2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuk Eğitiminde Disiplinin Önemi
MAKALE #1509 © Yazan Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR | Yayın Ağustos 2008 | 16,075 Okuyucu
ÇOCUK EĞİTİMİNDE DİSİPLİNİN ÖNEMİ

Çocuk eğitiminde disiplinin önemini anlamak için öncelikle disiplin ve eğitim kavramlarını incelemek lazım.İki kavramı bir birinden ayrı düşünmek mümkün değildir. Eğitim doğumdan ölüme kadar devamlılık içeren bir olgudur.Disiplinin üç temel amacı vardır. Bunlar:
1.Sevgi ve güven ilişkisini geliştirmek
2.Benlik değerinin temelini atmak
3.Başkalarını anlayarak ve onların kişiliklerine saygı göstererek model görevini gerçekleştirmek olarak sınırlanabilir.

Disiplin aile içindeki denge ve düzenin oluşturulmasında büyük önem taşır. Ancak disiplin çoğunlukla "cezalandırma" ile eşdeğer zannedilir. Her ne kadar bu kelime kuralcılık anlamına gelse de, disiplin gerçek anlamda çocuğun topluma uyumu üzerine yoğunlaşmakta ve davranışlarını yönlendirmeyi amaçlamaktır. Disiplin; çocuğa istenen davranış alışkanlıklarını öğretmek, kendi kendini yani iç denetimini sağlamaktır. Bu ise dıştan zorlamayla olmaz.

Önemli olan içselleşmiş bir sorumluluk duygusunun çocukta oluşturulmasıdır. Gelişim süreci içinde çocuk, zihinsel gelişimi için ilgileneceği bir faaliyet arar. Sıkıldığında yaptığı bazı davranışlar, yaramazlık ve zarar verici davranış olarak adlandırılır. Oysa çocuk hiçbir şey yapmamaktansa zaman zaman kötü şeyler yaşamayı yeğler, başka bir deyişle ona göre herhangi bir uyarım veya heyecan, canını acıtacak türden de olsa hiç yoktan iyidir. Çocuk disipline alıştırılırken, onun gelişimine bağlı sınırlılıklar göz önüne alınmalıdır. Özellikle erken çocukluk yıllarında çocuğun ihtiyacını belirlemek ve davranışın altındaki nedeni bularak davranışın değişimini sağlamak anne baba kadar çocuğu da tatmin eder.
Benlik kontrolü ve anne babanın isteklerine cevap verebilme yeteneği zamanla kazanılır. Anne baba uygun davranışı sergilemesi için çocuğa model oluşturarak, sınırlarını belirleyerek, açıklama yaparak yardımcı olabilir. İstenmeyen davranış karşısında hoşnutsuzluğun belirtilmesi çok zorunlu hallerde cezaya başvurulması beklenir. İstenen davranışı sergilediğindeyse olumlu yüz ifadesi ve övücü sözlerle değerlendirilmesi, çocuğun davranışının şekillendirilmesinde etkili olabilir. Disiplin, tutarlık esneklik ikilemlerini içerir. Bir yandan çocuğa kurallar tutarlı bir şekilde verilmeli aynı zamanda çocuğa biraz da esneklik payı tanınmalıdır. Örneğin, okulöncesi çocuğu kazağını asmayı unutabilir. Böyle durumlarda yetişkin esnek davranabilmeli ve kabul edici ve hoşgörülü bir davranışla karşılıklı güven ilişkisi sağlanmalıdır. Zor ve şiddet kullanarak davranış yönlendirmeyi amaçlayan anne baba,
a.Çocuğun kendilerine karşı öfke korku ve kızgınlık içinde olmasına sebep olur.
b.Çocuğa saldırgan olmayı ve sorunları şiddet yoluyla çözmeyi öğretir.
c.Zayıf vicdan ve ahlak gelişimine neden olur.

Çocuğa disiplin bilinci verilirken, istenmeyen bir davranış olduğunda çocuğa ceza yerine başka seçenekler sunulmalıdır. Yetişkinin koyduğu kurallar açık, basit ve uygulanabilir olmalıdır. Aynı zamanda çocuk yönlendirilirken tutarlı davranmalı ve olumlu davranışlar övülmelidir. Tutarsız olduğunuz süre, ne kadar ileri gidebileceğinizi denemek için, çocuğunuz pek çok davranışında davranış bozukluğu gösterecektir. Sizi çılgına çevirmek için elinden geleni yaptığını sanabilirsiniz, oysaki amacı hiçbir şekilde sizi tedirgin etmek değildir.

