2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İnsanlar Arası İlişki Sistemleri ve Psikoterapi
MAKALE #13704 © Yazan Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN | Yayın Aralık 2014 | 5,185 Okuyucu
KİŞİLER ARASI İLİŞKİ SİSTEMLERİ VE PSİKOTERAPİ

Sistemin etki-tepki ve karşı tepki şeklinde yapısı vardır. Buna döngü denir.
Sinemanın önünde iki tane delikanlı kavga edecek. Birisi adam dövmeye pek meraklı. Çıkmış evden “ ne öle yan yan bakıyorsun?” dedi. Diğeri şaşırdı. “ ne diyorsun, ne alakası var?” dedi. Öteki “ birde ters ters bakıyorsun deyip kafayı koydu. Derdi dövmekti zaten. Etki-tepki-karşı tepki.

Bütün insanların öznel kalıpları vardır. Bir taraftan etki geldiğinde ki bu aşağılama olabilir, sorgulama olabilir, takdir olabilir aferimler olabilir, buna karşılık ikili sistemdeki tepkiler gelir. Samimi bir şekilde “nasılsınız?” dediğinizde “ ay iyiyim siz nasılsınız” diye cevap gelir. Ama bir hasta için “nasılsınız?” dediğinizde bu yalakalık vıcık vıcık yapışma duygusu oluşturur. Ve “sizi tanıyor muyum, nerden çıktı bu yakınlık?” diye tepki verebilir. Öyle bir durumda siz geri çekilirsiniz. Etki-tepki- karşı tepki. Sistem çok basit. Ama insanların hayatları boyunca kullandıkları etkilere karşı tepkileri, tepkilere karşı karşı tepkileri standarttır. Çok basittir sistem ama kimse bunun farkını bilmezler. Etki-tepki ve karşı tepkinin içinde nasıl bir döngü olduğunu biraz daha global ve tepeden bakarsanız hayatınızın üç beş hareketin dışında olmadığını fark edersiniz. Size gülümseyen insanlara sizde gülümseyerek yaklaşırsınız. Kötü durana karşı sert durursunuz.
Veya tam tersi özellikle şizoid hastalar yakınlıktan pek hoşlanmazlar, yılışıktan sevgi sözlerinden pek hoşlanmazlar, onlara resmi bir şekilde davrandığınızda çok rahat ederler ve sizinle çok yakın derin ilişki içerisine girerler. Ne zaman ki sizi çok seviyorum, siz çok değeli insansınız dediğinizde ertesi gün kaçar. Veya narsislere sizi çok seviyorum çok başarılısınız dediğinizde “adam beni anladı ya” der. Oda “ gel kardeşim gerçekten ben sizi çok sevdim” der.

Sen benimle ve birbirinizle bağlantı içerisindesiniz. Burada sistem ikili sistemdir. Fakat evren ikili sistemin üzerinde bir sisteme dönüşür. İnsan üç yaşına kadar annesi ile kendisini, babası ile kendisini, babaannesi ile kendisini ikili bir sistemin içinde görür. Eğer sağlıklı gelişmiş ise üç yaşından sonra sistem değişir ve üçlü sisteme dönüşür. Üçlü sistem tiriangüler sistem demektir. Üçlü sistem şu demektir: zihin korteks olarak büyür. Ve “ben karşımdaki ile konuşurken yanımdaki bizi kıskanıyor mu diye zihnimden geçirirsem üçlü sisteme geçmişim demektir. Karşımdaki ile aramdaki ilişkiyi üçüncü bir kişi tarafından değerlendirildiğini değerlendirebilmem kapasitesi üçlü ilişkiye geçme kapasitesidir.

Borderline yapılar, borderline örgütlenmeler üçlü ilişkiye geçemezler. Sevgilisi ile bir toplantıya giderler. Sevgilisi bir anda oradaki arkadaşına döner ve “aa hoş geldiniz nasılsınız?” der demez borderline kişi bir anda kendini dışarıda bırakılmış, saf dışı edilmiş hisseder. Ve kriz yaratır. Çünkü üçlü bir sistemde döngüyü alabilme kabiliyeti yoktur. Kişi üçlü ilişkiyi sağlıklı bir şekilde aldığında “aa arkadaşı gelmiş nasılsın? Yolculuk nasıl geçti, uçak bulabildiniz mi?” diye karşılık verir. Ve onun devreye girip üçlü bir ilişki kurmasından sıkıntı duymuyor.

Şimdi problem ikili ilişki değil de üçlü ilişkiye geçen birisinin sıkıntısı ise… Mesela hasta alacaksınız ama çok ağrısı olan bir hastası geliyor onu önce alıyorsunuz. O sırada bekleyen hasta eğer üçlü ilişkide ise bunu doğallıkla kabul eder. Çünkü sancısı var. Ama ikili ilişkide kalmış birisi ise annesi kardeşini tercih etti onu almadı, onu sevmiyor diye yorumlar ve kıyameti koparır. Ben burada kuyrukta bekliyorum, “hani burada ki adalet” gibi bir sürü aklileştirme mekanizması ile bebeklik döneminde kalmış olan sistem aktifleşir kavga çıkartır.

