Okula Yeni Başlayan Çocuklara Nasıl Davranmalıyız?
Anne-baba olarak okula yeni başlayan çocuklara nasıl davranmalıyız?
Okul, aileden sonra çocuğun ikinci yuvasıdır. Yeri geldiğinde aileden daha çok vakit geçirdiği, arkadaş ve öğretmenleriyle daha çok paylaşımda bulunduğu eğitim ve öğretim yeridir.Peki, daha mini mini çocuklarınızın okula başlaması ebeveynler olarak sizlerde neler hissettiriyor?Genellikle anne babaların aklından binlerce olumsuz düşünce geçmektedir.''acaba çocuğum nasıl alışaçak, yemeğini yiyebilecek mi, arkadaş edinebilecek mi, aman düşmesin, zarar gelmesin, hasta olmasın gibi sorular kafamızı tırmalayıp durur ve bu liste uzayıp gider. Çocuktan ziyade anne-baba olarak sizler gerçekten hazır mısınız çocuklarınızın yeni bir başlangıç yapmasına bu soruya cevap bulmak daha doğru olur.
Okula ilk defa gidecek minik için okul belirsizliklerle doludur. Belirsizlik her zaman kaygı yaratır. Hele de anne ve baba kaygılıysa çocuk gözlerine baktığında annesinden o olumsuz enerjiyi alır, hisseder. Annem korkuyor demek ki ben de korkmalıyım, okul korkulacak bir yer mesajını alır. Peki,okula ilk defa gidecek çocuklarınız için anne baba olarak neler yapabilirsiniz?
-Okulun ilk günü yanında olun.Okula birlikte gidin.Okulun keyifli bir yer olduğunu,arkadaşları olacağını,yeni arkadaşlar edineceğini,oyunlar oynayacağını,merak ettiği soruların yanıtını bulacağını yeni bilgiler edinebileceğini korkulacak bir yer olmadığından bahsedin.
-Sıradanlaştırın.Sıradan bir günün parçasıymış gibi hareket edin.Kahvaltısında rutinde ne yiyorsa onu yemesine izin verin.Farklı besinler alejik reaksiyonlara ,kaşıntı,karın ağrısına neden olabilir.
-Okulun korkulacak bir yer olmadığını, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla birlikte güvende olduğunu sıkça tekrarlayın.
-Destekleyici olun ve övün...Çocuğunuzun olumlu davranışlarını destekleyin.Uyumlu davranış gösterdiğinde ne kadar mutlu olduğunuzu ona belirtin.
-Kıyaslama yapmayın.''Bak Ayşe ağlıyor mu''gibi karşılaştırmalar çocuğunuzun uyumunu ve kendine olan güvenini azaltır.
-Okulun ilk haftası uyum sağlaması için sınıfta veya okulun bahçesinde uzun süre kalıp beklemeyin.Bu çocuğun uyumu nu daha da zorlaştırır.
-Eğer gerçekten zorlandığını hissediyorsanız ve sizi sarılmaktan,kucağınızdan inmekten vazgeçmiyorsa adım adım ayrılma yolunu deneyebilirsiniz.İlk hafta iki saat kalıp,sonraki hafta bir saat kalarak vedalaşmayı deneyebilirsiniz.
-Vedalaşın. Çocuğunuz sizi görmeden,güle güle demeden vedalaşmayı tamamlamadan ortamdan uzaklaşmayın.Bu durum çocukta uyumu daha da zorlaştırır ve terk edilme kaygısı yaratır.İleriki yaşantısında da travmatik bir deneyim olarak izleri kalabilir.
-Çocuktan hemen ödevlere boğulmasını,performansından daha fazlasını yapmasını beklemeyin.
-Ödevlerini küçük molalara bölerek keyifli bir şekilde yapmasını sağlayın.Küçük molalarda rahatlayabileceği sevdiği aktivitelere yönlendirin.
Ayrılma kaygısı olan çocuklarda uyum sorunu daha çok görülmektedir.Bu tip çocuklar annelerinden ayrılmakta epey zorlanmaktadırlar.Annenin olmadığı yerlerde panıikler,kimseyle iletişime geçmezler.Psikosomatik belirtiler dediğimiz bedensel tepkiler verirler.Okula gitmek istemeyen çocuklarda daha çok karın ağrısı,mide bulantısı,baş ağrısı gibi belirtiler sıklıkla görülmektedir.Bazen bu belirtiler normal bir uyumun parçası da olabilmektedir.Tutarlı ve kararlı bir şekilde aile ve okul yönetimi,öğretmenler ile iş birliği çocuğun uyumunu kolaylaştıracaktır.Çocuğunuz hala bedensel tepkiler veriyor ve huzursuzluk, endişe günlük yaşantısını bozmaya başladıysa bir uzmandan yardım alınması önerilir.
