2007'den Bugüne 92,232 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,964 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklar da Depresyona Girer
MAKALE #15472 © Yazan Uzm.Psk.Yasemin EYİGÜN | Yayın Ekim 2015 | 3,173 Okuyucu
Depresyon, derin üzüntülü bir duygudurum içinde, düşünce, konuşma ve hareketlerde yavaşlama ve durgunluk, değersizlik, küçüklük hissi, güçsüzlük, isteksizlik, karamsarlık duygu ve düşünceleriyle fizyolojik işlevlerde yavaşlama gibi belirtileri içeren bir duygudurum bozukluğudur.
Yetişkinlerde depresif bozukluklar, genellikle zihinsel problemler, madde bağımlılığı, kaygı bozuklukları ve psikotik bozukluklarla birlikte görülebilmekte ayrıca ergenlerde ve yetişkinlerde intihar olaylarıyla da ilişkili olabilmektedir. Depresyonla ilgili yapılan araştırmalar risk faktörleri olarak cinsiyet, ailede depresyon geçmişi, kaygı, stresli yaşam olayları, nörobiyolojik düzende bozukluklar, mizaç-kişilik özellikleri, olumsuz bilişsel inançlar, baş edebilme mekanizmasının işlevsel olmaması ve kişiler arası ilişkilerde problemlerden bahsetmektedirler.

Çocuklarda depresyonun birçok belirtisi yetişkinlerdekinden farklı olduğu için çocuklarda depresyonu fark etmek ve müdahale etmek daha zor olmaktadır. Çünkü çocuklarda depresif özellikler sözel ifadelerden çok bedensel belirtilerle ortaya konmaktadır. Örneğin çocuklar kendimi kötü hissediyorum demek yerine fiziksel rahatsızlıklardan şikâyet edebilirler. Çocuklarda depresyon 1970’lerden bu yana ayrı bir tanı başlığı olarak değerlendirilmekte ve üzerinde çalışmalar yapılmakta ayrıca depresyonun belirtileri çocuğun gelişimsel dönemine göre farklılık göstermektedir.

Çocuklarda depresyonun belirtilerine daha geniş açıdan bakılacak olursa; ilgi azalması ve kaybı, eşyalara zarar verme gibi hırçın davranışlar, mutsuz ve üzgün duygu durumu, sinirlilik ve hırçınlık, ağlamaklı olma ya da ağlama nöbetleri, bunaltı, kaygı, yorgunluk, bitkinlik ve enerji azlığı, iştah azalması ya da artması, ümitsizlik ve çaresizlik hissi, kendini kötü, yalnız hissetme, kimsenin onu sevmediğini düşünme, ölüm, intihar düşüncesi veya gece altını ıslatma, kaka kaçırma, evden kaçma, uyku düzensizlikleri, dikkatini toplama güçlüğü, düşüncenin yavaşlaması, okul başarısında düşme, okula gitmek istememe, karar vermekte güçlük çekme, kendine güvenin azalması, kendinden nefret etme ve kendine kızma, sosyal içe kapanma, kendini çirkin hissetme, baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı, kas ve eklem ağrıları gibi yakınmalardan bahsetmek mümkündür. Ayrıca çocuklarda yapılan psikobiyolojik çalışmalar, depresyondaki çocuklarda büyüme hormonu, prolaktin, kortizol ve çeşitli hormonların salgılanmalarında anormallikler olduğunu göstermiştir .

Problem çıkaran, hırçın olarak adlandırılan, arkadaşlarıyla uyum sağlayamayan, öfke ve aşırı hareketlilik gösteren birçok çocuğun depresyonda olma olasılığı gözden kaçırılmaktadır. Çocuklara daha fazla yardımcı olabilmek için tam olarak nasıl bir problem yaşadıkları, mizaç özellikleri, davranışlarının altında yatan psikolojik problemler ayrıntılı olarak değerlendirilirken depresyonda olabilecekleri olasılığı göz ardı edilmemelidir.
Peki, çocuklar neden depresyona girer diye düşündüğümüzde depresif ebeveynler, olumsuz yaşam koşulları, düşük özgüven ve kendini aşırı eleştirme gibi bilişsel problemler, kayıplar etkili faktörler olarak ön plana çıkmaktadır. Ayrıca kalıtım, aile ortamı, mizaç, yaşanan önemli olaylar, çocuğun alışkın olduğu çevreden taşınması, sevilen birinin kaybı, aileye yeni bir bebeğin katılması, anne- baba ayrılığı, alkolizm, anne-babanın kronik bir rahatsızlığının olması, arkadaş-öğretmen ilişkileri ve çocuğun bakım veren kişi tarafından istismara, ihmale uğraması gibi faktörlerden bahsedilmektedir.

