa zamanlıdır. Eğer kilo alımı hala devam ediyorsa doktora danışmakta fayda var.
5.Menopoz: Menopoza giren kadınların çoğu kilo aldığından şikayet eder. Bunun asıl nedenli menopoz değil yaşla beraber yavaşlayan metabolizmadır. Fakat unutulmamalıdır ki her yaşın kilosu farklıdır ve gençlik döneminde kiloya inmeye çalışmak ya da o kiloda olmak bağışıklık sistemini düşürür.
6.Polikistik Over Sendromu: Hormonal bir bozukluktur.Bu hastalığa sahip kadınların çoğunda insülin direnci görülmektedir. Kalp hastalıkları için risk taşıyan karın çevresinde yağlanma ise yine bu kişilerde sık rastlanılan bir durumdur.
7.Kalitesiz uyku: Çok geç saatlere kadar oturmak hormonal dengeyi bozar. İştahınız artar ve gece yemeye başlarsınız.
8.Hipotroid hastalığı:Troidin yavaş çalışması metabolizmayı yavaşlatarak kilo almanıza yol açabilir.
9.Sigarayı bırakma: Sigarayı bırakan kişiler, sigara bağımlılıklarını besinlere yönelerek gidermeye çalışır. Bu nedenle kilo almaları kaçınılmaz olur.
10.Düşük kalorili diyetleri çok sık yapmak: Bu durum bazal metabolizma hızını düşürür. Dolayısıyla normal yemek yemeye başladığınız zaman bu durum size kilo olarak geri döner.
HER YAŞIN DİYETİ AYRI
Kilo mücadelesini genelde kadınlar vermektedir. Bu süreçten uzak kalan kadın ise oldukça azdır. Her yaşın nasıl bir güzelliği varsa her yaşın diyeti de vardır.
11-18 yaş gurubu regl dönemi ile birlikte kaybedilen minerallerin ve demir ihtiyacının arttığı bir dönemdir. Bu dönemde sebze,meyve ve et ile deniz ürünleri listeye eklenmelidir. Demirle zenginleştirilmiş tahıllarda tüketilebilir.
18-25 yaş arası dönem fast food tüketiminin arttığı ve alkol ile sigaranın yaygınlaştığı bir dönemdir. Bu nedenle bu kötü alışkanlıkları bırakmaya çalışmanın yanında C vitamini tüketimi bağışıklık sistemi için artırılmalıdır.
25-30 arası dönem doğurganlığın arttığı bir dönemdir. Bu nedenle folik asit, C vitamini ihtiyacı fazladır.
30’lu yaşlar hem yetişkinliğe geçiş hem de doğurganlığın arttığı bir dönemdir. Vücut bu yaşlarda gelişmesini tamamlamıştır. Bireyin sağlığını ve gençliğini koruması gerekmektedir. Bu nedenle özellikle kalsiyum, folik asit, C vitamini ve demir içeriği yüksek besinler tüketilmelidir. Kırmızı et tüketimi artırılabilir.
40’lı yaşlara gelindiğinde, enerji ihtiyacı azalır. Kilo almaya yatkınlık artar. Vücudun enerji ihtiyacı azaldığı için kaloriyide ona göre dengelemek gerekir. Bağışıklık sisteminin güçlü tutulması için C vitamini ve B gurubu vitaminleri tüketilmesine özen gösterilmelidir. Yaşlanmaya karşı savaşmak için omega-3 alınmalıdır. Balık, badem, ceviz gibi besinleri tüketimi artırılabilir.
50’li yaşlara gelindiğinde ise menopoz dönemi başlar ve kemiklere dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca bu yaş gurubunda menopozdan ötürü hastalıklara yakalanma riski artar. Yine bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasının yanı sıra kemiklerin korunması bu dönemde önem kazanır.
60’lı yaşlarda ise vücudun enerji ihtiyacı gittikçe azalmıştır. Bu dönemde vücutta D vitamini, kalsiyum, B gurubu vitaminler ve E vitamini ihtiyacı artar. Sağlıklı ve zinde bir yaşlılık dönemi geçirmek için yeterli enerji ve protein alımı sağlanmalıdır. Ayrıca D vitamini ihtiyacı karşılanmalı ufak güneş molaları verilmelidir. Ayrıca hastalıklara göre( hipertansiyon, şeker hastalığı, ateroskleroz..) diyet düzenlenmelidir.
Diyete karar vermek ve bunu sürdürmek çoğumuz için hem sıkıcı, hem de zor bir süreçtir. Özellikle dışarıda yenen yemekler, davetler, lezzetli yiyecekler diyete başladığımızda bizlerin en büyük düşmanı olur. Kendimize bile itiraf etmekte zorlandığımız bu durumu inandırıcı kılmak için ``Az yesem bile kilo alıyorum” , ``Su içsem yarıyor'''' gibi bahaneler uyduruyoruz. Oysa bunların hiçbiri doğru değil, çünkü kararlı ve inançlı olunduğunda kilo veremememiz için hiçbir sebep yok.İşte bahaneler ve yanıtları
1.Çok az yiyorum ama gene de kilo alıyorum: Hiç yediğiniz yiyeceklerin listesini tuttunuz mu? Bir gün boyunca yediklerinizin listesini tutsanız, düşündüğünüzden çok daha fazla yediğinizi göreceksiniz.
