2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aile ve Kriz
MAKALE #14525 © Yazan Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ | Yayın Nisan 2015 | 3,827 Okuyucu
Kriz olarak görülebilecek bir çok durumda aile işlevselliği bozulmaktadır. Birçok çalışmanın gösterdiğine göre; aile içinde veya dışında meydana gelen bazı olayların geçici de olsa, aile işlevlerinde bir takım bozulmalar yarattığı bilinen bir gerçektir(Bulut, 1990). Bir aile bireyinin alkol bağımlısı olması da böyle bir kriz durumu olarak algılanabilir. Yani, aile işlevlerinde bir takım bozulmalar ortaya çıkacaktır. Çünkü, ailede alkol bağımlısı bir bireyin varlığı, kişilerin süregelen uyumlarını bozacaktır. Bu durumda belki de, aile grubu içinde yer alan kişilerin yaşamında esas olan rollerde değişiklikler oluşacaktır. Bu da, sorunları ve sağlıksız yaşantıları arttırabilecektir.

Aile içindeki bu değişimlerin yol açtığı gelişmeler; bireysel, ruhsal ve toplumsal süreçler bağlamında ayrı etki özelliği kazanarak ailenin farklı bireylerini; farklı zamanlarda, farklı biçimde etkileyeceği de bir gerçektir. Böylelikle bir neden-sonuç ilişkisi doğrudan kurulamaz. Ancak aile, alkole bağımlılığın gelişiminde hem neden hem de sonuç olma gibi diyadik bir işlevselliği sergiler. Paradoksal görünmekle birlikte ailenin sistem tanımı içinde ele alınması halinde anlaşılırlık kazanan bu açıklama, aile ve alkole bağımlılık sorunsalına bakarken en güvenirlik taşıyan paradigmadır (Doğan, 1996).

Toplumsallaşma sürecinin öncül vasatı ailedir. Aile ilişkilerinin etkileyici olduğu gelişimsel süreçler çocuğun/bireyin toplumsallaşma biçemini doğrudan belirleyebilmektedir. Ailenin toplumsal bir birim olarak, toplumun yaşam evreninde aldığı konum ve bunun aile bireyleri tarafından algılanma biçimi, bireyin gelişim süreci ve sonraki yaşamındaki ilişkilerinin seçiciliğini ve sürekliliğini bildirmekte, hatta bu konuda tahmin yapmaya izin verecek özellikler taşımaktadır. Ana-babanın birbiriyle ve çocukla kurduğu ilişkinin içeriği ve niteliği anahtar bir kavram değerindedir.

Alkol bağımlılığının aile içindeki etkileri iki temel grupta incelenebilir:
• Eş üzerindeki etkiler:
• Çocuklar üzerindeki etkiler:

Eş üzerindeki etkiler:
Daha önce de değinildiği gibi; bağımlılığın gelişim süreci boyunca sistemin uğradığı etkiler, rol ve davranışları değiştirmekte ve adeta zorunlu bir yeniden yapılanma ile sistemi ilk halinden oldukça farklı bir hale getirmektedir. Bu farklılık, evlilik birliği ve taşıdığı kurumsallık üzerinde göz ardı edilemez etki ve sonuçlar doğurmaktadır.

Doğan’ın ilettiğine göre; ülkemizde yapılan pilot bir çalışmada alkol bağımlıları ve eşlerin çocuk yetiştirme tutumları ele alınmış ve aileye ait şu özellikler saptanmıştır:

o Bağımlıların eşleri evlilik çatışmasını bağımlılara kıyasla daha çok onaylamaktadır.
o Annelerin eğitim düzeyi düştükçe aşırı annelik, baskı ve disiplin belirginleşmektedir.
o Bağımlı babalar, özellikle erkek çocuklara yönelik olarak aşırı denetleyici ve karışıcıdır. Arkadaşça ilişki, demokratik ve eşitlikçi tutum onaylanmamaktadır.
o Bağımlılar, eşlerinin ev kadınlığı rolünü reddederek eşlerin baskıcı tutumunda etken olmaktadır.
o Her iki eşin çocuk yetiştirme tutumu, baskı ve disiplin yönünde olup bu ortak tutum, aşırı annelik boyutunda vurgulanarak sürmektedir (Doğan, 1996).

