2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Eyvah Boşanıyorum,peki Bu Dünya'nın Sonumu??
MAKALE #14020 © Yazan Psk.Derya OĞUZTÜRK | Yayın Ocak 2015 | 4,047 Okuyucu
İlk bakış,ilk tanışma,buluşma ve evliliğe giden serüven başlar.Çiçekler,kurlar,gelecek planları, hayaller ve sonunda kurulan mutlu bir yuva. Evlendik... Peki şimdi ne olacak.. Tüm o komprimanlar,sözler,ilgi,alaka ve ayaklarımızı yerden kesen birlikte olma arzusu ne oldu da bu duruma geldik?!
Çoğumuzun başına gelen ya da gelebilecek olan bir olaydır bu aslında.Bazen aldatılma,bazen aldatma bazen de farkına varmadığımız ya da varmak istemediğimiz farklı olgulardır bizi bu yola sokan.
Ters giden neydi.Bir film şeridi gibi geçer gözümüzün önünden evliliğimizde yaşadığımız iyi veya kötü anlar. Genellikle de mutlu olduğumuz anlar belirir gözümüzün önünde,özellikle aldatılmışsak üzüntü,keder,kırgınlık duyguları baskın olsa da aslında kendimize yakıştıramayız bu durumu!Boşanma kelimesi çoğumuza sıkıntıyı anlatır aslında!

Boşanma iki insan arasındaki beraberliğin sona ermesidir.Evet ama gerçekten bitmesi gerekiyor mu? Biraz daha uğraş mı vermeli? Çiftler bazen evli olarak kalsalar da aralarında duygusal bir boşanma olabilir. Bazen de yasal olarak boşansalar bile birbirlerinden kopamama durumları yaşanabilir.
Boşanma öncesi, sırası ve sonrasında birtakım değişik duygu ve düşünceler başgösterebilir.
Boşanma öncesi dönem düşünme dönemidir. Bu dönemde ilişkideki sıkıntıların fark edilip, bunlarla yüzleşildiği süreçtir.(Aslında çoğu kişi bu yüzleşmayi yapamaz bu nedenledir ki profosyonel bir desteğe ihtiyaç duyulur.Zordur çünkü bazen gerçeklerle yüzleşmek) Bu dönemde kişi öncelikle mutsuzluk, ilişkiye yabancılaşma,kaos gibi duygular hissedibilir. Bu duygularla başederken ortaya bazı davranışlar çıkabilir. Terapi arayışına girmek, münakaşa etmek, eşle yüzleşmek, eşle gereksiz tartışmaya girmek ya da durumu inkara giderek her şey yolundaymış gibi davranmak da bu süreçte genellikle uygulanan davranışlardandır.
Boşanma sırası yani mahkeme süreci.Bu süreç mutlaka çevreye mutlaka anlatılmalıdır.Bu dönem daha sukunetle geçirilmesi her iki taraf açısından yararlı olacaktır. Mümkün olduğu kadar aile ve arkadaşlarla çok fazla temas halinde olunmaması belkide olayları pekiştirilmemesine ve bu süracin daha sakin şekilde üstesinden gelinilmesine faydası olacaktır.Bazı evliliklerde çocukların velayeti ve maddi paylaşım birlikte artık ayrılma olgusunun pick yaptığı dolayısıyla üzüntü,sıkıntı,çoğu zamanda depresyonun eşlik ettiği bir dönem.Taraflardan biri ki genelde boşanmak isteyen taraf olur bu; dik duruş sergilerken karşı ki taraf ise tabiri caizse ''Dünya'nın sonu gelmiş'' gibi hisseder.Aslında belki de şöyle düşünmek gerekir'' her son yeni bir başlangınçtır.''


Boşanmadan sonraki dönem hayatımızdaki dengeleri kurmaya ve yeni bir başlangıca kapımızı açtığımız zamandır. Bu dönemde geçmiş değil gelecek önem kazanır. Özellikle çocuğumuz ya da çocuklarımız var ise yeni başlangınçlar daha da önem kazanmakta. İlk bakışta sadece eşleri ve çocukları etkileyen bir süreç gibi görünse de toplumsal açıdan bakıldığında, toplumun sosyal yapısını, değer sistemini, kültürünü çok yakından etkilemektedir. Kişileri,kişilerarası ilişkileri etkileyen boşanma olgusu genel olarak bakıldığında birtakım sebeplere dayanmaktadır.

Kuşkusuz her ülkede ve her ailede çok farklı nedenler boşanmada etken olsa da genel anlamda bazı noktalar üzerinde durmak gerekmektedir.Boşanmaya neden olabilecek sebepler ne olabilir?

1.Eşlerin evlilik öncesinde birbirlerini yeterince tanımamış olmaları boşanma ile bitme olasılığı yüksek evliliklere nedenlerinden olabilmektedir.Özellikle az gelişmiş topluluklarda olan eşini kendisi seçememesi ya da duygusal açıdan evleneceği kişiyi değerlendirememiş olması da maalesef sonu hüsranla biten evliliklere zemin hazırlayabilmektedir.

