Ben Nasıl Doğdum?
Günümüz çocuklarının eskiye oranla çok daha araştırmacı, gözlemci ve meraklı olduğunu düşündüğümüzde cinsellik olgusunun aileler tarafından anlatılmasının da ne denli zor olabileceğini anlayışla karşılamak mümkündür.
Cinsel eğitimin verilmesinde en önemli etken anne babanın konuya bakış açısıdır. Genel olarak toplumumuzun bakış açısı cinsel yaşamın kötü, ayıp, günah olduğu şeklindedir. Ancak cinselliği bir tabu olarak göstermek çocuğun ilgisinin yok olacağı anlamına gelmez. Bütün gelişim dönemlerinde çocuklar kendi kapasiteleri ölçülerinde cinsellikle ilgili birçok şeyi merak eder, bu merakı gidermek için birçok farklı yola başvururlar. Çocuğun medyadan ve çevreden gelen uyarıcılardan uzak kalması mümkün değildir. Çocuğun bu konudaki merakı geçiştirilirse; arkadaşlarından ya da birçok diğer kaynaktan yalan yanlış bilgiler edinebilir, merakını gidermek için anne babayı gözlemleme yoluna gidebilir. Çocuğunuzun bu tarz yöntemlerle merakını gidermesindense sorularını size sormasını sağlayacak güveni onlara vermeniz tavsiye edilir.
Öte yandan cinsellik denilince yetişkinin aklına sıklıkla olayın fizyolojik boyutu gelmektedir. Halbuki çocuğun aklındaki cinsellik ile yetişkin cinselliği aynı şey değildir. Cinsiyet öğrenildiği andan itibaren çocuğun cinsellikle ilgili deneyimleri başlar. Anne babalar çocuklarını cinsiyetine göre giydirir, ona göre yetiştirir ve çeşitli davranış kalıplarını çocuğunun cinsiyetine göre öğretir. “Hanım hanımcık otur, erkek adam ağlamaz” cinsiyet rollerinin benimsetilmesinde sıkça kullanılan cümlelerdir. Bu yaklaşım tarzının ne derece doğru olduğu ailenin ve kültürel yapının değerleri doğrultusunda tartışılmaya açık bir olgudur.
Okul öncesinde gelişim gösteren çocukların ailelerinde en sık karşılaşılan durumlardan biri çocuğun cinsellikle ilgili sorularına nasıl cevap verilmesi gerektiğidir. Ben nasıl oldum? Benim neden pipim yok? Evlenmek ne demek? Arkadaşımla öpüşebilir miyim? Ben evlenebilir miyim? Kardeş nasıl olur? Bu ve buna benzer sorular her yaş dönemindeki çocuklar tarafından sorulmakla birlikte özellikle beş altı yaş dönemindeki çocuklar daha mantıklı ve açıklayıcı cevaplar duymak için aileleri zorlayabilmektedirler. Öncelikle çocuğunuzun düzeyinin ve bilgi seviyesinin üzerinde açıklamalar yapmaktan kaçınmanızın oldukça önemli olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun sadece sorduğu sorulara cevap verin ve bu cevapların kısa,net, olabildiğince somut olmasına dikkat edin.
Çocuklar karşı cinsten arkadaşının cinsel organının niçin farklı olduğunu merak edebilir. Bu yaş grubuna cinsiyet farklılıklarını açıklarken kadın ve erkeklerin farklı yaratıldıklarını, bu nedenle cinsel organlarının birbirine benzemediğini belirtmek gerekir. Annelerin çocuklarını beslemek için büyük göğüslere sahip oldukları, böylece bebeklerine süt verebildikleri söylenebilir. Kardeşinin ya da kendisinin nasıl olduğunu merak eden çocuğa ise hamile bir kadın gösterilerek; çocuğun annenin karnında büyüdüğü, anne karnında çocuk için özel bir yuva bulunduğunu söylemek yeterlidir. Bebeğin oradan nasıl çıktığını merak eden çocuğa “bebek belirli bir büyüklüğe ulaşınca, zamanı geldiğinde annenin karnının alt tarafında bulunan bir delikten çıkarılır, bunu doktor yapar” şeklinde açıklama yapılabilir. Burada çocuğun annenin karnının kesileceği, göbeğinin delineceği şeklinde korkuları olabileceğini bilmeli, bu konuda çocuğunuza rahatlatıcı açıklamalar sunmalısınız. Bebeğin nasıl olduğunu merak eden çocuklara ise bebeğin bir tohumdan geldiği açıklamasını yapmak iki dört yaş arası çocuklar için yeterli olabilir. Ancak daha büyük yaştaki çocuklar (beş altı yaş) babanın bu konudaki işlevini öğrenmek ister. Bu noktada bebeğin tohumlarından birini annenin verdiğini, diğer tohumu da babanın verdiğini söylemek yeterli olabilir. Bazı çocuklar bu açıklamalarla yetinmeyebilir. “ Anne ve baba çocuk isterlerse yatakta bir araya gelirler, babanın cinsel organından gelen tohum annenin doğum yoluna geçer. Tohumlar birleşince küçücük bir bebek oluşur ve bu bebek annenin karnında büyümeye başlar.” Bu tarz bir açıklama çoğu çocuğun merakının giderilmesinde yeterli olacaktır. Tabii anne babanın sadece çocuk yapmak için birlikte uyumadıklarını; birbirlerini çok sevdikleri için birbirlerine sarılıp uyuduklarını da belirtmek gerekir. Ben de öpüşebilir miyim, sevişebilir miyim gibi sorular soran çocuklara ise; “Çocuklar büyükler gibi öpüşemezler. Sen de büyüdüğünde birini sevebilir ve onu öpebilirsin” şeklinde cevaplar verilebilir. Çocuğun cinsellik algısı ile bir yetişkinin cinsellik algısı arasında fark olduğunu unutmamak bu açıklamaların daha az sıkıntı verici bir şekilde yapılmasında yardımcı olacaktır. Esasında bu konuyla ilgili çocuklarınızın yaş grubuna yönelik eğitici ve resimli kitapları çocuğunuza okumanız -hem doğru bilgi verdiğinize emin olmanız hem de stres yaşamamanız açısından- tavsiye edilir.
