İletişim Çatışmaları
İnsanlar arasındaki sözlü,duygusal ve görsel mesaj alışverişine iletişim diyoruz.İletişim;gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası ve insanları birbirleriyle ilişkilendiren en önemli yaşamsal faaliyettir.İnsalar arasındaki yakınlaşmalar da uzaklaşmalar da iletişimleri sonucunda oluşur.İnsanlar yalnız yaşayamayacağına göre iletişim onların yaşamına insanların girmesinde de,çıkmasında da fevkalade etkilidir.Bu nedenle iletişimi önemli bir yaşamsal gereklilik olarak görmeli ve doğru öğrenmeye çalışmalıyız.
Bilimsel açıdan bakarsak iletişimin epey çeşidi vardır.Ama insanlara gündelik yaşamlarında en fazla lazım olan görsel,sözlü ve duygusal iletişimdir.Görsel iletişim daha çok beden dili ile mesaj vermedir.Bunda insanların giyimi,mimikleri,yüz hatları ve el hareketleri önemli bir rol oynar.Sözlü iletişim insanların konuşarak biribirlerine mesaj iletmesidir.Bunda da konuşulan dili iyi kullanmak,kelime dağarcığı ve kullanılan üslup oldukça önemlidir.Duygusal iletişim ise;insanların birbirlerine sözlü veya görsel yolla ilettikleri mesajlara yüklenen hissi motifleri kapsamaktadır.Başarılı bir iletişim sözlü,duygusal ve görsel iletişimi bağdaştırarak mesajın iletişim partnerine çok yönlü verilmesiyle gerçekleşir.Bunun için iletişim tekniklerini iyi bilmek ve doğru kullanmak oldukça önemlidir.
Türk insanı iletişim donanımları açısından genelde zayıftır.Çünkü bu konuda çok önemli olmasına rağmen eğitilmemektedir.Oysa bir insanın yaşamında en fazla kullanacağı melekeler arasında iletişim önde gelmektedir.Ayrıca insanların yaşam başarısı ve mutluluğunu büyük ölçüde iletişim başarısı oluşturmaktadır.Ancak ülkemizde ne ailede,ne de eğitim kurumlarında iletişim becerilerinin kazandırılmasına yönelik bir bilinç,bir uygulama ve bir eğitim yoktur.Bu nedenle de en başta aile içi iletişim olmak üzere tüm iletişim süreçlerinde genelde sorunlu bir toplum olarak yaşamaktayız.
İletişimin doğru kurulmadığı durumlarda ortaya çıkan ve sonrasında o iletişim silsilesini sorunlu hale getirerek insan ilişkilerini yoran,zıtlaştıran ve sıkıntılı hale getiren problemlerin tümüne "iletişim çatışmaları" diyoruz.İletişim çatışmaları her türlü insani ilişki içerisinde oluşabilen ve her oluştuğu ilişkiyi yoran bir sorun türüdür.Bu nedenle en çok aile ve yakın çevre ilişkilerinde rasrtladığımız bu sorunu özenle ele almalı ve ilişkiler haddinden fazla yorulmadan onarmaya bakmalıyız.
