2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklarda Cinsel Gelişim (Cinsel Kimlik Gelişimi)
MAKALE #1486 © Yazan Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR | Yayın Ağustos 2008 | 85,691 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
0-1 YAŞ ARASI ÇOCUKLARDAKİ CİNSEL GELİŞİM

Bebeğin meme emişini gözleyen herhangi bir kimse, bebeğin ilk cinsel deneyiminin birincil bakım vericinin meme ve meme çevresiyle olduğunun farkında olur. Meme emen bebek,bir kaç dakika içinde huzurlu ve zevkli bir hal alır. Bebek doyduğu zaman bile emmeye devam eder. Annenin kokusu, sıcaklığı, ve yakınlığı bu ilk ve güzel erotik deneyimin parçalarıdır.

Yaşamın 12. haftasından sonra bebeğin otoerotik objesi olarak başparmak iş görebilir. Anne memesi emen bebeklerde başparmak emme olmazken,emmeyen bebeklerde cinsel ilginin memeden parmağa erken dönüşü gözlemlenebilmektedir (Sarlin 1975). Geçmişte parmak emme psikopatoloji ile ilişkili görülürken, şimdi bu durum bir problem ile ilişkilendirilmemektedir.

Yaşamın ilk 4 ayı ile birlikte, her iki cinsiyetteki bebekler, altını bağlama ve cinsel organlarının temizlenmesi sırasında duyumlar ile cinsel organlarını fark ederler. Bakım vericinin dokunuşlarından büyük zevk alırlar. Yaşamın ilk yılında bebeklerin cinsel organları ile oynamaları nadir değildir. Kız bebekler büyük olasılıkla bu yıllarda kendilerini uyarırlarken (Galenson 1993), erkek bebekler büyük olasılıkla bunu yaşamın 2. ve 3. yıllarında yaparlar. Bebekler vücudunu araştırmak ve vücudunun sınırlarını belirlemek için vücuduna dokunmaya başlayabilir, fakat zamanla zevk alma birincil amaç olur (Spitz and Wolf 1949). Bu ona bağımsız kimlik duygusu verir, ayrılma ve bireyselleşme sürecine yardım eder

Erkek ve kız cinsel organları arasındaki anotomik farklılıklar, çocukların psikoseksüel gelişiminde çok önemli yere sahiptir (Gadpaille 1976, Kestenberg 1968). Erkek çocuklar , cinsel organlarını görebildikleri için kolaylıkla vücudunun diğer parçalarıyla bütünleştirebilirler.Kızlar cinsel organlarını ayırmakta güçlük çekebilirler (Yates 1978). Kızların cinsel organları gizli olduğundan dolayı, daha çok içe yönelik duyumları içermektedir. Bunun tersine erkeklerin, seksüel yaşantıları dışa yönelimlidir (Galenson 1974, Kestenberg 1968).

Cinsel organlara erken ilgi, bakımverici-çocuk ilişkisi ile ilişkilidir. Spitz, 248 bebekle yaptığı çalışmasında, ciddi yoksunluk yaşamış bebeklerin bulunduğu kimsesizler evlerindeki bebeklerde cinsel oyunların tamamen kaybolduğunu, ebeveynlik yönünden avantajlı bebeklerde ise cinsel organlarla oyunların genellikle varolduğunu belirlemiştir (Spitz and Wolf, 1949). Galenson (1974) . Ayrıca sorunlu bakımverici ilişkinin olduğu bebeklerin iyi beslenmelerine karşın kendi kendilerini uyarmadıkları gözlenmiştir.

2- 3 YAŞ ARASI ÇOCUKLARDA CİNSEL GELİŞİM

Çocuk, fiziksel ve psikolojik olarak bağımsız oldukça kişilik için yeni olanaklar ortaya çıkar. Çünkü bu dönemde kas ve hareket gelişim hızlanmıştır ve ayağa kalkıp yürüyen çocuk anne kucağından çevreye doğru uzanmaya, kendi başına hareket etmeye başlar. Bu yılların olumlu unsuru özerklikken, olumsuz unsurlar utanma ve süphedir. Bu dönemde çocukta işeme ve dışkılama işlevini gören kaslar olgunlaşmaya başlamıştır. Dolayısıyla bu kasların olgunlaşması, işeme ve dışkılamanın artık isteğe bağlı olarak yapılabileceği anlamına gelmektedir. Yani çocuk isterse tutar, isterse bırakabilir. Böylece birbirine karşıt iki istek, iki eğilim ortaya çıkmıştır. Çocuk, birbirine karşıt iki eğilim arasında bir şeçim yapabilme durumuna gelmiştir. Bu durum çocuk için yepyeni bir yetinin gelişmesi demektir: tutmak ya da tutmamak; yapmak ya da yapmamak. İşte, özerklik duygusu birbirine karşıt istek ve eğilimler arasında bir şeçim yapabilme gücüdür. Utanma kişinin pantolonunun inikken kendine bakıldığının farkında olduğu anlamına gelir. Şüphe çocuğun göremediği ve kontrol etmeye çalışması gereken, bilinmeyen “arka” ile ilgilidir.