2.Farklı ekonomik ve sosyo-kültürel yapıya sahip olmak eşlerin birbirlerini anlama ve uyumlu bir şekilde yaşama olanaklarını güçleştirebilmektedir.Farklı aile kültürlerine, değer sistemine sahip olmak olay ve durumları farklı şekilde algılama ve yorumlayama neden olmaktadır. Böylece fikir farklılıklarından kaynaklanan sıkıntılarla birlike evlilikler yıkılabilmektedir.

3.Eşlerin birbirlerinin yaşam alanlarına girmeleri evlilik hayatlarını kısıltlamakta ve eşler bu durumdan kaynaklanan baskı sonucu kendi özgürlüklerini tekrar yaşayabilmeyi istemektedirler.Eşlerin kendilerini mutlu ve huzurlu hissedebilecekleri farklı ortamlardaki yaşantıları aslında kendilerini deşarj edebilme isteğidir.Bunun sağlanmaması ya da bu isteğe saygı gösterilmemesi de evliliklerin yıkılmasına sebep olabilmektedir.

4. İletişim eksikliği,eşlerin birbirlerini yeterince dinlemeye ve anlamaya çalışmamaları da ilişkiyi koparan etmenlerden aslına bakılırsa temelini oluşturmaktadır. Anlaşılmadığını,dinlenilmediğini hisseden eşler ilişkiye daha çok zarar verebilmekte ve belki de kendisini anlayacak ve dinleyecek birirlerini bulma çabası içinde olabilmektedirler.

5.Geldik klitik sebeplerden birine. Özellikle bizim gibi kapalı toplumlarda daha çok sık rastlanan eşlerin ailelerinin evlilik dinamiklerini karışması ve olaylara müdahale etme isteği de maalesef sık rastlanan evlilik bitirme sebeplerinden biridir.Ailelerin olaya müdahil olması sebebiyle aslında eşlerin konuşarak belki de çok kolay üstesinden gelinebilinecek sıkıntılar bu 3.şahısların müdahalesi sebebiyle büyümekte ve içinden çıkılamaz bir yumak haline gelinebilmektedir.

6.Günümüzde sıklıkla rastalanan sebeplerden biri de sosyo-ekonomik sorunlar. Bu konuda yaşanan sıkıntılar aile üyelerinin farklı beklenti içine girmelerine, yaşanan problemlerin farklı boyutlara çekilmesine ve evlilikten beklenen gereksinmelerin karşılanmasına engel olmaktadır.

7.Kadının eğitim düzeyinin ve sosyal statüsünün yükselmesiyle başlayan ekonomik bağımsızlığını kazanması da evlikliklerde zaman zaman kadının tabiri caizse gözünü açmaktadır..Eğitim düzeyinin yükselmesi, çalışma hayatına atılması kadına güç vermekte, beklenti düzeyinin artmasına ve haklarını arama yetisi kazanmasına yol açmaktadır.

8.Eşler arasında yaşanabilinecek kıskançlıklarda evlilik hayatını zedelemekte ve güven eksikliğinden kaynaklanan iletişim kopukluğuyla bağlantılı eşler arasındaki mutluluğu ve uyumu engelleyebilmektedir.

9.Ve diğer diyebileceğimiz sebepler. Eşlerden birinin akıl sağlığının yerinde olmaması,eşler arasında yaşanan şiddet(sözel ya da fiziksel),onur kırıcı davranışlara maruz kalınması ya da yüz kızartıcı davranışlarda bulunulması gibi sebeplerle de evlilikler sona erebilmektedir.

Peki maddi-manevi bizleri zarara uğratan, bizlere hayal kırıklıkları yaşatan bu duruma maruz kalmamak için neler yapabiliriz?


1. Boşanma sürecini yaşamamak için kuşkusuz özellikle eş seçiminde çok dikkat etmek, flört, sözlülük, nişanlılık aşamalarında karşı cinsi iyi tanımaya çalışmak yapabileceğimiz en önemli başlangıcı oluşturmaktadır.Karşı tarafın davranış ve söylemlerine iyi değerlendirmek, beklenti ve sorumlulukları açık ve net bir şekilde belirtmek gerekmektedir.

2. Evlenecek çiftlerin evlilik konusunda bilgilenmeleri, evlilik le ilgili eğitimlere birlikte katılmaları daha sağlıklı kararlar vermeyi sağlayacaktır.

3. Bireylerin kendilerini ve eşlerini olabildiğince çok iyi tanımaları, birbirlerini olmasını istedikleri gibi değil oldukları gibi kabul etmeleri, değiştirmeye çalışmamaları birtakım sorunların kolaylıkla üstesinden gelmeyi sağlayacaktır. Evlilik hayatında en ufak olumsuzluk ve tartışmalarda boşanmanın sözü edilmemeli,( özellikle de çocuklar bu gibi konuların tehdit malzemesi olmamalı)bu bir tehdit aracı olarak kullanılmamalıdır.

