2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yapraklar Dökülüp, Yavrular Uçmayı Öğrenirken..
MAKALE #15921 © Yazan Psk.Şebnem ALTINIŞIK YILMAZ | Yayın Aralık 2015 | 2,483 Okuyucu
Yapraklar dökülüp, yavrular uçmayı öğrenirken..
Hayata başlamak için baharı bekleyen yapraklar, tüm güçleriyle sıkı sıkı tutunurlar çıktıkları dala. Usul esintilerin ardından sıcak ve hatta kavruk günler beklemektedir onları. Sıcaklığın, aydınlığın yaydığı enerjiyle; heyecanlı ve dinamik geçer yaz mevsimi. Yazın sonlarına doğru ise tüm canlılarda bir nebze yorgunluk baş gösterir. Yine bir baharı, sonbaharı karşılarken yapraklar ayrılıverirler iki mevsimin birarada tuttuğu bu birleşimden. Bize öyle gelir ki bir anda kopuverir yaprak ağacın dalından.
Sonbahar, bizden kopanları, gidişleri yani eni konu ayrılığı çağrıştırır çoğu zaman. Yaz arkadaşlıkları, uzun günler, ancak böyle uzun tatillerde gidilen memleket, güzün gelmesiyle özlem dolabına kaldırılır bir sonraki sene açılmak üzere.
Bazen bu ayrılık hüznünün ergen yaşlarda çocuğu olan ailelerde de olduğunu fark ederiz. Sanki o zamana kadar ağacın yaprağıymışcasına ona tutunan çocuk, kopup gitmeye meyletmiştir. Eskisi gibi değildir artık tavırları ve artık hiçbir zaman o eski halinde olmayacaktır.
Oysa çocuklar kopup düşmezler. Olsa olsa anne babasından uçmayı öğrenen yavrular gibi olgunlaşır, büyür, yeni beceriler edinirler. Her yeni öğrenilen şeyde olduğu gibi deneyime ihtiyaçları vardır. Denerler, evet bazen düşer ve yine denerler. Ancak ebeveynlerinin onlara verdiği bilgilerle donanıp, güven duygusunu yüreklerinde hissettiklerinde uçmayı da uçup yuvadaki yerine konmayı da öğrenirler. Böylece yetişkin dünyasına doğru kanat açarlar. Çocukluğa bir veda edip birey olmanın yollarına düşerler.
‘Onu benden çalıyorlar’
Bizzat bir anneden duyduğum bir sözdü bu. Oğlunun arkadaşlarıyla daha çok vakit geçirmeyi istemesi, birlikte yaptıkları şeyleri arkadaşlarıyla yapmayı tercih etmesi üzerine çocuğunun artık kendisinin yerine arkadaşlarını koyduğunu ve eskisi kadar kendisini sevmediğini düşünüyor ve bu onu çok ürkütüyordu. Öncelikle bu annenin belki bilmediği belki de heyecanından gözden kaçırdığı bir şey üzerine konuşmaya başladık.
Ergenlik dönemiyle birlikte çevre ve sosyal ortamların çocuğun üzerindeki etkisi artmaya başlar. Özellikle arkadaşlık ilişkileri başı çeker. Kıyafetinden, ne dinlediğine, neler okuduğundan neler konuştuğuna hatta kullandığı kelimelere kadar arkadaşlarının beğenisi önem kazanmıştır. Anneyle yapılan alışverişin cazibesi, arkadaşının vereceği moda önerilerinin heyecanına kaymıştır. Ailecek yapılan organizasyonlar yerine birkaç arkadaşıyla beraber bir cafede bir şeyler içmek daha eğlenceli gelecektir. Bu ailesinden keyif almıyor anlamına gelmez, yalnızca hayatında daha önce yaşamadığı heyecanları tatmakta ve merak ve arzuyla hareket etmektedir.
Sizin koyduğunuz kuralları sorgulayıp sizi kendi çizgisine uydurmak isteyebilir. Bir anlamda sizin de kurallarını bilmediğiniz bir gençlik dünyası oluşmuştur. Üstelik bu dünyanın kendine ait bir jargonu da vardır. Ve bazen o dünyanın gerektirdiklerini kendi üzerimize alınırız.
Kapatılan oda kapıları suratınıza kapanmış değildir..
O artık büyümekte ve bir yetişkin olmaya çalışmaktadır. Bunun için de ergenlik öncesinde olduğu gibi her an anne babasının yanında olamayacaktır. Bazen yalnız kalıp düşüncelere dalacak, zihninde ideallerini tasarlayacaktır, özel ihtiyaçları olacak ve bazen de odasının kapısını size ya da dış dünyaya değil ama davetsiz misafirlere kapatacaktır..
Bazen de telefonda konuşarak-mesajlaşarak ya da bilgisayar aracılığıyla yaşıtlarıyla iletişimde olacaktır. Biliyoruz ki sosyal olabilmenin de bazı gerekleri vardır. Onu genel çevreden tamamen koparacak ya da okul, aile yaşantısını sarsacak düzeyde olmayacak şekilde bu gerekleri de yerine getirmelidir ki o da arkadaş gruplarının bir parçası olabilsin. İnanın ki hiçbir gruba dahil olamadığı durumlar gencin kendisi için de ailesi için de daha üzücü olabilir.