Cinsel oyunlardan mastürbasyona değişim 2 yaşına doğru olur. 15 ve 24 aylar arasında bebeklerin cinsel organlarını farkındalıklarında artış olur, özellikle banyo ve bez bağlama sırasında (Galenson 1974, 1993). Bu dönemde kendini uyaran kız sayısı erkeklerden daha azdır, kızlar daha az sıklık ve yoğunlukta yaparlar (Kleema 1975). Kendini uyarma (self-stimulation) ile, buna eşlik eden, kızarma, hızlı solunum ve terleme olur. Başlangıçta bebek kendini uyarırken bakım verici ile sevgi kontağı kurmaya çalışır.

Yaşamın 2. yılında oluşan masturbatuvar aktivite erkek çocuklarda devam ederken, kız çocuklarında ileri bir evrimleşme geçirir (Galenson 1973, Galenson and Roiphe 1976). Kızlar kendilerini uyarmak için daha çok dolaylı teknikleri (bacakları, uylukları, ayak parmaklarını vs.) kullanmayı öğrenirler. Kızlar mastürbasyonu tamamen bırakabilir veya zevk almaksızın mastürbasyona devam edebilirler. Hayal kırıklığı tepkileri sıklıkla yaygındır ve bazen 2.yılın ikinci yarısında kızlar arasında bu tepkiler şiddetli olmaktadır.Bazı kızlarda babalarına erotik olarak ilgi artarken,diğerlerinde annelerine bağımlılıkta artış olur. Çok aşırı etkilenmiş kızların hayalgüçlerinde kısıtlılık olur. Erkek çocuklar daha az belirgin bozukluk gösterir.

Bir kısım 2-3 yaşlarındaki kızlar imrenme bulguları gösterir. Erkeklik organına sahipmiş gibi ayakta işemekte ısrar ederler,cinsel bölgelerinde çubuk veya oyuncak tutarlar. (Galenson and Roiphe 1976). Erkek çocuklar memelerinin büyümesi veya bebeklerinin olması tarzında arzular ifade edebilirler (Edgcumbe 1976).

Kız ve erkek çocuklar için 3 yaşından itibaren cinsiyetler arasındaki farklar çok çekicidir, ve merak konusudur. “Neden onların pipisi var veya neden yok; neden tuvalete ayakta gidemiyorlar” gibi sorular sormaya başlarlar. En yanlış davranış, ailenin çocuğu ayıplaması ve susturması yada sorularını geçiştirmesidir. Bunun yerine, ailenin sorulara açık ve sade cevaplar vermesi, erkeklerde olduğu ve kızlarda olmadığı anlatılabilir. Bunu bir oyun haline getirip kimlerin kız, kimlerin erkek olduğu sorulabilir. Bu şekilde, çocuk kız ve erkeği sadece pipisinin olup olmadığı ile değil, aynı zamanda görünüşleri itibari ile de değerlendirmeyi öğrenecektir.

Genellikle 3 yaşından itibaren, çocuklar cinsellikle ilgili sorular sormaya başlarlar. Kız-erkek ayrımını sezinlemeye başlarlar. Doktorculuk ve evcilik gibi oyunlar, bu konudaki meraklarını belli eder. Türk toplumuna, bu tip konuların konuşulması tabu gibidir. Çocukların sorduğu sorular geçiştirilir; koyu bir cinsiyet ayrımcılığı vardır. Bu durum, daha bebek doğmadan önce kendini renk seçimi ile belli eder. Kız çocuk doğacaksa pembe, erkek çocuk için mavi renkli kıyafetler, yatak takımları seçilir. Çocuklar biraz daha büyüdüklerinde, 3-4 yaşlarındayken, bebeklerin nereden geldiklerini merak ederler. Aile gene bu tür soruları geçiştirmeye çalışır. Çünkü, nasıl cevap vereceklerini bilememektedirler. Bu geçiştirmeler, çocukların kafasında bu tür sorular sormanın yanlış olduğu, ayıp olduğu düşüncesini doğurur.