Okul, aileden sonra çocuğun ikinci yuvasıdır. Yeri geldiğinde aileden daha çok vakit geçirdiği, arkadaş ve öğretmenleriyle daha çok paylaşımda bulunduğu eğitim ve öğretim yeridir.Peki, daha mini mini çocuklarınızın okula başlaması ebeveynler olarak sizlerde neler hissettiriyor?Genellikle anne babaların aklından binlerce olumsuz düşünce geçmektedir.''acaba çocuğum nasıl alışaçak, yemeğini yiyebilecek mi, arkadaş edinebilecek mi, aman düşmesin, zarar gelmesin, hasta olmasın gibi sorular kafamızı tırmalayıp durur ve bu liste uzayıp gider. Çocuktan ziyade anne-baba olarak sizler gerçekten hazır mısınız çocuklarınızın yeni bir başlangıç yapmasına bu soruya cevap bulmak daha doğru olur.
Okula ilk defa gidecek minik için okul belirsizliklerle doludur. Belirsizlik her zaman kaygı yaratır. Hele de anne ve baba kaygılıysa çocuk gözlerine baktığında annesinden o olumsuz enerjiyi alır, hisseder. Annem korkuyor demek ki ben de korkmalıyım, okul korkulacak bir yer mesajını alır. Peki,okula ilk defa gidecek çocuklarınız için anne baba olarak neler yapabilirsiniz?
-Okulun ilk günü yanında olun.Okula birlikte gidin.Okulun keyifli bir yer olduğunu,arkadaşları olacağını,yeni arkadaşlar edineceğini,oyunlar oynayacağını,merak ettiği soruların yanıtını bulacağını yeni bilgiler edinebileceğini korkulacak bir yer olmadığından bahsedin.
-Sıradanlaştırın.Sıradan bir günün parçasıymış gibi hareket edin.Kahvaltısında rutinde ne yiyorsa onu yemesine izin verin.Farklı besinler alejik reaksiyonlara ,kaşıntı,karın ağrısına neden olabilir.
-Okulun korkulacak bir yer olmadığını, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla birlikte güvende olduğunu sıkça tekrarlayın.
-Destekleyici olun ve övün...Çocuğunuzun olumlu davranışlarını destekleyin.Uyumlu davranış gösterdiğinde ne kadar mutlu olduğunuzu ona belirtin.
-Kıyaslama yapmayın.''Bak Ayşe ağlıyor mu''gibi karşılaştırmalar çocuğunuzun uyumunu ve kendine olan güvenini azaltır.
-Okulun ilk haftası uyum sağlaması için sınıfta veya okulun bahçesinde uzun süre kalıp beklemeyin.Bu çocuğun uyumu nu daha da zorlaştırır.
-Eğer gerçekten zorlandığını hissediyorsanız ve sizi sarılmaktan,kucağınızdan inmekten vazgeçmiyorsa adım adım ayrılma yolunu deneyebilirsiniz.İlk hafta iki saat kalıp,sonraki hafta bir saat kalarak vedalaşmayı deneyebilirsiniz.
-Vedalaşın. Çocuğunuz sizi görmeden,güle güle demeden vedalaşmayı tamamlamadan ortamdan uzaklaşmayın.Bu durum çocukta uyumu daha da zorlaştırır ve terk edilme kaygısı yaratır.İleriki yaşantısında da travmatik bir deneyim olarak izleri kalabilir.
-Çocuktan hemen ödevlere boğulmasını,performansından daha fazlasını yapmasını beklemeyin.
-Ödevlerini küçük molalara bölerek keyifli bir şekilde yapmasını sağlayın.Küçük molalarda rahatlayabileceği sevdiği aktivitelere yönlendirin.
Ayrılma kaygısı olan çocuklarda uyum sorunu daha çok görülmektedir.Bu tip çocuklar annelerinden ayrılmakta epey zorlanmaktadırlar.Annenin olmadığı yerlerde panıikler,kimseyle iletişime geçmezler.Psikosomatik belirtiler dediğimiz bedensel tepkiler verirler.Okula gitmek istemeyen çocuklarda daha çok karın ağrısı,mide bulantısı,baş ağrısı gibi belirtiler sıklıkla görülmektedir.Bazen bu belirtiler normal bir uyumun parçası da olabilmektedir.Tutarlı ve kararlı bir şekilde aile ve okul yönetimi,öğretmenler ile iş birliği çocuğun uyumunu kolaylaştıracaktır.Çocuğunuz hala bedensel tepkiler veriyor ve huzursuzluk, endişe günlük yaşantısını bozmaya başladıysa bir uzmandan yardım alınması önerilir.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Okula Yeni Başlayan Çocuklara Nasıl Davranmalıyız?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Saadet YAVUZBİLGE'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Saadet YAVUZBİLGE'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