İpler gerildiğinde
Arada bir gencin istekleriyle ailenin beklentileri ve kuralları arasında uyuşmazlıklar oluşabilir. Böyle durumlarda her iki taraf da aslında söylemek istemedikleri şeyleri söyleyiverirler. Kimi zaman kızınız sizi sevmediğini bağırır, oğlunuz sizi geri kafalı olmakla suçlar kimi zaman da siz onu sorumsuz olmakla, kıymet bilmemekle.
Oysa iki tarafın isteği de ihtiyaçlarının ve beklentilerinin anlaşılması ve karşılanmasıdır. Bunun olmadığı durumlarda ise hayal kırıklığı, küskünlük duyguları oluşup, bunlar ifade edilemediğinde öfkeye dönüşebilir. Kişiler sevilmediklerini, önemsenmediklerini, kendilerine değer verilmediğini hissedebilirler. Bu noktada olabildiğince net olarak zihnimizden geçenleri aktarmalıyız ki karşımızdaki bizi anlayabilsin. Anlamadığımız bir şeyi kabul etmek pek de kolay değildir!
Ergenlik dönemi, ergenlik öncesinden o kadar da farklı değil aslında
Gerçek şu ki ne kadar tartışma, çatışma olursa olsun gençle anne babasının arasındaki ilişki ergenlik öncesi dönemden pek de farklı değildir. Zaten pek çok araştırmaya bağlı olarak da biliyoruz ki ergenlik dönemi çatışmayı bir nebze tetikliyor olsa da tek başına bir problem değildir ve ergenlik öncesi var olan çatışmalar biraz daha artmıştır. Yani hiç yoktan birdenbire ortaya çıkan bir şey yoktur olsa olsa üstü kapalı konular gün yüzüne çıkmaya başlamıştır.
Unutmayalım adı üstünde ‘ergenlik dönemi’ her dönemin bir bitişi vardır ve bu ergenlik için de geçerlidir. Çocuk için anne babasının değeri, önemi ve onlara duyduğu sevgi ise kalıcıdır. Yalnızca bir süreliğine bunu onlara eskisi gibi gösteremiyor olabilir o kadar.
Elimizden Geleni Ortaya Koymak Zamanı
Bu dönemde;
Hoşgörü göstermek
Duygusal iniş çıkışları olabileceğini bilip ve olumsuz duygularını kişiselleştimemeliyiz. Ayrıca her olumsuz hal bir felaket değildir ve zamanla hem siz hem kendisi bunlarla baş etmenin yollarını bulacaksınız.
İstediklerimizi açık bir dille ifade etmek
Zihnimizden geçenleri karşımızdakinin doğru tahmin etmesi her zaman olası değildir. Unutmayın onu siz yetiştirdiniz, onu çok iyi tanıdığınızı düşünüyorsunuz ama bazen söyledikleri sizi nasıl da şaşırtıyor. Sizin düşünce ve davranışlarınızın da onu şaşırtabileceğini veya ne anlatmak istediğinizi tam olarak anlamamış olabileceğini hesaba katın.
Sınırları, kuralları nedenleriyle birlikte içtenlik ve dürüstlükle aktarmak
Her zaman olduğundan daha fazla eleştirel düşündüğü ve hayatı kendine göre yorumlamaya çalıştığı bir dönem yaşıyor. Aynı zamanda bir birey olarak var olma arzusu duyuyor. Ona açıklama yapmanız hem onu ailenin önemli bir parçası olarak gördüğünüzü hem de sonuçtaki davranışınızla neden bağı kurmasını sağlayacaktır.
Çatışmaları küskünlükle bırakmak yerine uzlaşmak için, çözüm için yollar araştırmak,
Aileler ve çocuklarla çalışırken edindiğim en önemli deneyimlerden biri de çocukların çözüm bulabilme kapasiteleridir. Çözümler konusunda uzlaşmak için ise bazen her iki tarafın da fedakarlık yapması gerekebilir.
İşin içinden çıkamadığımızı hissettiğimizde yardım isteyebilmek
Bir uzmandan yardım isteme ihtiyacı duyduğunuzda asla erken veya geç diye düşünmeyin. Bu ihtiyacı duyuyor olmanız yeterlidir. Destek ihtiyacı karşılanamadığında durumun daha karmaşıklaşmasına neden olabilir. Ergenlik dönemi hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığınızı veya bazı konularda soru işaretleriniz olduğunu düşünüyorsanız danışmaktan çekinmeyin. Çatışmaların yoğun olduğu, uzlaşmanın giderek zorlaştığı ve iletişim kopukluklarının olduğu durumda bir uzmanın müdahalesi gerekli olabilir.
Onun bize olan hislerine en az bizim ona olan hislerimize güvendiğimiz kadar güvenmeli ve bunu ona göstermeliyiz. Kendine ve ailesine güveni yerinde olan gençler, yetişkinliğin onlara sunduğu sorumlulukları daha rahat üstlenebileceklerdir. Ömürleri boyunca onlara bizim sahip çıkmamız mümkün değildir, onlara verdiklerimizle onlar kendilerine sahip çıkmayı öğreneceklerdir tabi fırsat ve izin verirsek.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Yapraklar Dökülüp, Yavrular Uçmayı Öğrenirken.." başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Şebnem ALTINIŞIK YILMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Şebnem ALTINIŞIK YILMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Şebnem ALTINIŞIK YILMAZ'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Yapraklar Dökülüp, Yavrular Uçmayı Öğrenirken..' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:41
Top