2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Okul Öncesi Çocuklarda Cinsel Eğitim
MAKALE #14150 © Yazan Psk.Aslı KAYAALTI | Yayın Şubat 2015 | 5,487 Okuyucu
Çocuklar 2,5-3 yaşına geldiklerinde kız-erkek ayırımlarını fark etmeye ve cinsellikle ilgili sorular sormaya başlarlar. Çocuklar her yaşta farklı sorular sorarak meraklarını gidermek isterler. Bu yüzden verilen cevaplar ayrıntılı, uzun, çocuğun kavrayamayacağı kadar karışık olmamalı, doğru, açık ve net ifadelerle çocuğun sorduğu kadar bilgi içermelidir. Anne-babaların çocukların cinsel kimliklerinin oluşumunda ve cinsel eğitimlerinde rolleri büyüktür. Çocukluk döneminde cinsel yaşam konusunda verilen eksik ve hatalı bilgiler yetişkinlikte cinsel uyumu olmayan, doyum sağlayamayan, sinirli, öfkeli, uyumsuz bir birey olmasına neden olabilir.

Ailenin cinsel eğitimdeki rolü ne kadar önemli ise, bu eğitimin zamanı (zamanlaması) da o kadar önemlidir. Cinsiyetle ilgili bilgilendirme için belirlenmiş bir yaş, ya da bir dönem yoktur. Konuya ilgi duyduğu herhangi bir zamanda çocuğa bilgi verilebilir, önemli olan verilen bilginin çocuğun gelişim ve olgunluk düzeyine uygun olmasıdır.

Çocukların Sorularını Yanıtlarken Başvurulan Teknikler:

 Zaman kazanmaya çalışma: “Evet, bu iyi bir soru”, “Güzel bir soru sordun” vs. türünde bir yanıt vermek düşünme fırsatı yaratır.
 Kısmi cevaplandırma: Konu ile ilgili akla gelen ilk yanıtı vermek ancak böyle olduğunda bu konu üzerinde düşünüp bir dahaki sefere daha açıklayıcı olmak gerekmektedir.
 Erteleme: “Bu soru çok özel bir soru ve bunu seninle daha sonra ikimiz baş başa iken konuşmak istiyorum” gibi bir ifadede bulunmak.
 Bu işi bitirme: Cinsellikle ilgili açık ve rahat bir tutum sergilemek, net bir şekilde soruları yanıtlamak.
Okul öncesi dönemdeki çocukların cinsellikle ilgili sorularına verilebilecek yanıt örnekleri;
 “Ben nereden geldim?”, “ Nasıl doğdum?” Doğum ile ilgili ayrıntıları merak eden çocuğa, yaşına uygun bir biçimde ve anlayabileceği bir dille, fetüsün büyüme aşamalarından, bebeğin anne karnındaki pozisyonundan, onu koruyan tabakadan, anne göbeği ile bebeğin göbeği arasındaki kordondan, bunun işlevinden, bebeğin anne rahminden çıkarken özel deliğin genişleyerek başının geçmesine nasıl imkân sağladığından söz edilebilir.
 "Anne kardeşim senin karnına nasıl girdi?", "Bebek nasıl olur?" Anne ve babaların vücutları birbirine çok uygundur ve birbirleri ile çok yakınlaştıklarında bir bebek oluşabilir.

Her kadında yumurtalar vardır ve her erkekte de tohum hücreleri vardır. Kadın ve erkek birbirlerini çok severlerse yumurta ve tohum hücreleri de birbirlerini çok severek birleşirler. Çok mutlu oldukları için de bebek olur. Bu bebek anne karnında büyür. Bebeğin organları annenin karnının dışında yaşayacak kadar geliştiği zaman da sözü geçen özel delikten dışarı çıkarılacağı açıklanmalıdır.

Genellikle cinsiyet konusunda en iyi diyalog, anne ile kız çocuk, baba ile erkek çocuk arasında kurulur. Cinsiyetle ilgili bilgilendirme için belirlenmiş bir yaş ya da bir dönem yoktur. Konuya ilgi duyduğu herhangi bir zamanda çocuğa bilgi verilebilir, yeter ki verilen bilgi çocuğun gelişim ve olgunluk düzeyine uygun olsun.

Bir yandan çocuklar ebeveynlerine cinsiyetle ilgili sorular sorarken, öte yandan ebeveynler uzmanlara çocuklarının cinsel gelişimi hakkında sorular sorarlar. Bu sorular arasında mastürbasyonun oldukça önemli bir yer tuttuğu görülür. "Oğlumun uykuya giderken cinsel organıyla oynaması normal mi?", "Kızımın televizyon izlerken yere yüzükoyun yatarak halıya sürtünmesi doğal mı?", "Çocuğumun kendi kendini uyarmasını engellemek için ne yapmalıyım?", "Çocuğumun mastürbasyon yapması bir anormallik işareti midir?" gibi sorular ebeveynlerin bu konudaki huzursuzluklarını yansıtan sorulardır.

