2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Boşanma
MAKALE #15451 © Yazan Psk.Namık ACAR | Yayın Ekim 2015 | 3,574 Okuyucu
Evli çiftlerin müşterek yaşamlarını sürdüremedikleri takdirde tek yanlı veya birlikte karar alarak gerçekleştirdikleri evliliklerini noktalama işlemine "boşanma" diyoruz.Boşanma erkekler için de kadınlar için de içerisinde travmalar barındıran sıkıntılı bir süreçtir.Çünkü insanoğlu alışan bir varlıktır,alışkanlıklarından da vazgeçmede zorluklar yaşarlar.Evliliklerin bazıları pek mutlu yürümese de o evliliği yaşayan insanlarda evlilik tip yaşama karşı bir alışkanlık oluşturur.Boşanma bu alışkanlıkların tasfiye edilmesi ve yerine yeni bir yaşam biçiminin oturtulmasını gerektiren zorlukları beraberinde getirmektedir.Ayrıca boşanmaların yaşattığı psikolojik travmanın boşanan çiftin çocuklu veya çocuksuz olmasıyla da ilişkisi vardır.Nitekim çocuklu çiftlerin boşanmaları daha bir sıkıntılı oluyor,çiftlerin yanında aile parçalanması yaşayan çocuklarda da bazı psikolojik travmaların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Ülkemizde boşanmaların bir çok sebebe dayalı olarak ortaya çıktığı bir gerçek.Ama bunların ağır basanları uyumsuzluk ve çatışma,çözüm becerisinin eksikliği,paylaşamama ve iletişim kuramama,cinsel uyumsuzluklar,aile etkileri ve evliliği yaşayan insanların egoları oluyor.Evlilik normalde yaşamı paylaşmaya dayalı olduğundan aslında birey odaklı oolmayan ve çift odaklı yaşanması gereken bir ilişki,bir yaşama biçimidir.Bu yaşama biçimini seçenlerin aslında daha evliliğin başından itibaren bu yaşam tarzının bir insanın bir insana hakim olması,onu yönetmesi ve o ilişkiye egemen olmasına dayalı yürüyemeyeceğini bilmesi gerekir.Çünkü kimse evleneyim derken kendisini bir başka insanın esareti altına aldırmaz,sevse bile buna sonuna kadar katlanamaz.
Boşanma biraz da çiftlerin mevcut problemlerini çözme iradesi göstermemesinden,kendisinde kusur armamasından,hep karşısındakini suçlayarak üste çıkmaya çalışmasından kaynaklanan çözümsüzlük birkiminin pik yapması sonrası yaşanmaktadır.Kolay kolay hiç bir çift boşanma noktasına gelmez.Mutlaka o ilişkinin boşanma aşamasına gelmesine kadarki süreçte oluşmuş bir sorunlar birkimi,bir çözüm bulamama birkimi ve bunların yarattığı bir sevgi kaybı süreci ve umudun yitirilmesi yaşanmaktadır.
Biz aslında ne kavuşmayı ne de ayrılmayı bilen bir toplum değiliz.Kadın ve erkeklerin birbirlerine ulaşırken kaybetmeme uğruna kullandıkları maskeler sağlıklı bir şekilde kavuşamamayı,eğitimli insanlar olsalar dahi ilişkileri yürümeyince medenice ayrılmayı beceremeyişleri ayrılmayı bilmediğimizi netçe ortaya koymaktadır.Hele şu haklı çıkma sevdası bitmiş bir ilişkide bile insanların yakasını bırakmamakta ve ilişkinin daha sorunlu nihayetlenmesine yol açmaktadır.
