Meslek Seçimi ya da Geleceğimizin Seçimi
MAKALE #13933 © Yazan Psk.Dnş.Ayşe ERBAŞ | Yayın Ocak 2015 | 1,726 Okuyucu
MESLEK SEÇİMİ YA DA GELECEĞİMİZİN SEÇİMİ
Meslek seçerken aslında geleceğimize ilişkin olarak bir film ya da dizi filmin adını koymak, konusunu belirlemek, senaryosunu yazmak gibi bir işi de yapmış oluruz. Öyle bir dizi ya da film ki, yapımcısı da senaristi de başrol oyuncusunun da kendimizin olduğu bir yapım…
Bu filmin nerede geçeceğine, nasıl bir hayat süreceğine, kimlerle hangi koşullar da yaşayacağına, aslında biz karar veriyoruz ve gerçekleştiriyoruz.
İşte meslek seçimi de böyle bir şey; ya kendi filmimizin yapımcısı, senaristi, yönetmeni ve başrol oyuncusu biz kendimiz oluruz ya da başkalarının yapımcı, yönetmen ve senarist olduğu ve başrol oyuncusu olduğu filmlerde bize biçilen rolleri alır ve oynarız istesek de, istemesek de…
O halde kendi filmimizde başrol oynamak istiyor isek bunun için neler yapmalıyız, nasıl bir yol izlemeliyiz? Her şeyden önce kendimizi tanımalıyız, sahip olduklarımızı, yeteneklerimizi, kapasitemizi, gelecekle ilgili hayallerimizi, hayattan beklentilerimizi, isteklerimizi, gerçekleştirmek istediğimiz değerleri ortaya koymamız gerekecektir.
İlk önce kendimizi tanımalıyız, yeteneklerimizi, iyi ya da zayıf olduğumuz yanlarımızı nelerden hoşlanıp hoşlanmadığımızı bilmemiz gerekecektir.
Kendimizi tanıdıktan sonra, meslekler hakkında yeterli ve gerekli bilgilere ulaşmamız gerekecektir. Hangi koşullarda çalışır, neyle uğraşır, kimlerle hangi ortamda bulunur, hangi beceri, yetenek ve bilgilere ve kişisel özellik ve değerlere sahip özelliklerde olmak gerekir gibi meslekle ilgili bilinmesi gereken bilgilere ulaşmamız gerekecektir. Bu bilgilerin sübjektif değil, objektif bilgiler olması gerekir. Onun için bu bilgilere “objektif” bilgi sunacak kaynak ve kişilerden ulaşmalıyız. Objektif ve sübjektif kaynak ve kişileri ayırt etmek için en basit ölçümüz; eğer bir kişi “bana göre ile…” başlayan bir cümle ile bir bilgi veriyorsa o bilgi büyük bir ihtimalle objektif bir bilgi olmayacaktır. Bu bilgi o kişinin kendi görüşü ya da yorumu olacaktır.
Kendimizi tanıdıktan, ne istediğimizi ya da ne istemediğimizi ortaya koyduktan sonra, meslekler hakkında da yeterli bilgiye de sahip olduk ve artık son aşamaya gelindi.
Bu kadar düşünmeye gerek var mı diye sorabiliriz; günümüzde çoğu insanlar gibi önce karar verip sonra da düşünebiliriz, karar bizim. Ya düşünüp karar vereceğiz ya da düşünmeden karar verip sonrasında kara kara düşüneceğiz!
İş ve meslek hayatında insanlar üç kategoriye ayrılırlar; insanlar ya sevdikleri işi yaparlar ya da yaptıkları işi severler ya da sevmeseler de bir işi yaparlar… bu kategorilerden hangisinde olacağımızı bu süreçte yapacaklarımız belirliyor.
Meslek seçerken iki unsur göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlardan birincisi hayallerimiz ve isteklerimiz, ikincisi ise bu mesleklerle ilgili olarak dikkat edilmesi, göz önünde bulundurulması gereken gerçekliklerdir.
Meslek seçiminde bulunurken kendimizi o mesleği yaparken mutlu ve başarılı bir birey olarak hayal etmemiz, o mesleği herkesten ve her şeyden önce biz kendimize yakıştırmalıyız. Bu mesleği yaparken ki durumumuzu hayal ederken her yönden tatmin olmamız ve bir çok değeri beraberinde elde etmemiz bizi hayalimizde o mesleğe bağlayacaktır. O meslek ile aramızda oluşan bağ sonrasında, bizi o noktaya ulaştıracak olan, şartları, gerçeklikleri, yolları, yapılması gerekenleri de beraberinde yerine getirme konusunda yapılacak olanlar da bu hayali gerçek yada hayal noktasında kalmasını sağlayacak realite olarak dikkate alınmalıdır.
Seçmeyi düşündüğümüz meslek ya da yükseköğretim programı için hangi derslerimizin çok iyi olması gerektiği, hangi derslerden sınava girecek olduğumuz bizim için realitedir ve hayallerimizin gerçekleşmesi ya da gerçekleşmemesi konusunu bizim açımızdan belirleyen en önemli faktördür.
Bütün bu derslerde iyi olmayı, sınavlarında başarılı olmayı göze alıyor isek karar önemli ölçüde verilmiş demektir.
