Çocuklarda Korku
Her ne kadar rahatsız edici bir duygu olsa da korku insanlar için doğal bir duygudur. Özellikle çocuklar için büyüme ve sağlık gelişimin önemli bir parçasıdır. Bu duyguyu yaşamak ve bu duyguyla baş etmeye çalışmak, çocukları gerçek yaşama hazırlar. Gelecekte karşılaşabilecekleri durumlara hazırlıklı olmalarını sağlar.
Kaygı, gerçek bir tehlikeye bağlı olmayan bir duygu halidir. Gerçekten bir tehdit olmamasına rağmen kişi kendini tehdit altında algılar ve kaygı duyar. Özellikle çocuklarda kaygı, tehlikelere karşı daha dikkatli davranmasına sebep olur.
Korku ise gözle görülür, gerçek bir tehlike karşısında hissedilen duygudur. Kaygıda olduğu gibi korkuda da çocuk daha temkinli davranmayı öğrenir. Ancak korkunun ve kaygının çok yoğun yaşanması çocuk için de rahatsız edici bir durumdur. Günlük yaşam akışını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle çocuğunuzda yoğun kaygı veya korku gözlemliyorsanız önlem almanız gerekebilir.
ÇOCUKLAR NEDEN KORKARLAR?
•Yaşamla ilgili bilgi ve deneyimlerinin az olması,
•Diğer çocukların başına gelen olumsuz olaylardan etkilenmeleri,
•Çevrelerinde gördükleri şeylerden ya da dinledikleri olaylardan etkilenmeleri,
•Olayları kendilerine göre yorumlamaları,
•Yaşlarına uygun olmayan içerikli filmler – diziler izlemeleri,
•Olumsuz duygular uyandıran rüyalar görmeleri korkuya sebep olabilir.
Kaygı ve korku yaşayan çocukların davranışlarına örnekler:
• Anne-babaya aşırı bağımlı olma,
• Okula giderken ayrılmada zorluk yaşama,
• Kalabalık ortamlarda huzursuzluk – hırçınlık,
• Uykuya dalmada zorluk ,
• Ellerde aşırı terleme,
• Kalp atışlarında hızlanma,
• Dikkat sorunları,
• Davranış sorunları.
EĞER ÇOCUĞUNUZ BU DURUMLARI YAŞIYORSA NELER YAPABİLİRSİNİZ?
•Çocuğunuzun korkusunu kabul edin. Bazen size saçma gelen şeyler çocuklar için çok korkutucu olabilir bu yüzden çocuklarınızın korkusunu küçümsemeyin ve korkusundan dolayı onları yargılamayın. Duygularının basite indirgenmesi hoşlarına gitmeyecektir. Çocuğunuz anlaşıldığını hissettiğinde, bu durumla başa çıkmak onun için biraz daha kolay hale gelebilir.
•Eğer size korku veya kaygısından bahsediyorsa onu dinleyin. Onun neler hissetmiş olabileceğini anlamaya, onunla empati kurmaya çalışın. Kendi geçmiş deneyimlerinizden, geçmişte korktuğunuz ama şimdi baş edebildiğiniz durumlara örnekler verebilirsiniz.
•Yaşadığı korkunun nedenlerini bulmaya çalışın ve bu nedenleri ortadan kaldırın. Elbette zaman zaman bu o kadar da kolay olmayacaktır. Ancak doğru iletişim tarzıyla yaklaştığınızda çocuğunuzdan gerekli bilgileri alabilir, bu süreçte ona yardımcı olabilirsiniz.
•Çocuğunuza korkularını yenmesi için zaman tanıyın, ona karşı sabırlı olun. Korkusuyla zorla yüzleştirmeyin. Kimi aileler, korktuğu durum ya da nesneyle karşılaştığında, çocuklarının korkusunu yeneceğini düşünürler. Bu tutum, çocuğunuz için oldukça yanlış bir yaklaşımdır.
Korkuyla baş edebilmenin aksine korkuların daha da şiddetlenmesine ve daha başka psikolojik sıkıntılara yol açabilir. Korktuğu şeye yavaş yavaş hatta bazen çok küçük adımlarla alıştırılmalıdır. Örneğin, köpekten korkan bir çocuğa önce köpekler ile ilgili hikayeler, masallar okunmalı, sonrasında köpeklerle ilgili görsel materyallerden faydalanılmalı, dışarıdaki bir köpek uzaktan izlenmeli ve bu aşamalar sağlıklı şekilde tamamlanmışsa ancak küçük bir köpekle karşı karşıya getirilmelidir.
•Sürekli kontrol altında tutarak, onu tehlikelerden korumak için sürekli uyarı yapmaktan kaçının. Bu tarz durumlar dış dünyanın tehlikeli bir yer olduğu algısına sebep olur.
•Korkularını beslemeyin. Korktuğu şeylere karşı sizin de hassasiyetinizi gördüğünde korkuları pekişebilir. Kendi odasında yatmaktan korkan bir çocuğun anne ve babasıyla birlikte onların yatağında yatması, korkuyu pekiştirebilir. Bunun yerine, anne ve ya babanın, çocuk yatağında yatarken yanında olması, ona kitap okuyarak, masal anlatarak uyumasını beklemek daha doğru olacaktır.
•Korktuğu anlarda fiziksel temas kurmak çocuğunu iyi hissettirecektir. Bu şekilde güven duygusu pekişecek ve korkuyu biraz da olsa kontrol altına almaya çalışacaktır.
