2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Panik Bozukluğu ve Terapi Süreci
MAKALE #15601 © Yazan Dr.Volkan DEMİR | Yayın Kasım 2015 | 3,307 Okuyucu
Panik bozukluğu; tekrarlayan korku nöbetleri ve bunlara eşlik eden çarpıntı, titreme, nefes alamama, baş dönmesi, mide bulantısı, terleme veya sıcak basması gibi yakınmalarla seyreden bir kaygı bozukluğudur. Genellikle otuzlu yaşlarda ortaya çıkmakla beraber, daha erken yaşlarda da görülebilir. Atak aniden başlar ve genellikle hızlı bir şekilde, 10 dakikada en yüksek düzeye ulaşır. Panik Atağı yaklaşık olarak 15-20 dakika sürelidir. Kişi o sırada “kalp krizi” geçirdiğini ya da felç geçirmekte olduğunu zannederek yoğun bir “ölüm korkusu” yaşar. Aşağıdaki belirtilerden dördünün (ya da daha fazlasının) birden başladığı ve 10 dakika içinde en yüksek düzeyine ulaştığı, ayrı bir yoğun korku ya da rahatsızlık duyma döneminin ve tekrarlayan atakların olması durumunda panik bozukluğundan bahsedilebilir :
• Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama ya da kalp hızında artma olması
• Terleme
• Titreme ya da sarsılma
• Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma duyumları
• Soluğun kesilmesi
• Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi
• Bulantı ya da karın ağrısı
• Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
• Derealizasyon (gerçekdışılık duyguları) ya da depersonalizasyon (benliğinden ayrılmış olma)
• Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu
• Ölüm korkusu
• Parezteziler (uyuşma ya da karıncalanma duyumları)
• Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları

KLİNİK ÖZELLİKLER
Panik atakları atağın başlangıcı ile durumsal tetikleyiciler arasındaki ilişkiye göre kabaca iki biçimde kendini gösterebilir:
Beklenmedik panik atakları; panik atağının başlangıcı durumsal bir tetikleyiciyle ilişkili değildir. Ataklar nedensiz ve spontan olduğu için kişiler atağın ne zaman ve nerede geleceğini bilemezler.
Durumsal panik atakları; panik atak değişmez bir biçimde durumsal bir tetikleyici ile karşılaşıldığında ya da karşılaşılacağı düşünüldüğünde ortaya çıkmaktadır. Diğer bir deyişle bu atakların ne zaman ve nerede olacağı önceden kestirilebilir. Durumsal ataklar daha çok sosyal ve özgül fobilerde görülür.

HAZIRLAYICI ETKENLER VE HASTALIĞIN GİDİŞİ

Erken dönem yaşam olayları
Panik bozukluğu ve erken dönem yaşam olaylarının araştırıldığı çalışmalarda, bireylerin 1/4-1/2’sinde çocukluk döneminde uzun süreli ebeveynden ayrıldıkları görülmüştür. Çocukluk döneminde ebeveynden ayrı kalmanın özellikle de agorafobi gelişimi üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Erken dönemde cinsel ya da fiziksel şiddete maruz kalma, panik bozukluğu hastalarında araştırılan bir diğer konudur. Bir çalışmada, panik bozukluğu olgularının %8’inin cinsel, %12’sinin fiziksel şiddete maruz kaldıkları belirtilmiştir.

Stresli yaşam olayları
Panik bozukluğunun gelişiminin öncesinde stresli yaşam olayları görülebilmektedir. Yapılan bir araştırmada, olguların yaklaşık 2/3’ünde, panik bozukluğun başlamasından önceki 6 ay içinde stresli yaşam olaylarının mevcut olduğu belirlenmiştir. Sevilen bir kişiden ayrılma, iş değiştirme, gebelik, taşınma, evlilik, okuldan mezun olma, yakın bir kişinin ölümü, fiziksel hastalık gibi yaşanan stres verici olaylarda panik bozukluğunun görülme sıklığı bu şekilde sıralanmıştır. Araştırma sonuçları en yüksek oranlarda görülen yaşam olaylarının yakın bir kişinin ölümü (%17), işle ilgili sorunlar (%17), sevilen bir kişiden ayrılma (%14) olduğunu ortaya koymuştur.

Kalp Krizi mi, Panik Atak mı?
Panik atak sırasında yaşananlar; önce çarpıntı başlar ve çarpıntı dinlenince artar. Zaman zaman göğüste ağrılar olur ancak ağrı yayılmaz ve geçicidir. Bulantı hissi olabilir ancak kusma olmaz. Dikkat dağılınca, hareket edince geçer.
Kalp krizinde yaşananlar; çarpıntı yoğun bir ağrı krizini takip eder. Ağrı, göğsün ortasında ve süreklidir ve gittikçe artar ve tüm göğse yayılabilir. Çarpıntı dinlenince azalır. Bulantı ve kusma olur.