Elbette bütün sistem kişinin beyninde olup bitiyor. İntrapsişik yapı dendiğinde dürtülerini kontrol edemez. Mesela seks dürtülerini kontrol edemez. Herkesle yatmak ister. Değer yargıları vardır ama öyle bir noktaya gelir ki ne değer yargısı kalır ne içsel inançları kalır ne toplumsal yapıları kalır. Onunla bununla seks yapar. Veya kendisi çok olgun birisi olmaya çalışıyor fakat öfkesi tetiklendiğinde öfkesini kontrol edemiyor. Bunu biz dürtüsel yapısını kontrol edemeyen ego zayıflığı olarak değerlendiriyoruz. Kişinin kendisi ile problemi vardır. Kişi daha çocuktur, bebektir, büyümemiştir daha. Bu insana yapılacak ilk şey egosunu güçlendirmektir. Bu insan en primitif yapıyı kontrol eder.

İnsan bir dürtüsünü aktive ettiğini düşünün. Mesela mastürbasyon yaptı veya birisi ile seks yaptı. Dürtüsünü kontrol edemedi, dayanamadı. Ardından içindeki süperego dediğimiz yapı ona öyle bir suçluluk yapar ki, erkek çocuk penisini kesebilir. Buda çok primitif (ilkel) bir durum. Biz buna süper ego ile id’in savaşı arasında egonun çaresiz kalması deriz. İkinci bir insan yok, üçüncü bir insan yok, dördüncü bir insan yok. Buna intrapsişik savaş deriz. Çok yargılayıcı rijit bir süperego ve dürtülerini her an hayata taşımak isteyen çok impulsif bir id. Bunun ikisinin arasında aracı olacak olan egodur. Bu insana süper egonun baskısını ve idin dürtüselliğini engelleyecek ego destekleyici ve genişletici bir terapi yapmak gerekecektir.

İkinci insan türü kendi içerisinde gayet makul mantıklı, işine gücüne giden, derli toplu, dürtülerini kontrol eden, öfkesi olmayan, cinselliğini yerinde ve yeterince yapan, bir hata yaptığında içinde yargılamayan bir insandır. Bu da normal bir insandır.

Bir takım psikoterapiler intrapsişik (kişinin kendi ruhsal yapısı) yapı üzerine çalışırlar. Dünyayı ondan ibaret zannederler. Bir kısmı sadece ikili ilişki alanında çalışırlar dünyayı sadece ondan ibaret zannederler. Bir kısım psikoterapiler triangülerde (üçlü ilişkide) çalışırlar bir kısmı sistemde çalışırlar. Bir kısmı sadece düşüncede çalışır, bir kısmı duyguda çalışır, bir kısmı davranışta çalışır. Fakat buların hepsine biz insan diyoruz. Bunların hiç birini diğerinden ayıramazsınız. Sadece o insanın hayatında daha belirgin olan şey nedir? Daha rengi fazla olan şey nedir, daha kokusu fazla olan şey nedir? Bir davranış bozukluğu mu, bir düşünce bozukluğu mu, bir duygulanım bozukluğu mu, bir diadik (ikili ilişki) bozukluğu mu, bir triangüler (üçlü ilişki) bozukluğu mu, bir sistem bozukluğu mu bir adaptasyon bozukluğu mu? Buna bakarız. Bunun karşılığında etki tepki ve karşı tepki vardır. Karşı tepkilerin hepsi savunmalardır. Ve savunmalar sizin karşınıza semptom olarak gelir. Korkular, endişeler, fobiler, takıntılar, obsesyonlar, anksiyeteler, uyku bozuklukları, yeme bozuklukları bir etki tepki karşı tepkidir.
Sorunları biz psikoterapist olarak olgunlaşma seviyesine göre basamaklıyoruz. İntrapsişik (kişinin kendi içinde) dediğimiz bir basamak sistemi var ve burada sorunların kategorizasyonu var. Diadik ilişkide ( ikili ilişkide) olanların problemlerinin kategorileri var, triangüler (üçlü ilişkide) olanların ki var. Düşünce duygulanım ve davranıştan hangisinin baskın olduğunu anlıyorsunuz. Ayrıca etkiye karşı tepki, tepkiye karşı karşı tepkinin nasıl savunmaya dönüştüğünü ve nasıl semptoma dönüştüğünü ve kişinin hayatını nasıl mahvettiğini fark ettikten sonra sorunun nerede olduğunu bilip ona göre bir psikoterapi veya hipnotik trans seviyesinde psikoterapi yaklaşımı benimsemek gerekecektir.

Alpaslan Keskin

KAYNAKÇA
Tahir Özakkaş, hipnoz eğitim notları, Kocaeli-2011
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İnsanlar Arası İlişki Sistemleri ve Psikoterapi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Alpaslan KESKİN Fotoğraf
Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN'in Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'İnsanlar Arası İlişki Sistemleri ve Psikoterapi' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:35
Top