Türk toplumunda iletişim çatışmaları en çok evlilik ilişkilerinde,ebeveyn-evlat ilişkilerinde,akraba ve yakın çevre ilişkilerinde yaşanmaktadır.Buradaki en büyük zorluk kan bağıyla veya ailevi aidiyetle birbirlerine bağlı olan bu ilişkilerde dışarıdan birisi gibi uzaklaşma veya kopma olamayacağı için iletişimin yorulmasının çatışmaya dönüşmesidir.Zaten ilişkilerde açık iletişimi becerebilen bir toplum değiliz ve dolaylı mesajları haddinden fazla kullanıyoruz.Bu nedenle doğru anlatma,doğru dinleme ve doğru anlaşma sürecini başarılı yönetemiyoruz.Aslında iletişimde mesajın flu olmaması,kolay anlaşılması,açık olması önemlidir.Çünkü mesaj kapalı verilirse iletişim partneri mesajı doğru anlamayabilir,o mesaja farklı anlamlar yükleyebilir ve mesaj anlaşma yerine çatışmaya dönüşebilir.Bu nedenle ilk ve en önemli iletişim kuralının mesajın net ve yoruma açık olmayan bir şekilde verilmesi olduğunu herkes bilmelidir.Zira insanlar ne kadar yakınolursalar olsunlar birbirlerinin şifrelerini çözecek kripto cihazları olarak yaratılmamaıştır.Ayrıca doğru anlaşılmanın yolu yalnız ve ancak doğru anlatmaktır.Bu nedenle mesajın açıklığı ve netliği son derece de iletişim başarısı açısından önemlidir.
Bir başka önemli iletişim kuralı ön yargısız ve özenli dinlemedir.İletişim süreçlerinde insanlar iletişim partneri her kimse yalnız ona odaklanmalıdır.Hem bir şeyle uğraşıp hem bir insanı dinlemeye çalışmak bir yandan saygısızlık bir yandan da dikkat bölünmesine yol açar ve iletişim kalitesini düşürür.Burada bir de ön yargısız dinlemenin önemine değinmeliyiz.Eğer iletişim süreçlerinde ön yargılı olursak maalesef anlatıldığı gibi değil de anlamak istediğimiz gibi mesajı yorumlama olasılığımız vardır.Bunun yanlış anlama ve çatışma doğurması olağandır.
İletişimde başarının sırrı doğru ve yalın mesaj verme,ön yargısız dinleme,tam odaklanma ve beden dili ve duygusal aktarımlarla zenginleştirme ile sağlanır.Bu hiç de zor değildir.Sadece bilgi ve özem gerektirmektedir.
Ülkemizde iletişim çatışmalarının merkezinde kendi doğrularını karşısındakine kabul ettirme ve ilişkiye egemen olma tutkusu bulunmaktadır.Oysa kimse kimsenin kölesi değildir ve kimseden koşulsuz itaat beklenmemelidir.En çok da evliliklerde yani eşler arasında bu sorunu görmekteyiz.Çünkü çiftlerin çoğu ortak paydalar geliştirerek sağlıklı bir paylaşım bağı geliştirmek yerine daha bencil bir yaklaşımla ilişkiye egemen olmaya ve hükmetmeye yönelmektedir.Bir evliliğin hiç kimse tarafından kendini yönettirmek maksadııyla kurulmayacağı aşikardır.Bu nedenle egolarını kontrol edememenin bedelini birçok evlilik maalesef boşanmayla ödemektedir.Bu nedenle iletişimin her türünde aslında ben merkezcilikten uzaklaşmak ve egoyu kontrol etmek gereklidir.Aksi halde o iletişimden kimseye hayır gelmeyecektir.
Bir diğer yaygın iletişim sorunumuz karşımızdakini kırmamak için retlerimiz ve kabullerimiz açıkça ortaya koymamaktan kaynaklanır.Aslında ilişkiler insanların her yönden örtüşmesini gerektirmek.farklı düşünülen noktalar muhakkak olacaktır.Burada karşılıklı esneklikler devreye girmeli ve karşılıklı ana hatlarda buluşma ve uyum sağlanmalıdır.Bunun için de rahatsızlıklarımızı içimizde saklamaktan ve biriktirmektense ifade ederek ilişkimiz doğru eğitmeye yönelmek daha yararlı olacaktır.Zaten sürekli kabul edemeyeceğimiz veya rahatsız olduğumuz bir şeyi dışa vurmaz isek zamanla bu içimizde birikecek ve daha tepkili bir dille bir gün mutlaka dışa kusulacaktır.Önemli olan bunun öngörmek ve tepkilerimizi,rahatsızlıklarımızı biriktimeden iletmektir.İlişkinin doğru eğitilmesi ve gelişmesi de buna bağlıdır. BU nedenle biz ilişkilerde tepkilerinizi biriktirmeyin ve mümkün mertebe yumuşa bir dille muhatabınıza iletin tavsiyesinde bulunuruz.
