2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



El Yaralanmaları
MAKALE #14402 © Yazan Op.Dr.Onur SAKA | Yayın Mart 2015 | 3,120 Okuyucu
Sanayileşme’nin ülkemizde maalesef olumsuz getirilerinden en önemlisi geçtiğimiz sene pek de hatırlamak istemeyeceğimiz haberlerden dolayı “iş kazaları” dır. Bu aralar farkında mısınız televizyonlarda bir kamu spotu dikkatimizi çekiyor, her ne kadar kalitesini bir miktar düşük bulsam da çekimin son kısmında “iş kazası diye bir şey yoktur” deniyor. Malesef ki doğru bir cümle. Bir insan ekmeğini kazanırken, çalışıp üretirken sağlığından kesinlikle olmamalı ancak eğitimsizlik her alanda olduğu gibi eksikliğimizi yüzümüze yüzümüze vuruyor bu noktada.
El Cerrahisi ve Mikrocerrahi ile ilgilenen biz Plastik Cerrahlar Sanayinin gelişmiş olduğu şehirlerimizde sıklıkla karşılaşıyoruz el yaralanmalarıyla. Gerçi el yaralanmalarını sadece iş kazasına bağlamak da pek doğru değil, örneğin küçük çocuklarda en çok gördüğümüz yaralanma tiplerinden biri de parmağını kapı arasına sıkıştırmış hastalar. Alkol tüketimi ve stresle ilişkili agresyonu yüksek hasta grubu daha çok geceleri tüm kuvvetlerini cam üstünde deneyerek geliyor acillere sonlarını düşünmeden. Asistanken onlara şu soruyu sorardım; “Size 1 trilyon versem elinizi bileğinden itibaren verir misiniz?” . Tabi ki hiç kimse “Evet” diyemezdi bu sorunun yanıtı olarak. Sonrasında eklerdim; “Madem bu kadar değerli, neden cama yumruk atıyorsunuz?”…Daha bir çok sebepten yaralanabilir ellerimiz, en basit bir parmak ucu yanığından veya çizilmesinden kol kopmasına varacak denli geniş bir yelpazede yaralanmalar mevcuttur. Sanayi kaynaklı el yaralanmaları, daha ağır, daha kirli ve tedavisi daha zor yaralanmalardır.
Türkiye’de el cerrahisi ile eğitim veren kliniğe bağlı olarak Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahlar ile Ortopedistler ilgilenmektedir. Bir de son dönemde bu iki uzmanlık dalının yan dalı olarak “El Cerrahisi” yapılabilmektedir. Ülkemizdeki hekim açığı ve ayrıca el cerrahisinin acili ve komplikasyonu bol bir branş olması bu konuyla alakalı uzmanlaşan kişi sayısının çok az olmasına sebep olmaktadır. Örneğin bugün parmağınız kopsa, replantasyon dediğimiz parmağın yerine geri dikilmesi ameliyatını büyük şehirlerin bazılarında bile yaptıramayabilirsiniz.
Elimiz işlevleri ve anatomisi açısından son derece komplike bir organ. Elin stabilitesini kemikler, eklemler ve bağlar, hareketini tendonlar, kaslar ve sinirler, duyusunu sinirler, beslenmesini ise damarlar sağlamaktadır. Ağır yaralanmalarda genelde belirttiğimiz anatomik yapılardan birkaçı hasar görmektedir. Temel nokta ise, bu yapılar hasar gördüğünde en iyi cerrahi ve en iyi fizik tedavi ile bile %100 eskisi gibi olamamaktadır. Örneğin tendonunuz kesildiğinde parmağınızın hareket kabiliyetini yitirirsiniz. Bizlere gelir ve cerrahi geçirir tendonunuz onarılır. Sonrasında fizik tedavi hekimlerince fizyoterapiye başlanır. Buna rağmen onarım bölgesinde doku yapışıklıkları sebebiyle onarılmış olan o tendonunuz çalışmayabilir ya da tam olarak parmağınız bükülmeyebilir.
Tendon kesilerinde yaralanmanın bölgesine göre elde edilecek sonuçlar farklılık gösterir. El sırtındaki tendon kesilerinin sonuçları daha iyi iken, parmak iç yüzündeki tendon kesilerinde iyi sonuçlar elde etmek gerçekten güçtür. Ameliyatlar uygun hastalarda lokal anestezi ile veya sadece el ve ön kol uyuşturularak yapılabilir. Ameliyat sonrasında genelde 3-4 hafta arasında eliniz ve ön kolunuz yarım alçıya alınır. Kimi vakalarda hemen kimi vakalarda biraz daha gecikmeli fizik tedavi ve hareket başlanır. En iyi ihtimalle işe geri dönüş tarihiniz 1,5 aydır.
