2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Anaokuluna Başlarken
MAKALE #15951 © Yazan Uzm.Psk.Ayşegül COŞKUN | Yayın Aralık 2015 | 2,885 Okuyucu
“Okul Öncesi Eğitim” sürecini kapsayan 2 ile 6 yaş ( 24-69 ay), çocukların bütün gelişimsel alanlarda kaydedeceği ilerlemenin en hızlı olduğu ve kişiliğinin temellerinin atıldığı bir dönemdir. Çocuğa yeni öğrenme fırsat ve olanakları hazırlayan çevre, onun gelecekteki özgüveni ve mutluluğu açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak anaokuluna başlamak çocuğun yaşamındaki büyük değişikliklerden biridir. Çocuklar anaokuluna başlayana kadar, ailesinin içinde kurmuş olduğu iletişim ağı bütün hayatını etkilemektedir.

Bu nedenle okula yeni başlayan çocuğun anne-babasına büyük ölçüde bağımlılığı devam etmektedir. Ailesi içinde sadece dört-beş kişi ile iletişim kurarken okulda çok daha fazla kişiyle iletişim kurmak zorundadır. Karşılaştıkları bu yeni ortamda kaygı duymaları ve çeşitli davranış değişiklikleri göstermeleri oldukça doğaldır.

Anaokuluna gitmek için ailesinden ilk defa ayrılan çocuk, tam olarak kendisini hazır hissetmediği bir adım atmış olur. Çocuğun anaokuluna uyum sağlaması kalabalık bir aileden gelip gelmemesine göre değişiklik gösterir. Her ne olursa olsun, sonuçta hiç tanımadığı bir gruba karışıp, diğer çocuklarla uyum sağlamak zorundadır. Bu geçiş sürecinde, aileden ilk kopuşun, ilk ayrılışın etkisini hafifletmek için ne yapmak gerekir?
Ebeveynlerin hem kendileri hem de çocukları için bu durumu doğal bir süreç olarak görmeleri oldukça önemlidir. Anaokuluna başlarken yaşanan bu ayrılığın çocuğu olumsuz etkileyip etkilemeyeceği anne-babaların en çok aklına takılan sorudur. Fakat yaşanan bu ayrılık çocukta travma oluşturacak bir durum değil, olumlu bir gelişme olarak görülmektedir. Ebeveynlerinden ayrılmaları, sosyalleşme isteklerinin doğduğu gelişimsel bir döneme denk geldiği için tehdit ya da travmatik bir yaşantı oluşturmamaktadır. O nedenle çocuğunuzu okula bırakırken vicdan azabı çekmeyin. Bunu onun iyiliği için yaptığınızı sık sık aklınıza getirin.

Sabahları ayrılış sürecini fazla uzatmamak çocuğun duygusallaşıp sizden ayrılmak istememesini engelleyecektir. Sabahları kısa bir vedalaşmanın ardından çocuk okula uğurlanmalıdır.

Çocuğun gözünden okula ilk adım

Bu dönemde çocukların hissettikleri önemsenmeli ve duygularını dile getirmesine yardımcı olunmalıdır. Çünkü ebeveynler gibi çocuğun da aklında okula dair bir takım sorular olmaktadır.
✿ ”Neden annem ve babamdan ayrılıyorum?”
✿ ”Bütün bu çocuklar kim?
✿ ”Öğretmenim beni burada koruyabilecek mi?”
✿ ”Annem gidip de, ya geri gelmezse, ne olacak?”
✿ “Evin yolunu da bilmiyorum”
✿ ”Burada ne yapacağım?”
✿ ”Ağlarsam belki annem benimle kalır”

Bu düşünceler okula alıştıktan bir süre sonra kaybolur. Kısa bir sürede kaybolmasında anne-babanın rolü oldukça büyüktür. Anne-babalar hem sözel olarak hem de davranışlarıyla bu soruları yanıtlamalıdır. Örneğin; ailelerin, çocuklarına her sabah okula gitmeden önce, okulda neler yapacaklarını anlatmaları korkuyu ve belirsizliği azaltacaktır.

“Oyun oynayacaksın, şarkı söyleyeceksin, bahçeye çıkacaksın ve yemek yedikten sonra, biz gelip seni alacağız.”