İletişim süreçlerinde amaç anlaşmak olmalıdır.Anlaşabilmek için doğru anlatmak zorunluıdur.Bunun için de iletişim partnerimiz her kim olursa olsun ona saygı duymamız,kendimize tanıdığımız hakkı adil bir şekilde ona da yansıtmamız son derece önemlidir.Bunun için ise biraz empati kurmamız,kendimize yapıldığında hoşlanmayacağımız bşr davranışı,bir sözü karşımızdakine kullanmamaız gerekir.
Çocuklarımızla iletişim kurar iken de özenli olmalıyız.Önce saygılı ve muhatabına önem veren bir iletişim partneri olarak onlara doğru örnek olmayı ve iletişimi doğru öğretmeyi benimsemeliiyiz.Onlarla iletişim kurar iken yaşlarına,algı düzeylerine ve duygularına önem vermeliyiz.Olabildiğince samimi,sevecen,sabırlı ve özenli yaklaşmalıyız.Nasihat tarzı bir iletişimin pek de sevilmediğini,arzu edilen neticeyi doğurmayacağını baştan kabul etmeliyiz.Küçümseyici ve hakaret edici üsluplardan özenle kaçınmalıyız.
İletişim başarısında bir de dilin nezihliğine,kırıcı olmamasına ve insanları baskılamamsına özen göstermeliyiz.Zira hoşnutsuzluk daha sonraki iletişim denemelerinde o insanın size ön yargıyla yaklaşmasına,iletişimde olmaya gönüllü olmamasına sebep olabilir.
Tüm bunların yanında iletişim süreçlerinde bir başka insanla muhatap olduğumuzu,onun da kendi doğruuları ve duyguları olduğunu dikkate almalıyız.İletişim insan açısından aynı zamanda kendisinin dışına çıkmayı,bir başkasıyla muhatap olmayı kapsayan bir süreçtir.Bu nedenle ben merkezli olarak doğru yönetilemez.Zaten bunu herkes kabul ederek iletişime başlamalıdır.
Bilimsel açıdan bakarsak iletişimin epey çeşidi vardır.Ama insanlara gündelik yaşamlarında en fazla lazım olan görsel,sözlü ve duygusal iletişimdir.Görsel iletişim daha çok beden dili ile mesaj vermedir.Bunda insanların giyimi,mimikleri,yüz hatları ve el hareketleri önemli bir rol oynar.Sözlü iletişim insanların konuşarak biribirlerine mesaj iletmesidir.Bunda da konuşulan dili iyi kullanmak,kelime dağarcığı ve kullanılan üslup oldukça önemlidir.Duygusal iletişim ise;insanların birbirlerine sözlü veya görsel yolla ilettikleri mesajlara yüklenen hissi motifleri kapsamaktadır.Başarılı bir iletişim sözlü,duygusal ve görsel iletişimi bağdaştırarak mesajın iletişim partnerine çok yönlü verilmesiyle gerçekleşir.Bunun için iletişim tekniklerini iyi bilmek ve doğru kullanmak oldukça önemlidir.
Türk insanı iletişim donanımları açısından genelde zayıftır.Çünkü bu konuda çok önemli olmasına rağmen eğitilmemektedir.Oysa bir insanın yaşamında en fazla kullanacağı melekeler arasında iletişim önde gelmektedir.Ayrıca insanların yaşam başarısı ve mutluluğunu büyük ölçüde iletişim başarısı oluşturmaktadır.Ancak ülkemizde ne ailede,ne de eğitim kurumlarında iletişim becerilerinin kazandırılmasına yönelik bir bilinç,bir uygulama ve bir eğitim yoktur.Bu nedenle de en başta aile içi iletişim olmak üzere tüm iletişim süreçlerinde genelde sorunlu bir toplum olarak yaşamaktayız.