Aile içi ilişkiler söz konusu olduğunda, ebeveynin çocuklara karşı olan tutum ve davranışları önemli bir yer tutmaktadır. Başka bir bakışta ise; çocuk yetiştirme tutumu, “ilişki” tanımı içinde çok önemli bir noktaya işaret etmektedir. Çünkü; belli aile ilişki özelliklerinin, bağımlılık davranışı edinme açısından risk grubu oluşturduğuna dair ciddi araştırma verileri söz konusudur. Sistemin kapalı oluşu ve iç gerginliğin yüksekliği, sistemi besleyecek girdilerin olmayışı anlamına gelmekte olup aynı zamanda kırılganlığa ve parçalanma tehdidine de işaret etmektedir. Ailenin bu özellikleri, paylaşma ve kaynaşma eksikliğine yol açmakta; ve sonuçta başarı, bağımsızlık, özerklik gibi temel kavramların gelişememesiyle sonuçlanmaktadır (Doğan, 1996).


Çocuklar üzerindeki etkiler:
Schulsinger ve ark., uzunlamasına çalışmalarında, alkol bağımlısı ebeveynin olduğu ailelerin gençlerinin yüksek risk grubu oluşturduklarını belirtmişlerdir. Kontrol grubu gençlere göre, risk grubu özellikleri yetersiz sözelleştirme ve dürtüsel davranış olarak saptanmıştır (Akt. Kay. Palabıyıkoğlu ve Doğan, 1990).
Başka araştırmacılar da bu konuda benzer sonuçlar edinmişlerdir. Örn; alkol bağımlısı babaların çocuklarında uyum sorunlarının araştırıldığı bir çalışmada, bu çocukların ailelerinden yeterince destek görmedikleri vurgulanmış ve bu onların aile çevresinin gergin ve çatışmalı olduğu, ayrıca uyum sorunları açısından yüksek risk grubu oluşturdukları saptanmıştır (Akt. Kay. Palabıyıkoğlu ve Doğan, 1990).

Öz, ebeveynden birinde alkol bağımlılığı olduğu ailelerin çocuklarının sağlıklı ve normal aile yaşamını tatmadıklarını ve yaşam boyu süren inkar ve suçluluk duyguları yaşadıklarını belirtmiştir (Öz, 1996).

Ergenler arasında Davranım Bozukluğu ve yineleyen antisosyal davranış, diğer madde ile ilişkili bozukluklarda ve Alkol Bağımlılığı ya da Kötüye kullanımı ile birlikte sık görülmektedir (Amerikan Psikiyatri Birliği, 1998).

Yapılan birçok çalışmada, çocuklarda ebeveyne ait alkol bağımlılığını belirleyici birtakım özellikler saptanmıştır. Öz’ün belirttiğine göre, bu özellikleri şunlardır:
o Stresin neden olduğu bazı psikosomatik bozukluklar.
o Gebelik süresince alkol kullanımı.
o Fetal alkol sendromu belirtileri.
o Suçluluk, utanma, değersizlik ve öfke gibi duygular.
o Bir gruba katılabilmede yetersizlik.
o İçe veya dışa vuran, genellikle negatif içerikli davranışlar.
o Aile ve ev yaşantısı konusunda konuşmama eğilimi.
o Kendi hakkında konuşmama eğilimi.
o İş ya da okulda devamsızlık, okul başarısızlığı.
o İletişimde tutarsızlık ve göz iletişiminden uzak durma.
o Başkalarının beklentilerini karşılama çabası.
o Sorumluluk alamama, sözlerini tutamama (Akt. Kay. Öz, 1996).

