2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Eşler Arası İletişim
MAKALE #15713 © Yazan Psk.Namık ACAR | Yayın Kasım 2015 | 4,862 Okuyucu
İnsan yaşamının ergenlik sonrasındaki en önemli kısmı ailevi aidiyetini de belirleyen evlilik yaşamıdır.Evlilik olgunluğuna erişmiş bir bayanla bir erkeğin karşılıklılık ve gönüllülük esasıyla kurup yürüttükleri çok yönlü yaşam ortaklığını evlilik olarak tanımlıyoruz.Evlilik insanlar açısından aynı zamanda ben merkezli yaşamın noktalanması biz merkezli bir yaşamın başlaması anlamına geliyor.Özünde eşler arasında iletişim ve paylaşım olan bu yaşam tarzı maalesef son yılların önemli bocalamalar yaşanan bir yaşam kesiti olarak karşımıza çıkmaya çıkmaya başladı.çoğunlukla iletişim çatışmaları olarak yaşanan bu sorunların merkezinde ben merkezli yaşam alışkanlıklarının evlilikle birlikte yeterince tafsiye edilememesi ve benliğin çok çabuk öne çıkması yatmaktadır.Bu nedenle eşler arasındaki iletişim çatışmaları çoğunlukla yanlış alışkanlıklar ve kodlanmaların bir yansıması olarak yaşanmakta ve samimi bir şekilde çözüm arandığında kesinlikle çözüme kavuşmaktadır.
Daha önceki makalelelerimde de belirttiğim üzere biz zaten iletişimi pek iyi bilen ve doğru uygulayan bir toplum değiliz.Bunda savunma mekanizmaları çok gelişmiş insanlar olarak yetişmemizin ve en küçük bir sorunda hemen savunma refleksleriyle tepki vermememizin önemli bir etkisi bulunmaktadır.şin arka planında bir de hep haklı çıkma tutkusunun oynadığı rolü görmezden gelmemeliyiz.Hata yapma korkusu,haklı çıkma tutkusu ve çabuk savunmaya geçme refleksi zaten sağlıklı bir iletişim partneri olmamızdaki en önemli psikolojik engellerin başında gelmektedir.İşin üzücü yanı evlilikle birlikte bir bütün olunan eşler arasında da aynı reflekslerin çok çabuk harekete geçmesi ve iletişim süreçlerini örselemesidir.Evlilik yaşamı doğal akışı içerisinde üç bölüm halinde yaşanır.Bunlar;çatışma dönemi,tanışma dönemi ve uzlaşma dönemidir.Evliliğin ilk döneminde bir alışma dönemi yaşandığından bir takım çatışmaların çıkması doğaldır.Burada önemli olan bu dönemin kindar ve takıntılı bir anlayışla yaşanmaması ve evliliğin ilk iki yılından sonra tamamlanmasıdır.Tanışma dönemi flört döneminden farklı olarak eşlerin bir arada yaşayarak ve doğal refleksleri ile birbirlerini tanıdıkları dönem olarak yaşanmaktadır.Bu dönemde dikkat edilmesi gereken kendini doğru ortaya koyma ve eşi ön yargısız tanımaya çalışmadır.Bunun için de eşler rahatsız olduğu konularla ilgili olarak birbirlerine açık ve ertelemeden mesaj vermeli,açık iletişim yönetemiyle kendini ortaya koymalıdır.ben söylemeyeyim ama sen anla gibi şifreli bir mantıkla doğal ve sağlıklı bir tanışmanın yaşanamayacağını takdir edersiniz.Tanışma dönemi 1.5 ila 2 yıl içinde sağlıklı bir şekilde tamamlanmalı ve evlilik dört yılını tamamlayıp beşinci yılına girdikten sonra eşler arasında uzlaşma dönemi olgunluğuna normalde ulaşabilmelidir.
Çatışma dönemiyle başlayıp,tanışma ve uzlaşma dönemleriyle olgun bir kıvama ulaşan evliliklerin bu süreci doğru işletebilmesinde iki şey fevkalade önemlidir.Birincisi bu süreçte çiftlerin açık iletişim kurmaları ve birbirlerine şifreli yaklaşmamasıdır.İkincisi ise eşler arası iletişim süreçlerine başka hiç kimsenin dahil edilmemesidir.Çünkü biz toplum olarak etkiletişim düzeyi yüksek ve birbirinden çok fazla etkilenen bir yapıdayız.Eşler arası iletişime köken aileler,arkadaşlar gibi evlilik yaşamı dışı unsurlar karıştırıldığında eşler kendi evlilikleriyle ilgili doğal gündemden uzaklaşmakta ve birbirleriyle başkalarını,başkalarıyla ilişkilerini tartışan bir duruma düşmektedir.Her yönüyle yanlış ve eşler arası iletişime doğru katkı sunmayan bu yaklaşım çoğunlukla uyum adına çiftin zaman kaybetmesine yol açmaktadır.Bu nedenle evliliklerde eşler arası iletişim mutlaka eşlerin birbirleriyle iletişimi ile sınırlanmalı,önce bu konuda yeterli gelişme sağlanmalı sonra diğer iletişim platformları gözden geçirilmelidir.Bu noktada en önemli utyarımız çiftlere birbirlerinin köken ailesi ile ilgili çatışma ve tartışmalara girmemeleri noktasındadır.Çünkü insanlar içinde yetiştikleri köken aileleri noktasında taraftırlar ve çok çabuk savunma refleksi sergilemeye yatkındırlar.