4-5 YAŞ ARASI ÇOCUKLARDA CİNSEL GELİŞİM

Çocuklar büyürken erotik ilgileri kardeş ve arkadaşlarına kayar.4 yaşındaki çoğu çocuk “anne” veya ”baba” gibi evcilik oyunları veya “doktorculuk” gibi oyunlar oynar. Bütün okul öncesi çocukların yarısı cinsel oyunlar oynar veya mastürbasyon yapar (Clower 1976, Newson and Newson 1962). 4 - 6 yaşlarında yaygın olarak gözlenen cinsel aktiviteler: teşhircilik, cinsel organlara dokunma ve onları başkalarına gösterme, kadınların memelerine dokunma (Friedrich ve ark. 1991), çıplak olmaktan hoşlanma veya çıplak kişileri gözetlemedir.(Johnson 1993). Bu dönemde çocukların cinsellik kavramı ilkeldir. Çoğu çocuk,bebeğin annenin midesini kesilerek çıktığına veya annenin anüsünden doğduğuna inanır (Goldman and Goldman 1981).

İleriki yıllarda erotik ilgilerde artış olur, bu ilgi karşı cins ebeveyne odaklaşır. Okul öncesi çocuklar, anatomik farklılıklar, cinsel ilişki ve üreme hakkında sık soru sorarlar (Robinson ve ark. 1991). Erkek çocuklar anneleriyle evlenmeyi ve birlikte uyumayı arzulayabilirler. 3-5 yaşındaki kızlar babayla ilişkilerinde son derece erotik olurlar. İlişkilerinde özellik isterler (Roiphe ve Galenson 1973).

Çocukların nereden geldiğini merak edenlere verilecek cevap, bebeğin anne karnında büyüdüğünü söylemektir. Çok detaylı anlatmak çocuğun aklını karıştıracaktır. Cevap verilmesi zaten çocuk için yeterli bir davranıştır. Bu yüzden anlayamayacağı bilgiler vermek yerine, anlaşılabilir. 1-2 cümle ile konuya açıklık getirmek daha doğru olacaktır. Çünkü çocuklar, 3-4 yaşlarında cinsel ilişkiler konusundan uzaktır. Sorularını tek tek ve aralıklı sorarlar. Çocuğun anne karnına nasıl girdiğini merak eden çocuklaras verilebilecek yanıt, “ana karnındaki bebek tohumlarının büyümesiyle olur” olabilir. 5 yaşından itibaren çocuklar bebeğin oluşumunda babanın rolünü merak etmeye başlarlar. “Bebek tohumlarının biri annede vardır, biri de baba da” demek yeterli olabilir. Bu cevap bir çok çocuk için yeterli olurken, bir çoğu nasıl, nasıl diyerek sormaya devam ederler. Aile şöyle bir açıklama getirebilir: “anne ile baba yatakta beraberken, babadan gelen tohumlar anneninki ile birleşir ve bebek oluşur, büyümeye başlar” diye açıklama getirilebilir. Esas olarak, yanıtlanmayan sorular çocuğu daha meraklı yapar ve araştırmaya iter.

Bir çok çocuk bu konularla ilgli soru sormaz. Böyle çocuklar genellikle sorularına yanıt bulamadıkları için susan çocuklardır. Oynadıkları oyunlarla sorularına cevap bulmaya çalışırlar. Çocukta cinsel ilgi okul öncesi çağda en yoğun durumundadır. Okulla beraber bu durumda azalma olur.