Cinsel eğitim vermek demek evin içinde çocuk görsün, öğrensin düşüncesiyle çıplak dolaşmak, hiçbir şey gizlememek demek değildir. Cinsel eğitim öncelikle çocuğunuzun merakını gidermek için size soru sormaya cesaret edebilmesi ile başlar. Size merakını gidermek için danışan çocuğunuza lütfen kendi düzeyi ile orantılı şekilde bilgi veriniz. Çocuklarınız ile aynı odada, aynı yatakta yatmayınız. Anne babanın cinsel ilişkisine şahit olan bir çocuğun annem babam birbirlerine saldırıyor şeklinde düşünmesi olasıdır ve bu durum onlar için ciddi derecede ürkütücüdür. Her şeyden önce cinsel eğitimi kapsayan en önemli konulardan bir tanesinin de mahremiyet olgusu olduğu unutulmamalı; çocuk bu konuda eğitilmekte geciktirilmemelidir. Çocuğa mahremiyet kavramını aşılarken onun size duymasını beklediğiniz saygıyı sizin de ona duymanız beklenir. Çocuğunuzun sizlerden aldığı cinsel eğitimin yerini hiçbir şeyin tutamayacağını unutmamanız dileklerimle…
Psk.Sevda ACAR
Cinsel eğitimin verilmesinde en önemli etken anne babanın konuya bakış açısıdır. Genel olarak toplumumuzun bakış açısı cinsel yaşamın kötü, ayıp, günah olduğu şeklindedir. Ancak cinselliği bir tabu olarak göstermek çocuğun ilgisinin yok olacağı anlamına gelmez. Bütün gelişim dönemlerinde çocuklar kendi kapasiteleri ölçülerinde cinsellikle ilgili birçok şeyi merak eder, bu merakı gidermek için birçok farklı yola başvururlar. Çocuğun medyadan ve çevreden gelen uyarıcılardan uzak kalması mümkün değildir. Çocuğun bu konudaki merakı geçiştirilirse; arkadaşlarından ya da birçok diğer kaynaktan yalan yanlış bilgiler edinebilir, merakını gidermek için anne babayı gözlemleme yoluna gidebilir. Çocuğunuzun bu tarz yöntemlerle merakını gidermesindense sorularını size sormasını sağlayacak güveni onlara vermeniz tavsiye edilir.
Öte yandan cinsellik denilince yetişkinin aklına sıklıkla olayın fizyolojik boyutu gelmektedir. Halbuki çocuğun aklındaki cinsellik ile yetişkin cinselliği aynı şey değildir. Cinsiyet öğrenildiği andan itibaren çocuğun cinsellikle ilgili deneyimleri başlar. Anne babalar çocuklarını cinsiyetine göre giydirir, ona göre yetiştirir ve çeşitli davranış kalıplarını çocuğunun cinsiyetine göre öğretir. “Hanım hanımcık otur, erkek adam ağlamaz” cinsiyet rollerinin benimsetilmesinde sıkça kullanılan cümlelerdir. Bu yaklaşım tarzının ne derece doğru olduğu ailenin ve kültürel yapının değerleri doğrultusunda tartışılmaya açık bir olgudur.
Okul öncesinde gelişim gösteren çocukların ailelerinde en sık karşılaşılan durumlardan biri çocuğun cinsellikle ilgili sorularına nasıl cevap verilmesi gerektiğidir. Ben nasıl oldum? Benim neden pipim yok? Evlenmek ne demek? Arkadaşımla öpüşebilir miyim? Ben evlenebilir miyim? Kardeş nasıl olur? Bu ve buna benzer sorular her yaş dönemindeki çocuklar tarafından sorulmakla birlikte özellikle beş altı yaş dönemindeki çocuklar daha mantıklı ve açıklayıcı cevaplar duymak için aileleri zorlayabilmektedirler. Öncelikle çocuğunuzun düzeyinin ve bilgi seviyesinin üzerinde açıklamalar yapmaktan kaçınmanızın oldukça önemli olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun sadece sorduğu sorulara cevap verin ve bu cevapların kısa,net, olabildiğince somut olmasına dikkat edin.