Çocuklarda da yetişkinlerdeki gibi, depresyonun biyolojik temelleri olabileceği yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Beyinde var olan bazı biyokimyasal maddelerin metabolizmasındaki bozukluklar, depresyona neden olabilmektedir. Ayrıca çocukta depresyon genetik, öğrenme ve özdeşim yoluyla, ebeveynlerdeki depresyonun etkisi olarak da gelişebilmektedir. Özellikle anne depresyonu ve çocuk depresyonu arasında önemli bir bağ olduğu düşünülmektedir. Sürekli eleştiren, ceza veren, sabırsız, depresif bir annenin çocuğunun duygusal problemler yaşama olasılığı daha yüksektir. Depresif anne babaların çocuklarında depresyon görülme olasılığı diğer çocuklara oranla 3,4 kat daha fazla olmaktadır. Bebeklik sürecinden bu yana aile ve bebeğin ilişkisini değerlendirdiğimizde depresyona neden olabilecek ilişkisel problemler önemli faktörler olarak göze çarpmaktadır. Bebeğin iç dengesini sağlayabilmesi için çevreden (bakım veren kişiden) destek görmesi çok önemlidir. Bebek, ihtiyaçlarını duygusal değişimleriyle, tepkileriyle göstermektedir ve büyüdükçe beyin yapısı gelişmekte ve sol beynin aktivasyonuyla stresle daha iyi baş edebilmektedir. Yapılan çalışmalarda, duygudurum bozukluğu olan ebeveynlerde, hormonel değişikliklerin etkisiyle bebeğin duygusal ihtiyaçlarını karşılama, iç dengesini sağlayabilmesi için destek olma konusunda yetersizlikler gözlemlenmiştir. Depresif anneler bebekleriyle iletişim kurarken diğer annelere göre daha çok üzgünlük, kızgınlık ifadeleri kullanmaktadırlar, bebeklerde annelerine ve yabancılara karşı negatif ifadeler geliştirerek kendilerini maruz kaldıkları olumsuz tutumdan korumaya çalışmaktadırlar.

Depresyonun cinsiyete göre yaygınlığını değerlendirirsek, ergenlik döneminde ve yetişkinlikte kadınların erkeklere oranla daha fazla depresyona girdilerini görmekteyiz. Çocukluk döneminde ise bu oran kız ve erkek çocukları için hemen hemen aynıdır. Bu farklılığın hormonel, kişilik ve sosyal ilişkilerdeki farklılıklardan meydana gelebileceği düşünülmektedir. Ayrıca yetişkin depresyonlu hastalarda %70-%80 oranında ilaç tedavisinin etkili olduğu, çocuklarda ise bu oranın %50 oranında olduğu saptanmıştır.
Çocuklarda depresyonla baş edebilme konusunda en etkili yöntemlerden bir tanesi, çocuğun depresyona girmesine neden olan faktörlerin ayrıntılı olarak tespit edilmesi ve bu faktörlerin olumsuz etkilerinin azaltılmaya çalışılmasıdır. Kendini daha güvende hisseden, daha çok sevildiğine inanan ve zorlandığı konularda, başarısızlıklarında desteklenen çocuklar daha olumlu bir benlik algısı geliştireceği için depresyona girme olasılıkları daha düşük olmaktadır.

Sonuç olarak, yaşadığı olumsuz çevre ve aile faktörleri, travmatik olaylar ve genetik yatkınlık gibi nedenlerden her çocuk depresyona girebilir fakat sağlıklı aile ilişkileri olan, sevildiğine inanan, fiziksel ve duygusal ihtiyaçları karşılanan çocukların baş edebilme mekanizmaları daha fazla gelişeceği için depresyonla baş etme konusunda daha güçlü olacaklardır. Ailelere düşen en önemli görevlerin başında, çocuklarının davranış ve duygusal değişimlerini iyi gözlemlemek, yaşanan problemlerin nedenlerini çocukla empati yapmaya çalışarak değerlendirmek ve zorlandıkları noktada bir uzmandan yardım almak gelmektedir. Depresyon bir süreçtir, çocuğun yaşadığı semptomların biranda ortadan kalkmasını beklemek pek doğru olmaz fakat bu süreçte arkadaş çevresi, ailesi, öğretmenleri veya terapi desteği aldığı uzmanın çocuğu anlayan, güven veren ve ona yardımcı olan tutumları, çocuğun depresyondan çıkma sürecini hızlandıracaktır.

Uzm.Klinik Psk.Yasemin Eyigün Kantürk

Kaynakça
Anagnostopoulos, D. (2008). Depression in Children and Adolescents. Annals of General Psychiatry.
Cicchetti, D., Toth, S.L. The Development of Depression in Children and Adolescents. American Psychological Association, University of Rochester, 1998, 53, 2, 221-241.
Garber, J. (2006). Depression in Children and Adolescents, Linking Risk Research and Prevention. American Journal of Preventive Medicine, 31.
Öztürk, M. (2007). Çocuk Psikiyatrisi, İstanbul: Uçurtma Yayınları.
Şenol, S. (2006). Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı, Ankara: HYB Yayıncılık.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuklar da Depresyona Girer" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Yasemin EYİGÜN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Yasemin EYİGÜN'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Yasemin EYİGÜN Fotoğraf
Uzm.Psk.Yasemin EYİGÜN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi86 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Yasemin EYİGÜN'ün Makaleleri
► Çocuklar Depresyona Girer mi? Psk.Gülten İKİZOĞLU
► Cinsellik Girmeyen Eve Cinsel Terapist Girer Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
► Depresyona Karşı 10 Öneri Psk.Burçak ÖZDEMİR
► Mevsimsel Depresyona Dikkat! Psk.Gizem ANLAMA
► Gençlerde Depresyona Bakış Psk.Merve MAMACI
► Melankolik Depresyona Kısa Bir Bakış Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,964 uzman makalesi arasında 'Çocuklar da Depresyona Girer' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hayata Pozitif Bakış Mart 2015
► Çocuk İstismarı Mart 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:39
Top