Eşler arasındaki iletişimde bir de psikolojik koşullanma biçiminin önemini vurgulamalıyız.Bir insan ömür boyu uyumlu ve mutlu bir birliktelik yaşamak üzere eş olarak seçilir.Bu amaçla kurulmuş bir ilişkide iyi niyet,çözümden yanalık,ön yargısız iletişim,kompleksiz davranma,esnelik ve hoşgörü olmazsa olmaz bir öneme sahiptir.Eğer eşlerimizin yanlışlarına odaklanıp onların doğrularına gözlerimizi kör hale getirirsek eşlerimizin bize çok sevimsiz geleceği aşikardır.Evlilik ilişkisinde devamlılık ve uyuma ulaşmanın yolu olumlu bakıştan ve olumlulukları önceleyişten geçmektedir.Bu nedenle hata odaklı bir iletişim trazının çokça iletişim çatışması doğuracağı unutulmamalıdır.

Eşler arasındaki iletişim duygusal iletişim,yaşamsal iletişim,cinsel iletişim ve sorun çözme iletişimi gibi ana başlıklardan oluşmaktadır.Duygusal iletişim sevginin doğru ve düzenli olarak birbirine aktarılması ve duygusal doyumun yaşanan ilişkiden sağlanması odaklıdır.Zira kadın erkek fark etmez her eş eşi nezdinde en değerli olmak ve bunun kendisine hissettirilmesini ister.Yaşamsal iletişim eşler arasında yaşamuın nasıl yönetileceği ve paylaşılacağı ile ilgilidir.Burada en fazla düşülen yanlış ben yaptım oldu mantığıyla eşlerin birbirine rağmen davranması ve eşinin de fikri alınmadan kendi çizgisinde sürüklenmesidir.Oysa evliliklerde birlikte karar almak ve alınan kararları birlikte uygulamak son derece önemlidir.Cinsel iletişim evliliğin kalitesini belirleyen önemli yaşamsal alandır.Evlilik içinde ve yaşayarak gelişecektir.Eşlerin bu süreçlerde birbirlerine anlayışlı olmaları,tamamlayıcı olmaları ve ilişkilerini olumlu yönde geliştirmekten yana tavır almaları fevkalade önemlidir.Sorun çözme iletişimi pratikte gördüğümüz kadarıyla çiftlerin en fazla tartışmaya girdikleri ve çatıştıkları iletişim alanıdır.Bu çatışma potansiyelinin merkezinde de sorun çözüm süreçlerinde herkesin kendi doğrularında ısrarı ve birbirlerinin doğrularına yaklaşmayışları önemli bir rol oynamaktadır.Unutmayalım ki evlilikler tek kişilik kurumlar değildir.kadın erkeği veya erkeğin kadını yönetmesine de dayalı değildir.Doğrularla yaşamın yönetilmesinde ortak aklın kullanılması ve birlikte en doğrusunun aranması esasına dayalıdır.Bu nedenle eşler arasındaki iletişimde bu iletişim alanı ne olursa olsun düşülecek en büyük yanlış ben merkezci yaklaşımın çabuk öne çıkmasıdır.

Çiftler unutumasınlar ki doğru paylaşıldıktan sonra insanlar arasında sorunsuz paylaşılamayacak hiç bir şey yoktur.Kindarlık,aşırı kıskançlık,aşırı hassasiyet,ön yargılılık ve be merkezcilik evlilik içi iletişimin en büyük düşmanı alışkanlıklardır.Evlilik beni bir kenara bırakmayı ve biz diyebilmeyi,biz olarak davranabilmeyi gerektiren bir yaşamsal ortaklıktır.

Eşler arasındaki iletişim çatışmalarında yanlış yerleşmiş alışkanlıkların çok fazla rol oynadıkları bir gerçektir.Bunların en başında da karşısındakini anlamadan kendi doğrularını anlatma refleksi gelmektedir.Oysa bir insanla anlaşabilmek için ilk durak onu anlamaktır.Birbirinizi anlamadan anlaşabilmeniz mümkün değildir.O nedenle iletişim anlama ve anlaşma odaklı kurulmalıdır.Şu bilinmeli ki iletişim çatışmaları sorun grubu içinde yer alan ve doğru yol izlenirse ve samimi bir çözme çabasına girilirse yüzde yüz çözüme kavuşabilen sorunlardır.Çiftler iletişim çatışmalarındaki yoğunluğa bakmalı ve çok yoğun bir çatışma yaşamıyorlarsa kendi aralarında,iletişim çatışmaları çok fazla yoğunlaşmışsa da evlilik terapisti bir psikologtan yardım alarak bu sorunları çözmeye girişmelidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Eşler Arası İletişim" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Namık ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Namık ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Namık ACAR Fotoğraf
Psk.Namık ACAR
Kocaeli (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Namık ACAR'ın Makaleleri
► Eşler Arası İletişim Psk.Dnş.Onur AKKOCA
► Eşler Arası İletişim Çatışmaları ve Çözüm Yolları ÇOK OKUNUYOR Psk.Gözde EMİK AKSOY
► Evlilikte Eşler Arası Uyum Psk.Namık ACAR
► Eşler Arası Problemlerin Nedenleri Psk.Zeynep BOZKURT
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Eşler Arası İletişim' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilik Bilinci Şubat 2024
► Psikolojik Sağlamlık Ocak 2024
► Kötümserlik Sendromu ÇOK OKUNUYOR Eylül 2022
► İlişki Yorgunluğu Ağustos 2022
► İlişkilerde Uyum Sağlayıcı Esneklik ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
► Evlilik Öncesi Desteği ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2022
► Çözüm Odaklı Olma Şubat 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:17
Top