Felç mi, Panik Atak mı?
Panik atağı geçirenlerin felç geçireceklerine dair korku geliştirmelerine yol açan belirtiler uyuşukluk, kaskatı kesilme, karıncalanma, güç yitimi duyguları, ateş basmalarıdır. Bu korku, özellikle kişinin ailesinde bir felç öyküsü varsa yaşanır. Oysaki panik ataklar felç geçirmeye yol açmaz. Bir panik atağı sırasında kan basıncı biraz yükselse bile bu durum hiçbir zaman felç geçirmeye neden olmaz.

Ya Bayılırsam?
Panik atağı sırasında bayılmaya dair korku yaşanmasına yol açan duyumlar sersemlik hissi, baş dönmesi, uyuşukluk, bulanık görme, belirli bir konuya odaklanamama, ateş basması ve soluk alıp verememedir. Çoğu zaman düşecekmiş gibi olma korkusundan söz ediliyorsa bunun arkasında bayılma korkusu yatar. Oysaki bireyler nadir zamanlar dışında, panik atakları sırasında bayılmazlar. Birey tedavi olmadığı ve hastalığın ilerlediği durumlarda, düşme korkusuyla yürümeyi bile istemez.

BİLİŞSEL-DAVRANIŞÇI PSİKOTERAPİ PROGRAMI
Panik bozukluğun tedavisinde bilişsel davranışçı terapi, ilaçlar kadar etkili olan bir panik bozukluğu tedavi yöntemidir. Bu tedavi genelde 10 - 15 seans sürer. Bilişsel Davranışçı terapi bilişsel, davranışsal ve fizyolojik unsurları içermektedir.

Bilişsel Davranışçı Terapi Nasıl Faydalı Olur?
Bilişsel terapi sayesinde birey pasif rolden aktif bir role geçer. Kendini rahatsız eden, ataklara sebep olan faktörlerin ne olduğunu bulma konusunda terapisti ile birlikte sistematik bir çaba içine girer. Bilişsel terapinin ana amacı hastayı kendi kendisinin terapisti olacak biçimde eğitmektir. Terapist öncelikle danışanın sorununu ve bunun nedeninin neler olduğunu anladıktan sonra danışanın örneklerini kullanarak bilişsel modeli açıklar. Terapist danışanların kendilerini daha iyi anladıkları, sorunlarını çözdükleri ve kendilerine uygulayabilecekleri yöntemleri öğrendiklerinde iyi olacaklarını vurgular.

Psikoeğitim: Bu aşamada, panik atakların ve panik bozukluğunun doğası, belirtileri, fizyolojik temelleri ve sonuçları, davranışsal belirtiler hakkında danışanın eğitim düzeyi ve kültürel özelliklerini göz önüne alarak danışana bilgi verilmelidir.

Bilişsel Yeniden Yapılandırma: Bu yöntem, bireyin kendisine kaygı veren işlevsel olmayan düşünceleri, inançlarını belirlemek ve bu düşünce ve de inançlar ile ilgili kanıtları araştırmayı kapsar. Aşağıda panik bozukluğu olanlarda en sık karşılaşılan işlevsel olmayan düşünce ve inançlar yer almaktadır.
• Duyguları Kanıt Olarak Görme: Ancak ne zaman böyle yoğun bir korku duysam, çok kötü bir şeyler olacağını biliyorum, sol kolumdaki ağrı bir kalp krizi geçirmekte olduğumu gösteriyor gibi birey daha gerçekçi kanıtları dışlayarak, kendi duygularını ya da bedensel duyumlarını gerçekliğin birer kanıtı olarak yorumlar.
• Korkunçlaştırma: Durum ve olaylar için olası en kötü sonuçları ön görme şeklindedir. Sağlık, güvenlik, yakın ilişkiler gibi temel gereksinimlerden yoksun kalacağını düşünerek birey kaygılanır.
• Olası Sonuçları Abartma: Panik atağım sırasında göğsümde ortaya çıkan ağrı benim kalp krizi geçirdiğimi gösteriyor olmalı, boğazım tıkanacak ve bayılacağım gibi birey kötü ya da tehlikeli bir olayın gerçekleşme olasılığına inanır ve büyük ölçüde abartır.
• Felaketleştirme: Olmuş ya da olacak olanların korkunç ve dayanılmaz olduğuna inanmak.
• Yıkımsallaştırma: Birey, kötü bir olayın olmasının yanı sıra, ardından çok kötü sonuçların doğacağını düşünür. Olabilecek en kötü senaryo kurgulanır.