•Eğer korku çok şiddetliyse ve günlük yaşamını olumsuz etkiliyorsa gevşeme ve nefes egzersizleri ile yardımcı olmaya çalışın.
Kaygı, gerçek bir tehlikeye bağlı olmayan bir duygu halidir. Gerçekten bir tehdit olmamasına rağmen kişi kendini tehdit altında algılar ve kaygı duyar. Özellikle çocuklarda kaygı, tehlikelere karşı daha dikkatli davranmasına sebep olur.
Korku ise gözle görülür, gerçek bir tehlike karşısında hissedilen duygudur. Kaygıda olduğu gibi korkuda da çocuk daha temkinli davranmayı öğrenir. Ancak korkunun ve kaygının çok yoğun yaşanması çocuk için de rahatsız edici bir durumdur. Günlük yaşam akışını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle çocuğunuzda yoğun kaygı veya korku gözlemliyorsanız önlem almanız gerekebilir.
ÇOCUKLAR NEDEN KORKARLAR?
•Yaşamla ilgili bilgi ve deneyimlerinin az olması,
•Diğer çocukların başına gelen olumsuz olaylardan etkilenmeleri,
•Çevrelerinde gördükleri şeylerden ya da dinledikleri olaylardan etkilenmeleri,
•Olayları kendilerine göre yorumlamaları,
•Yaşlarına uygun olmayan içerikli filmler – diziler izlemeleri,
•Olumsuz duygular uyandıran rüyalar görmeleri korkuya sebep olabilir.
Kaygı ve korku yaşayan çocukların davranışlarına örnekler:
• Anne-babaya aşırı bağımlı olma,
• Okula giderken ayrılmada zorluk yaşama,
• Kalabalık ortamlarda huzursuzluk – hırçınlık,
• Uykuya dalmada zorluk ,
• Ellerde aşırı terleme,
• Kalp atışlarında hızlanma,
• Dikkat sorunları,
• Davranış sorunları.
EĞER ÇOCUĞUNUZ BU DURUMLARI YAŞIYORSA NELER YAPABİLİRSİNİZ?
•Çocuğunuzun korkusunu kabul edin. Bazen size saçma gelen şeyler çocuklar için çok korkutucu olabilir bu yüzden çocuklarınızın korkusunu küçümsemeyin ve korkusundan dolayı onları yargılamayın. Duygularının basite indirgenmesi hoşlarına gitmeyecektir. Çocuğunuz anlaşıldığını hissettiğinde, bu durumla başa çıkmak onun için biraz daha kolay hale gelebilir.
•Eğer size korku veya kaygısından bahsediyorsa onu dinleyin. Onun neler hissetmiş olabileceğini anlamaya, onunla empati kurmaya çalışın. Kendi geçmiş deneyimlerinizden, geçmişte korktuğunuz ama şimdi baş edebildiğiniz durumlara örnekler verebilirsiniz.
•Yaşadığı korkunun nedenlerini bulmaya çalışın ve bu nedenleri ortadan kaldırın. Elbette zaman zaman bu o kadar da kolay olmayacaktır. Ancak doğru iletişim tarzıyla yaklaştığınızda çocuğunuzdan gerekli bilgileri alabilir, bu süreçte ona yardımcı olabilirsiniz.
•Çocuğunuza korkularını yenmesi için zaman tanıyın, ona karşı sabırlı olun. Korkusuyla zorla yüzleştirmeyin. Kimi aileler, korktuğu durum ya da nesneyle karşılaştığında, çocuklarının korkusunu yeneceğini düşünürler. Bu tutum, çocuğunuz için oldukça yanlış bir yaklaşımdır.
Korkuyla baş edebilmenin aksine korkuların daha da şiddetlenmesine ve daha başka psikolojik sıkıntılara yol açabilir. Korktuğu şeye yavaş yavaş hatta bazen çok küçük adımlarla alıştırılmalıdır. Örneğin, köpekten korkan bir çocuğa önce köpekler ile ilgili hikayeler, masallar okunmalı, sonrasında köpeklerle ilgili görsel materyallerden faydalanılmalı, dışarıdaki bir köpek uzaktan izlenmeli ve bu aşamalar sağlıklı şekilde tamamlanmışsa ancak küçük bir köpekle karşı karşıya getirilmelidir.
•Sürekli kontrol altında tutarak, onu tehlikelerden korumak için sürekli uyarı yapmaktan kaçının. Bu tarz durumlar dış dünyanın tehlikeli bir yer olduğu algısına sebep olur.
•Korkularını beslemeyin. Korktuğu şeylere karşı sizin de hassasiyetinizi gördüğünde korkuları pekişebilir. Kendi odasında yatmaktan korkan bir çocuğun anne ve babasıyla birlikte onların yatağında yatması, korkuyu pekiştirebilir. Bunun yerine, anne ve ya babanın, çocuk yatağında yatarken yanında olması, ona kitap okuyarak, masal anlatarak uyumasını beklemek daha doğru olacaktır.
•Korktuğu anlarda fiziksel temas kurmak çocuğunu iyi hissettirecektir. Bu şekilde güven duygusu pekişecek ve korkuyu biraz da olsa kontrol altına almaya çalışacaktır.
•Eğer korku çok şiddetliyse ve günlük yaşamını olumsuz etkiliyorsa gevşeme ve nefes egzersizleri ile yardımcı olmaya çalışın.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Çocuklarda Korku" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Gonca RASLAYAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Gonca RASLAYAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