Sinir kesileri, hareket, duyu veya her ikisinin etkilendiği yaralanmalardır. Duyu olarak hangi parmağın neresinin duyusunun kaybedildiği bile önemlidir. Örneğin başparmağın uç kısmının duyusu, serçe parmak uç kısmından daha önemlidir. Sinirdeki yaralanmanın seviyesi de çok büyük önem arz eder. Örneğin sinirinizi dirsek seviyesinde kesmek, el bileği seviyesinde kesmeye göre çok daha kötü sonuçlar doğurur. Elde fonksiyon gören 3 adet ana sinir vardır. Bunların herhangi birinin yaralanması bana kalırsa her türlü tendon yaralanmasına göre çok daha kötü sonuçlar doğurabilir. Bunun sebebi sinir iyileşmesinin pek de kontrol edilebilir olmamasıdır. Normalde bizlere ortaokul ve lisede biyoloji derslerinde sinir dokusunu iyileşmeyen bir doku olduğu öğretilirdi. Ancak tıp fakültesinde öğrendik ki eldeki sinirler uygun bir şekilde onarıldığında günde 1 mm hızla iyileşebiliyor. Sinir onarımları günümüzde mikrocerrahi tekniklerle yapılıyor. Kabaca bir hesap yaparsak el bileği seviyesinde siniriniz kesseniz ve biz de onarsak, bilek-parmak ucu arasındaki mesafeyi 18 cm olarak kabul etsek, 180 mm yapıyor, yani 180 günde duyu tekrar parmak ucunuza ulaşabiliyor. Aslında sinir kesilerinde beni asıl korkutan el içindeki ince hareket kaslarının hareketini sağlayan sinir parçalarının etkilenmesi. Aynı hesap orada da geçerli ancak bu sefer o kadar sürede kaslar çalışmadığı için iyice küçülüyor, yani sinir oraya iyileşip ulaştığında orada hareket ettirecek bir kas bulamıyor.
Kemik kırıklarında genç yaşta, kırık eklem içinde olmadığı sürece, sonuçlar gayet iyidir. Ancak eklem içi kırıklar ve yaşlı hastalarda eklem sertliği oluşumu ihtimali yüksektir. Hafif kırıklar basit yarım alçılarla, parçalı veya yerinden oynamış kırıklarda ince çelik tellerle veya titanyum plak-vidalarla tedavi edilebilmektedir.
Damar yaralanmaları ise el cerrahisinin en acil kısmı. Neyse ki he elimizi, hem de tüm parmaklarımızı besleyen iki adet damarımız var. Birisi kesildiğinde diğeri dokuları besleme noktasında problem yaşanmamasını sağlıyor. Ancak her ikisi de kesilirse aciliyet o zaman başlıyor. Kan olmazsa hayat da olmuyor. Bu nedenle bizlerin “revaskülerizasyon-replantasyon” dediği sizlerin “tekrar yerine geri dikelim” diyerek basit bir işlem zannedilen ameliyat acilen gerekli oluyor. Çoğu merkez bu ameliyatı gerçekleştiremiyor hatta hastanın bu işlemin gerçekleştirileceği merkeze sevk zincirince bile bir çok problem oluşabiliyor. ameliyat çok uzun sürebiliyor ve onarılan damarların kalınlığı 1 mm'den daha küçük olduğu için işlemin başarısının da bir garantisi yok. Bu kadar kıymetli bir ameliyat yapıldıktan sonra Türkiye'de el cerrahisi için özelleşmiş fizyoterapist sayısı da çok az olduğu için hasta yaşayan ancak hareket etmeyen bir parmağa sahip olabiliyor. Bu da bu kadar emeği gerçekten anlamsız kılıyor. Üstüne üstlük hukuki süreçler de cabası. Ameliyat çok acil olduğundan ve ilk dönemde hastanın yanında işveren,iş arkadaşı veya arkadaşı bulunduğu için hasta ve ailesi tam olarak malesef bilgilendirilemiyor. hastaya durumu anlatsanız bile olayın sıcaklığından ameliyatın risklerini, başarısızlık ihtimalini malesef ki hatırlamıyor. İşlem başarısız olup parmak kaybı ile de sonlanınca da doktor aleyhine davalar açılabiliyor.
Her ne kadar yazdıklarımda hafiften kara bir tablo çizmiş olsam da tedavilerin sonuçları eski yıllara nazaran çok çok iyi. Yaralanma olduğunda bu konuyla alakalı iyi bir cerrah ve iyi bir fizik tedavici bulmak en önemli mesele. Ancak asıl önemli olan değerini ölçemeyeceğiniz bu organınıza çok dikkat etmeniz. İnşallah bir gün siz hiç yaralanmazsınız, bizler de hiç onarmayız. Çünkü ellerimiz çok kıymetli.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"El Yaralanmaları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Onur SAKA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Onur SAKA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Op.Dr.Onur SAKA
Denizli
Doktor "Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi - Estetik"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Op.Dr.Onur SAKA'nın Makaleleri
► Omurilik Yaralanmaları Dr.Kenan KIBICI
► Dizde Bağ Yaralanmaları Op.Dr.Selim MUĞRABİ
► Aşil Tendon Yaralanmaları Fzt.Vedat ÜLKER
► Menisküs Yaralanmaları ve Fizyoterapi Dr.Fzt.Halil İbrahim KURMAZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'El Yaralanmaları' başlığıyla benzeşen toplam 13 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Cilt Kanserleri Mart 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:30
Top