Çocuklar karşı cinsten arkadaşının cinsel organının niçin farklı olduğunu merak edebilir. Bu yaş grubuna cinsiyet farklılıklarını açıklarken kadın ve erkeklerin farklı yaratıldıklarını, bu nedenle cinsel organlarının birbirine benzemediğini belirtmek gerekir. Annelerin çocuklarını beslemek için büyük göğüslere sahip oldukları, böylece bebeklerine süt verebildikleri söylenebilir. Kardeşinin ya da kendisinin nasıl olduğunu merak eden çocuğa ise hamile bir kadın gösterilerek; çocuğun annenin karnında büyüdüğü, anne karnında çocuk için özel bir yuva bulunduğunu söylemek yeterlidir. Bebeğin oradan nasıl çıktığını merak eden çocuğa “bebek belirli bir büyüklüğe ulaşınca, zamanı geldiğinde annenin karnının alt tarafında bulunan bir delikten çıkarılır, bunu doktor yapar” şeklinde açıklama yapılabilir. Burada çocuğun annenin karnının kesileceği, göbeğinin delineceği şeklinde korkuları olabileceğini bilmeli, bu konuda çocuğunuza rahatlatıcı açıklamalar sunmalısınız. Bebeğin nasıl olduğunu merak eden çocuklara ise bebeğin bir tohumdan geldiği açıklamasını yapmak iki dört yaş arası çocuklar için yeterli olabilir. Ancak daha büyük yaştaki çocuklar (beş altı yaş) babanın bu konudaki işlevini öğrenmek ister. Bu noktada bebeğin tohumlarından birini annenin verdiğini, diğer tohumu da babanın verdiğini söylemek yeterli olabilir. Bazı çocuklar bu açıklamalarla yetinmeyebilir. “ Anne ve baba çocuk isterlerse yatakta bir araya gelirler, babanın cinsel organından gelen tohum annenin doğum yoluna geçer. Tohumlar birleşince küçücük bir bebek oluşur ve bu bebek annenin karnında büyümeye başlar.” Bu tarz bir açıklama çoğu çocuğun merakının giderilmesinde yeterli olacaktır. Tabii anne babanın sadece çocuk yapmak için birlikte uyumadıklarını; birbirlerini çok sevdikleri için birbirlerine sarılıp uyuduklarını da belirtmek gerekir. Ben de öpüşebilir miyim, sevişebilir miyim gibi sorular soran çocuklara ise; “Çocuklar büyükler gibi öpüşemezler. Sen de büyüdüğünde birini sevebilir ve onu öpebilirsin” şeklinde cevaplar verilebilir. Çocuğun cinsellik algısı ile bir yetişkinin cinsellik algısı arasında fark olduğunu unutmamak bu açıklamaların daha az sıkıntı verici bir şekilde yapılmasında yardımcı olacaktır. Esasında bu konuyla ilgili çocuklarınızın yaş grubuna yönelik eğitici ve resimli kitapları çocuğunuza okumanız -hem doğru bilgi verdiğinize emin olmanız hem de stres yaşamamanız açısından- tavsiye edilir.
Cinsel eğitim vermek demek evin içinde çocuk görsün, öğrensin düşüncesiyle çıplak dolaşmak, hiçbir şey gizlememek demek değildir. Cinsel eğitim öncelikle çocuğunuzun merakını gidermek için size soru sormaya cesaret edebilmesi ile başlar. Size merakını gidermek için danışan çocuğunuza lütfen kendi düzeyi ile orantılı şekilde bilgi veriniz. Çocuklarınız ile aynı odada, aynı yatakta yatmayınız. Anne babanın cinsel ilişkisine şahit olan bir çocuğun annem babam birbirlerine saldırıyor şeklinde düşünmesi olasıdır ve bu durum onlar için ciddi derecede ürkütücüdür. Her şeyden önce cinsel eğitimi kapsayan en önemli konulardan bir tanesinin de mahremiyet olgusu olduğu unutulmamalı; çocuk bu konuda eğitilmekte geciktirilmemelidir. Çocuğa mahremiyet kavramını aşılarken onun size duymasını beklediğiniz saygıyı sizin de ona duymanız beklenir. Çocuğunuzun sizlerden aldığı cinsel eğitimin yerini hiçbir şeyin tutamayacağını unutmamanız dileklerimle…
Psk.Sevda ACAR
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Ben Nasıl Doğdum?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Sevda ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Sevda ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni
Yazan Uzman
|
cinsel eğitim, çocuk cinselliği, okul öncesi cinsel eğitim, anaokulu cinsel eğitim, çocuğa cinsellik anlatmak
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.