Cinsel organını keşfeden çocuk, organıyla oynamaya başlar, oynadıkça bundan zevk aldığını fark eder, zevk aldıkça da bu hareketini tekrar eder. Çocuk bu hareketini farklı şekillerde sürdürür, bazen eliyle oynar, bazen yatağına sürtünür, bazen bacaklarının arasına sıkıştırdığı yastık veya oyuncakla devam ettirir.

Çocukların bu hareketi bazen odalarında yalnızken, bazen aile bireylerinin yanında ya da okulda arkadaşlarının yanındayken, oyun oynarken, televizyon izlerken, masal dinlerken tekrarladığı görülür. Mastürbasyon yapan çocuk azarlanmamalı, korkutulmamalı, tehdit edilmemeli ve bu davranışından ötürü cezalandırılmamalıdır.

Anne veya baba bu konudaki endişesini veya kızgınlığını çocuğa fark ettirmemeli, telaşını çocuğa yansıtmamalı, kötü veya ayıp bir şey yaptığı duygusunu çocukta uyandırmamalı, bunu yapmaması için çocuğu sürekli olarak uyarmamalıdır. Aile bunu görmemezlikten gelmeli, çocuğun dikkatini başka tarafa yönlendirmeli, zihnini ve ellerini cazip etkinliklerle meşgul etmeli, oyunlarına katılmalıdır.

Araştırma bulguları, ilgi bekleyen, ihmal edildiğini zanneden, hayal kırıklığına uğrayan ya da yoğun korku yaşayan çocuklarda mastürbasyona daha sık rastlandığını göstermektedir. Bu yüzden mastürbasyon yapan çocuklara, mastürbasyon yaptıkları sırada değil de günlük yaşamlarında ihtiyaç duydukları ilgiyi göstermek, şefkat ve sevgi vermek, duygusal ihtiyaçlarını karşılamak daha yerinde olacaktır.

Ebeveynleri tedirgin eden bir diğer konu da çocuklarının karşı cinsin kılığına girmek istemesi, erkek çocuklarının bebek ile kız çocuklarının ise araba ile oynamayı tercih etmesi, erkek çocuklarının oje ve ruj sürmek istemesi vb. durumlardır. Böyle durumlarda ç ocuğun karşı cinsten birisini taklit etmesini engellemeye gerek yoktur. Çocuk kendi cinsel kimliğini tam olarak anlayamamış olabilir, hangi yönüyle kadına ya da hangi yönüyle erkeğe benzediğini ayırt etmeye çalışıyor olabilir, çevresinde oyuncak bebeği olan erkek çocuk ya da arabası olan kız çocuk yoksa bu durumu merak ediyor olabilir. Cinsel organlar arasındaki farkı öğrendiğinde çocuk kendisini artık kız ya da erkek olarak görmeye başlayacaktır. Çocuğun cinsel kimliğinin belirlemesi için babanın erkek çocuğuyla annenin de kız çocuğuyla ilgilenmesi oldukça önemlidir.


Yapılan cinsel eğitim, çocuğun, bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimini tamamlayacak ve toplumda sağlıklı, mutlu bir birey olarak yerini bulmasını sağlayacak nitelikte olmalıdır.

Kaynakça:
TUĞRUL, A.Belma, Cinsel Gelişim Kuramları ve Cinsel Eğitim. Okulöncesi
Eğitimciler İçin El Kitabı.Ya-Pa Yayınları,İstanbul,1994.
YAVUZER, Haluk. Çocuk Psikolojisi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1993.
BACANLI, Hasan, Gelişim ve Öğrenme, Nobel Yayınları, 2000.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Okul Öncesi Çocuklarda Cinsel Eğitim" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Aslı KAYAALTI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Aslı KAYAALTI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Aslı KAYAALTI'nın Yazıları
► Okul Öncesi Çocuklarda Saldırganlık Psk.Yasemin TÜZEMEN
► Okul Öncesi Çocuklarda Oyun ve Önemi Psk.Gözde EMİK AKSOY
► Çocuklarda Cinsel Eğitim Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Çocuklarda Cinsel Eğitim Psk.Dnş.Leyla DURSUN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Okul Öncesi Çocuklarda Cinsel Eğitim' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Okula Başlıyoruz Şubat 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:29
Top