Diyette Başarısız Olmanızın 20 Sebebi
1) Diyetle ilgili yanlış bir tutum içine girerseniz, sağlıksız düşünme sistemi kafanızda oturursa, kronik yoksunluk hali yaşamaya başlarsınız.
2) Pek çok kişinin diyeti bıraktıktan 5 yıl sonra kilolarını geri aldığı gözlenmektedir. Neden kilo vermeye çalıştığınızı unutursunuz, eski halinizi unutursunuz.
3) Hani çocuklara bir şeyi yapma dediğinizde inadına yaparlar ya, aynı durum sizin için de geçerlidir. Kendinizi mahrum hissetmeye başladığınızda, en çok o gıdalara karşı ihtiyaç hissetmeye başlarsınız ve canınız en çok onları çeker.
4) Yemek dışında şeylerden zevk almaktan vazgeçerseniz, diyetinizin hayatınızı katlettiğine inanırsanız, yemek yemem hapsi içinde hissetmeye başlarsınız. Yani diyet, sizin sahip olduğunuz tek eğlencenizi elinizden almış gibi düşünme hatasına düşersiniz.
5) Diyetle birlikte eğer profesyonel bir destek almıyorsanız, gıda saplantıları oluşabilir. Anoreksiden tutun da, tıkınırcasına yemeye kadar pek çok yeme bozukluğuyla karşılaşabilirsiniz.
6) Diyet yapmak sizi aksi ve huysuz birine çevirebilir. Şeker ve karbonhidratlardan yoksun olmak, yoksunluk haliyle sürekli gergin davranabilirsiniz.
7) Uzun süren diyet hali, sizi eğlenceden yoksun bırakabilir ve bundan bıktığınızı düşünürsünüz.
8) Eğer az kalori alırsanız, vücudunuz açlık moduna girer ve metabolizmanız yavaşlar. Bu kilo kaybını korkunç paradokslarından biridir.
9) Eğer dengeli biçimde yağ ve karbonhidrat tüketmezseniz, hormonal dengeniz ve beyin işlevleri için gereken yakıtı bulamazsınız.
10) Yanlış diyet uygulamaları yağ kaybı yerine, kas kaybına yol açabilir. Siz kilo kaybettiğinizi zannederken, aslında kaslarınızı eritirsiniz
11) Gıda alımındaki hatalı planlama, duygusal sorunların, yani temel yeme sorunlarının daha da artmasına neden olur. Altta yatan temel sorunu çözemezseniz, diyet sadece geçici bir çözüm olacaktır.
12) Birisi için başarılı olan diyet planı, başkası için uygun olmayabilir. Herkesin biyokimyası ve vücut analizi farklıdır. Diğerinin verdiği kiloları baz alarak hareket etmek hatalıdır.
13) Yemek yemediğiniz, beyindeki açlık uyaran nöronlar kendilerini yiyip bitirmeye başlıyorlar. Bu bir çeşit öz-yamyamlık hali diyebiliriz. Bu da sürekli açlık sinyali yollamanıza neden oluyor.
14) Eğer bir profesyonelle çalışmazsanız ve kulaktan dolma bilgilerle diyet yapmaya devam ederseniz, birkaç kilo verdikten sonra kısır döngüye girersiniz. Sürekli bir dilim pastadan bir şey olmaz, bir dilim börekten bir şey olmaz diye yaşarsınız.
15) Pek çok kişi için yemek bir konfordur. Strese girdiğinizde, canınız her sıkıldığında kendinizi yemekle avutmaya kalkmak, sizin bildiğiniz en kolay yoldur ve bunu değiştirmeniz gerekiyor.
16) Gün boyunca yapılan küçük atıştırmalıklar ve bunların farkında olmamak, diyetinizin başarısız olmasına enden olur. İçtiğiniz asitli içeceklerden tutun da, ağzınıza attığınız her küçük parça çikolata, sizin için diyet bozucudur.
17) Pek çok kişi ne zaman yediğinin farkında değildir. Bütün bir gün aç kalıp akşam bir öğünde yemek yediklerinde kilo verecekleri hatasına düşerler, oysa vücut kıtlık durumuna geçer ve bütün kiloları tutmaya başlar.
18) Eğer iş arkadaşlarınız sürekli karbonhidratlı ve kalorili yiyecekler tüketiyorsa ve siz de onların yanında diyet yapmaya çekinirseniz, diyetinizi devam ettirmeniz mümkün olmayacaktır. Sosyal baskıdan korkmayın ve bunu kafanıza takmayın.
19) Diyet ve kilo verme sürecini bir geçiş olarak gördüğünüzde, diyeti bıraktığınız anda kilo almaya başlarsınız. Kilo vermek değil, sağlıklı beslenmek ve sağlıklı yaşamak sizin hedefinizdir.
20) Son olarak diyetle birlikte spor yapmanız, her an her istediğinizi yiyebileceğiniz anlamına gelmez. Spor ekstra yediklerimizi telafi etmez. Bu da en büyük yanılgılardan biridir.