2.Sevdiğim yiyeceklerden vazgeçmek istemiyorum: Buna gerek yok! Çikolata, patates cipsi ve dondurmadan vazgeçemem diyorsanız, bu yiyeceklerden az miktarda ve çok sık olmamak kaydıyla yiyebilirsiniz.
3.Daha önce çok kez denedim ama başarılı olamadım: Vazgeçmeyin! Geçmiş deneyimlerinizden de ders alarak hatanızı fark etmeye çalışın. Örneğin; diyetiniz sırasında çok katı kurallar mı koydunuz? Kısa zamanda çok fazla kilo kaybetmek mi istediniz? Bir başkası istediği için mi diyete başladınız? Bütün bu soruların cevaplarını bulmaya çalışın. Bu kez daha önce yaptığınız hataları yapmayın. Daha gerçekçi olun, ne kadar sürede kaç kilo verebileceğinizi iyi hesaplayın ve mükemmel olmasanız da en azından elinizden geleni yapabileceğinizi düşünün.
4.Diyet yiyecekleri çok pahalı: Evet pahalı. Fakat siz bunların yerine kolaylıkla satın alabileceğiniz ve en az diğerleri kadar etkili olan sebze, meyve, süt ve yoğurt deneyebilirsiniz. Böylece kendi diyet yemeklerinizi kendiniz yaratabilirsiniz.
5.Sigarayı bıraktım, diyet yapamam: İster inanın, ister inanmayın sigarayı bırakma dönemleri yeme alışkanlıklarını değiştirmek için en uygun zaman. Bunu başarabilmeniz için olumlu düşünmeniz, kendinizi meşgul etmeniz ve planlı olmanız yeterli olacak. Acıktığınızı hissettiğinizde hemen bir elma ya da başka bir meyve yiyin. Bir yandan sigarayı bırakırken diğer yandan yeme alışkanlıklarınızı da değiştirebilir ve bu olumsuz dönemi kendiniz için olumlu bir hale çevirebilirsiniz.
6.Şişmanlık bizde genetik: Şişmanlık bir yönüyle genlere bağlı olabilir. Ama bu durum sizin hiç kilo veremeyeceğinizi göstermez. Ailenizde kalıtsal olarak gelişen bir şişmanlık söz konusuysa bile, siz sağlıklı bir diyet programıyla ve düzenli egzersizlerle kilo verebilirsiniz.
7.Meyve ve sebzeden nefret ediyorum. Diyet yapmak için bunları yiyemem: Rahat bir koltuğa oturun. Arkanıza yaslanın ve gözlerinizi kapayın. Kendinizi sahilde kumların üzerinde bir şezlongda farzedin. Önünüzde büyük geniş bir tabak ve içinde birbirinden lezzetli muhteşem görünüşlü tropikal meyveler... Dişlerinizi sulu bir kavuna geçirdiğinizi hayal edin. Hala meyvelerden nefret ediyor musunuz? Sadece belirli bir meyve ya da sebze seçmek zorunda da değilsiniz üstelik, diyet yaparken yiyebileceğiniz bir sürü meyve çeşidi var. Ayrıca her zaman taze meyve ve sebze yemenize de gerek yok. Bu besinleri, kimi zaman dondurulmuş, kurutulmuş olarak da yiyebilir ya da sularını içebilirsiniz. Meyveli yoğurtlar, meyve salataları da diyetiniz boyunca sizi bekliyor.
DIŞARIDA YEMEK YİYORUM DİYETE UYAMIYORUM
Dışarıda yemek yemek diyete uyumu aksatan bir durumdur fakat diyete uyum sağlamak istiyorsanız dışarıda da sağlıklı menüler oluşturabilirsiniz.
İlk önce dışarıda yemek yiyeceğiniz günleri ve öğünleri planlayın. Böylece kalori hesabı yapmanız kolaylaşır.
Seçim yapacağınız menüleri göz önünde bulundurun. Kızartılmış,karbonhidrat içeriği yüksek ya da çok soslu yemekleri tercih etmeyin.
Yemeğin çeşitli olmasına özen gösterin. Et gurubunun yanında,tahıl ve sebze olmasına özen gösterin.
Yemeklerinizi hızlı tüketmeyin. Çünkü doymadığınızı hissedip fazla miktarda yemek tüketirsiniz.
Porsiyon kontrolünü sağlayın. Eğer porsiyonlar büyükse enerjisi daha düşük olan yemekleri tercih edebilirsiniz.
BESLENMEME DİKKAT EDİYORUM AMA KİLO ALIYORUM
Beslenmenize dikkat ettiğiniz halde, yanlış da yapmıyorsanız kilo almanızın altında yatan başka sağlık problemleriniz olabilir. Gizli kilo almanın çok çeşitli nedenleri mevcuttur ve kişinin yaptığı hatalar bunu tetikleyebilir.