Çocuğunuz yalnızca kurallar tarafından korunup korunamayacağını anlamak için deneyler yapmaktadır. Rahatlaması, sizin tutarlı davranışlarınız aracılığıyla ona yeterince güçlü ve kendisiyle ilgili olduğunuzu hissettirmenize bağlıdır.Davranışı yönlendirirken yapılan ilk hata, yanlış davranışı görmezden gelme, ikinci hataysa ilk çare olarak cezaya başvurmaktır. Eğer çocuk yanlış davranışta bulunuyorsa bir nedeni vardır. Çocuk bunu ifade edecek yaştaysa onu dinlemeli, daha küçükse bu davranışın altındaki nedenler tahmine çalışılmalıdır. Yaramazlık yapan çocuk bir ihtiyacı dile getirmek anne ve babanın dikkatini çekmek için bu davranışı gerçekleştirmektedir. Eğer çocukla iletişim kurulup, olumsuz davranışı konusunda onu uyardıktan sonra da davranış devam ediyorsa, burada anne babaya yönelik bir amaç ya da mesaj vardır. Çocuk ebeveynin hoşlanmadığı davranışla onu cezalandırmaktır. Kabul edilmez bir davranışla karşılaşıldığında onun yerine kabul edilir bir davranışı koymak yerinde olur. Örneğin; cam sürahiyle oynayan çocuğa kızmak ya da saklamak yerine,aynı büyüklükteki plastikle oynamasına izin vermek gibi.

Bir diğer önemli nokta, çocuklar anne ve babalarının tüm davranışlarını aynen kopya ederler. Korku ve kaygılarını da, coşku ve olumlu huylarını da. Çocuklar modelden taklit yoluyla öğrenirler. Onlar için eylem sözden daha etkilidir. Çocuk duyduğunu değil, gördüğünü öğrenir ve uygular. Gelişimsel geriliği olan çocuklarda ise değiştirilmek istenen davranışlar tutarlı, dengeli ve sevgi dolu bir yaklaşımla değiştirilebilir. Olumsuz bir davranışın değiştirilerek, olumlu bir davranış halini alması belki daha uzun zaman alacaktır. Başlangıç aşamasında, istenmeyen davranış düzelme gösterene kadar daha sık tekrarlanabilir. Ancak tutarlılık ve süreklilik, çocuğa olumlu davranışların kazandırılmasında ebeveyne yardımcı önemli faktörlerdir. Bilinmelidir ki, yeni davranışlar küçük, kararlı ve tutarlı adımlarla yetişkin bir model eşliğinde kazanılabilecektir. Ayrıca, birlikte olunan zamanlarda gerçekleşebilecek istenmeyen davranışların görmezden gelinmesi ve iyi davranışların övülmesi, yeni davranışların kazanılmasına yardımcı olacaktır. Unutulmaması gereken en önemli kural, çocuğa uygulanan disiplini sevgi temeli üzerine inşa etmektir.

Disiplin İçin Önemli İlkeler

1. Tutarlılık disiplin için en önemli ilkelerden biridir. Ana baba çocuğu uygun olmayan bir isteğine birkaç kez "Hayır" dedikten sonra sonunda "Evet" diyorsa,çocuk ısrar etmesinin işe yaradığını öğrenecektir.

2. Ana babanın sözbirliği ve işbirliği yapması disiplin için gereklidir. Anne çocuğa "Dışarı çıkmadan önce oyuncaklarını topla" dediğinde baba "Bırak gitsin,arkadaşları bekliyor" diyorsa çocuk işine gelen kuralı dinleyecektir.

3. Ana baba davranışlarıyla çocuğa örnek olduğunu unutmamalıdır. Anne baba öğrettikleri kuralları kendilerinin de sergiliyor olması gerekir. Kardeşine vurduğu için çocuğunu döven bir baba "kimsenin kimseye vurmaması gerekir "kuralını önce kendisi bozmuş olur. Çocuklar ana babaların birbirilerine nasıl davrandıklarını gözlemlerler. Eşini sürekli eleştiren ya da ona alaycı bir şekilde yaklaşan bir babanın yanında çocuğun kardeşine olumlu ve saygılı davranması beklenemez.

Anne babaların, çocuklarına karşı tutumlarını etkileyen başlıca faktörler şöyle sıralanabilir:
Anne ve babanın zihinlerinde nasıl bir çocuk istedikleri konusunda, daha doğumdan önce hayali bir çocuk kavramı oluşur. Dünyaya gelen çocuk, anne ve babanın beklentilerine uygun olmadığı takdirde, oluşan kırıklık sonucu, anne babada red etme tavrı gelişir.
Toplumun kültürel değerleri, çocuklarını yetiştirme konusunda anne-babalar ın tutumlarını etkiler.

Çocukların sayısı, cinsiyeti ve kişilik özellikleri anne-babanın tutumlarını etkiler (uyaran çocuk anne-babanın dikkatini daha çok çeker, kendisiyle ilgilendirir).