Boşanma süreçleri içlerinde belirsizlikler de barındıran bir süreçtir ve belirsizlik insanlar açısından son derece sıkıntılı hatta yıpratıcıdır.Bundan sonrası ne olacak,neler yaşayacağım,nelerle karşılaşacağım sorularının karşılığı yoktur ve belirsizdir.Ülkemizde bu süreci kadınlar kültürümüz nedeniyle erkeklere oranla daha sıkıntılı ve buhranlı yaşarlar.Çünkü bir hanım açısından evlendikten sonra boşanıp aile evine dönmek pek kolay bir süreç değildir.Ayrıca her ailede boşanmayı saygıyla karşılama,evladına sahip çıkma duyarlılığı da yoktur.kaldı ki toplumumuzda boşanmış kadınlara olan bakış açısı da son derece saygısız ve anlayışsızdır.
Bir diğer önemli konu boşanmaya çiftin birlikte karar verip vermediğidir.Kaldı ki bütün boşanmalar her iki tarafın ortak kararıyla olmuyor.Bazen bir taraf aldığı boşanma kararını karşı tarafa dayatabiliyor.Çocuklu ailelerde çocukların ne olacağı,kimde kalacağı da ayrı bir sorun kaynağıdır.Tabiatıyla boşanma süreçleri ilişkideki her taraf ama özellikle kadınlar ve çocuklar açısından oldukça zorlu süreçlerdir.Toplumda da niye oldu,paylaşamadığınız ne vardı saygısız meraklar insanlar için ayrı yıpranma potansiyeli taşımaktadır.
Tüm bunlar yanında çekişmeli boşanmalar gerilimli,tartışmalı,hakaretli geçen süreçler olduğundan daha da bir sıkıntılı yaşanabilmektedir.Düne kadar aynı evi hatta aynı yatatğı paylaşan insanların onca paylaştıklarını ve bu paylaşımlarının hatırını böylesine çabuk göz ardı etmeleri ayrı bir dikkat çekicilik yaşımaktadır.Bu nedenle boşanma süreçleri ülkemizde genelde yoğun sıkıntılı bir süreç olarak yaşanır ve insanların psikolojik dünyasında ciddi yorulma ve problemlerin oluşmasına yol açar.
Boşanma süreçlerini biz uzmanlar boşanmaöncesi,boşanma esnası ve boşanma sonrası olmak üzere üç aşamada ele alırız.Boşanma öncesi genellikle güven ilişkisinin çöktüğü,sevginin tükendiği,çatışmanın yoğunlaştığı ve psikolojik yorgunluğun belirginleştiği bir dönem olarak yaşanmaktadır.Boşanma esnasının bizim ülkemizde en yaygın yaşanan sorunu haklı çıkma sevdasıdır.Genelde insanlar kendi hatalarıyla yüzleşmek yerine karşı tarafın hatalarına odaklanarak bu evrede aşırı savunma mekanizması kullanır ve bencilleşirler.Boşanma sonrası ise bir yandan aileye,öbür yandan topluma laf anlatma zorluklarıyla birlikte yeni bir yaşam kurmanın belirsizlikleri ve zorluklarıyla iç içe yaşanmaktadır.Yaşayanları da psikolojikman çok yıpratmakta ve zorlamaktadır.
Bu dönemi yaşayan insanların yaşadığı psikolojik zorlanmalar onlarda boşanma sendromu,depresyon,kaygı bozukluğu,duygu durum bozukluğu gibi bazı psikolojik sorunların ortaya çımasına sıklıkla yol açabiliyor.Bu aslında üzerinde dikkatle durulması gereken bir durumdur.Çünkü boşanma sonrası insaların yeni bir hayata intibak etmeleri,bunu sağlayacak psikolojik gücü kendilerinde bulmaları ve çöküntüye uğramamaları son derecede önemlidir.Bu nedenle insanlar önce şunun farkında olmalıdır:Hiç bir ilişki hatta hayattaki hiç bir şey insanlara garanti belgesiyle sunulmaz.Bir yola çıkıldı mı o yolun varabileceği tüm sonuçlar aslında daha yolun başında olabilecek,yaşanabilecek seçenekler arasındadır.Gönül her ne kadar her şeyin olabilecek en iyi şekilde yol almasını istese de bazen bu gerçekleşmeyebilir ve istenmeyen sonuçlar da gündeme gelebilir.kaldı ki evlilik bir başka insanla yaşamsal bir ortaklıktır.Neyin ne kadar,nasıl ve ne şekilde paylaşılabileceği aslında yaşanmadan ortaya çıkmayacaktır.Ama bizim insanlarımızda evlilik öylesine kutsanır ve üst seviye beklenti ve koşullanmalarla kurulur ki ortaya çıkabilecek olumsuzluklar hiç bir zaman hesaba katılmamıştır.şartlanma bu kadar pozitif olup yaşananlar da aksine negatif geliştiğinde ise insanlarda bir kabulenme ve hazmetme zorluğu ortaya çıkacağı aşikardır.Yaşananaların merkezinde biraz da bu olasılıkların olumsuzlarına hiç kendini hazırlamama yatmaktadır.