Kimi durumlarda ise çocuklar alışma dönemi içerisinde bu soruların yanıtlarını yaşayarak daha iyi almaktadır. Örneğin; “Annem ya beni almaya gelmezse” gibi bir düşünceyi her çocuk okulun ilk günlerinde yaşar. Sözel olarak açıklasanız dahi ancak onu almaya geldiğinizde ve bu durum bir rutine bindiğinde gerçekten rahatlar, artık bu sorunun üstüne bir çizgi çizer. O yüzden özellikle okulun ilk günlerinde çocuğun tam vaktinde alınması çocuklarda kaygıyı azaltmaktadır. Eğer çocuk bu soruların yanıtlarını net alamazsa, örneğin, onu okula bırakırken anne-babanın beden duruşunda ya da ses tonunda bir endişe görürse muhtemelen çocuk bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Okula alışması düşünceleri netleşene dek devam edecek ve okula uyumda zorlanacaktır. Ailelerin konuşurken seçtikleri sözcükler ve beden dilleri alışma döneminin önemli kilit noktalarıdır. O nedenle çocuklar kadar ailenin de okula alışma dönemine hazır olması gerekir.

Anaokuluna başlayan çocuklarda; iki farklı davranış kalıbı ortaya çıkmaktadır.
Bunlardan ilki okula başladıkları ilk günlerde gözlemlenmektedir. İçe kapanma, etkinliklere katılmama gibi…

Diğeri ise okula başlar başlamaz ortaya çıkmamakta, genellikle ortalama ikinci ay içinde kendini göstermektedir. Bir süre sonra onun da şiddetinde azalma görülür. Uyumda zorluk yaşayan çocuklar için bu süreci uzatan, altta yatan nedenleri bulabilmek adına aile ve öğretmenin okul psikoloğu ile işbirliğine geçmesi; ebeveynlerin kademeli uzaklaştırma adı verilen program ile okuldan yavaş yavaş uzaklaşması önerilmektedir.

Okula Uyumu Zorlaştıran “Ailevi Etkiler”

Çocukların okula alışma döneminde günlük yaşantılarında herhangi bir farklılığın olmaması sağlıklı olacaktır. Örneğin; taşınma, oda değişikliği, bakıcı değişikliği gibi durumlar okula başlama dönemine denk gelmemelidir. Yanı sıra tuvalet eğitimi ,yalnız yatmaya başlama gibi eğitimler biraz ertelenmeli, çocuğun olağan rutini bozulmamalıdır. Çünkü okula başlamak onlar için yeterince büyük bir değişikliktir.
✿ Annenin hamile olması veya kardeşinin yeni doğmuş olması.
✿ Anne-baba arasında problem olması veya çocuğun anne-babasının ayrılacağına dair korku ve düşüncelerinin olması.
✿ Anne ya da babanın hasta olması.
✿ Çocuğun onun için önemli veya bağımlı olduğu bir nesneyi bırakmasının istenmesi.
✿ Tatil seyahatleri, yabancı yerlere sık gidilmesi ve sonucunda uyku düzeninin bozuk olması.
✿ Çocuğun çevresinde olan pek çok stres kaynağı.
✿ Ebeveynlerin, iş nedeniyle sık sık ayrılığı.
✿ Ailenin yoğunluğu nedeni ile ilk günlerde çocuğun geç alınması, hazır olmadan okulda uykuya kalması, servisle dönmesi bazı çocuklarda uyumu zorlaştırabilir.

Anne-Babanın Kararlı ve Tutarlı Olması Gerekir
Çocuk: “Ben okula gitmek istemiyorum. Yemekleri hiç güzel değil. Evde kalmak istiyorum.”
Baba: “Haklı bence, daha yeni iyileşti zaten bugün gitmesin.”
Anne: “Okula giderse birçok şey öğrenir bence gitmeli.”
gibi bir tablo özellikle çocuğun yanında yaşanırsa çocuk okula gitmeme konusunda daha şiddetli tepkiler verecektir. Anne-baba olarak fikir birliğinde olunmalıdır.

Okulun kapısında dahi ebeveynlerin çocuğun okulda kalması konusunda kararlı davranmaları, görülen büyük bir problem yoksa çocukların gözyaşlarına teslim olmamaları gerekmektedir. Çünkü her çocuk kimi zaman size küçük tuzaklar kurabilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Anaokuluna Başlarken" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Ayşegül COŞKUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Ayşegül COŞKUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Ayşegül COŞKUN'un Makaleleri
► Ana Okuluna Başlarken Psk.Barış ÜLKÜMEN
► Okula Başlarken... Psk.İlay AKTOPRAK
► Tuvalet Eğitimine Başlarken Psk.Yaprak GÜLMEZ
► Okula Başlarken : Çocuğunuz Artık Büyüdü Psk.Dnş.Fahreddin GÜRBÜZ
► Çocuğum Anaokuluna Başlıyor! Psk.Yasemen YARALI
► Çocuğunuzu Anaokuluna Yazdırırken Psk.Seval ERYILANCI
► Anaokuluna Uyum Süreci Psk.Aysu YENİEL SİLLE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Anaokuluna Başlarken' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kaygı Bozukluğu Nisan 2016
► Sınav Başarısı Nisan 2016
► Şiddet,televizyon,internet Aralık 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:52
Top