Bütün bunların dışında, anne-babanın kendi çocukluk yıllarındaki deneyimleri,şimdiki tutumlarında etkili olabilir. Çocukluk yıllarında kendi anne babasıyla sağlıklı bir etkileşim kuramayan, yeterli sevgi göremeyen bir baba ya da gençkızlık yıllarında aşırı baskı altında büyümüş bir annenin tutumları, bu kötü deneyimler nedeniyle olumsuz olabilir.

Yine aile içinde eşler arasındaki ilişki, çocuklara karşı takınılan tavrı etkileyen bir başka faktördür. Örneğin, eşiyle anlaşamayan, mutsuz bir anne,tüm sevgisini çocuğuna vererek onunla aşırı derecede bütünleşebildiği gibi, tamtersine, saldırgan bir tutuma da bürünebilir.

Küçük çocuklar, kendi bedenleriyle çok ilgilidirler. Okul öncesi çocuk, çevredeki dünya kadar, kendi hakkında da bilgi sahibi olmaya güçlü bir istek duyar. 2 ya da 3 yaşındaki çocuklar, bakma ve dokunmayla birçok şey öğrenirler ve ancak 5 yaş dolaylarına kadar yalnızca en yalın sözlü açıklamaları anlayabilirler.Bebekler (ben merkezci) yaratıklardır. Kendi duygu ve gereksinimlerine karşı son derece duyarlı oldukları halde, başkalarınınkine değildirler.Yaşamın en başında beri bedenler onlar için en büyük öneme sahiptir.Bebeğini kucağında tutan annenin sıcaklığı ,rahatlığı ve gücü çocuğa güven ve haz duyguları verir. Annenin yüzünün ifadesi, sesinin tonu , teninin dokusu,bebeği tutuşu, tüm bunlar açlık,üşüme ve yalnızlık gibi hoş olmayan, acı verici duyguların anında ortadan kalkmasıyla bağlantılıdır.Yıkanma ve altının değiştirilmesi, bebeğin hoşlandığı şeylerdir;kucakta sallanmanın ya da arabada götürülmenin yarattığı ritmik duyumsamalar (sensation) da bebeğin hoşuna gider. Bebeklerde emme yoğun bir gereksinmedir ve yalnızca biberonlu şişe ya da annenin göğsü bu ihtiyacı uygun bir biçimdi karşılayabilir.

Bebeğe,ana ve babasının ilettiği en önemli etkenler sıcaklık, rahatlık ve yakınlıktır.Doğumdan sonraki birinci yılda bebeğin ilk cinsel duyguları, yıkanma ve altının değiştirilmesi sırasında ortaya çıkar.Bebek bezinin genital bölgedeki baskı ve hareketi,bebeğin hoşlandığı haz verici duyumsamalardır.Bebek el ve kol hareketlerini daha iyi kontrol edebilecek kadar, biraz daha büyüyünce, kazara cinsel organlarına dokunabilir ve haz verici bir duygunun yeniden yaşanmasını istemek çok doğal ve insana özgü olduğundan, bebek yeniden cinsel organlarına dokunmaya çalışır.

Erkek bebekler penislerini çekiştirirler; fakat kız bebekler cinsel organlarının gizli olması nedeniyle dokunmakta daha güçlük çekerler, bu nedenle kız bebeklerde cinsel organlarına dokunma daha az görülür. Bazı ana babalar bu erken cinsel ilgiden rahatsız olur ve bunun anormal olduğundan endişelenirler.

Oysa bebeklerin bu davranışı tümüyle doğal, normal ve sağlıklıdır.Cinsel eğitim bu noktada başlar. Ana babaların akıldan çıkarmamaları gereken nokta şudur: Sizin tarafınızdan çocuğu şaşırtıcı ve korkutucu olabilecek öfkeli bir tepkinin gelmesi, duygusal gelişim açısından zararlıdır ve henüz ortaya çıkmamış mastürbasyon için de engelleyici değildir.


Doğan Demirkan ÖZDEMİR
Uzman Klinik Psikolog
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuk Eğitiminde Disiplinin Önemi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Doğan Demirkan ÖZDEMİR Fotoğraf
Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi31 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Doğan Demirkan ÖZDEMİR'in Yazıları
► Çocuk Eğitiminde "Dayağın" Önemi Psk.Bilge Kağan BÜYÜKKELEŞ
► Çocuk Eğitiminde Sınırlar Psk.Nazan PARLAK
► Çocuk Eğitiminde Montessori Yaklaşımı Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA
► Çocuk Eğitiminde Babanın Rolü Psk.Dnş.Evrim Alkış DEMİREL
► Çocuk Eğitiminde Annenin Yeri Dr.Psk.Murat İDİN
► Çocuk Eğitiminde Davranış Olarak Örnek Olmak Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Çocuk Eğitiminde Disiplinin Önemi' başlığıyla benzeşen toplam 35 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kayıp ve Yas Kasım 2014
► Asertif Olmak Kasım 2014
► Kadınlar Neden Aldatır Kasım 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:45
Top