İletişimin doğru kurulmadığı durumlarda ortaya çıkan ve sonrasında o iletişim silsilesini sorunlu hale getirerek insan ilişkilerini yoran,zıtlaştıran ve sıkıntılı hale getiren problemlerin tümüne "iletişim çatışmaları" diyoruz.İletişim çatışmaları her türlü insani ilişki içerisinde oluşabilen ve her oluştuğu ilişkiyi yoran bir sorun türüdür.Bu nedenle en çok aile ve yakın çevre ilişkilerinde rasrtladığımız bu sorunu özenle ele almalı ve ilişkiler haddinden fazla yorulmadan onarmaya bakmalıyız.
Türk toplumunda iletişim çatışmaları en çok evlilik ilişkilerinde,ebeveyn-evlat ilişkilerinde,akraba ve yakın çevre ilişkilerinde yaşanmaktadır.Buradaki en büyük zorluk kan bağıyla veya ailevi aidiyetle birbirlerine bağlı olan bu ilişkilerde dışarıdan birisi gibi uzaklaşma veya kopma olamayacağı için iletişimin yorulmasının çatışmaya dönüşmesidir.Zaten ilişkilerde açık iletişimi becerebilen bir toplum değiliz ve dolaylı mesajları haddinden fazla kullanıyoruz.Bu nedenle doğru anlatma,doğru dinleme ve doğru anlaşma sürecini başarılı yönetemiyoruz.Aslında iletişimde mesajın flu olmaması,kolay anlaşılması,açık olması önemlidir.Çünkü mesaj kapalı verilirse iletişim partneri mesajı doğru anlamayabilir,o mesaja farklı anlamlar yükleyebilir ve mesaj anlaşma yerine çatışmaya dönüşebilir.Bu nedenle ilk ve en önemli iletişim kuralının mesajın net ve yoruma açık olmayan bir şekilde verilmesi olduğunu herkes bilmelidir.Zira insanlar ne kadar yakınolursalar olsunlar birbirlerinin şifrelerini çözecek kripto cihazları olarak yaratılmamaıştır.Ayrıca doğru anlaşılmanın yolu yalnız ve ancak doğru anlatmaktır.Bu nedenle mesajın açıklığı ve netliği son derece de iletişim başarısı açısından önemlidir.
Bir başka önemli iletişim kuralı ön yargısız ve özenli dinlemedir.İletişim süreçlerinde insanlar iletişim partneri her kimse yalnız ona odaklanmalıdır.Hem bir şeyle uğraşıp hem bir insanı dinlemeye çalışmak bir yandan saygısızlık bir yandan da dikkat bölünmesine yol açar ve iletişim kalitesini düşürür.Burada bir de ön yargısız dinlemenin önemine değinmeliyiz.Eğer iletişim süreçlerinde ön yargılı olursak maalesef anlatıldığı gibi değil de anlamak istediğimiz gibi mesajı yorumlama olasılığımız vardır.Bunun yanlış anlama ve çatışma doğurması olağandır.
İletişimde başarının sırrı doğru ve yalın mesaj verme,ön yargısız dinleme,tam odaklanma ve beden dili ve duygusal aktarımlarla zenginleştirme ile sağlanır.Bu hiç de zor değildir.Sadece bilgi ve özem gerektirmektedir.
