2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Umut: Geçmişin Sınırlarını Aşmak
MAKALE #16180 © Yazan Doç.Dr.Psk.Dnş.Aylin DEMİRLİ YILDIZ | Yayın Şubat 2016 | 3,764 Okuyucu
Önceleri salt duygusal bir boyut olarak ele alınan umut, son yıllarda duygusal boyuta bilişsel boyutun da eklenmesi ile iki boyutlu bir kavram olarak ele alınmaya başlanmıştır (Averill, Catlin, & Chon, 1990; Snyder, Harris, Anderson, Helleron, Irving, & Sigman et al., 1991). İki boyut bir arada ele alındığında; umut, kişinin bir amaca ulaşması için gerekli duygusal motivasyonu sağlayıp kişiyi harekete geçiren ve amaca yönelik uygun yollar bulmasını sağlayan bilişsel bir yetenek olarak tanımlanır (Snyder et al., 1991).
Bu yetenek bireyin doğumundan itibaren edindiği deneyimlerle biçimlenir. Önceki yaşantılarına bağlı olarak, kişinin hedefe ulaşabilmek için yollar bulabileceğini görmüş olması, yeni hedeflerle karşılaştığında sonuca ulaşmak için istek duymasını ve yeni yollar bulabileceğine yönelik bir güven duygusunu taşımasını sağlamaktadır (Onwuegbuzie & Daley, 1998; Snyder et al., 1997; Snyder, 2000; 2002). Snyder (2000), ilk yıllardan itibaren hedef belirleme, hedefe ulaşma ve sonunda doyum sağlama deneyiminin yetişkinlikte umudun oluşumunda önemli bir etmen olduğunu vurgulamaktadır. Ona göre, çocuğun ebeveynleri ile olan deneyimleri umuda ilişkin şemaların oluşumunda önemlidir (Shorey, Snyder, Yang, & Lewin, 2003). Pek çok farklı çalışma da çocuklarda kendini değerlendirme ve amaç belirleme gibi bilişsel süreçlerin gelişmesinde ebeveyn tutum ve davranışlarının önemini vurgulamaktadır (Snyder, Cheavens, & Sympson, 1997; Shorey, Snyder, Yang, & Lewin, 2003; Snyder, 1994).
Yaşamın erken dönemlerinde belirlenmeye başlayan ve süreklilik gösterdiği düşünülen bağlanma kişinin diğer insanlarla ilişki kurma biçimini şekillendirmesi açısından önemlidir (Ainsworth & Bowlby, 1991). Anne babası ile sağlıklı ve doyurucu ilişkileri olan kişiler, aile dışındaki kişilerle de istendik ilişkilerini daha kolay geliştirebilmektedir (Baumrind, 1966; Baumrind, 1967; Sümer & Güngör, 1999; Waters, 2004). Dahası, kişinin başka bir kişi ile yakın bir ilişki kurup kurmadığı (Rieger, 1993) ve bu ilişkinin destekleyici ve koruyucu özellikler taşıyıp taşımadığı, hayatının her döneminde ve yakın ilişkilerde gözlemlenebilir. (Bretherton, 1992; Kesebir, Kavzoğlu, & Üstündağ, 2011; Peplau & Perlman, 1982).
Sınırların belirsiz olduğu, tutarlılığın ve destek mekanizmalarının yeterli olmadığı aile atmosferi çocukların büyüme sürecinde umutlu düşünmeyi öğrenme konusunda engel oluşturmaktadır. (e.g. Snyder et al., 1997). Dahası, anne ve baba tarafından gösterilen aşırı korumacı ve kısıtlayıcı tutumlar çocukların düşünce biçimlerini etkilemekte, güvensiz bağlanmanın yanı sıra yalnızlık (Jackson, 2007; Jackson, Pratt, Hunaberg, & Pancer, 2005; Türkmen & Demirli, 2011) ve umutsuzluk (Mahoney, Pargament, Cole, Jewell, Maggar, & Tarakeshwar, 2005) gibi sorunlara yol açmaktadır. Kısacası bireyin umut düzeyi de gelişim sürecinde anne baba tutumları ile ilişkili olan bağlanma biçimleri ve yalnızlık ile doğrudan ilişkilidir. Nitekim, bağlanma süreciyle ilgilenen pek çok kuramcı, yetişkinlikte insan ilişkilerine yönelik beklentilerin ve diğer insanlarla kurulan ilişkilerin özelliklerini belirlemede kişinin yaşamının erken dönemlerinde anne babasıyla kurduğu bağlanma ilişkisinin son derece belirleyici olduğunu ifade eder (Bowlby, 1958; Dominiquez & Carton, 1997; Waters, Crowell, Elliott, Corcoran,& Treboux, 2002). Bowlby'de (1977), ilk yaşlarda oluşan bağlanma biçimlerinin içsel çalışan modeller aracılığıyla pek fazla değişime uğramadan yaşamın daha sonraki dönemlerine aktarıldığını ileri sürmüştür. Bu nedenle anne babaların doğumdan itibaren çocukları ile olan ilişkileri ve onlara nasıl davrandığı önemlidir (Snyder, Cheavens, & Sympson, 1997; Sezer, 2010).

