2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuğa Ölümü Anlatmak
MAKALE #13918 © Yazan Uzm.Habibe AYKAN | Yayın Aralık 2014 | 3,059 Okuyucu
ÖLÜMÜ ÇOCUĞA ANLATMAK

Hayatımızda bazı sorular var cevabını hiç düşünmediğimiz. Ama mutlaka günün birin de karşımıza çıkacak olan. Bu gün o sorulardan bir tanesi olan ölüm kavramı ve çocuğa anlatmak üzerine yazacağım.

İnsan doğar, büyür ve ölür. Ölüm insanoğlunun hayatında doğum kadar doğal ve gerçek iken doğum gibi kabul edilir, mutluluk verici değildir. Ölümü anlamak, kayba tahammül etmek, insan yaşamının en zor anlarından bir tanesidir. Yetişkinler bile ölümü anlamakta zorlanırken çocuklar bu konuda daha da çaresiz kalmaktalar. Özellikle bir ebeveynin kaybını çocuğa anlatmak ise geride kalanları çaresizliğe düşüren ve en çok hatalı davrandığımız hususlardan bir tanesi olmaktadır.

“ÖLÜMÜ ÇOCUĞA NASIL ANLATMALIYIM”

Çocuk için yeterince zor ve karmaşık olan bu durumu çocuğa nasıl anlatır ve çocuğa nasıl davranırsak çocuğun bu zor günlerinde ona destek olabiliriz. Bu sorunun tek bir cevabı yok aslında öncelikle çocuğa anlatacağımız şeyler çocuğun yaşı ile çok ilgilidir. Seçilecek kelime sayısı tamamen çocuğun yaşı ile doğru orantılı olmalıdır. Çocuklara bir şey anlatırken kısa, anlaşılır, sade cümleler kurmak gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Ölüm, özelliklede ebeveynlerden birinin ölümü çocuklardan saklanmaya çalışılmamalıdır. O öldü, artık bizimle olamayacak. Doğa da bütün canlıların doğduğu, büyüdüğü ve öldüğü anlatılabilir. Burada bütün konular da olduğu gibi çocuğun gelişimsel özelliklerini ve yetilerini bilmemiz gereklidir. Ölüm, gitmek veya artık hiç gelmemek gibi kavramlar soyuttur ve çocuklar soyut kavramları anlayamazlar, anlıyormuş gibi görünebilirler. Artık bizimle olmayacak, çok uzaklara gitti bir daha gelmeyecek gibi şeyler söyleseler de bunlar onların dünyasında tam olarak anlam bulan durumlar değillerdir. Çocuğa bir kez anlatıldığında bir daha sormamasını bekleyemeyiz. Az önce söylediğimiz gibi çocuklar ölümü tam olarak anlayamazlar. Tekrar tekrar sorduğu soruya tekrar tekrar aynı cevabı verebiliriz. Anlamadı nasıl anlatacağım yeni yollar bulayım endişesi yaşamayın, her yeni deneme çocuğun aklını iyice karıştırabilir.

“ÖLÜM HABERİNİ VERMEK”

Ölüm haberi ilk verileceğinde çocuğun güvenli, sessiz bir ortamda çocuğun duygusal olarak yakın hissettiği, tanıdığı, bildiği, güvendiği biri tarafından verilmelidir. Ayrıca ölüm haberini verecek olan kişi kendi duygularını da yönetmelidir. Hiçbir şey olmamış gibi, öğle yemeğine çağırmışçasına ölüm haberi vermekte, feryat figan ağlayarak ölüm haberi vermekte çocuk için sarsıcı olabilir. Daha sakin çocuğun anlayabileceği, tepkilerini verebileceği bir ortam da çocuk önemsenerek, dikkate alınarak ölüm haberi verilmelidir. Ölüm haberi verildikten sonra çocuğun davranışları ve tepkileri gözlemlenmelidir. Ancak çocuğun davranış ve tepkileri kontrol altına alınmaya çalışılmamalıdır. Her çocuğun ölüm karşısında göstereceği tepki farklıdır. Çocuk davranışları ve duygularından dolayı eleştirilmemeli, üzülmeye veya daha mutlu olmaya zorlanmamalıdır. Çocuğun duygularını ifade etmesine izin verilmelidir. Çocuğun yanında abartılı durumlardan kaçınılmalıdır. Hiçbir şey olmamış gibi hayata devam ediyormuş izlenimi vermenin de abartılı bir durum olduğu unutulmamalıdır. Çocuk, zaten üzgün olduğunuzu fark edecektir, en doğrusu dozunda duygulanım ile ona dürüst olmaktır. Yakınımızı kaybettiysek üzülürüz. Bu doğal bir durumdur. Bu doğallığı çocuğumuzla abartmadan yaşayabiliyor olmak, çocuğun kendini kandırılmış ve yapayalnız hissetmesine engel olacaktır.