Ülkemizde iletişim çatışmalarının merkezinde kendi doğrularını karşısındakine kabul ettirme ve ilişkiye egemen olma tutkusu bulunmaktadır.Oysa kimse kimsenin kölesi değildir ve kimseden koşulsuz itaat beklenmemelidir.En çok da evliliklerde yani eşler arasında bu sorunu görmekteyiz.Çünkü çiftlerin çoğu ortak paydalar geliştirerek sağlıklı bir paylaşım bağı geliştirmek yerine daha bencil bir yaklaşımla ilişkiye egemen olmaya ve hükmetmeye yönelmektedir.Bir evliliğin hiç kimse tarafından kendini yönettirmek maksadııyla kurulmayacağı aşikardır.Bu nedenle egolarını kontrol edememenin bedelini birçok evlilik maalesef boşanmayla ödemektedir.Bu nedenle iletişimin her türünde aslında ben merkezcilikten uzaklaşmak ve egoyu kontrol etmek gereklidir.Aksi halde o iletişimden kimseye hayır gelmeyecektir.
Bir diğer yaygın iletişim sorunumuz karşımızdakini kırmamak için retlerimiz ve kabullerimiz açıkça ortaya koymamaktan kaynaklanır.Aslında ilişkiler insanların her yönden örtüşmesini gerektirmek.farklı düşünülen noktalar muhakkak olacaktır.Burada karşılıklı esneklikler devreye girmeli ve karşılıklı ana hatlarda buluşma ve uyum sağlanmalıdır.Bunun için de rahatsızlıklarımızı içimizde saklamaktan ve biriktirmektense ifade ederek ilişkimiz doğru eğitmeye yönelmek daha yararlı olacaktır.Zaten sürekli kabul edemeyeceğimiz veya rahatsız olduğumuz bir şeyi dışa vurmaz isek zamanla bu içimizde birikecek ve daha tepkili bir dille bir gün mutlaka dışa kusulacaktır.Önemli olan bunun öngörmek ve tepkilerimizi,rahatsızlıklarımızı biriktimeden iletmektir.İlişkinin doğru eğitilmesi ve gelişmesi de buna bağlıdır. BU nedenle biz ilişkilerde tepkilerinizi biriktirmeyin ve mümkün mertebe yumuşa bir dille muhatabınıza iletin tavsiyesinde bulunuruz.
İletişim süreçlerinde amaç anlaşmak olmalıdır.Anlaşabilmek için doğru anlatmak zorunluıdur.Bunun için de iletişim partnerimiz her kim olursa olsun ona saygı duymamız,kendimize tanıdığımız hakkı adil bir şekilde ona da yansıtmamız son derece önemlidir.Bunun için ise biraz empati kurmamız,kendimize yapıldığında hoşlanmayacağımız bşr davranışı,bir sözü karşımızdakine kullanmamaız gerekir.
Çocuklarımızla iletişim kurar iken de özenli olmalıyız.Önce saygılı ve muhatabına önem veren bir iletişim partneri olarak onlara doğru örnek olmayı ve iletişimi doğru öğretmeyi benimsemeliiyiz.Onlarla iletişim kurar iken yaşlarına,algı düzeylerine ve duygularına önem vermeliyiz.Olabildiğince samimi,sevecen,sabırlı ve özenli yaklaşmalıyız.Nasihat tarzı bir iletişimin pek de sevilmediğini,arzu edilen neticeyi doğurmayacağını baştan kabul etmeliyiz.Küçümseyici ve hakaret edici üsluplardan özenle kaçınmalıyız.
İletişim başarısında bir de dilin nezihliğine,kırıcı olmamasına ve insanları baskılamamsına özen göstermeliyiz.Zira hoşnutsuzluk daha sonraki iletişim denemelerinde o insanın size ön yargıyla yaklaşmasına,iletişimde olmaya gönüllü olmamasına sebep olabilir.
Tüm bunların yanında iletişim süreçlerinde bir başka insanla muhatap olduğumuzu,onun da kendi doğruuları ve duyguları olduğunu dikkate almalıyız.İletişim insan açısından aynı zamanda kendisinin dışına çıkmayı,bir başkasıyla muhatap olmayı kapsayan bir süreçtir.Bu nedenle ben merkezli olarak doğru yönetilemez.Zaten bunu herkes kabul ederek iletişime başlamalıdır.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "İletişim Çatışmaları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Namık ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Namık ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