Kendi özelliklerimizle seçmeyi düşündüğümüz mesleklerin birbirine ne kadar uyduğu ya da uymadığını karşılaştırıyoruz. Sonunda karar veriyoruz…
Her karesinde mutlu ve başarılı olduğumuz, olmak istediğimiz kendimiz gibi olduğumuz hayatlar için mesleğimizi seçerken önce düşünelim sonra seçelim ve ömür boyu sevdiğimiz işi yapalım…
Ayşe ERBAŞ
Psikolojik Danışman
Meslek seçerken aslında geleceğimize ilişkin olarak bir film ya da dizi filmin adını koymak, konusunu belirlemek, senaryosunu yazmak gibi bir işi de yapmış oluruz. Öyle bir dizi ya da film ki, yapımcısı da senaristi de başrol oyuncusunun da kendimizin olduğu bir yapım…
Bu filmin nerede geçeceğine, nasıl bir hayat süreceğine, kimlerle hangi koşullar da yaşayacağına, aslında biz karar veriyoruz ve gerçekleştiriyoruz.
İşte meslek seçimi de böyle bir şey; ya kendi filmimizin yapımcısı, senaristi, yönetmeni ve başrol oyuncusu biz kendimiz oluruz ya da başkalarının yapımcı, yönetmen ve senarist olduğu ve başrol oyuncusu olduğu filmlerde bize biçilen rolleri alır ve oynarız istesek de, istemesek de…
O halde kendi filmimizde başrol oynamak istiyor isek bunun için neler yapmalıyız, nasıl bir yol izlemeliyiz? Her şeyden önce kendimizi tanımalıyız, sahip olduklarımızı, yeteneklerimizi, kapasitemizi, gelecekle ilgili hayallerimizi, hayattan beklentilerimizi, isteklerimizi, gerçekleştirmek istediğimiz değerleri ortaya koymamız gerekecektir.
İlk önce kendimizi tanımalıyız, yeteneklerimizi, iyi ya da zayıf olduğumuz yanlarımızı nelerden hoşlanıp hoşlanmadığımızı bilmemiz gerekecektir.
Kendimizi tanıdıktan sonra, meslekler hakkında yeterli ve gerekli bilgilere ulaşmamız gerekecektir. Hangi koşullarda çalışır, neyle uğraşır, kimlerle hangi ortamda bulunur, hangi beceri, yetenek ve bilgilere ve kişisel özellik ve değerlere sahip özelliklerde olmak gerekir gibi meslekle ilgili bilinmesi gereken bilgilere ulaşmamız gerekecektir. Bu bilgilerin sübjektif değil, objektif bilgiler olması gerekir. Onun için bu bilgilere “objektif” bilgi sunacak kaynak ve kişilerden ulaşmalıyız. Objektif ve sübjektif kaynak ve kişileri ayırt etmek için en basit ölçümüz; eğer bir kişi “bana göre ile…” başlayan bir cümle ile bir bilgi veriyorsa o bilgi büyük bir ihtimalle objektif bir bilgi olmayacaktır. Bu bilgi o kişinin kendi görüşü ya da yorumu olacaktır.
Kendimizi tanıdıktan, ne istediğimizi ya da ne istemediğimizi ortaya koyduktan sonra, meslekler hakkında da yeterli bilgiye de sahip olduk ve artık son aşamaya gelindi.
Bu kadar düşünmeye gerek var mı diye sorabiliriz; günümüzde çoğu insanlar gibi önce karar verip sonra da düşünebiliriz, karar bizim. Ya düşünüp karar vereceğiz ya da düşünmeden karar verip sonrasında kara kara düşüneceğiz!
İş ve meslek hayatında insanlar üç kategoriye ayrılırlar; insanlar ya sevdikleri işi yaparlar ya da yaptıkları işi severler ya da sevmeseler de bir işi yaparlar… bu kategorilerden hangisinde olacağımızı bu süreçte yapacaklarımız belirliyor.
Meslek seçerken iki unsur göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlardan birincisi hayallerimiz ve isteklerimiz, ikincisi ise bu mesleklerle ilgili olarak dikkat edilmesi, göz önünde bulundurulması gereken gerçekliklerdir.
Meslek seçiminde bulunurken kendimizi o mesleği yaparken mutlu ve başarılı bir birey olarak hayal etmemiz, o mesleği herkesten ve her şeyden önce biz kendimize yakıştırmalıyız. Bu mesleği yaparken ki durumumuzu hayal ederken her yönden tatmin olmamız ve bir çok değeri beraberinde elde etmemiz bizi hayalimizde o mesleğe bağlayacaktır. O meslek ile aramızda oluşan bağ sonrasında, bizi o noktaya ulaştıracak olan, şartları, gerçeklikleri, yolları, yapılması gerekenleri de beraberinde yerine getirme konusunda yapılacak olanlar da bu hayali gerçek yada hayal noktasında kalmasını sağlayacak realite olarak dikkate alınmalıdır.
Seçmeyi düşündüğümüz meslek ya da yükseköğretim programı için hangi derslerimizin çok iyi olması gerektiği, hangi derslerden sınava girecek olduğumuz bizim için realitedir ve hayallerimizin gerçekleşmesi ya da gerçekleşmemesi konusunu bizim açımızdan belirleyen en önemli faktördür.
Bütün bu derslerde iyi olmayı, sınavlarında başarılı olmayı göze alıyor isek karar önemli ölçüde verilmiş demektir.
Kendi özelliklerimizle seçmeyi düşündüğümüz mesleklerin birbirine ne kadar uyduğu ya da uymadığını karşılaştırıyoruz. Sonunda karar veriyoruz…
Her karesinde mutlu ve başarılı olduğumuz, olmak istediğimiz kendimiz gibi olduğumuz hayatlar için mesleğimizi seçerken önce düşünelim sonra seçelim ve ömür boyu sevdiğimiz işi yapalım…
Ayşe ERBAŞ
Psikolojik Danışman
1 Beğeni 
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
