2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,211 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Başarıya Götüren Yalanlar
MAKALE #13879 © Yazan Psk.Dnş.Ayşe ERBAŞ | Yayın Aralık 2014 | 2,205 Okuyucu
BAŞARIYA GÖTÜREN YALANLAR

Kimi zaman, çeşitli nedenlerle yalan söyleriz; bazen bu yalanları bilerek isteyerek söyleriz bazen de söylemek zorunda bırakılırız. Kimiz diyecektir ki ben yalan söylemedim, bundan sonra da söylemeyeceğim… Doğrudur, yalan söylemek çok kötü bir şeydir fakat aslında yalan söylemekten kastımız bir şeye, inanmak istediğimiz gibi olması ya da inanmalarını istediğimiz gibi olması için söylediğimiz sözlerdir.
Kendimize de yalan söyler miyiz? Söylüyor muyuz? Evet kendimize yalan söylüyoruz ve buna, sanılanın aksine başkalarının yalanlarından(telkininden) bile daha fazla inanıyoruz. Burada “telkin” ile “yalanı” zaman zaman birbiri yerine kullanacağım. Çünkü yalanlarımız çoğu zaman altın değerinde telkinler haline dönüşebilmektedir.
Bir şeye önce kendimiz inanır ve buna inanarak karşımızda ki kişiye iletirsek ve bunu defalarca, belli aralıklarla ve inanarak söylersek karşımızda ki kişi buna inanacaktır. Bir insana yaptığının beceriksizlik olduğunu, o işi beceremediğini inanarak ve belli aralıklarla tekrar eder ve söylersek o kişi beceriksiz ve yaptığının iyi olmadığına bir süre sonra inanacaktır. Söylediğimizin doğru ya da yalan olması önemli değildir. Biz öyle olduğu yalanı ya da doğrusuna önce kendimiz inanıyoruz sonra da karşımızdaki kişiyi inandırıyoruz. Doğru olup olmaması önemli değildir biz inanıyoruz ya önemli olan budur. Bir dersi başarıp başaramadığımıza, kolay ya da zor olmasına, zevkli ve eğlenceli olup olmamasına her zaman önce biz inanıyoruz. Buna o kadar çok inanıyoruz ki bir ders bile kolay ya da zor geliyor, biz kolay ya da zor dediğimiz için. Bir ders bize zevkli ve eğlenceli geliyor ise biz zevkli ve eğlenceli geliyor diye inandığımız içindir. Yalanımıza (telkinimize) önce kendimiz inanıyoruz. Ve bu telkin ya da yalanımız artık bizim gerçekliğimiz oluyor. Bu durum bir döngü halinde devam edip gitmektedir.

Biz olumlu ya da olumsuz anlamda yalan söylememiz ile ilgili olarak iki farklı döngünün oluşmasını sağlamış oluyoruz;

Biz eğer bir dersi başaramayacağımıza, başaramadığımıza inanıyor isek, bu yalanı söylemiş ve kendimizi de bu yalana inandırmış isek, ders çalışma isteğimiz gelmiyor, ders çalışma isteğimiz gelmediği için ders çalışmıyoruz, ders çalışmadığımız için başarılı olamıyoruz. Bu durum bir kısır döngü halinde devam etmeye adeta mahkum bir hal alıyor. Biz başaramayacağımıza inanmaya devam ettiğimiz sürece(başaracağımıza inanmama değil) bizlerde bu durumu değiştirmek üzere bir isteklilik hali ortaya çıkmayacaktır. Zihnimizde yapacağımız işi, çalışmayı, başarmak istediğimiz dersi bitirmiş, başarmış olarak canlandıramaz isek o işi bitirmek, o dersi başarmak için bir çaba içerisine girmeyiz. Bitirdiğimiz bütün işleri, başardığımız bütün dersleri, kazandığımız bütün maçları önce zihnimizde başarırız-kazanırız. Zihnimizde başaramadığımız yani bitiremediğimiz hiçbir şeyi gerçek hayatta da bitiremeyiz.

Kendimize söylediğimiz yalanlarımız bir bakıma zihinsel antrenman (mental traning) anlamına gelmektedir. Bilinçaltımız- zihnimiz neye inanırsa, neyi hayal ederse onu gerçek zanneder. Son zamanlarda, zihinsel antrenman (mental traning) sporun bir çok branşında profesyonel olarak ve başarıyla uygulanmaktadır. İnsanların başarıya zihinsel olarak hazırlanması, yaptığı çalışmayı zihninde gerçekleştirmesi- görmesi olumlu sonucun ortaya çıkmasını sağlamaktadır.