“ ÇOCUKLARIN ACINMAYA DEĞİL, ANLANMAYA İHTİYACI VAR”

Önemli bir diğer konu ise ebeveynini kaybetmiş bir çocuğun acınmaya değil anlanmaya ihtiyacı olduğudur. Çocuğa acımak, zavallı bu yaşta “yetim kaldı”, “öksüz kaldı”, “bahtsız yavrucak” gibi kendi duygularımızı çocuğun üzerinden ifade etmek çocuğa zarar verecektir. Duygusal olarak çocuğu yorup, insanlara, ölen ebeveyne karşı öfke duygusunu arttırabilir. Acınacak durumda olmak, çocuğu daha da güçsüz durumda bırakır ve bu acı ile baş etmekte daha da zorlanabilir. Çocuğun iç dünyasında duyduğu acı, çaresizlik duygusu, terk edilmişlik hissi, kaygı ve korkular çocukların davranışlarına yansımakta çocuklar iç dünyalarında yaşadıkları duyguları ve güçlükleri davranışları ile ifade etmeye çalışmaktadırlar. Bu durum çocukların bir takım uyum zorlukları, davranım bozuklukları gibi semptomlar oluşturmalarına sebep olmaktadır.

“ASLA YAPILMAMASI VE SÖYLENMEMESİ GEREKENLER”

Bütün insanlar için zor ancak çocuklar için çok daha zor ve karmaşık olan bu süreci daha da karmaşıklaştıran ve kesinlikle söylenmemesi gerekenlere göz atacak olursak:

- “Çok uzaklara gitti ve bir daha gelmeyecek”: Bu açıklama çocuk için her gidenin ardından çok yoğun korku yaşamasına sebep olabilir. Çocuk diğer ebeveynin işe gitmesinden, okula gitmekten, tuvalete gitmekten çok korkabilir ve çocuk tam bir bağımlılık geliştirebilir. Çocuk için her gitme bir ölüm olabilir.

- “Çok uzun bir yolculuğa çıktı”: Bu açıklamada aynı şekilde çocukların yolculuğa ve taşıtlara karşı kaygı ve korkular geliştirmelerine sebep olabilir.

- “Uyudu, çok uzun bir uykuya yattı”: Bu açıklama özellikle okul öncesi dönem çocukları için çok masum ve kolay bir yol gibi görünse de, başta “ acı yok”, “ölüm yok” nasıl anlatılabilecek en kolayı bu gibi gelse de çocuklarda uyku bozuklukları olmak üzere birçok ruhsal sıkıntıya sebep olmaktadır.

- “ Allah yanına aldı. Allah sevdiği insanları yanına alır”: Bu açıklama çocuğun inançları ile ciddi çatışma yaşatabilir. Allah’ın onu sevmemesi için Allah’ın sevmeyeceği işler yapmaya kalkışabilir. Çocuğun değerlerine zarar verecek bir yapıdır. Öfke duygusu, kızgınlık, suçluluk duyguları ile birleşip, çocuklarda kişilik gelişimine olumsuz etkiler yaratabilir.

- “Yakınlardan birinin ölen kişiyi çok üzdüğü için hastalanıp öldüğü” açıklaması da çocuk için son derece sakıncalıdır. Çocuk kendisinin de onu üzdüğü için öldüğünü düşünebilir. Derin suçluluk duyguları bütün hayata yansıyan ruhsal sıkıntılar yaşatabilir.

- “Belasını buldu veya cezasını çekiyor” gibi bir açıklama veya böyle bir konuşmaya şahit olması da çocuk için değerlerine zarar veren korku ve suçluluk duyguları yaşatan bir durum olacaktır.

“UZMAN YARDIMI ALMALI MIYIM?”

Ölüm ne kadar iyi anlatılırsa anlatılsın, özellikle de bir ebeveynin kaybı çocuk için dayanması çok güç bir durumdur. Çocuklarında tıpkı erişkinler gibi yas süreci yaşadığını unutmamak gerekir. Çocuklar bu dönemlerde alt ıslatma, kekemelik, hırçınlık, saldırganlık, yeme bozuklukları, uyku bozuklukları, tırnak yeme gibi uyum ve davranış bozuklukları gösterebilirler. Yine bu dönemde kabuslar, korkular, akademik başarıda düşme, içe kapanma gibi sorunlar oluşabilir. Bu durum da ailelerin bir uzman yardımına ihtiyacı olabilir. Böyle sorunlar yaşandığında zamanla geçeceğini düşünmek sorunları daha fazla ve zor hale getirebilir. Çocuklar böyle sorunlar yaşıyorsa bir uzmanın değerlendirmesi istenmelidir. Gerekli durumlarda çocuklara profesyonel destek sağlanmalı, ailelere ve çocukların geride kalan yakınlarına rehberlik edilmelidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuğa Ölümü Anlatmak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Habibe AYKAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Habibe AYKAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Habibe AYKAN Fotoğraf
Uzm.Habibe AYKAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Aile Danışmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Habibe AYKAN'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Çocuğa Ölümü Anlatmak' başlığıyla benzeşen toplam 84 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Bu Oyun Kimin? Temmuz 2017
► Cinsellik ve Dokunmak Temmuz 2017
► Çocukta Cinsel Eğitim Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:08
Top