Korkulan Bedensel Duyumlarla Karşılaşma
Panik bozukluğu olan kişiler, soluğun kesilmesi, kalp çarpıntısı gibi fizyolojik duyumlarını yaşamaktan korktukları için, korkulan duyumlar artık korku uyandırmayana kadar bunlarla karşılaştırılır. Bedensel duyumlardan korkmak, panik bozukluğun sürmesinin başlıca nedenlerinden biridir. Bu nedenle terapistin, danışanı korku duyulan bedensel duyumlarla karşı karşıya getirmesi danışanın panik atağı yaşama korkusunu yenmesine yardımcı olur.

Kendine Açıklama Yapma/Yönerge Verme
Bireyin kaygı veren işlevsel olmayan düşünceleri ve inançları ile ilgili yanlış yorumlamalarının neden olduğu anksiyetenin artışını engellemek amacıyla, kendisine “ Ataklarım sırasında hiç bayılmadım şimdi neden bayılayım?, Kalbimin sağlıklı olduğunu biliyorum çarpıntılarım kalp krizi geçirdiğimi göstermez.” şeklinde yönergeler vermesi sağlanır.

Beklenti Anksiyetesini Yenmek
Ataklar tekrarladıkça kişide, ataklar arasındaki süreçte; gergin, huzursuz ve endişeli bir şekilde her an yeni bir panik atağın geleceği yönünde beklentiler oluşur. Bu endişeli bekleyişe “beklenti anksiyetesi” adı verilir. Kişiden beklenti kaygısı yaşadıklarında bu durumla ilgili kendi kendilerine geliştirdikleri felaketleştirdikleri düşüncelerini tanımlayıp, bu düşüncelerin gerçekliğini araştırmaları ve bu düşünceleri desteklemeyen “ daha önce bu durumun birçok kez üstesinden geldim, giderek daha güçleniyorum!” gibi düşünce biçimleri geliştirmeleri istenir.

Korkulan Durumlara Maruz Kalma
Bireylerde anksiyete uyandıran durumlara, anksiyete şiddeti azalma gösterene dek maruz kalmaları için cesaretlendirmeye dayanan bir yöntemdir. Böylece alışveriş merkezlerine gidememe, toplu taşıma araçlarını kullanamama gibi en sık karşılaşılan bu korkularla yüzleşmeleri sonucunda bireyler “tehlikeli” kavramını yeniden değerlendirir.

Güvenli Davranmayı Bırakma
Bireyler, kaygı duydukları durumlarla karşı karşıya geldiklerinde, kötü bir şey olmasına karşı güvenlik önlemleri alırlar. Tek başına evde kalmamak, kalabalık yerlerde yalnız bulunmamak, kaygı duyduğu ortamlarda yanında güvende hissettiği biri eşliğinde bulunmak, sinema-tiyatro gibi ortamlarda çıkışa yakın oturmak, olası panik atağın belirtilerini kontrol altına alabilmek için yanında sakinleştirici ilaçlar bulundurmak gibi güvenlik önlemlerinin kullanılması, korkunun denetim altında tutulmasına yardımcı olur. Ancak kişi, panik atağını engellemek adına aldığı bu önlemleri bir bağımlılık haline dönüştürüp, bu önlemleri alamadığı bir durumla karşılaştığında kendisini boşlukta ve savunmasız hissedebilir ve bu durum kişinin panik atağını tetikler.

PROGRESİF RELAKSASYON (KADEMELİ GEVŞEME)
Progresif Relaksasyon, bireylere gündelik yaşamda yaşanan kas gerilimini nasıl yok edeceğini öğreten bir tekniktir. Her seansta bir ya da birkaç kas grubu üzerinde çalışılarak, bireyin tüm bedenini gevşetmeyi öğretene dek sürer. Böylece birey yorgunluk, baş ağrıları, kronik ağrı, stres, solunum düzensizlikleri, akut ve kronik kaygının oluşumunda bir faktör olduğu saptanmış olan kas gerginliğini de giderir.