Bu durum eğitim öğretimde de başarının arttırılması konusunda kişinin motivasyonunun yükseltilmesi konusunda da çok işe yaramaktadır. Bunu daha sistematik hale getirerek öğrencilerimizin zihninde ulaşmasını istediğimiz-istediği durumu yaşatarak gerçekleştirmiş olduğuna, istediği sonuca ulaştığına ilişkin görüntüyü, hayali, kişinin zihninde oluşturmasını sağlar isek bunun hayal mi gerçek mi olduğunu sorgulamadan inanarak olumlu bir düşünce ve inanç ile çaba ve gayret içerisine girecektir. Görmüş olduğumuz, somut olarak varlığı ortada olan bir şeye inanmamız gerekmiyor. Biz inansak ta inanmasak ta durum değişmeyecektir. İnanmak; henüz ortada olmayan bir şeye, somutlaşmayan, gerçekleşmeyen bir şeyin, sonucun varlığına gerçekleşmiş, gerçekmiş gibi kabul edilmesidir. Sonuç ortaya çıktıktan sonra herkes inanır ve inanmamız ya da inanmamamızın çok bir önemi yoktur, önemli olan sonuç ortaya çıkmadan inanmaktır. İşte ortada daha gerçekleşen bir sonuç yokken inanan insanlar rakiplerine göre her zaman bir adım öndedir.

Her zaman başarmak inanmayı doğurur, fakat inanmadan bir şeyi başaramayacağımız için ya da çok zor olacağı için başarının kendiliğinden ya da çok zor bir şekilde gerçekleşmesini beklemek yerine önce inanmamız gerekecektir. Başarmak inanmayı, İnanmak başarıyı getirir döngüsü doğru ve gerçek bir döngüdür fakat bu döngüde başarıların ortaya çıkarılması ve devamı için başarı mı önce gelmeli , inanmak mı diye bir soru soracak olursak ilk önce inanmak gelmektedir. Çünkü inanmak ta bir şeyin başarılması gerçekleşmesi beklenmez, bu şartın oluşması beklenmeden inanır isek bu inanmak başarıyı getirecektir. Çünkü inanmak, sonucu zihinde canlandırmak bedavadır ve o kadar da çaba gerektirmeyen bir durumdur. Evet başardıktan sonra başaracağımıza olan inancımız artmıştır. Fakat inanmadan başarmak çoğu zaman çok güç olmaktadır. İşte bu başardıktan sonra inancımızın artması durumunu başarılı bir durumun arkasından yaşamak istiyor isek bir şeyi başarmayı beklemeyelim. Başardığımız konusunda, başaracağımız konusunda kendimize telkin (yalan) da bulunalım. Başarılı durumu ortaya çıkarmak için başarmayı beklemek yerine telkin (yalan) larla başarıyı tetikleyici olumlu zihinsel durumun oluşmasını sağlayabiliriz.
İsteklilik olmadığı için de ders çalışma davranışı ortaya çıkmayacaktır. Ders çalışmayınca başarılı olamayacağız böylelikle başta kendimize söylediğimiz durum, telkin ya da “yalan” inandığımız bir durum olarak sonuçlanacaktır yani kendimize “başarılı olamayacağımız yalanını” söylediğimiz için, bu yalana inandığımız için sonuç ta inandığımız gibi yani söylediğimiz “yalan” gibi gerçekleşmektedir.

Madem ki sonuç söylediğimiz “yalan” gibi gerçekleşiyor o halde kendimize söylediğimiz yalan olumlu cümleler, ifadeler (yalanlar) şeklinde olursa ortaya çıkacak sonucun da düşündüğümüz, inandığımız, söylediğimiz(yalanımız) gibi gerçekleşme ihtimali çok yüksek olacaktır.

Biraz önce ki kısır döngüyü olumsuzdan olumluya çevirmekle sonucu da olumsuzdan olumluya çevirmemiz mümkün görünmektedir. Yani, bir dersi başaracağımıza inanır isek, bu düşünceye sahip olur ve bunu kendi kendimize tekrar eder, telkin eder, bu “yalana” önce kendimiz inanır isek ders çalışma isteğimiz ortaya çıkacaktır, ders çalışma isteğimiz olduğu için ders çalışacağız, ders çalışınca da başarılı olacağız ve bu döngü başarılı olduğumuz için ders çalışma isteğimizi olması, ders çalışma istek ve hevesimizin olmasıyla ders çalışma davranışının ortaya çıkmasını, ders çalıştığımız için de başarılı olma durumumuz ortaya çıkacaktır ve bu olumlu döngü devam edip gidecektir. Ve bu her iki döngünün de ilk çıkış noktası olumlu ya da olumsuz inanç, düşünce yani kendi kendi kendimize söylediğimiz “yalanlarımızdır” yalanlarımız en çokta kendimizde işe yaramaktadır. Öyleyse yalanlarımız, altın değerinde ki inanç ve telkin sözlerimiz işe yarıyor ise kendimize olmasını, istediğimiz sonuca götürecek “yalanları” söylemeye başlayalım ve bu “yalanlarımıza” devam edelim… Bu durum bisiklet sürmeye benzer; pedalı çevirdiğimiz sürece düşmeden ilerlemeye devam ederiz. Pedalı çevirmeyi bıraktığımız anda düşeriz…

Kendimize güzel yalanlarımız devam ettiği sürece mutluluk ve başarı bizimle olacaktır.

Ayşe ERBAŞ
Psikolojik Danışman
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Masalsı Yalanlar - Gerçeksi Masallar Psk.Cafer ÇATALOLUK
► Evliliği Boşanmaya Götüren Nedenler Psk.Dnş.Sezen SALİHOĞLU
► Başarıya Giden Yol Psk.Müge ADALI
► Hayatta Başarıya Ulaşmak Psk.Adem OCAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Başarıya Götüren Yalanlar' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:16
Top