4.Erken aşamada evliliğin ilk döneminde çocuk düşünmek yapılabilenecek en büyük hatalardan biri olacaktır.Çocuk sahibi olma konusunda evliliğin genel durumu en ince ayrıntısına kadar gözden geçirilip, geleceğe yönelik tahminler yapmak faydalı olacaktır.Çocuğu, yuvayı ayakta tutacak, bozuk olan ilişkinin düzelmesini sağlayacak etken olarak görmemek( Çocuğu piyon olarak görmemek gerekir ki yapılan araştırmalar da boşanmaların çocuk ya da çocuk sayısıyla alakalı olmadığı açıkça görülmektedir) gerekmektedir.

5. Boşanma, gerek çocuklar gerekse eşler üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen, yaşamın sonu ya da daha kötü bir yaşamın başlangıcı olarak düşünülmemesi gerekmektedir. Eğer eşler evliliği sürdürecek hoşgörü, saygı ve sevgiye sahip değillerse kendi öz saygılarını yitiriyorlarsa o zaman evliliğin sürdürülmesi konusunda ısrar etmek yarar yerine zarar getirebilmektedir. Yapılan araştırmalarda görülmüştür ki mutsuz ve huzursuz bir ortamda büyüyen çocukların psikolojik yapıları boşanma gerçekleşmiş bir ortamda yaşayan çocuklardan çok daha sağlıksızdır.Zoraki yaşanan evliliklerdeki stress ve anksiyete çocukları olumsuz etkilemekle birlikte eşlerin de psikolojilerini bozabilmektedir.

6. Tüm aile bireyleri tarafından, boşanmanın, yürümeyen/yürütülemeyen bir evlilik için nihai karar olduğu kabul edilmeli ve böyle değerlendirilmelidir.3.şahısların verilen kararlara müdahale etmelerine izin verilmemeli ve bu konuda stabil olunmalı.Acabalarla karşı karşıyasınız kesin ve net bir karar verdikten sonra konu dile getirilmelidir.

7. Eğer çocuğunuz var ise bu aşamalardan sonra çocuğa, boşanmaya karar verdiklerini eşler birlikte, açık ve kesin bir dille ifade etmeli, boşanmanın yaşantılarına neler getireceğini anlatarak onu bilgilendirmelidirler.Yapılacak bilgilendirme de yapılamayacak ya da gerçekleşmesi mümkün olmayan sözler verilmemeli ve objectif olunmalıdır.

8. Genellikle çoğu çocuk ya da ergen yaşanan ya da yaşanacak boşanmanın kendilerinden kaynaklandığı düşünebilmekte ve kendilerinde suçluluk duygusu hissedebilmektedir. Boşanmanın nedenlerinden birinin çocuk ya da gencin kendisi olmadığı çok iyi anlatılarak, eşlerin çocuğa olan sevgilerinin hiçbir zaman değişmeyeceğini söylemek gerekmektedir.

9. Boşanmadan sonra eşler ilişkilerini medenice sürdürerek, çocuk için gerektiği zaman bir araya gelerek onun psikolojik doyum sağlamasına yardımcı olunmalıdır.

10. Maalesef toplumumuzda sık rastlanan boşanma sonrasında çocuğu şımartmak, ona acıma duygusuyla yaklaşmak, onu taraf tutmaya zorlamak(eşlerden biri ya da her ikisi de yapabilmekte),diğer eşe göndermemekle tehdit etmek onun kişiliğini ve ruhsal yapısını zedeleyebilmekte ilerleyen yaşlarda psikolojik sıkıntılara maruz kalmalarını kolaylaştırabilmektedir.

Evlilik sürecinde sorunlarla başa çıkmada zorlanıldığı anda profesyonel yardım almaktan kaçınmamak uyum sağlamayı kolaylaştıracaktır. Boşanma öncesinde, sırası ya da sonrasında alınacak psikolojik yardım, bireylerin kendilerini ve eşlerini daha objektif sorgulamalarına, yeni yaşam biçimlerine uyum sağlamalarına daha sağlıklı bir ruhsal yapıya sahip olmalarına yardımcı olacaktır.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Eyvah Boşanıyorum Psk.Nur GEZEK
► Eşimden Boşanıyorum Psk.Güzide TÜRKYILMAZ
► Boşanıyorum Ama Çocuğum Psk.Elif GÜNERİ
► Boşanıyorum Çocuğuma Nasıl Söylemeliyim Psk.Duygu KARAKULAK TAKVİM
► İntihar: Peki Ama Neden? Psk.Sezen ÖZÜTEK EREM
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Eyvah Boşanıyorum,peki Bu Dünya'nın Sonumu??' başlığıyla benzeşen toplam 29 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:28
Top