6-12 YAŞ ARASI ÇOCUKLARDA CİNSEL GELİŞİM

Çalışma çağı başlamıştır. Çocuk burada daha büyük bir bilgi ve çalışma dünyasına girmek ister. Teması “öğrendiğim neyse ben oyum” dur. Büyük olay toplumun teknolojisine açık olan okula başlangıçtır. Bununla beraber öğrenme sadece okulda değil, aynı zaman da sokakta, arkadaşlarının evinde ve kendi evinde olur. Çocuk ruhsal dünyası ile artık gerçek yaşama girmeye hazır gibidir. Bu dönemde bütün toplumlarda çocuklar düzenli, tutarlı bir eğitim, öğrenim görür. Bunun yalnız okuma yazma biçiminde olması gerekmez. İlkel toplumlarda ana babadan, büyük çocuklardan öğrenilen bir çok beceriler var. Bu dönemde çocuk büyüklerin dünyasına egemen olan araç-gereci kullanmayı öğrenerek, o toplumun teknolojisinin temellerini benliğine yerleştirir. Çünkü bu dönem çocuğun toplumsal gelişmenin yaşıt ve oyun ortamlarında bir genişleme zamanı değil, aynı zamanda gelecekteki sorumlulukları için hazırlanırken toplumun araçlarıyla uğraşmayı öğrendiği zamandır. Makaslardan, kağıtlardan, boyalardan, boya kalemlerinden çocuklar belli becerileri öğrenerek her tür ilginç, yeni şeyi yapabilir duruma gelmiş olup, resim çizebilir, giysiler dikebilir, pasta yapabilir, model gemi ve uçaklar üzerinde çalışabilir ve okulda iyi not alabilir. Çocuklar okuma ve yazma becerilerinin öğrenilmesiyle yeni bilgilere kapıları açan pek çok becerileri kazanırlar.

Eğer çocuklar bu araçları kullanmaya özendirilir ve başarıları övülürse çocukta çalışkanlık ve başarma duygusu gelişecektir. Bu da, belirli bir noktada, yetişkin sorumlulukları almaya hazır bir “iyi, çalışkan kişi” olarak olumlu bir benlik kavramının gelişmesini kolaylaştıracaktır. Çünkü başarılı deneyimler, çocuğa çalışkanlık duygusu, yeterlilik ve hakimiyet duygusu verirken, bu dönemde çocuğun karşılaşabileceği tehlike, yetersizlik ve aşağılık duygusudur. Eğer çocuklardan çok az ya da çok fazla şey beklenirse ya da çocuklar çabalarından dolayı eleştirilirse bir aşağılık duygusu gelişecektir. Çünkü başarısızlık, yetersizlik ve aşağılık duygusu insanın hiç bir şey için iyi olmadığı fikrini verir. Aile yaşamı çocuğu okul yaşamına hazırlamada başarısız olduğunda ya da okul yaşamı daha önceki evrelerin vaadettriği gelişimi sürdürmeyi başaramadığında bir çok çocuğun gelişimi kesintiye uğrar. Sorun, kötü çalışma alışkanlıkları, başarısızlık korkusuyla yarışmalardan kaçınmak ve daha sonraki gelişim görevleriyle başa çıkmada bir yetersizlik olacaktır. Bu dönemde bir başka tehlike çocuğun öğretileni olduğu gibi alması, bunların dışına çıkmaması ve sonunda öğrendiği bilgi ve teknolojinin kölesi olmasıdır. Böylece çocuk benliği daralır, özerk ve girişimci benlik gelişmesi kısıtlanır.

Çocukta cinsel ilgi okul öncesi çağda en yoğundur, okula başlamayla birlikte ilgi ve merakta bir azalma gözlenir. Bu dönemde çocuk, önceki yılların cinsel dürtü ve fantazilerini unutur; düşüncelerini okuldaki etkinliklere çevirir ve aynı cinsten çocuklarla oynar. Çocuksu hayal kurmalar, fantazik oyunlar bırakılır, çocuk daha gerçekci, gözlemci, merakla öğrenici olur.

Uzman Klinik Psikolog
Doğan Demirkan ÖZDEMİR

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuklarda Cinsel Gelişim (Cinsel Kimlik Gelişimi)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Doğan Demirkan ÖZDEMİR Fotoğraf
Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi31 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR'in Yazıları
► Cinsel Kimlik Gelişimi Psk.Füsun BUDAK
► Çocukta Cinsel Kimlik Gelişimi Psk.Osman İLHAN
► Çocuklarda Cinsel Kimlik Kazanımı Psk.Dnş.Ayşe Gavas ASLAN
► Çocuklarda Cinsel Gelişim Psk.Dnş.Murat ÇAKIR
► Çocuklarda Cinsel Gelişim Psk.Dnş.Ercan TEKİN
► Çocuklarda Cinsel Gelişim Psk.Eser ÖLÇER
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Çocuklarda Cinsel Gelişim (Cinsel Kimlik Gelişimi)' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kayıp ve Yas Kasım 2014
► Asertif Olmak Kasım 2014
► Kadınlar Neden Aldatır Kasım 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:43
Top