Biz psikologlar kültürümüzde en iyi evliliğin birinci evlilik olduğunu savunuruz.Ama bu bir yaşamsal gerçektir,bir bilimsel kanun değildir.şunu da görürüz ve evlilik terapilerine gelen çiftlere hatırlatırız;insanlar eğer mevcut ecliliklerini bozarsalar daha sonra bir yaşam kurmak için o evliliği kurtarmak için harcayacağı çabanın en az dört mislini göstermek zorunda kalacaktır.Bu nedenle evlilik bitmeden önce evliliği kurtarmak için gösterilemsi gereken çabayı önceleriz.Ama buna rağmen bir ilerleme sağlanamıyor ve insanların bir aradalığı birbirlerine zarar vermesine sebep oluyorsa o zaman da uyumlu yaşayamıyorsunuz madem uyumlu boşanın diyerek onları medenice boşanmaya yönlendiririz.Her evlilik aslında bakalım maya tutacak mı anlamında bir denemedir.fakat geleneksel kodlanma biçimimiz bu konuda katı olduğu için bizler evliliği bir deneme değil bir mutlak sürdürme süreci olarak görürüz.Bu bakış açısı aslında sağlıklı değildir.Çünkü evlilik tarafların birbirlerine hoşnutluk yükleyebildikleri takdirde anlamı olan bir ilişkidir.Hoşnutluktan çok hoşnutsuzluk yaratıyorsa o ilişki aslında çoktan kuruluş amacının dışına çıkmıştır.Bu nedenle verimsiz ve sevimsiz hale gelmiş bir ilişkiyi sırf bazı dogmalar yüzünden sürdürmeye çalışmak çok da isabetli bir yol değildir.
Apar topar boşanma kararı vermek elbette doğru değildir.Önce çiftler kendi aralarında bir çözüm bulmaya çalışmalı ve sorunlarını çözebilmek için çaba sarfetmelidir.Olmadı bir evlilik terapistinden yardım alınmalıdır.O şekilde de çözülmezse o ilişkinin yürütülmesi için asgari şartların ortadan kalktığı düşünülmeli ve daha fazla da ayak direnmemelidir.Boşanma esnası ve sonrasında eğer psikolojik zorlanmalar ortaya çıkyorsa o sürecin bir psikologtan yardım alınarak yönetilmesi hem hata yapma hem de psikolojik tükenmeye uğrama risklerinin ortadan kaldırılması için önemlidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Boşanma" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Namık ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Namık ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Namık ACAR Fotoğraf
Psk.Namık ACAR
Kocaeli (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Namık ACAR'ın Makaleleri
► Boşanma ve Boşanma Kararı Psk.Gökül KARLUK ER
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Boşanma' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilik Bilinci Şubat 2024
► Psikolojik Sağlamlık Ocak 2024
► Kötümserlik Sendromu ÇOK OKUNUYOR Eylül 2022
► İlişki Yorgunluğu Ağustos 2022
► İlişkilerde Uyum Sağlayıcı Esneklik ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
► Evlilik Öncesi Desteği ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
► Çözüm Odaklı Olma Şubat 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:42
Top