Araştırmanın Amacı
Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinde umut üzerinde etkili olan değişkenleri araştırmaktır. Bu amaçla, umut modeli geliştirilmiş ve bu model içeriğindeki sosyal ve gelişimsel faktörlerin birbiriyle olan yapısal ilişkilerini; ayrıca bu değişkenlerin birbiriyle etkileşerek umudu ne ölçüde yordadığını incelemek üzere geliştirilen model test edilmiştir. (Figür 1).
Modelde, algılanana ana baba tutumları ile bağlanma boyutları retrospektif değişkenler olarak yer almış ve umudun başlatıcıları olarak önerilmiştir. Yalnızlık ise sosyal bağlama ilişkin bir değişken olarak modele eklenmiştir. Bu değişkenlerden algılanan ana baba tutumları bağımsız değişken bağlanma boyutları ile yalnızlık hem bağımlı hem de bağımsız değişkenler olarak belirlenmiştir.

Bulgular
Kurulan hipotetik modelde, algılanan ana-baba tutumlarının bağlanma boyutları üzerinde doğrudan etkisi olabileceği düşünülmüştür. Kuramsal olarak bağlanma değişkeninin iki boyutlu olarak tanımlanmasından dolayı iki ayrı örtük değişken olarak değerlendirilmiştir. Buna bağlı olarak, retrospektif değişkenler olan bağlanma boyutlarının duygusal değişken üzerinde etkisi olabileceği varsayımından yola çıkılarak aralarındaki ilişkiler değerlendirilmiştir. Bu durumda, ana-baba tutumları ve bağlanma boyutları kaynaklı değişkenler ile yalnızlık değişkeni arasındaki ilişki test edilmiştir. Her ne kadar umut bilişsel bir kavram olarak tanımlanmış olsa da ilgili ölçekteki maddeler bireylerin genel olarak yaşam hedeflerine ulaşmada çevreleriyle kurdukları ilişki ile de ilgilidir. Bu durumda yalnızlık duygusuyla yakından ilgilidir. Duygusal değişken olan yalnızlık ile umut arasında doğrudan ilişki olabileceği varsayılmıştır. Sonuç olarak, ana baba tutumları ve bağlanma boyutlarının umut ile dolaylı; yalnızlık ile umut arasında ise doğrudan ilişki olduğu varsayımına dayalı bir model geliştirilmiştir.
Sonuç ve Öneriler
Özellikle retrospektif değişkenler olan anababa tutumları ve bağlanma boyutları ile yalnızlık üzerine odaklanmış olan araştırma Türkiyedeki üniversite öğrencilerinin umut düzeyinin gelişiminde rol alan yordayıcıları belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara bakıldığında çalışmanın umudun gelişimine katkıda bulunan yordayıcılarının yapısal ilişkilerini ortaya koyduğu söylenebilir. Dahası, çalışma hem kişilik özelikleri hem de duyguların umudun gelişim ve deneyimlenmesinde önemli rolü olduğunu göstermiştir.
Çalışmada elde edilen sonuçlar güvenli bağlanmanın daha düşük yalnızlık düzeyini; öte yandan düşük yalnızlık düzeyinin daha yüksek umudu yordadığın ortaya koymuştur. Bu sonuç, umudun güvenli bağlanma ile gelişebileceğini ve pozitif duygu durumunun umudun gelişiminde önemli etkisi oluğuna ilişkin kuramsal varsayımı desteklemiştir (Snyder, 1994; Shorey, 2003). Öte yandan buldular umudun bağlanma aracılığında anababa tutumları ile başladığına ilişkin varsayımı tam olarak desteklememiştir. Araştırma bulguları yalnızca annenin ebeveyn tutumunun bağlanma boyutları üzerinde etkili olduğunu göstermiştir. Babanın ebeveyn tutumunun bağlanma üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olduğu görülse de, bu etki çok düşük düzeydedir.

Son söz olarak, tüm bu veriler ışığında üniversite dönemindeki gençler için son derece önemli olan umut, onların geçmişten getirdikleri yapılar ile oldukça ilişkili olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bu yapıların tüm yönleri ile araştırılması sadece bu öğrencilerin başarısını artırmakla kalmayacak aynı zamanda psikollojik iyi oluş ve bütüncül gelişimlerini de destekleyecektir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Umut: Geçmişin Sınırlarını Aşmak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Doç.Dr.Psk.Dnş.Aylin DEMİRLİ YILDIZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Doç.Dr.Psk.Dnş.Aylin DEMİRLİ YILDIZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Aylin DEMİRLİ YILDIZ Fotoğraf
Doç.Dr.Psk.Dnş.Aylin DEMİRLİ YILDIZ
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Doç.Dr.Psk.Dnş.Aylin DEMİRLİ YILDIZ'ın Yazıları
► Engellilik ve Engelleri Aşmak Psk.Dnş.Ceren ŞAD
► İstemekten Fazlası, Umut… Psk.Dnş.Esmanur BOLAT
► Umut, Umutsuzluk ve Psikopatoloji Psk.Dnş.Özgür TÖNBÜL
► Geçmişin Olumsuzluklarından Arınma Psk.Dnş.Kemal TUNCER
► Geçmişin Gölgesinde Yaşamak Psk.Dnş.İsa Özgür ÖZER
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Umut: Geçmişin Sınırlarını Aşmak' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:22
Top