2) Pek çok kişinin diyeti bıraktıktan 5 yıl sonra kilolarını geri aldığı gözlenmektedir. Neden kilo vermeye çalıştığınızı unutursunuz, eski halinizi unutursunuz.
3) Hani çocuklara bir şeyi yapma dediğinizde inadına yaparlar ya, aynı durum sizin için de geçerlidir. Kendinizi mahrum hissetmeye başladığınızda, en çok o gıdalara karşı ihtiyaç hissetmeye başlarsınız ve canınız en çok onları çeker.
4) Yemek dışında şeylerden zevk almaktan vazgeçerseniz, diyetinizin hayatınızı katlettiğine inanırsanız, yemek yemem hapsi içinde hissetmeye başlarsınız. Yani diyet, sizin sahip olduğunuz tek eğlencenizi elinizden almış gibi düşünme hatasına düşersiniz.
5) Diyetle birlikte eğer profesyonel bir destek almıyorsanız, gıda saplantıları oluşabilir. Anoreksiden tutun da, tıkınırcasına yemeye kadar pek çok yeme bozukluğuyla karşılaşabilirsiniz.
6) Diyet yapmak sizi aksi ve huysuz birine çevirebilir. Şeker ve karbonhidratlardan yoksun olmak, yoksunluk haliyle sürekli gergin davranabilirsiniz.
7) Uzun süren diyet hali, sizi eğlenceden yoksun bırakabilir ve bundan bıktığınızı düşünürsünüz.
8) Eğer az kalori alırsanız, vücudunuz açlık moduna girer ve metabolizmanız yavaşlar. Bu kilo kaybını korkunç paradokslarından biridir.
9) Eğer dengeli biçimde yağ ve karbonhidrat tüketmezseniz, hormonal dengeniz ve beyin işlevleri için gereken yakıtı bulamazsınız.
10) Yanlış diyet uygulamaları yağ kaybı yerine, kas kaybına yol açabilir. Siz kilo kaybettiğinizi zannederken, aslında kaslarınızı eritirsiniz
11) Gıda alımındaki hatalı planlama, duygusal sorunların, yani temel yeme sorunlarının daha da artmasına neden olur. Altta yatan temel sorunu çözemezseniz, diyet sadece geçici bir çözüm olacaktır.
12) Birisi için başarılı olan diyet planı, başkası için uygun olmayabilir. Herkesin biyokimyası ve vücut analizi farklıdır. Diğerinin verdiği kiloları baz alarak hareket etmek hatalıdır.
13) Yemek yemediğiniz, beyindeki açlık uyaran nöronlar kendilerini yiyip bitirmeye başlıyorlar. Bu bir çeşit öz-yamyamlık hali diyebiliriz. Bu da sürekli açlık sinyali yollamanıza neden oluyor.
14) Eğer bir profesyonelle çalışmazsanız ve kulaktan dolma bilgilerle diyet yapmaya devam ederseniz, birkaç kilo verdikten sonra kısır döngüye girersiniz. Sürekli bir dilim pastadan bir şey olmaz, bir dilim börekten bir şey olmaz diye yaşarsınız.
15) Pek çok kişi için yemek bir konfordur. Strese girdiğinizde, canınız her sıkıldığında kendinizi yemekle avutmaya kalkmak, sizin bildiğiniz en kolay yoldur ve bunu değiştirmeniz gerekiyor.
16) Gün boyunca yapılan küçük atıştırmalıklar ve bunların farkında olmamak, diyetinizin başarısız olmasına enden olur. İçtiğiniz asitli içeceklerden tutun da, ağzınıza attığınız her küçük parça çikolata, sizin için diyet bozucudur.
17) Pek çok kişi ne zaman yediğinin farkında değildir. Bütün bir gün aç kalıp akşam bir öğünde yemek yediklerinde kilo verecekleri hatasına düşerler, oysa vücut kıtlık durumuna geçer ve bütün kiloları tutmaya başlar.
18) Eğer iş arkadaşlarınız sürekli karbonhidratlı ve kalorili yiyecekler tüketiyorsa ve siz de onların yanında diyet yapmaya çekinirseniz, diyetinizi devam ettirmeniz mümkün olmayacaktır. Sosyal baskıdan korkmayın ve bunu kafanıza takmayın.
19) Diyet ve kilo verme sürecini bir geçiş olarak gördüğünüzde, diyeti bıraktığınız anda kilo almaya başlarsınız. Kilo vermek değil, sağlıklı beslenmek ve sağlıklı yaşamak sizin hedefinizdir.
20) Son olarak diyetle birlikte spor yapmanız, her an her istediğinizi yiyebileceğiniz anlamına gelmez. Spor ekstra yediklerimizi telafi etmez. Bu da en büyük yanılgılardan biridir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Diyette Başarısız Olmanızın 20 Sebebi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Didar KOLAÇ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Didar KOLAÇ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.