İlk Adım: Kolların Progresif Relaksasyonu
Şimdi kollarınızı ve yumruklarınızı birlikte sıkacaksınız. Başlayın ve iyice sıkın. Ellerinizdeki ve kollarınızdaki gerginliği hissedin. Serbest bırakın. Tamamen gevşek bırakın. Yavaşça derin bir nefes alın, nefesinizi tutun ve bırakın.
İkinci Adım: Bacakların Progresif Relaksasyonu
Sağ ayağınızdaki kasları germeye çalışın, ayak parmaklarınızı iyice kıvırın ve bu gerginliği hissedin. Yavaş yavaş bırakın. Tamamen gevşemesini sağlayın. Bütün gerginliğin akıp gitmesini sağlayın. Şimdi de sol ayağınızdaki kasları germeye çalışın. Sol ayağınızın parmaklarını iyice kıvırın ve bu gerginliği hissedin. İyice gerin. Yavaş yavaş bırakın, tamamen gevşemesini sağlayın. Yavaşça derin bir nefes alın, nefesinizi tutun ve bırakın.
Üçüncü Adım: Gövdenin Progresif Relaksasyonu
Şimdi yumruklarınızı, kollarınızı omuzlarınızı ayaklarınızı ve bacaklarınızı hep birlikte ve aynı anda gereceksiniz. Yumruklarınızı sıkın. Kollarınızı omuzlarınızı gerin. Ayak parmaklarınızı, bacaklarınızı iyice gerin. Daha kuvvetli gerin. Şimdi karın kaslarınızı kasın, iyice kasın, karnınızdaki gerginliği iyice gerginliği hissedin. Serbest bırakın, tamamen gevşetin. Karın kaslarınızın tamamen gevşediğini hissedin. Karnınızın giderek yumuşadığını hissedin.
Dördüncü Adım: Omuzların ve Boynun Progresif Relaksasyonu
Başınızı yavaş yavaş kaldırarak çenenizi göğsünüze doğru indirin. Boynunuzun yanlarından önüne doğru gelen gerilimi izleyin. Kafanızı kaldırın burnunuz tavana baksın, sol kulağı omzunuza değdirmek ister gibi başınızı sola doğru eğin. Sağ omzunuzu kulağınıza doğru kaldırmaya çalışın, iyice kaldırın. Şimdi gerginliği hissedeceksiniz. Yavaş yavaş serbest bırakın. Tamamen gevşemesini sağlayın. Omzunuzdaki gevşemeyi hissedin. Şimdi sol omzumuza aynı şeyi yapacaksınız. Sol omzunuzu kulağınıza doğru kaldırmaya çalışın. İyice kaldırın gerginliği hissedin. Yavaş yavaş serbest bırakın, gevşemesini sağlayın.
Beşinci Adım: Göz Kaslarının Progresif Relaksasyonu
Kaşları kaldırarak alnın kırışmasını sağlayın. Tüm alna yayılan gerilmeyi hissedin. Gözlerinizi sıkı sıkı kapatın. İyice sıkın. Gözlerinizin etrafındaki gerilimi hissedin. Şimdi gözlerinizi gevşetin. Tamamen bırakın. Yavaşça derin bir nefes alın. Yavaşça derin bir nefes alın, nefesinizi tutun ve bırakın.
Altıncı Adım: Konuşma Bölgesinin Progresif Relaksasyonu
Dudaklarınızı olabildiğince sıkın. Daha kuvvetli gerginliği hissedin. Tamamen gevşetin. Bu gevşemeyi hissedin. Dişlerinizi iyice sıkın. Daha kuvvetli. Gerginliği hissedin. Şimdi bırakın. Tamamen gevşetin. Çene kaslarınızda gevşiyor. Derin bir nefes alın. Nefesinizi tutun ve bırakın.

KAYNAKÇA
Altıntaş, E., Uğuz, Ş., & Levent, B. A. (2015). Panik Bozuklukta Yaşam Kalitesi: 3 Aylık İzlem Çalışması. Cukurova Medical Journal (Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi), 40(2), 288-297.
Kaya, N. (2011). Sorularla panik atak. İstanbul: Nesil Yayınları.
Köroğlu, E. (2006). Kaygılarımız Korkularımız. Ankara: HYB Yayıncılık.
Köroğlu, E. (2009). Klinik uygulamada psikiyatri: tanı ve tedavi kılavuzları. HYB Basım Yayın.
Leahy, R. L. (2007). Bilişsel terapi yöntemleri. Çev. H. Türkçapar ve Ertuğrul Köroğlu). Ankara: HYB Basım Yayın.
Tükel, R. Panik Hastasına Yaklaşım: Klinik Görünüm, Ayırıcı Tanı ve Tedavi İlkeleri. İlk Söz.
Walton R., Yalom, İ. (2007). Anksiyete terapisi. İstanbul: Prestij Yayınları.
Yazan
Dr.Volkan DEMİR
 
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Panik Bozukluğu ve Terapi Süreci" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Volkan DEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Volkan DEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Dr.Volkan DEMİR
Doktor Psikoloji Uzmanı
 
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Volkan DEMİR'in Makaleleri
► Yas ve Terapi Süreci Psk.Şanver YEREBAKAN
► Travma ve Terapi Süreci Psk.Şanver YEREBAKAN
► Panik Bozukluğu/Panik Atak Nedir ? Psk.Damla EYÜBOĞLU
► Panik Atak (Panik Bozukluğu) Dr.Psk.Zeynep TEKİN BABUÇ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Panik Bozukluğu ve Terapi Süreci' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:22
Top