Ancak, tahmin edilebileceği gibi, alkol bağımlısı ailelerinin hepsinde çocuklar durumdan aynı düzeyde etkilenmemektedir. Öz, bu konudaki araştırma sonuçlarını da şu şekilde açıklamaktadır: Çocuğun bağımlılıktan etkilenme düzeyi bazı değişkenlere bağlıdır. Bu değişkenler şu şekilde sıralanabilir:
o Bağımlı ebeveynin alkolden etkilenme şiddeti
o Eşler arasındaki güçlüklerin çokluğu
o Kardeşler arasındaki ilişkinin şekli, içeriği
o Bağımlının anne mi yoksa baba mı olduğu
o Çocuğun alkolik olmayan ebeveyn ile ilişkisinin şekli, içeriği (Akt. Kay. Öz, 1996).
Alkol bağımlısı bir aile bireyinin aile üzerindeki etkisi genel olarak değerlendirildiğinde görülmüştür ki; alkol bağımlısı eş ile diğer eş arasında iyi bir iletişim ve etkileşim bulunmamaktadır. Çünkü, alkol bağımlısı bir eşin bulunduğu ailede çevre ile ilişki alkol odaklı olduğundan, aile içi etkileşimi olumsuz yönde etkilemektedir. Bu da çeşitli patolojik davranışlara dönüşerek gerek eş üzerinde, gerek eşler arasında, gerekse çocuklar üzerinde bazı problemlere yol açabilmektedir.

Alkol bağımlılığının aile üzerindeki etkisi araştırılırken, sıkça irdelenen konulardan biri de; “alkol bağımlısı bireyin taşıdığı kişilik özellikleri, davranış paternleri ve özellikle iletişim davranışı biçimleri” konusudur. Alkol bağımlılığının; bağımlının eşi, çocukları ve genel olarak aile sistemi üzerindeki etkileri incelendiğinde, bu etkilere neden olan bazı “ortak bağımlı özellikleri”nin (bağımlı kişilere ait ortak özellikler) var olup olmadığı ve var ise bunların neler olduğu gibi konuların önem kazanması da kaçınılmazdır.

McMaster Aile İşlevleri Modeli, sistem teorisine dayanmaktadır. Bu model, aile üzerine yapılan bir çok çalışmada yer almıştır çünkü aileye, klinik olarak çok kullanışlı bir bakışı mümkün kılmaktadır.

McMaster Aile İşlevleri Modeli, ailenin “şu andaki işlevleri” ile ilgilidir, geçmişteki ya da şu andaki gelişim evreleriyle değil. Yukarıda listelenmiş olan altı değerlendirme alanı aile hakkında bilgi sahibi olmak ve yorum yapabilmek üzere kullanılmaktadır. Aileye ait bir problem söz konusu olduğunda, bu altı alanda değerlendirme yapılmakta ve problemli alan veya alanlar ele alınmaktadır. Aileyi yardım istemeye sevk eden problemler ve alanları tespit edildikten sonra, aile bireyleri (yaşları, ilişkileri, işleri, vb.) birçok açıdan incelenir. Daha sonra terapiste göre resmi çizilmiş olan aile içinde bireylerin birbirlerini nasıl etkilediklerine, birbirleriyle nasıl ilişki kurduklarına bakılır. Aile; güçlü yanları, değerleri göz önüne alınarak gereken noktalarda değişmeye motive edilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aile ve Kriz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Arzu GÜNEŞ Fotoğraf
Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi44 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ'in Makaleleri
► 2 Yaş Sizin İçin Kriz mi? Psk.Reyhan UZUN
► Kriz Döneminde Hamilelik Psk.Serap DUYGULU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Aile ve Kriz' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Alkol Bağımlılığı Nisan 2015
► Aile İşlevselliği Mart 2015
► Bağımlılık Şubat 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:33
Top