1.Stres: Stres genel olarak iştah artışına neden olur. Bunun nedeni stres hormonu olan kortizoldür.
2.Antidepresan: Her antidepresanda bu etki gözlenmese de bazıları yan etkisi olarak kilo aldırır. Ayrıca ilaç kullanımı dışında depresyon da kilo alımını tetikliyor olabilir.
3.Steroid: Bu tür ilaçlar sıvı tutar ve bunun yanı sıra iştah artışına yol açabilir. Dikkatli olunması gerekmektedir.
4.Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol haplarının kilo aldırma etkisi kısa zamanlıdır. Eğer kilo alımı hala devam ediyorsa doktora danışmakta fayda var.
5.Menopoz: Menopoza giren kadınların çoğu kilo aldığından şikayet eder. Bunun asıl nedenli menopoz değil yaşla beraber yavaşlayan metabolizmadır. Fakat unutulmamalıdır ki her yaşın kilosu farklıdır ve gençlik döneminde kiloya inmeye çalışmak ya da o kiloda olmak bağışıklık sistemini düşürür.
6.Polikistik Over Sendromu: Hormonal bir bozukluktur.Bu hastalığa sahip kadınların çoğunda insülin direnci görülmektedir. Kalp hastalıkları için risk taşıyan karın çevresinde yağlanma ise yine bu kişilerde sık rastlanılan bir durumdur.
7.Kalitesiz uyku: Çok geç saatlere kadar oturmak hormonal dengeyi bozar. İştahınız artar ve gece yemeye başlarsınız.
8.Hipotroid hastalığı:Troidin yavaş çalışması metabolizmayı yavaşlatarak kilo almanıza yol açabilir.
9.Sigarayı bırakma: Sigarayı bırakan kişiler, sigara bağımlılıklarını besinlere yönelerek gidermeye çalışır. Bu nedenle kilo almaları kaçınılmaz olur.
10.Düşük kalorili diyetleri çok sık yapmak: Bu durum bazal metabolizma hızını düşürür. Dolayısıyla normal yemek yemeye başladığınız zaman bu durum size kilo olarak geri döner.
HER YAŞIN DİYETİ AYRI
Kilo mücadelesini genelde kadınlar vermektedir. Bu süreçten uzak kalan kadın ise oldukça azdır. Her yaşın nasıl bir güzelliği varsa her yaşın diyeti de vardır.
11-18 yaş gurubu regl dönemi ile birlikte kaybedilen minerallerin ve demir ihtiyacının arttığı bir dönemdir. Bu dönemde sebze,meyve ve et ile deniz ürünleri listeye eklenmelidir. Demirle zenginleştirilmiş tahıllarda tüketilebilir.
18-25 yaş arası dönem fast food tüketiminin arttığı ve alkol ile sigaranın yaygınlaştığı bir dönemdir. Bu nedenle bu kötü alışkanlıkları bırakmaya çalışmanın yanında C vitamini tüketimi bağışıklık sistemi için artırılmalıdır.
25-30 arası dönem doğurganlığın arttığı bir dönemdir. Bu nedenle folik asit, C vitamini ihtiyacı fazladır.
30’lu yaşlar hem yetişkinliğe geçiş hem de doğurganlığın arttığı bir dönemdir. Vücut bu yaşlarda gelişmesini tamamlamıştır. Bireyin sağlığını ve gençliğini koruması gerekmektedir. Bu nedenle özellikle kalsiyum, folik asit, C vitamini ve demir içeriği yüksek besinler tüketilmelidir. Kırmızı et tüketimi artırılabilir.
40’lı yaşlara gelindiğinde, enerji ihtiyacı azalır. Kilo almaya yatkınlık artar. Vücudun enerji ihtiyacı azaldığı için kaloriyide ona göre dengelemek gerekir. Bağışıklık sisteminin güçlü tutulması için C vitamini ve B gurubu vitaminleri tüketilmesine özen gösterilmelidir. Yaşlanmaya karşı savaşmak için omega-3 alınmalıdır. Balık, badem, ceviz gibi besinleri tüketimi artırılabilir.
50’li yaşlara gelindiğinde ise menopoz dönemi başlar ve kemiklere dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca bu yaş gurubunda menopozdan ötürü hastalıklara yakalanma riski artar. Yine bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasının yanı sıra kemiklerin korunması bu dönemde önem kazanır.
60’lı yaşlarda ise vücudun enerji ihtiyacı gittikçe azalmıştır. Bu dönemde vücutta D vitamini, kalsiyum, B gurubu vitaminler ve E vitamini ihtiyacı artar. Sağlıklı ve zinde bir yaşlılık dönemi geçirmek için yeterli enerji ve protein alımı sağlanmalıdır. Ayrıca D vitamini ihtiyacı karşılanmalı ufak güneş molaları verilmelidir. Ayrıca hastalıklara göre( hipertansiyon, şeker hastalığı, ateroskleroz..) diyet düzenlenmelidir.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Diyeti Bıraktıran Bahaneler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Hatice KARSLIOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Hatice KARSLIOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
